Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 9 March 2010

Hayali Cemaatler Kürtler ve Milliyetçilik - Taraf - Istanbul - 08.03.2010

Hayali Cemaatler Kürtler ve Milliyetçilik Kültürel haklarin elde edilmesiyle, Kürtlerin zihninden ’ulus söyleminin düsmesi' ayni zamanda milliyetçi paradigmadan çikilmasi demektir.

Kürt sorunundaki söylem kontekstinin nasil ifadelendigi konusunda oldukça karmasik bir durum oldugu ortada. Buna dair saikleri biraz düsünecek olursak;

Magduriyet söylemi

Kürt meselesinde magduriyet söylemi, görünmeyen yönüyle aslinda entegrist bir söylemdir. Magdur olmanin araçlarinin ortadan kaldirilmasina yönelik geçici önlemlerden öteye gitmeyen, bagimsiz çalisan bir zihin örgütlenmesi olarak belirir. Devlet için Kürt meselesinin magduriyet söylemi etrafinda dile gelmesi, entegrist-asimilasyoncu araçlarin görünürlügünü azaltan bir pozisyon saglamistir. Örnegin Kürtçe dil kurslari, TRT Ses uygulamalariyla Kürtlerdeki negatif psikolojik esigin giderilmesine yönelik araçlarda oldugu gibi. Bunun geçici psikolojik bir rahatlama sagladigi da görülüyor.

Bu söylem, sürekli bir söylemdir. Ya da siyasi sonuçlar doguracak olan durumlarda, daha az zarar görmeyi vaateden bir söylem olmasi nedeniyle, en çok basvurulan yöntemdir. Mesruiyetini siyasal aktörsüzlük üzerinden edinir, bu nedenle daha çok münferit bir söylem olarak kullanilan bir araçtir. 1938 Dersim'inden ta 1970'lerin sonuna dek, magduriyet söylemi üzerinden ifadelenen bir Kürt zihniyet evreni oldugu söylenebilir. 70'ler ortasi sosyalist Kürt hareketlerinin ulus söylemiyle zaman zaman bu söylem gerilese de, yaygin olarak kullanilmistir. Ulus, etnik aidiyet gibi parçali iktidar talebi içermediginden ve total bir çözüm önermediginden; mevcut, yasanan lokal problemin giderilmesini kâfi görmüs; problem aktarma aracina dönüsmüs bir söylemdir. Devlet özellikle, Kürtlerin magduriyet söyleminde kalmalarini; Kürtlerin bu söylem üzerinden sorunlarini dile getirmelerinin saglanmasina gayret etmistir. Lokal yöneticilerin (vali, kaymakam ve güvenlik güçlerinin idarecileri vb.) becerisiyle üretilen geçici çözümler buna örnektir. Haydi kizlar okula, baba beni okula gönder, Istanbul burjuvazinin bes yildizli otellerde Dogu'daki okullara yardim için yaptigi resim müzayedeler bunlara örnek olarak verilebilir.

Modern milliyetçi söylem

Kürtlerin modern milliyetçiligin ’büyülü biz' insasina yakalanmalari hayli geç olmustur. Modern söylemin ulus paradigmasi etrafinda gelistirdigi homojenlesme vaadi, milliyetçi paradigmanin geleneksel söylemden kopmasina ivme kazandirmistir. Sol Kürt hareketlerinde ulus söylemi, pozitif bir söylem olarak algilanirken; milliyetçilik negatif bir söylem olarak görülmüstür. Tipki Türk ulusalciligin ’biz milliyetçi degiliz' söylemindeki paradokssal tutumda oldugu gibi. Modern Kürt hareketlerinin çogu, kendilerinin milliyetçi olmamalariyla övünürler. Dolayisiyla, milliyetçilik söylemi Kürtler arasinda modern anlamda ’yeterince' bir karsilik bulamamistir. Öyle olsaydi PKK'nin baslangiçta bir leitmotif üzerinden gelistirdigi ulus söylemi vaadi; hizla demokratiklesme, vatandaslik haklari, kültürel haklar gibi pozitif haklar söylemine tasinamazdi. Bunda, konjonktürün kazandirdigi önermeler kadar, Kürtlerin Türk modernlesmesindeki kazanimlarinin ve giderek Türk kültürünün de bir parçasi olmalarinin payi büyüktür. Zira Kürt siyasal öznelerinin neredeyse tümü Türkçe düsünerek, entelektüel dünyalarini bu dille kurmuslardir. Dolayisiyla ’dar anlamda' bu siyasal özneler için denebilir ki ’müstakbel entegrist Türk' olarak kendilerini insa etmislerdir. Bu öznelerin çogu sadece siyaseten Kürt'türler.

Baslangiçta Lenin'in ’uluslarin kendi kaderlerini tayin hakki' önermesi, ayni zamanda geç modernlik problemlerini gideren bir basamak olarak görülse de; bugün Kürtler için bir hayali cemaat olarak, saglanilmasi güç teorik bir homojenlesme talebinden öteye gitmemektedir. Bunda ulus söyleminin giderek itibar kaybeden bir söylem olmasinin da payi büyüktür. Ulus söylemi, iktidar talep eden siyasal bir söylemken; etnik aidiyet söylemi, kismen dar siyasal bir söylem olarak haklarin elde edilmesinde makul bir talep olarak belirir. Bu, ayni zamanda, uluslasma talebinin geriletilmesi anlamina da gelir. Ya da baslangiçta ulus söylemiyle yola çikan bir siyasal fikrin ’etnik aidiyet haklarinin demokratik talepte kalarak giderilmesi' söylemine dönüsmüstür. Bir bakima, ulus söyleminin hacminin daraltilmasi yoluyla ’hak arama söylemi'ne dogru evrilerek, ’düsük profil' ulusçu bir söyleme dönüsmüstür. Kültürel haklarin elde edilmesiyle, Kürtlerin, büyük bir çogunlugunun zihninden ’ulus söyleminin düsmesi' ayni zamanda milliyetçi paradigmadan çikmasi ya da uzaklasmasi demektir.

Kürt siyaset aktörlerinin Kürt milliyetçiligini dislayan siyasal dil gelistirirken; diger taraftan özü itibariyle milliyetçi paradigmanin bir önermesi olan ’anadilde egitim' istemektedirler. Milliyetçiligi ’gerici' bir söylem olarak gören, buna vurgu yapan Kürt siyaset kurumlari; ideolojik Türk milliyetçiligini bir nebze dahi olsa asindiramamislardir. ’Sag' Türk milliyetçiliginin yani sira ’ulusalcilik' adlandirmasiyla, seküler, sol Kemalist refleksler gösteren hayli tutucu, tirnak içinde ’sol' Türk milliyetçiligi dogmustur. Bunda genel olarak yükselen siyasal Islam'in ve AKP'nin Islamci reflekslerinin payi kadar; kendini milliyetçi paradigmada görmeyen Kürt siyasal cenahinin, ideolojik baglamda Kürdî bir amentü olusturamamasinin payi vardir.

Kürtlerde milliyetçiligin ideolojik bir tutum olarak konmamasindaki diger saik; Kürtlerin biraradasizliginin tarihsel kosullar nedeniyle deneyimledigi farkli modernlesme süreçleridir. Ortadogu'nun birkaç ülkesinde yasayan Kürtlerin, hayali cemaat fikri kadük bir leitmotif olarak görülse de; Türkiye'deki Kürtler bu leitmotifi pozitif haklar üzerinden ilerleterek, ’düsük milliyetçi vaad'e baglamislardir. Böyle olunca, Türkiye gibi kendini sürekli rejim ve bölünme kaygisinda tutan bir ülkede, etnik aidiyet talebine dair anayasal güvence istemi, kirilmasi güç bir refleks olarak durmaya devam edecektir. Devletin bu kati tutumu yüzünden, kurumsal Kürt siyaset ve zihninden farkli olarak milliyetçilik; Kürt tabaninda popüler söylem araçlari üzerinden gövdeleserek, demokratik entegrist vaadi terse çevirmektedir. Örnegin zorunlu göçle metropollere gelen Kürtler, entegre olma araçlarina sahip olamadiklarindan, asimile olmaya baslamislardir. Bu psikolojik sikismanin derin yaralar açtigi asikârdir.

Popüler söylem

Milliyetçilik söylemi, Kürt entelektüel ve siyasal aktörlerince itibar görmemesine karsin; bu defa tersinden, devletin kati ideolojik tutumu yüzünden Kürt tabaninda giderek milliyetçi bir damar olusturmaya baslamistir. Kürtlerin zorunlu göçle metropollerde görünürlük kazanmalariyla ortaya çikan, ayrimcilik üzerinden olusan bir söylemdir. Bir güç, iktidar söylemi içermemesine karsin, buna içkin bir söyleme de dönüsebilir. Özellikle zorunlu göçle metropollerde ortaya çikan orta ve yasli kusak Kürtlerdeki statü kaybi ve degersizlik duygusunun giderek ayni evi paylasan çocuklar ve genç kusakta öfke söylemine dönüsmüstür. Örnegin sokak olaylarindaki çocuk ve genç Kürtlerin sikistiklari degersizlik duygusunu, bir haysiyet aracina dönüstürerek, bu durumu, neredeyse ontolojik bir kaygiya yüklemislerdir: ’Burada' degil ’orada' dogmus olmak.

Ezcümle

Bugün, Islamofobia üzerinde gelisen ve sol ideolojiden koparak, daha Kemalist bir reflekse oturan ulusalci yeni ’sol' milliyetçilik; Kürtlerdeki görünürlük ve hak talepleri yüzünden, nefret söylemiyle karisik Kürtfobia'ya evrilerek, ana aks sag milliyetçilige rahmet okutmustur: ’Sag' Türk milliyetçiligi, Kürtleri hâlâ kendinin bir parçasi gördügünden makul bir retorigi dillendirirken; ’sol' Türk milliyetçiligi, Kürtleri kendinden görmediginden, giderek nefret söylemine kaymistir. Milliyetçiligi giderebilecek yeni araçlar (kültürel haklarin taninmasi) olusturmadikça; Kürt tabaninda, mütekabiliyet üzerinden olusacak yeni bir milliyetçilik gelisecektir. Bu durum, yasanan problemlerin giderek bir ontolojiye indirgenerek nefret söylemini tetikleyecektir. Bu kendine kapanma ve diyalog kuramama halleri, giderek Kürt sorununu ’sagcilastirmaktadir'.

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.