Şêxê Min...Mîrê Min: Şêx Mahmud!!!!(1)
Dün senin vefadar oĝulların ve kızların senin ve Baban Kürd Hükümetinin siyasal ve kültürel başkenti, diriniş ve kurbanlar şehri olan Suleymaniye’de toplanarak seni ölümünün 50.yıldönümünde andılar.Senin ölümünün 50.yıl kutlama törenlerini hazırlayan komisyon üyesi Dr. Kemal Fuad bu kutlamaların tam gününde yani senin öldüĝü gün olan 09.10.56‘de yapılmayişından dolayi hazır bulunanlardan özür diledi.. Ama tüm eksikliklerine raĝmen senin evlatların ve torunların sana layik, senin başkentinde ve özgür bir Kürdistan’da sana karşı minetdarlıklarını göstermek için 23 Aralık günü törenleri resmi bir şekilde başlattılar.... 23,24 ve 25 Aralık günleri bir bir çok sosyal ve siyasal bilimci, senin Kürdistan Kralı olarak hüküm sürdüĝün o kısa döneme ait , Kürdistan Hükümetini, eĝitim politikanı, kadınlar ve gençler sorununu, Kürd basınını, o dönem yürütmüş olduĝun diplomatik çabalarını ve Ingilizlere karşı dirinişinin de içinde olduĝu süreci çok kapsamlı bir şekilde irdelemeye çalışacaklar.Mîrê Min, Senin ölümünün 50.yıl dönümünde sana karşı tüm dünya Kürdleri adına vefa borcunu ödemek için, Irak Devlet Başkanı Mam Celal Talabani , Kürdistan Başkanı Kek Mesud Barzanî adına , Başkan yardımcısı Kosret Resul Ali, Başbakan Yardımcısı Ömer Fettah, Kürdistan Parlamentosu Başkanı, Adnan Mufti, PDK Politbüro Sekreteri Fazil Mirani ve diĝer Kürdistan siyasal partilerinin temsilcileri de hazır bulundular..Mîrê Min, senin ölümün üzerine tam yarım asır geçti.. Ama, sen tüm dünya Kürdlerinin kalblerinde, bilinçlerinde hep büyüdün...Çünkü sen bizim sevgili Kürdistan’ın ilk kralıydın.. Senin kızların ve oĝlanların sana layik olmak için büyük kavgalar ve bedeller verdiler.. Son 50 yıllımız çok kanlı geçti... General Barzani 1961 yılında Büyük Eylül devrimini başlatarak Güney Kürdistan’ın bir çok büyük şehrini özgürleştirdi.... De facto bir Kürdistan devleti ortaya çıkmıştı.. Ama, general Barzanî’ye destek veren Amerika, Iran ve Israil 1975 yılında Kürdleri Irak rejiminin merhametine terkettiler.. O dönem ABD Dışişler Bakanı Henry Kissenger idi.. Kürd devrimiyle ilişkisi vardı.. Ama o, aynı zamanda Iran ve Irak arasında Kürdlere yapılan ihanet antlaşması olan Cezayir Antlaşmasını hazırlayanlardan biriydi.. Kissenger o günden sonra bir daha Kürdlere görünmedi.. Büyük Kürdistan Devrimi Kissenger’in yürütmüş olduĝu politikaya kurban gittikten sonra Genaral Barzanî hastalıĝından dolayi Amerika’daydi.. Kissenger ona orada da bir daha görünmedi...Bugün Kürdistan Başkanı ve aynı zamanda General Barzanî’nin oĝlu olan Kek Mesud’a sormuşlar: „Bu dünyada en çok kime kızgınsınız?“ Kek Mesud’ûn cevabı: „Henry Kissengere“ olmuştu..Sen Kek Mesud’u şahsen tanımazsın.. Sen yaşama gözlerini kapatıĝın zaman o hâlâ 10 yaşlarındaydi... O, Kürdistan Demokratik Cumhuriyeti Pêşewa Qazî Muhamed başkanlıĝında ilan edildiĝi ve Kürdistan bayraĝı göklere çekildiĝi zaman 1946 yılında dünyaya geldi...Mîrê Min, Sen Genaral Barzanî’nin 1958 yılında SSCB’den Baĝdat’ta görkemli törenlerle geri dönüşünü de yaşamadın.... Senden sonra, Eylül Devriminin yenilgisinden sonra Kürdler yine boş durmadılar.. Kürdler, kısa süre içinde kendilerini toparlayarak geçen yüzyılın ortalarında Yeni Devrimi başlatılar... Irak Baas rejimi Kürd milletini tarih sahnesinde ortadan kaldırmak için sistemli bir soykırıma girişti.. Enfal operasyonları adı altında 200 000 cıvarında Kürd yokedildi.. 4000 Kürd yerleşim birimi yerle bir edildi.. Helebçe ve başka Kürd yerleşim birimlerine karşı kimyasal gazlar kullanıldı...... Evet Mîrê Min senden sonra senin diyarında bize soykırım yapıldı...Ama, 1991‘de Irak Baas rejimi çaĝın en büyük soygunu olan Kuveyti işgal etmeye kalkınca her şey deĝişti.. Başını ABD ve Ingiltere’nin çektiĝi batılı güçler Irak’a karşı savaşa girişince, Kürdler ayaklandı ve Kürdistan’daki tüm Arap sömürgeci kurumlarını yok ettiler.Kürdler bu büyük ayaklanmaya RAPERÎN diyorlar.. Bu Raperine sadece Kürd yurtseverleri katılmadı, yıllarca Baas rejimine Caşlık yapan Kürdlerde katıldılar... Yani kısacası tüm Kürd kesimleri, sınıf, tabaka ve aşiret farkı gözetmeksizin Arap zorbalıĝıa karşı isyan ettiler.. Güney Kürdistan’ın büyük yerleşim birilerini ve senin uĝruna hiç bir tavize razı olmadıĝın Kerkük’ü de kurtardılar..Ama, Kürd düşmanları, senin uĝruna büyük bedeller verdiĝin ve Ingilizlere karşı islam kardeşliĝi adına yardımına koştuĝun kesimlerde dahil tüm islam ülkeleri Kürdleri bir kaşık suda boĝmak için çabalarını seferber ettiler.Onlar, Kürdistanı sömürge statüsünde tutmakla yetinmiyorlar... Kürdistan’da çıkan yeraltı ve yerüstü zenginlikleri talan ederek ve satarak elde ettikleri askeri malzemelerle Kürdleri yoketmeyi kutsal görev olarak önüne koymuşlardı/ koymuşlar. Tüm Arap ve Islam ülkeleri ABD ile olan ekonomik, siyasi, diplomatik ve askeri ilişkilerini kullanarak Kürdleri Saddam katilinin merhametine bırakmayı saĝladılar..1991 savaşında yıkılmayla karşı karşıya kalan Saddam rejimi uluslararası çıkar grupların çok yönlü karanlık ilişkileri neticesinde iktidarda kaldı ve özgürlükleri için ayaklanan ve ülkelerine özgürleştiren Kürdler ise kimyasal silahların korkusunda yüzyılın en büyük göçünü gerçekleştirdiler.. Işte o dönem ABD’nin Dışişleri Bakanı olan ve bugünde anti Kürd „Baker ve Hamilton Raporuyla“ ortaya çıkan James Baker, „reel politika“ ve „pragmatizm“ adına o dönem yaşanan Kürd felaketinin baş mimarlarından biriydi..Evet Mîrê Min tam 1991 Körfez savaşı esnasında tüm dünya kamuoyunun gözlerini diktiĝi ve kilitlendiĝi Ortadoĝu’da Kürdler, genç, yaşlı, kadın, erkek ve canlı tüm hayvanlarıyla bir millet olarak milyonların yürüyüşüne çıktı...Tam 20.yüzyılın son on yılında ve kameraların eşlıĝinde bir millet trajedi yaşıyordu..James Baker, ABD Dışişleri Bakanı olarak o dönem Beyaz Saraya verdiĝi bir bilgide „bir insani trajedi yaşanıyor.. Eĝer bir çözüm bulmasak siyasal bir trajediye dönüşür“ diyor.Mîrê Min, bugün büyük bedellerle Kürdlerin elde ettiĝi kazanımları yok raporuyla yok etmek istiyen James Baker o dönem dahi Kürd meselesinin siyasallaşmaması için çaba harcıyordu. Nasıl bugün „Kürd uluslaşmasını Türkiye, Iran ve Suriye için tehdit“ olarak görüyor ve onlara karşı sopa olarak gösteriyorsa ö dönem de aynı şeyi yapmıştır..Ama, Mîrê Min o dönemler büyük ölçüde geride kaldı... 2003 yılında Saddam kanlı rejimi yıkıldıktan sonra, Kürd siyasal kadroları ulusal, bölgesel ve uluslararası arenada siyasal aktörler olarak ortaya çıktılar.Bugün Güney Kürdistan, Arap ve Islami cehnemi ortamında tam bir cennet durumundadır. Kürdler arasındaki „kurdkûji“ savaşı olan iç savaşı mezara gömdük.. Bizim bugün bir hükümetimiz, bir parlamentomuz, bir Kürdistan Ordusu, polisi ve bir Başkanımız var ... Saddam’ın kanlı rejiminin yıkılmasından sonra Kürdistan’ın yeni yapılanmasında çok büyük ve ciddi adımlar atılırken Irak Arapları birbirlerinin kafasını kesiyorlar, camilerini bombalıyorlar..Herkesin herkesi vurduĝu bir ortamda , „kurtarıcı“ olarak Irak’a gelen ve gidip Birleşmiş Milletlerden „işgalcı“ diplomasını alan ABD’nin aklı karışmaya başladı ve bölgede dost ve düşmanları karıştırdı.. Irak’taki iç savaşın ve huzursuzlukların kaynaĝı ve destekleyicisi olan Türkiye, Iran, Suriye ve Suudi Arabistan gibi devletler, Irak’ta durumu stabilize etmek için James Baker ve komisyonu tarafından kurtarıcı olarak görülüyorlar...Baker’in Nazilerin Yahudileri kurtarma önerisi karşısında Kürdlere haklı olarak çılgına döndüler. Ama, ABD Başkanı Bush daha şimdiden Baker raporunun bazı hususlarına çekince koydu.. Baker’de baĝırıyor „Bizim rapor bir bütündür, bir meyva salatası deĝil, bunu seviyorum, şunu sevmiyorum demek olmaz“ diyor.. Ama gerçektende Baker raporu soĝuk savaş buz dolabına konulmuş ve zamanı geçmiş ve hatta öldürücü meyvelerle yapılı bir salatadır.. Bırakın bu salata içinde bir şeyler seçerek yemek, hepsini toptan tarihin çöp sepetine atmak gerekir.Mîrê Min,Senin yarım asırlık ölüm yıl dönümünde yan yana gelenlerden biri Mam Celaldır. O, Irak tarihinde demokratik bir şekilde seçilen tek Cumhurbaşkanıdır.. Ama, Irak denilen bir devlet yok.. Irak Hükümeti Baĝdat’ta Amerika’lılar tarafından korunan „Yeşil Bölge“dedir.. Bu mezhep hükümetinin Irak ve Kürdistan genelinde iktidarı olmadıĝı gibi „yeşil bölgede“ de iktidarı yok.. Çünkü, orası da Amerikalıların kontrolundedir.Sen daha biliyorsun bu devlet nasıl kuruldu.. Kürdistanı Irak‘ a zorla baĝlamak istedikleri zaman ilk karşı çıkan sendin... Ingiliz deve sırsında Irak’a bir kral getirdikleri zaman ilk restoyu çeken de sendin.Bugün de Kürd düşmanları Kürdlerin özgürleşmesinden ve kendi devletlerini kurmasından korktukları için daĝılan ve paramparça olan Irak’ın birliĝini zorla empoze ediyorlar..Mîrê Min eĝer Kürdler olmamış olsaydı, çoktan bu Irak paramparça edilmişti... Belki 3 devlet deĝil daha fazla devlet çıkarırlardı..Tüm bölge devletleri bizden, yani senin torunlarından korkuyorlar..Bir yandan Kürdistanı işgal eden devletler işgal ettikleri Kürdistan bölgesindeki yada parçasındaki Kürdlerin varlıĝını yadsırken, diĝer taraftan Güney Kürdlerin özgürlüĝünden, devletleşmesinden Arzail görmüşce korkuyorlar.. Açık ileri sürdükleri gerekçede „bizim Kürdlere“ kötü örnek olacaklar diye.Mîrê Min,Sen haklıydın kendini tüm Kürdlerin kralı ilan etmekle.. Çünkü, Kürdistan’ın herhangi bir parçasının sorunu gündeme geldiĝi zaman, herkes Kürdistan’ın dört parçasındaki Kürdleri düşünüyor... Onların reaksiyonunu, istemlerini ve davalarını düşünüyor. Kürdistan’ın her hangi bir parçasına yönelik bir adım atılmak istenildiĝinde Kürd dünyası üzerine nasıl bir etki yapacak diye düşünülüyor ve hesaplanıyor.. Çünkü, Kürdistanı davası bir birinden izole edilmiş, dünyanın dört bir yanına daĝılmış ve hiç bir yerde aritmetik çoĝunluĝu teşkil etmeyen bir milletin veya etnik grubun sorunu deĝildir.. Kürdistan’a işgalciler gelmeden binlerce yıl önce yine bu topraklarda yaşıyan, suni sınırlarla zorla birbirlerinden ayrılmalarına raĝmen hep aynı rüyaları gören ve aynı idealler peşinde koşan, binlerce yıla yayılan derin ve tarihsel bir kültüre sahip olan, aynı yazgıyı ve aynı toprakları paylaşan Kürd milleti dim dik ayakta olduĝundan dolayi korkuyorlar..Mîrê Min,Dün seni ölümünün 50. Yılında anma toplantısında Mam Celal, Kosret Resul, Dr. Kemal Fuad, Adnan Mifti ve Rauf Osman birer konuşma yaptılar..Ben Mam Celal’ın uzun konuşma tekstini okuduĝum zaman, Mîrim hakkında, Kürdistan Ulusal Kahramanı Şêx Mahmud hakkında ancak böyle bir makale yazılabilinir veya ancak böyle bir konuşma yapılabilinir diye düşündüm..Devam edecek.....24.12.2006