Xalid Bey ve Yusuf Ziya Bey ile görüşmeler(16)
Benim Moskova’ya Yusuf Ziya Beye ve onun Kürd Meslesindeki rolu hakkındaki acaba Kürd Komitesine yardım sözü verilmişmi yada Yusuf Ziya’nın söyledikleri doĝrumu yönündeki soruma bir telgraf ile cevap verildi... Bu cevap telgrafında bizim Yusuf Ziya’nın şahsına yalnızca 5 bin lira vermemiz isteniyor. Ben raporumda Yusuf Ziya’nın kendi şahsına yönelik yardımları istemediĝini ve deĝer vermediĝini söylemiştim. Fakat, cevap verilmedi.. Böylelikle şimdiye kadar hâlâ Yusuf Ziya’ya hangi yardım sözü verildiĝini anlamış deĝilim.. Kürd meselesine ilişkin söylenenlere göre, öyle görünüyor ki yoldaş Aralov ve Şachovsky Kürd hareketine (Yusuf Ziya Beye) bu yardımlar konusunda verdikleri sözler akademik bir içeriĝe sahiptir.. Daha sonra ortaya çıktı ki bu görüşmeler akademik bazda deĝildi.. Eĝer doĝru ise Yusuf Ziya Beyin sözünü ettiĝi 50 bin lira ve 40 bin tüfek ile Kürdistan’daki ciddi işlerin üstesinden gelinemez.. Bundan dolayi Kürdlere bu kadar yardım yeterlidir diye düşünmemek gerekir. Yusuf Ziya Beyin konuşmalarında da görüldüĝü gibi bu yardımlar onlar için sadece bir başlangıçtır. Diĝer yandan Yusuf Ziya’nın söylemiyle Kürdler tek bir şart ileri sürmüşler... O şart ise : Rusya’nın düşmanı Kürdlerinde düşmanıdır. (Yani, Rusya’ya bu kadar yaklaşmanın acele bir şeyi yok) Görüşmelerin Antlaşma ile sonuçlanmaması şu şekildedir: Yusuf Ziya yoldaş Aralov ve Şachovsky ile yapılan görüşmeleri ciddi ve güvenilir görmüyor.. O bunu kendisine ve kendisini Rusya ile görüşmelere temsilci olarak gönderen Kürd Komitesine hakaret olarak görüyor. Hatta Yusuf Ziya Tiflis’te bu vaatlerin yalan olduĝunu düşünmeye başlamıştı. Ben burada kendisine 5 bin lira vermek istediĝim zaman, bize ilişkin tamamıyla umutsuzluĝa kapıldıĝı görüldü... Hatta diĝer konuşmaları dinlemeden çekip gitti... Erzurum Kürd Komitesi Yusuf Ziya buraya geldiĝi zaman, onlar Erzurum Komitesinin tüm faaliyetlerine önderlik ediyorlardı... Xalid Bey çok büyük bir sabır gösterdi, Sovyetler Birliĝinin himayesi altında baĝımsız bir kürdistanı oluşturmak için 7 aydan beri Moskova’nın cevabını bekliyor. Yusuf Ziya’nın gelmesi ve bizim ile görüşmelerin başarıya ulaşmaması, Xalid Bey de bizden artık hiç bir istemden bulmamaya karar verdi ve bizim ile tüm ilişkilerini kopardı. Ankara’nın Yusuf Ziya’ya verdiĝi cevaba raĝmen, ben ilişkilerin kopmaması için çok çaba sarfettim.. Tüm bu şeylerden dolayi, Xalid Bey tamamiyla ve sürekli ilişkiler temelinde Yusuf Ziya ile anlaştılar. Yani Erzurum ve Istanbul Kürd Komitelerinin ilişkileri temelinde..... Onlar Ismail Beyi( daha önce benim ile olan görüşmelerde tercüman olarak yararlanıyorlardı) iki komitenin arasındaki ilişkileri daha yakından örgütlemek amacıyla Trabzon’a göndermeye karar verdiler. Bize vefalı olan bu iki şahsiyete, şimdi başka şehirlere gönderilmiş ve bu komitenin üyesi olan bir grup dostumuz hakkındaki gelişmeleri çok yakından izlemek, gözetlemek ve ilişki kurmak zorunludur. Benim şimdi Kürd meselesi üzerine çok iyi bilgim yok, zamanımda buna izin vermiyor. Örnek olarak geçen ay bana Kürd hareketi hakkında doĝru olmayan bilgiler gönderilmişti. Yalnızca şunu biliyorum ki Türkler Xalid Beyi tutuklamak için peşinde olmalarına raĝmen, bizim ile ilişkileri sürdüren 3 irtibat kadrosu tutuklanmasına raĝmen, Kürdistan ile ilişkileri devam ediyor. Her gün Kürdler ve özellikle Kürd çiftçileri Kürdistan’ın çeşitli bölgelerinden Erzurum’a Xalid Beyi görmeye geliyorlar.. Xalid Bey herkes ile ayrı ayrı görüşüyor. Ister Kürdistan’ın Kuzeyi ve ister Güneyin durumu hakkında düşünce belirtmek çok zordur. Mart ayının başında Kürdler tarafından ele geçirilen Revandiz ile ilgili gelişmeler dair Ankara ve konsolosluklar arasındaki telgraflaşmalar ve haber akışı yararlıydı. 18 Mart günü Ankara’dan gönderilen telgrafa göre Türklerin Revandiz’daki güçleri 500 kişiydi.. Bunlardan bir kısmı öldürülmüş, diĝer kesimi ise esir alınmıştır. Simko bu savaşa komutanlık yapmıştı. Benim elimdeki bilgilere göre ondan sonra Revandiz Türklerin eline düşmemiştir. Ilkbahar ile birlikte Türklerin hareketliliĝi beklenmektedir. 9. Ordunun bir kesimine ve Erzurum’daki 72.piyade güçlerine Doĝu Cephesine gitmeleri için emir gelmiş. Açıktır ki acale bir şekilde gönderilen bu talimatın amacı, 3 ay önce Kürdler tarafından ele geçirilen Revandizı almaktır. Erzurum Konsolosluĝunun Raporu-Yoldaş Pavlovsky26.07.1923 Kürd Meselesi Kürdistan baĝımsızlık hareketi, kemalist devletin kuruluşu döneminde baş gösterdi.. Buranın Kürdlerine göre şöyle gelişme gösterdi: 1918 tarihinde Anadolu’da devrimci hareket başladıĝı zaman, Kürd devrimcilerinin bir kesimi, Kürdistan’a otonomi tanıması şartıyla bu harekete katıldılar. Fakat, daha sonra Türkiye’deki bu devrimci hareket dikta, askeri kemalist bir biçim alınca, Kürdlerin Kürd sorununu çözme konusunda bu devleten yana umutları kalmadı.. Bundan dolayi Kürd aşiret reisleri ve aydınlarının katıldıĝı Erzurum Kongresi, Kemal’den ayrılan devrimcileri destekleme ve Türkiye’de gerçek demokratik bir sistemi, yani halkın iktidarını getirmek için darbe yapma kararı aldı.. Muhalefetten her biri kendi dönemleri için Kürdistan’a baĝımsızlık sözü veriyordu. Erzurum Kongresinde kurulan Kürd Komitesi ise her zaman muhalefet ile yakın ilişkiler içinde oldu. Kürd Komitesi bu ilişkilerini de kendi temsilcisi olan ve aynı zamanda Cibranli aşiret reisi olan Cıbranlı Xalid Bey aracılıĝıyla sürdürüyordu.. O, hâlâ Istanbul Komitesinin üyesidir ve Kemal’a muhaliftir. Xalid Beyin bu grup ile ilişkileri Türkiye Parlamentosunda ikinci grup yöneticisi, Bitlis milletvekili ve aynı zamanda Kürd olan Yusuf Ziya bey aracılıĝıyla sürdürüyordu. Böylece Türkiye Kürdistan’ın tamamı kendisiyle birlikte olan Kürd Komitesi her zaman Türkiye muhalefet hareketiyle birlikte oldu ve desteĝini sundu.. Türk-Yunan savaşı Kürd liderleri arasında çelişkilere neden oldu... Bu savaş esnasında Fars Kürdlerinin tutumları şöyleydi: Şimdi Kürdistan’ın baĝımsızlıĝı için en uygun ortamdır. Çünkü, Fars devleti bugün çok zayıftır ve bu hareketi bastıramaz. Hepsi karar veriyor, Fars Kürdistan’ından başlayarak tüm aşiretleri örgütlemeye ve böylelikle büyük bir güç oluşturarak en kısa zamanda Fars Kürdistan’ından Türkiye’ye doĝru hareket etmeye.. Türkiye devleti de Yunanistan ile savaşta olduĝundan dolayi mecbur kalıp Kürdlerin istediĝi sınırlarda baĝımsız Kürdistanı tanır. Erzurum Komitesi önderliĝindeki Türkiye Kürdleri bu konuda daha az ısrarlıydı. Onlar şimdi ayaklanmanın zamanı olmadıĝını söylüyorlardı. Kürd Komitesinin kararlarındaki belirsizlik ve kesin olmama olayının nedeni o dönem doĝu vilayetlerinde Kemal’ın yardımcısı durumunda olan doĝu cephesinin komutanı Kazim Karabekir’in politikasıdır.( Kazım Karabekir’in Kürd sorununda gerçek siyasi rolu ve 1922 yılında Simko hareketinin başarılı olmaması meselesini 175. Raporumda yazdıĝımdan dolayi tekrarlamak istemiyorum) Devam edecek......