Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 27 January 2010

[url=http://www.newroz.com/modules.php?name=News&file=article&sid=6320]

Zeki Adsız'ın kızı Av. Şervan Adsız, Kemal Burkay 'ın Kürt siyasetcilerini aşağılayıcı sözcüklerle dolu "Anılar 2“ kitabını geri çekmesi için, 05.02-2010 tarihine kadar süre verdi. Aksi taktirde, Kemal Burkay, Roja nu yayınları ve kitabın dağıtımını yapan Komkar dernekleri hakkında dava açılacaktır.

Ekte gönderilen metin Kemal Burkay a, Roja nu yayınlarına ve Komkar derneklerine, Almanca orjinali ve Türkçe tercümesi ile gönderilmiştir. Kamuoyuna sunulur.

Haysiyeti Tahkir Dolayısıyla Cezayı Önleyici İmtina Etme ve Mükellefiyet Beyanı

Metnin imzacısı, 1990 yılında vefat eden Kürd politikacı ve sendikacı Zeki Adsız'ın kızıdır.

Kemal Burkay, Haziran 2009'da Roja Nu Yayınevi tarafından basılıp dağıtılan ve Komkar örgütü tarafından dernek binalarında satılan, kendi hatıralarını içeren “Anılar, Belgeler Cilt 2“ kitabının yazarı ve yayıncısıdır.

Metnin imzacısı, yazar Kemal Bukay'ın kitabında, babası Zeki Adsız'ın ölüm sonrası kişilik haklarını ve merhumun yakınlarının genel kişilik haklarını ihlal etmiş olmasına itiraz etmektedir.

İnsanın kişilik hakları, ölümünden sonra da (hukuki) koruma altındadır.
Bu koruma, Almanya Federal Anayasa Mahkemesi'nin de açıkça vurgulandığı üzere (BverfGE 30, 173), Alman Anayasası'nın, insan onurunun dokunulmaz olduğunu belirten 1. maddesinin 1. fıkrasına dayanmaktadır.
Bir kişinin biyografisinin kaba bir şekilde değiştirilmesi, kimliğinin bozulması, hakarete uğraması, o kişinin ölümünden sonra da önlenebilir.
Ölen kişinin yakınlarının hakları, ölüm sonrası korumaya dahildir.

“Anılar, Belgeler Cilt 2“ kitabının asagida belirtilen sayfalarinda, mağdurların ölüm sonrası saygı hakkına yönelik oldukça ağır bir tecavüz yer almaktadır ve bunlar, Federal Almanya Medeni Kanunu'nun, Anayasa'nın 1. maddesinin 1. fıkrasıyla da bağlantılı olarak 823. maddesinin 1. fıkrası ve 1004. maddesine, aynı şekilde Federal Almanya Ceza Kanunu'nun 189. maddesiyle bağlantılı olarak 823. maddenin 2. fıkrasına göre müdahalenin meni talebine de temel teşkil etmektedir.

(S. 94, 156, 197, 255, 263, 264, 294, 295, 296, 297, 298, 299, 300, 319, 320, 321, 344, 412, 420, 558, 587, 588)
Bu sayfalardaki iddialar, örneğin katil olarak suçlama, doğru olmayan olay iddialarını içermektedir.

Yazarın, Zeki Adsiz'ı uzun yıllardır tanıdığına dair genelleştirici sunum, burada yapılan ağır ithamlar bağlamında, kendisi tarafından ortaya atılan iddiaları inandırıcı göstermeye kısmen bile uygun değildir.

Yukarda yazılı olan sayfalardaki ifadelerde, merhum hakkında öyle bir olumsuzca çarpıtılmış, kötülenmiş biyografi ve karakter resmi çizilmektedir ki, bu durum olsa olsa - daha başka bir açıklamaya gerek kalmaksızın- kamuoyunun düşüncesinde ciddi bir aşağılamaya daha müsaittir.

Sözkonusu kitap , özellikle de kendinden uydurulmuş mazohist şiddetle ilişkisi anlatımları tam bir küfür edebiyatıdır.

(Gerçeğe aykırı bir şekilde karakter ve biyografinin çarpıtılması, eleştirel düşünce ve ifade hakkı kapsamında sayılamaz. Bir şahsiyetin davranış ve biyografisi hakkında eleştirel bir hüküm verebilme hakkı, Federal Almanya Anayasası'nın 5. maddesinin 2. fıkrasında açıkça düzenlenen kişisel haysiyet hakkında sınırını bulmaktadır ve kendinden uydurulmuş ya da her hangi bir dayanağı bulunmayan iddialarla, sadece kötü davranışlara meyilli bir kişiden bahsedildiği kanaatinin oluşmasına izin verecek şekilde bir şahsiyetin biyografisini çarpıtmayı haklı kılmamaktadır.) (23.3.1968 tarihli Federal Almanya Yargıtay Kararı- I ZR 44/66 “Mephisto Kararı“)

Bir Kürd politikacısı ve sendikacısı olarak saygın ve örnek bir insanın biyografi ve karakter resminin büsbütün bozulmadan, çarpıtılmadan, tarihi bir belge olarak geleceğe aktarılması, yakınlarını ve herkesi ilgilendirmektedir.

Zeki Adsız için yazılanlara, ailesi ve bazı kürt yurtseverlerinin tepkisi üzerine, Kemal Burkay Adsiz ailesine bir mail atarak üzüntüsünü dile getirmistir. Ancak Zeki Adsız adına kullanmış olduğu çirkin sözlerin kamuya açık bir kitapta sarf edilirken, özrünün gizli kapaklı bir şekilde dile getirilmesi Kürt halkına mal olmuş bir isim olan Zeki Adsız'ın adına ailesi tarafindan yeterli ve samimi bulunmamıştır. Zira kamuoyuna açık bir kitapta kullanılan çirkin sözlerin affının, aileye yapılan kısa ve gizli birkaç sözcükle mümkün olamayacağını Kemal Burkay'ın kendisisin de çok iyi bilmektedir.

Ölüm sonrası kişilik haklarının ihlalinden kaynaklanan talepler, Federal Almanya Ceza Kanunu'nun 77. maddesinin 2. fıkrasına, Plastik Sanatlar ve Fotoğraf Eserlerinin Telif Haklarına Dair Kanun'un 22. maddesine, Telif Haları ve Bağlı Diğer Hakların Korunmasına Dair Kanun'un 60. maddesinin 2. fıkrasına kıyasen merhumun en yakınları tarafından ileri sürülebilir.

Bu talebin karşı tarafı, ihlal vasfına göre belirlenir.
Hukuksal anlamda ihlal vasfının kabulü için, bir kimsenin basılı bir eserde yer alan fiili iddiaları objektif olarak birlikte yayması ve gelecekte yayma tehditine iştirak etmesi yeterlidir.
Bu bağlamda, fiile katılma şekline göre fail ya da yardımcı sayılıp sayılamayacağına ya da kendisine kusur isnat edilip edilemeyeceğine bakılmaksızın, ihlale sebep olan ya da davranışları bir ihlal endişesinin doğmasına yol açan kişi ihlal edendir.

Bu şekilde talebin karşı tarafı hem kitabın yazarı, hem de matbaa, yayınevi ve satıcısıdır.
Sizden, kitabın çoğaltılmasından, dağıtımından ve yayınlanmasından imtina etmenizi, şimdiye dek dağıtılmış kitapları geri çekmenizi ve gerçek olmayan iddialarınızdan dolayı kamuoyu önünde Zeki Adsız'ın yakınlarından ve herkesten özür dilemenizi talep ediyorum.

Sizden, ekte yer alan (S.IV) İmtina ve Mükellefiyet Beyanını en geç 05.02.2010 tarihine kadar imzalayarak yukardaki adresse geri göndermenizi rica ediyorum.

Aksi takdirde, taleplerimin kabulü için yargı yoluna başvurmak zorunda kalacağımı bildiririm.

Av. Servan Adsız

Cezayı Önleyici İmtina Etme ve Mükellefiyet Beyanı

1. Kemal Burkay, c/o Komkar-Swêd, Gustavslundsvaegen 168 A. 1 tr.161 36
Bromma-Stockholm Schweden
Servan Adsız'a karşı, Kemal Burkay'ın “Anılar, Belgeler Cilt 2“ kitabını çoğaltmaktan, dağıtmaktan ve yayınlamaktan imtina etmeyi, kaçınılmayan her ihlal için itiraza yenilemeye gerek olmaksızın 5.000 Euro cezai şartı, imtina borcu alacaklısının belirteceği kamu yararına çalışan bir kuruma ödemeyi taahhüt ederler.

2. İmtina mükellefleri, Kemal Burkay'ın “Anılar, Belgeler Cilt 2“ kitabını dağıtımdan geri çekmeyi taahhüt ederler.

3. İmtina mükellefleri, Kemal Burkay'ın “Anılar, Belgeler Cilt 2“ kitabını hangi miktarda çoğalttıklarına, dağıttıklarına ve yayınladıklarına dair bilgileri vermeyi taahhüt ederler.

-------------------------------------

İmtina mükelleflerinin imzası

*************

Strafbewährte Unterlassungs- und Verpflichtungserklärung
wegen Ehrverletzung

Die Unterzeichnerin ist die Tochter des im Jahre 1990 verstorbenen kurdischen Politikers Zeki Adsiz.

Herr Kemal Burkay ist Autor und Herausgeber des von dem Verlag Roja Nu hergestellten und vertriebenen und von der Organisation Komkar in ihren Vereinshäusern verkauften, im Juni 2009 erschienen Druckwerkes „Anilar Belgeler Cilt 2“, dass sich mit den Erinnerungen des Herrn Kemal Burkay befasst.

Die Unterzeichnerin beanstandet, dass der Autor Kemal Burkay in seinem Buch das postmortale Persönlichkeitsrecht ihres Vaters Zeki Adsiz und das allgemeine Persönlichkeitsrecht der Angehörigen des verstorbenen verletzt.

Die Persönlichkeit des Menschen wird über den Tod hinaus geschützt.
Dies folgt wie das BVerfG klargestellt hat (BVerfGE 30, 173) aus dem Grundrecht des Art 1 Abs.1 GG, wonach die Würde des Menschen unantastbar ist.
Grobe Entstellungen des Lebensbildes, Verzerrungen der Identität, Beleidigungen einer Person können auch nach deren Tod abgewehrt werden.
Das Recht der Angehörigen steht neben dem postmortalen Schutz.

In den Textpassagen (S. 94, 156, 197, 255, 263, 264, 294, 295, 296, 297, 298, 299, 300, 319, 320, 321, 344, 412, 420, 558, 587, 588) des Buches „Anilar Belgeler Cilt 2“ liegen besonders schwere Beeinträchtigungen des postmortalen Achtungsanspruchs des Betroffenen, die einen Unterlassungsanspruch aus §§ 823 Abs.1, 1004 BGB iVm. Art 1 Abs.1 GG, aber auch aus § 823 Abs.2 iVm. § 189 StGB begründen.

Die Behauptungen enthalten unwahre Tatsachenbehauptungen, z.B. die Bezichtigung als Mörder.

Der pauschale Vortrag, der Autor sei ein langjähriger Kenner des Zeki Adsiz, ist angesichts der Schwere des diesem gemachten Vorwurfs auch nicht ansatzweise geeignet, den Wahrheitsgehalt der von ihm aufgestellten Behauptung glaubhaft zu machen.

Durch die Äußerungen in den oben genannten Textpassagen, wird ein negativ verzerrtes, verunglimpfendes Lebens und Charakterbild des Verstorbenen gezeichnet das diesen
- wie keiner weiteren Ausführung bedarf - in der öffentlichen Meinung nachhaltig herabzuwürdigen geeignet ist.

Das Buch ist eine Schmähschrift, insbesondere die frei erfundene Schilderung der masochistischen Beziehung zu Gewalttaten.

(Die wahrheitswidrige Entstellung des Charakter -und Lebensbildes wird auch nicht durch das Recht zur freien kritischen Meinungsäußerung gedeckt. Das Recht, Verhalten und Lebensbilder einer Persönlichkeit kritisch zu beurteilen, findet nach der ausdrücklichen Regelung in Art. 5 Abs.2 GG seine Schranken in dem Recht der persönlichen Ehre und rechtfertigt es nicht, das Lebensbild einer Persönlichkeit mittels frei erfundener oder ohne jeden Anhaltspunkt behaupteter, die Gesinnung negativ kennzeichnender Verhaltensweisen zu entstellen, die nur noch das Urteil zulassen, dass es sich um einen niederträchtiger Handlungsweise fähigen Menschen gehandelt habe.)
(BGH Urteil vom 20.3.1968- I ZR 44/66 „Mephisto-Entscheidung“)

Die Angehörigen und die Allgemeinheit sind daran interessiert, dass das Lebens – und Charakterbild eines Menschen, der als kurdischer Gewerkschafter und Politiker ein hohes Ansehen und eine Vorbildfunktion genossen hat, nicht verzerrt und völlig entstellt der Nachwelt als Dokument der Zeitgeschichte überliefert wird.

Auf die Reaktion der Angehörigen und der kurdischen Community hat Herr Kemal Burkay sein Bedauern in einer Email an die Familie Adsiz mitgeteilt.
Jedoch erkennt die Familie eine solches, in einer verdeckten Email bekundetes Bedauern nicht an. Eine in einer nicht öffentlichen Email gemachte „Entschuldigung“ ist nicht geeignet, die in einem öffentlichen Buch gemachten herabwürdigenden Äußerungen bzgl. eines in der kurdischen Öffentlichkeit bekannten, und zur Lebzeiten gutes Ansehen genossenen Menschen, wieder gut zu machen.

Die Ansprüche aus der Beeinträchtigung des postmortalen Persönlichkeitsrechts können von den nächsten Angehörigen des Verstorbenen in Analogie zu § 77 Abs.2 StGB, § 22 KunstUrhG, § 60 Abs.2 UrhG geltend gemacht werden.

Der Anspruchsgegner bestimmt sich nach der Störereigenschaft.
Für die Annahme der Störereigenschaft im Rechtsinne ist es ausreichend, dass jemand die in einem Druckwerk enthaltenen Tatsachenbehauptungen objektiv mitverbreitet und an der drohenden Verbreitung in Zukunft auch beteiligt ist.
Als Störer ist demnach jeder anzusehen, der ohne Rücksicht darauf, ob er nach Art seines Tatbeitrages als Täter oder Gehilfe anzusehen wäre oder ob ihm ein Verschulden trifft – die Störung herbeigeführt hat oder dessen Verhalten eine Beeinträchtigung befürchten lässt.
Damit ist Anspruchsgegner sowohl der Verfasser des Buches als auch der Drucker, der Verlag und der Buchhändler.

Ich fordere Sie auf das Vervielfältigen, Vertreiben und Veröffentlichen des Buches zu Unterlassen.
Die bereits Vertriebenen Bücher zurückzuziehen und sich in der Öffentlichkeit von den Angehörigen des verstorbenen Zeki Adsiz und der Allgemeinheit bezüglich der unwahren Behauptungen zu entschuldigen.

Ich biete Ihnen an die anliegende Unterlassung– und Verpflichtungserklärung (S.IV) mir bis zum 05.02.2010 unterschrieben an die oben aufgeführte Adresse zurückzusenden, anderenfalls sehe ich mich gezwungen gerichtliche Schritte einzuleiten um meine Forderungen durchzusetzen.

Servan Adsiz
Rechtsanwältin

Strafbewährte Unterlassung- und Verpflichtungserklärung

1.Herr Kemal Burkay, c/o Gustavslundsvaegen 168 A. 1 tr.161 36-Bromma-Stockholm Schweden, verpflichtet sich ab sofort gegenüber Servan Adsiz bei Meidung einer für jeden Fall der Zuwiderhandlung unter Ausschluss der Einrede des Fortsetzungszusammenhangs fällig werdende Vertragsstrafe in Höhe von 5.000 € an eine, vom Unterlassungsgläubiger zu benennenden gemeinnützigen Organisation, es zu unterlassen, das Buch „Anilar Belgeler Cilt 2“ von Kemal Burkay zu vervielfältigen, vertreiben und zu veröffentlichen.

2. Der Unterlassungsschuldner verpflichtet sich das Buch „Anilar Belgeler Cilt 2“ von Kemal Burkay vom öffentlichen Verkehr zurückzuziehen.

3. Der Unterlassungsschuldner verpflichtet sich, Auskunft darüber zu erteilen, in welchem Umfang er das Buch „Anilar, Belgeler Cilt 2“ von Kemal Burkay vervielfältigt, vertieben und veröffentlicht hat.
[/url]

Sayin Filinta Adsiz, Hak arama ve hukuki prosedor geregi yaptiginiz girisim kayda degerdir. Kisi olarak yaptiginiz girisimi destekliyor ve Zeki Adsiza yonelik yapilan saldiriya duyarliliginizi saygiyla karsiliyorum. Onurlu kurd insaninin hukuki yolla hak arama talebi medeni insan olmanin da geregidir. Bunun timsal teskil edecegini, caydirici bir islev gorecegini ve bundan sonra olasi saldirilara karsi guven duygusu gelistirecegine olan inancimi belirtmek istiyorum. Son 30 yilda binkevir edilen insanlarimizin magduriyetlerini de hesaba katarsak belki ikinci bir sorusturma ve arstirmaya da misal teskil eder. Kurd-Kiran hareke'leri de bu vesileyle hukuki olarak mahkum edilir. Girisimini destekliyor ve basarilar diliyorum.

Dogru söyliyorsun da, bu sadece bazi liderlerin sorunu degil ki. Kürt´lere hakaret etme, küfür etme, asaglama konusuna her kürd´un dikkat etmesi gerekiyor. Bu konu icin fazla uzaga gitmeye gerek yok. Forum arsivinde duran yazilara dönüp bakmak yeter

Sevgili Filinta ve Servan, Kemal Burkay anilarinda Kürt toplumuna itirafcilik ve küfür kultürünü miras birakmak istiyor. Buna DUR! dediginiz icin sizi kutlarim.Babaniz biryerlerden sizlere gülümsyerek bakiyor ve sizinle gurur duyuyordur. Bir BIIJII de benden.

Zeki Adsiz'in cocuklari, Kürd gencligi Kürd degerlerine ve Kürdistan tarihine dil uzatanlara DUR! diyor ve yeni bir mücadele sayfasi aciyor! Kendilerine katiliyorum, BIJI!!!!!!

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.