Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 31 December 2010

New York’ta Beş Minare filmi bir çok yanıyla tahlile değer bir film
Film senaryo ve kullanılan dil itibarıyla sanki AKP ve Gülen cemaatinin ısmarlamasıyla yapılmış gibi.

İdeolojik propaganda, sinemada özellikle Amerikalıların kullandığı bir dildir. Bunun birçok örneğini Vietnam savaşı sonrasında çekilen filmlerden okuyabiliriz. Copola’nın ‘Apocalyps now’ı bunların dışında tutmamız gerekiyor tabii.

Film,11 eylül saldırıları sonrasında müslümanların kirlenen imajını kurtarma üzerinden AKP nin propagandasına soyunmuş bir filmdir. İki türk polisinin New York’ta Amerikalıların yakalıdğı Hacı adında uluslarası bir ‘terörist’i türkiyeye iade etmesi sürecini anlatıyor.

Bana kalırsa AKP ve Mahsun film için iyi bir anlaşma yapmışlar. Mahsun Hollywood yıldızlarının da içinde olduğu bütçesi yüksek bir filme imza atacak, AKP de sinemanın gücü üzerinden kendi propagandasını yaptıracaktı. Mahsun için filmin neye kime hizmet ettiğinin bir önemi yoktur diyebiliriz. İçerik tam bir fiyasko.New York’un göbeğinde iki türk polisinin bir eve yaptığı baskından tutun da Türkiyede ‘İşkence yoktur’ diye yaratılan sahte imaja kadar bir çok safsatayla dolu film.

Bu misyonu gerçekleştiren polislerden biri Mahsun, diğeri de Mustafa Sandaldır. Mahsun zaten yıllardır devletin beyaz kürt yaratma modeline uygun rolünü oynuyor. Ayrıca bu filmde çok silik bir oyunculuk sergilemiş.

Sandal, filmin bir sahnesine Amerikalılara Turkiyede artık avrupa birliği müzakerelerinden dolayı her şeyin değiştiğini söylüyor. Türkiyede işkence yoktur imajı yaratılıyor. Sadece bu sözler bile senaryoda AKP nin varlığını göstermeye yetiyor.

Mahsuna verilen ilk misyon değildi bu ‘Güneşi gördüm’de Cemil Çiçek, bu filmindede Egemen bağış filmin danışmanıydılar. Yani Mahsuna bu imkanlar gökten zembille inmedi. Mahsun yine AKP nin propagandasını yapacak onlar da bir taşla iki kuş vuracaktı. ‘Kürt’birine büyük filmler yaptırarak hem beyaz kürt yaratacaklar hem de misyonlarını ılımlı islam modeliyle geçerli kılacaklardı.

Çekim tekniği açısından görülmeye değer sahneler var. Kulağı çekilip içerik olarak kendini hükümete teslim etmiş bir yönetmene, karşılığında kendisini ifade edebileceği sadece çekim tekniklerindeki görsel güzellikler kalmış. Oysa sinema sanatı öyle siyasi iradelere satılacak kadar ucuz bir enstruman değildir. Mahsun bunu gerçekleştirmiş ilk Türk yönetmendir.

Filmin sanatçısı yönetmendir. Filmin hizmet ettiği değerler bazen yönetmenleri yutacak düzeye ulaşabilirler. Mahsun sonraki filminde AKP nin seçim propagandasını yapan bir film yaparsa şaşırmam doğrusu. Mahsun Magazin gazetecileri gecesinde Ahmet Kayaya saldıranlara alkış tutmuş Kürtlerin antipatisini almıştı Bu filmler de buna eklenince bu antipati doruklara çıktı.
Aslında bu meseleye bir de şöyle bakılırsa daha akılcı olacağını düşünüyorum
Sizce biz Mahsun’a hakkettiğinden fazla misyon yüklemiyor muyuz?

Adamın AKP ile çok ‘tutarlı’ giden bir çizgisi var. AKP onu beyaz kürt olarak sunuyor, Kürtler de Onu iyi asimile olmuş bir model olarak sunsalar nasıl olur acaba?

Kulağı nereye çekilirse oraya koşan bir yönetmen olmak, sanatın ve sanatçılığın içini boşaltmaktır. Sanatı kişi veya siyasilere peşkeş çekmedir. Bir ülkede olanı yok sayma, olmayanı da var gösterme işi sanatçının işi değildir. Mahsun bunu bilerek veya bilmeyerek yapıyor. Ve mutlu görünüyor. Bence ona kaldıramayacağı yükler yüklemeyelim.

Mahsun’un filmografisinde bu film onun sadece Hollywood yıldızlarıya bir araya geldiği yüksek bütçeli bir film olarak kalacak. İyi bir propaganda yönetmeni olduğu gerçeğini de gözardı etmemek gerekiyor. Kötünün propagandacısı....

[email protected]

  • emailArkadaşına gönder

comment


  • Gönderen enkidou, 29 Aralık, 2010 00:21:44
    Mahsun denilince aklima yanyana duran iki dukkan geliyor; dukkanlardan biri altin gumus ziynet esyasi satan bir dukkan,Bu dukkandaki satilan urun ne olursa olsun icerik olarak zaten maddi bir degere sahip. Urun zaten degerli Digerinde ise fantazi urunler satan el becerisi olarak cok hos olup goze hitap etsede, hic bir maddi degeri olmayan teneke turu urun. Burda Mahsun iceik olarak kendini asan ama sunu olarak sergiledigi urun bazinda ikinci dukkani temsil ediyor Mahsun bildik Mahsun, ne kadar cilalanip sunulsada tenekeden oteye gecmeyecek bos, kiymeti olmayan bir zihniyetin ismarlama temsilini yapiyor, kullanildiktan sonra cope atilacaktir Hic bir degeri olmadigindan kusaklara aktarilacak bir ziynet degeri yoktur Enki

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.