Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 19 April 2010

Niçin İslami Güçler bu seçimde çıkış yaptılar? İslamiler Gorran'ın yerine iktidara alternatif oluyor(2. Ve son bölüm)

Stevan Şemzinani

1) Ne muhalefet ve ne de iktidar siyaseti: 2005 seçimlerinin resmi sonuçları yayınlandıktan sonra her iki İslami Parti 15 sandalye kazanarak Kürdistan Parlamentosuna girdiler. Sonra bu iki parti Kürdistan Hükümetinin 5.kabinesine katıldılar ve hiç biri önemli olmayan bazı bakanlıkları aldılar. Bu de facto durumda İslami partileri öyle bir duruma soktu ki, ne fiili olarak karar verici hükümetin bir parçası oldular ve ne de hükümetin programını eleştiren gerçek bir muhalefet olabildiler. Kürdlerin dediği gibi iki bayramda da yer almışlardı. Onların hükümete katılmaları onları karar sahibi ve kendi özel kararlarının sahibi yapmadığı gibi halk kitlelerinin muhalif cephesinde de değillerdi. Bundan dolayı iki parti birlikte hem kendi içlerinde ve hem de halk kitleleri içinde büyük bir kriz ile karşı karşıya kaldılar. Her iki parti 4 yıllık siyasetlerinin faturasını 2009 Temmuz ayın da yapılan seçimlerde ödediler ve var olan tavırlarından dolayı beklenmeyen bir yenilgi aldılar.

2) Dört Partinin İttifakı ve Listesi: Yekgirtu ve Komela geçen yıl siyasi nedenlerden dolayı laik güçlerle ittifak yapmak istediler. Onlar bu girişimleriyle İslami ve laik güçler arasındaki ilişkilere yeni bir örnek ve yeni bir model sunmak istediler. Böylelikle laik kesimler içinde ortaya çıkan tepki oylarını kendilerine çekmek istiyorlardı. Fakat çok kısa bir süre içinde anlaşıldı ki bu siyaset doğru değildir ve islami seçmenleri büyük bir kesimi bu siyasetten yana değildi. Çünkü iki laik parti olan „Sosyalistler ve Zehmetkeşanlar kitle açısından zayıf partilerdi. İslami seçmenler laik güçlere oy vererek Kürdistan Parlamentosuna göndermeye hazır değillerdi. İslami partilerin laik saflardaki tepki oylarını toplama girişimi başarısızlığa uğradığı gibi, kendi kitlelerinin de tepkisini kazandılar. Bundan dolayı bu partiler kendi seçmenleri tarafından cezalandırıldılar ve 25 temmuz 2009 seçimlerinde yenilgi aldılar.

3) Alternatif olarak Gorran: 2009 temmuz seçimlerinde Kürdistan sahasında aktif, derli toplu bir önderliğe sahip, kitle sahibi ve Kürdistan ulusal kurtuluş hareketinde uzun bir geçmişi olan yeni bir güç ortaya çıktı. Bu hareket, Gorran hareketiydi. Bu hareket, bir kaç içinde sahip olduğu güçlü diskurs ve kapılarını ulusalcılardan sol ve komunistlere, islamilerden laik ve ateislere kadar farklı siyasal eğilim ve akımlara açması sebebiyle durumu tümden değiştirdi. İslami seçmenlerin istikametini Gorran'a kanalize etti. Bundan dolayı kısa bir zaman içinde yüzbinlerce insan Gorran'ın çevresinde ve Gorran'ın siyasal şiarları çevresinde toplandı. Bunun iki İslami Partinin kitlesi üzerine büyük bir etkisi oldu. Çünkü yukarıda da vurguladığım gibi bu iki partinin kitleleri bu partilerin siyasetinden rahatsızdılar. Sadece kendi partilerini cezalandırmak içinde olsa
Gorran'a oy verdiler. Hatta Kürdistan İslamilerinin tanınan önderlerinden „Mella Karker“ dahi açık bir şekilde ve gizlemeden Gorran Listesine oy vermeleri için Kürdistan İslamilerine çağrı yaptı. Ona göre Gorran daha fazla iş yapabilirdi. Mella Karker'in söylemiyle Yekgirtu'nun kendi bürolarını dahi koruma gücü yok. Bundan dolayı diyebiliriz ki o ortamda Gorran hareketinin çok aktif bir şekilde çıkması İslami seçmenleri etkiledi ve İslami partilerin yenilgisine neden oldu.

4) İslami Hareket Listesi: 2009 temmuz seçimlerinde İslami Hareket Listesi kendi çıkarları için ve gücüne güç katmak için altın derecede önemli bir an yakaladı. Çünkü, onlar seçim propagandalarında açık bir şekilde kendilerinin Kürdistan'da tek İslami Liste olduğunu söylüyorlardı. Seçim propagandalarında kulanılan bu diskursun psikolojik olarak İslami kitlelerinin üzerinde ciddi bir etkisi oldu. İki İslami Partinin laik güçlerle olan ittifakdan dolayı bu partilere ait seçmenlerin bir kesimi başka bir İslami alternatife yöneldiler. Fakat geçen mart seçimlerinde iki islami parti farklı ve kendi listeleriyle seçime katıldıklarından dolayı İslami Hareket büyük bir yenilgi aldı. Hatta İslami hareket Temmuz 2009 seçimlerinde aldığı oyların çeyreğini dahi alamadı.
Şimdi raporumuzdaki niçin İslami güçler bu seçimlerde çıkış yaptılar ve ciddi bir güç olarak ortaya çıktılar? Sorusuna cevap verebiliriz. Cevabı şudur: Bu sefer Yekgirtu ve Komela muhalefet gibi hareket ettiler ve hükümete katılmadılar. Ayrıca 2010 yılında Kürdistan Parlamentosunda bütçe yasasına dair proje ile ilgili tartışmalarda Gorran ile birlikte hareket ettiler ve red oyu verdiler. Daha sonra ittifak siyasetlerini gözden geçirdiler ve hatta kendi aralarında dahi seçim ittifakına gitmediler. Çünkü, Yekgirtu ve Komela'nın taraftarları, farklı iki partinin taraftarları olarak farklı düşünceleri ve ilişki tarzları var. İslami seçmenler için ortaya çıktı ki, kendi partileri de Gorran'ın yürütüğü siyaseti yapabiliyorlar. Gorran karşıda bir çeşit soğuma oldu. İslami Harekete oy vermemelerinin nedeni ise onun Irak Kürdistan İslami hareketi içinde en zayıf ve kopyacı kanat olduğudur. İslami güçler son yıllarda yaptıkları yanlışlıklardan ve eksikliklerden dersler çıkardılar. İslami güçler kendilerini gözden geçirerek Kürdistan siyasal alanında var olan denklemde başlıca bir güç olarak ortaya çıktılar.

İslami Güçler iktidara alternatif oldular

Bilindiği gibi uzun yıllardan beri ve özellikle KDP ve YNK arasında mayıs 1994 yılında çıkan iç savaş ile birlikte İslami Güçler kısa bir süre için güçlendiler ve o dönemdeki Kürdistan'ın iki idaresine başlıca alternatif oldular. İki idarenin birleşmesinden sonra da yine İslami Güçler Kürdistan'da ikinci güç ve iktidar olan iki partiye alternatif konumundaydılar. KDP ve YNK stratejik İttifak ile birbirlerine yakınlaştıkları zaman, İslami güçlerin başlıca alternatif olma şansları daha da artı. KDP ve YNK sürekli olarak İslami Güçlerin gelişmesinden korkuyorlardı. Bu iki parti İslami güçlerin gelişim dalgasına karşı koymak için tüm yol ve araçları kullanıyorlardı. Hatta bazı dönemler iş şiddete ve çatışmalara kadar vardı. YNK ve İslamilerin bir çok çatışmaları ve KDP'nin Behdinan'da Yekgirtu'ya karşı uyguladığı baskı ve Yekgirtu'nun behdinan'daki bürolarının yakılması bunlardan bir kaçı... Bir çok belge KDP ve YNK'nin İslami güçlerden duydukları korkuyu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. KDP ve YNK tüm araçları kullanarak onları zayıflatmaya ve alternatif olarak ne kendi taraftarları ve nede halk kitlelerinde onlara karşı güven ortamının oluşmamasını istiyorlardı.

KDP ve YNK, İslami güçleri hükümete katılmaya razı ederek amançlarının ve rüyalarının bir kesimini gerçekleştirmişlerdi. Fakat, Gorran Hareketinin ortaya çıkışı ve Kürdistan siyasi sisteminin değiştirilmesi bazında yükselen şiar, Kürdistan'da var olan idare modelinin sonunu getirdi. İslamiler alternatif olarak kenara itildiler ve toplumun tümü Gorran'a kilitlenmişti. Değişim siyaseti Kürdistan için dönüm noktasıydı. İslami güçler tümüyle gerilemeye başladılar.

Fakat, Gorran'ın yaptığı hatalar, İslami güçlerin uyanık ve cesaretli oluşları bu son çıkışa neden oldu. Bu gelişmeler öyle yaptık ki, İslami Güçler yeniden Güney Kürdistan'daki siyasal iktidara karşı esas alternatif haline geldiler. Gorran mevcut olan aşamada zayıflanma ve küçülme aşamasındadır. Gorran ne kadar zayıflarsa, İslamilerin gelişme şansları o kadar artar. Mevcut olan aşamada Gorran ile İslami güçler arasında hangisinin iktidara karşı esas alternatif olacağı konusunda sert rekabete tanık oluyoruz. Herkesce biliniyor eğer İslami güçler var olan tempo ile gelişmelerini sürdürürlerse, iktidara karşı alternatifsiz bir muhalefet olurlar.

Son

Çev: Aso Zagrosi

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.