Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 24 Mai 2009

Iki kisi arasindaki tartisma veya didsismeye (aslinda kepazzelige donusen bu olaya demek daha dogru) bulasmak zorunda degilsiniz. Ancak asgiya alelacele aktardigim sorulara cevap verme ihtiyaci duyup duymadiginizi merak ediyorum

1-bir konu etrafinda iki veya cok kisinin tartismasinda konuyla yakindan uzaktan alakasi olmayan mevzulara giris durumunda sitenizin bu ise bakisi nedir?

a) babalarin amcalarin ailenin ceddin bu tartismalarda yeri nedir?
c) babanin atanin amcanin dayinin yeteneklerinin becerilerinin hatalarinin sevaplarinin bu tartismalrla alakasi nedir
d)mahlasla suren tartismaya asil isimleri kisinin kendi iradesi disinda ortaya sacmanin bu tartismalaarla alakasi nedir?
e)kaniti mantigi alakasi olmayan seyleri burya birer gercekmis gibi defalarca yazmanin tarifi sizce nedir?

Soyle yazayim daha anlasilir olsun "asu azadi mahlasi ile burya yazan, italyan konsolus ile ticari iliskide, arada bir cenevrede bulusup bazi konularda fiskos yapiyorlar. Bu sahsin asil adi mehmet toptas, capri de, antalya da villari var, Ankara da buyumus ve devletle irtibati kesin“ diye yazssam bu hayali asu azadi nin ne yapmasi gerekir?

a) umursamamasi onerilir
b)sinirlenmesi normaldir
c) isi hukuka devretmeldir
d)bu suclamalarin gectigi mekanin idarecileri bu ise mudahale etmelidir
e)biri bunlari soyluyorsa bunlarin dogruluk payi vardir

siz bu durumda ne dusunuyorsunuz?

2-Bu kepaazeligin hatirlanabilir baslangici ermeni soykiriminda kurdlerin rolu uzerine baslayan tartismadir. O zamanlar, bu konuda BAZI kurdlerin (azimsanmayacak miktarda) ugursuz rolune deginmis olmak (bundan gocunacak bir durum yok-tarihte olmus bitmis vakilardan gocunanin saglikli dusunmedigi soylenmeli), kurdlerin bu rollerini “capul“ olarak tariflemek, ve bu fikirleri de bir mahlas altinda ifade etmek suc mudur hak midir?

a)kurd capulculari , capulcu kurdler ifadelerini kullanmak turklugu asagilama sucu sayilan ve TC ceza yasasinda 301 . madde olarak tariflenene benzer bir suc mudur? Kurdler de modern uluslarda olmayan “kurdluge hakaret“ turu ala-turka suclar mi icat edecek? etsin mi? edecek se neyin kurd degeri neyin kurd hiyaneti olduguna karari kim verecek? KFD et al . mi?

b)kurdlerin bir kisimine “capulcu“ denildiginde, tum kurdlerin(buna benim hakaret edilen yakinlarim da dahil olmali-eger kFD oteritesinin kim kurd kim degil tarifileri esas alinmayacak ise) avukati kesilme hakki kimin eline kimlerce verilmis? Begenmediginizn bir tezi savunmak icin hakkiniz olmayan temsili konumlara burunme nedir? Bir gorussun karsisina kendi gorusunuzle cikmak yerine, tartismayi orda birakip
bunun asil adi sudur babasi budur amcasini su soyle oldurdu, babasi takkeci, kendi elcilikte fis kos ediyor(ne demek olyuor bu elcilikte ne konusmus oluyorum? Parali askerlik yapmis ivir ziviri ile buralara defalarca yazilar asana

ne denir?

Siz ne denecegini yazin ben de sizin munasip gordugunuz sifatlari kullanayim.
Yukaridaki haltlari bu tartisma ona karsi bu tona cikmamisken (bir baska katilimci KFD karsi neden yumusak olundugu uzerine yorum bile yazdi -kendi bu satirlaari muhtemelen okuyacaktir.)

BUYUK HARFLERLE SIITIN KERE YAZDIGIMI BIR KEZZ DAHA YAZIYORUM.
GEREKIRSSE DEFARALRCA DAHA YAZACGIM
1-BU ADAAMLA YAPILAN TARTISMA IKI KKSININ TARTSIMASI DIDISMESI
DEGIL. BU SEKILDE TARIFLENMESI KURDLERIN VEYA BENZERI DURUMDA OLAN HALKLARIN MESRU MUCADELE BICIMLERININ DISSAL NEDENLERLE EN HOYRAT MECRAYA SURUKLENMESI GIBI-TERORIZE EDILIP ONDAN SONRA “BAKIN ISTE BIR TEROR GURUBU“ DIYEREK TANIMLANMASINA BENZIYOR. YADA KURD TARAFININ ITIRAZLARI ILE TURKLERIN AZGINLIGININ SIMETGRIK YORUMLARLA SUNMAYA BENZIYOR.

BU TARTISMA IKI KULTURUN ARASINDAKI TARTISMADIR.

1.KULTUR KFD DE KENDI KARIKATURUNU BULMUS DURUMDA
BU KULTUR

A)TARTISAN KISININ GORUSSLERI ILE UGRASMAKTAN HERHANGI BIR NEDENLE VAZ GECILIP O KISININ KENDI ACIKLAMADIGI GERCEKLIGI OLMAYAN OZEL BILGILERININ BU TARTISMAYA SOKULMASINDA BIR PROBLEM GORMEYEN ILKELIIGI TEMSIL EDEN KULTURDUR

B) BU KULTUR SUREKLI KURBAN ROLUNU BENIMSEYIP , KURBANIN DUGUM DUGUM VEYA SOGAN VARI BIR YAPIDA KURBANLIKTAN SUCLULUGA DOGRU ZIPLAMALARI OLABILECEGINI YOK SAYAR. BU KULTUR KENDISINE AIT HIC BIIR GUUNAHA KENDISI OLARAK SAHIP CIKMAYA YANASMAZ. BU HATIRLATILDIGINDA MANTIK VE AAKIL DISI SAVUNMALARA GIRER

C) BU KULTURDE TIPKI BIZE KALLAVI HAKSIZLIKLARINDAN YAKINILAN TURK KULTURUNDEKI GIBI, KIMLER TARAFINDAN VE KIMLERIN CIKARINA OLDUGU BELLI OLMAYAN BIR DEGERLER MANZUMESI KUTSALLASTIRILIR VE KENDINI BU DEGERLERIN AVUKATLIGINA ASKERLIGINE ATAYAN KENDINDEN MENKUL KISILER KURUMLAR OLUSUR

D)BU KULTUR TARTISMAYI TARTSIMA MECRASINDA TUTMAKTA ZORLANIR, SUREKLI ALAKASIZ KONULARLA KENDISINE DESTEK PAYANDA ARAR.
C) BU KULTUR ICIN SIRADAN BIYERIN SONUNA KADAR GERCEK PROBLEMLERI YA HAFIFE ALINACAK YA DA GELIP GELMEYECEGI BELRISIZ BIR AATIYE ERTELENECEK ONEMSIZ AYRINTILARDIR.
KADINLARIN CINSEL ORGANLARI MI TAHRIP EDILYOR?
BUNUN SU AN ICIN GUNDEME GETIRMEMEK GEREKIR?
BU ANIN NE ZAMAN GELECEGINE GEC KALINIP KALINMAYACAGINA KARAR VERECEK OLAN ONLARDIR. ONLAR ISTEMIYORSAA AN GELMEMIS KONU ONEMLI OLMAMIS OLMALIDIR.
CINSELIGI TAHRIP EDILEN. BASKA BIR SURU NEDENLERLE OLDURULEN OLDURULEMEYENLERIN DE IZLENMESI GUC BUYUK BASKILAR ALTINDA ISTEMEDIKLERI BIR YASAMA SURUKLENEN KADINLARIN SAYISI?
100-ISE GUNDEME GETIRMEEYE DEGMEZ 1000 ISE KUCUK-10 BIN ISE HALLA ONEMSIZDIR. BU KULTUR HEM VERILERI DERLEMEYE CABALAMAZ HEM DE KAFASINA GORE ONCELIKLER YAPAR VE BUNUN DISINDA ITIRAZDA BULUNANA DA TOPTAN ULUSUN AVUKATI SAHIBI MUTEMEDI KESILIR. BIR KENTIN KAYBI VEYA FETIHI BU KULTUR ICIN INSANLARIN HER GUN HER DAKIKA YASAMAYA ZORLANDIGI FELAKETLERDEN ONEMLDIR. TURKLER “BEKLEYIN SOYLIZMDE HER SEY HALOLACAK“ DEYINCE ITIRA EDER, DONER KADINLARA “HELE BIR MUSULU ALALIM, SURYANI BAGISMZILIGINI ENGELEYTELIM, SIZE DE CICEK GIBI BIR YASAM SUNARIZ“ DER. NE ZAMAN? UC BES KUSAK TELEF OLDUKTAN TRAVMATIZE OLDUKTAN SONRA MI? BU TURDE INSANLARIN YETISTIRIP ONUMUZE KOYDUGU TRAVMATIZE BIEYLERLE BIRLIKTE MI?

SIZ HANGI KULTURUNUN PESINDESINIZ BUNLARI BILELIM.

newroz kom veya benezeeri kurd sisteleerinin
kurdistan da is yapmanin tek yolu olarak bellenen SIYASET odagi olma
burdan da becerilebilinirsse ORGUT olma niyetinde olabileceklerini,
bu niyetle yola cikanin hamaset-ortalama sentimente fazlasiyla hitap eden soylem ve bu tarzda adam toplma endisesinde olmalari anlasilir. bu nedenle populer tezler populer tarzin buralarda hakim olmasi anlasilir. bu populer tarz ise ister istemez gemlenmesi ancak cebberut bir liderin (apo orneginde oldugu gibi) caoban degnegi ile mumkun olan bu miltian ruhun, memlekete uydugunu ordaa onemli bir rolu oldugunu soylemek lazim, ancak bu rol DIASPORA ya uyuyur mu?
bu TEMEL bir sorudur.
DIASPORANIN memlekete militanlik akili vermesi
memlekete orgutlenme uzerine ahkamlar kesmesi
gandicilikten tutun da silah tufek direniisi onermesine kadar varan oneriler uretme yeri olma pozisyonu var mi?
yoksa orda eksikligi duyulan SERBEST dusunebilme imkanlarini
yeni fikirleri uretme sansini
bilgi gorgu sanat uretme imkanlarini kullanma
rahat calisma sansini sonuna kadar kullanarak
memlekette yapilmasi kolay olmayan seylerle bu bosulgu dodurmaasi mi daha akla yakindir.
kepazeliklerden bir fayda ile siyrilmak gerekir.
o halde bu son soyutlama da fikir belirtmeniz iyi olur.
bu ortami memlekete siyasi akli . fetih taktikleri, miltan ruh pomplama mekani mi
yoksa bilgi derleme, sanati tesvik etme, bugune kadar tartisilamayan tabu tanimadan her alana girme ortami olarak mi kullanmak gerekir.

siz bu sorulara derli toplu cevap yorum yapana kadar
ben gene bir kenera cekileyim
kurdlerle ilgili herhangi bir ortama-nersi ve kkimler tarafindan kontrol edildigine bakmaksizin, her istedigimde girip cikacagimi. 15 lik gelinler gibi
bak giderim haa, bak yazmam ha, kustum ha filan fistik demedigimi de belirteyim.
simdi antalya ya ucuz bilet bulurmuyum bir bakayim
once tork elciligine de bir dansimak lazim tabii
askeri atese iyi bilir bu konulari, bir de onunla fiskos yaparim.
antalya da da valiye bir zziyaret mecburi
allahim nelerle ugrasiyoruz ve kimlere ne kaftanlar biciliyor.

kolay gelsin

iyiki yan yanda degilsiniz ve elinizde silah yok. koskocaman adamlarsaniz ama ne diyelim artik ... kenan'in yedi sülaleyi bu tür bir tartismaya katmasi elbette yalnis ama, senin hakaret etmekte diretmen anlasilir degil ... bazi konularda hakli olsanda, global dünyada diaspora ve ülke ic ice gecmistir. ülkenin özgürlügü ve bagimsizligi icin düsmana bir tas atabiliyor musun? nerede oldugun hicte önemli degil ... siz ancak birbirlerinizle ugrasa durun ... kürdler sizsiz vardi, kürdler sizsiz var olacak, gölge etmeyin yeter, bu horoz dögüsünede kenan son verdi sende sus artik ...

Merhaba Hek! Aso Zagrosi Belli bir dönemden beri İnternet bağlantımda bir sorun var. Her halde yakında çözülecektir. Buna rağmen kısmen tartışmalarınıza katılmaya ve katkı sunmaya çalıştım. Kürdistan Forumda Birinci Dünya savaşı öncesi ve esnasında Kürdlerle Ermeni ve Asuriler arasında yaşanan sorunların tartışmasını olumlu buluyorum. Biz hâlâ o tarihsel döneme ilişkin ciddi bir çalışma yapmış değiliz. Kürdistan'ın esası Birinci Dünya savaşı sırasında Savaş Cephesidir. Yani Ruslarla Osmanlılar arasındaki savaşta Kürdistan savaş meydanıdır. Kürdistan'ın büyük bir kesimi işgal edilmişti. Erzincan'dan Muş, Bitlis, Van, Xoy, Urmiye, Mahabad, Serdeşt ve Revandiz'a kadar işgal altındaydı. Kürd araştırmacıları şimdiye kadar bu savaşın neden olduğu kıyımların bir blançosunu çıkarmadılar. Forumdaki son tartışmalara bağlı olarak biraz Doğu Kürdistan'daki Asurilerin durumu üzerine yoğunlaştım. Bir çok kaynakta Doğu Kürdistan'da kıtlıkta ve savaşın yaptığı tahribatlar neticesinden açlıktan ve hastalıklardan dolayı insan kıyımı var. O dönemin tanıklarından bazıları „Kürdlerin nasıl köpek etini ve ölen ölüleri yediklerini“ anlatıyorlar. Fazla uzatmadan şunu vurgulamak gerekir. Biz bu tartışmalarla hem Kürdlerin o dönem içinde bulunduğu durum hakkında verileri derleyebiliriz ve hemde Kürdlerle Ermeni ve Asurilerin ilişkilerini tespit edebiliriz. Savaş bu cephede „Müslüman-Hıristiyan savaşı“ haline gelmişti. Asuriler ve Ermeniler kaderlerini Rusya'ya bağlamışlardı. Kürdlerde Osmanlıya... Aslında Kürdler açısında bu durum tam doğruyu ifade etmiyor. Çünkü Birinci Dünya savaşı esnasında Kamil Bedirxan, Abdulrezak Bedirxan ve eski Hamidiye Alaylarının bir dizi subayı Osmanlıya Karşı Rusların saflarında savaştılar, Kürd taleplerini seslendirdiler. Simko, Seyid Taha ve Abdulselam Barzani Ruslarla bir çok defa görüştüler ve hatta savaşın başında Simko Ruslarla Birlikte Türklere karşı savaştı. Rusya Kürdleri değil, Ermenileri ve Asurileri tercih etti. Ne de olsa dindaştılar. Süreç içinde Simko Ruslardan uzaklaştı. Hamidiye subayları Ermeniler tarafından öldürüldüler. Her ne kadar Abdulrezak ve Kamil Bedirxan savaşın sonuna kadar Rus ordusunun safarında kaldılarsada etkili olmadılar.(Newroz.Com Arşivinde Kamil Bedirxan'ın yazılarına bakabilirsiniz) Serhad Êzidileri de savaşın sonuna kadar Rusların saflarında savaştılar. Çihangir Ağa en ileri gelenlerinden biriydi. Savaşın ilk başlangıcında Dersim Kürdleri Ruslarla birlikte Erzurum'da Türk ordusuna saldırdılar. Fakat savaş sırasında Rus ordusunun yaptığı katliamlardan sonra Dersimlilerde saf değiştirip onlara saldırdılar. Birinci Dünya Savaşı esnasında Ermeni Birliklerinin generallerinden biri 1928 yılında Paris'te yayınladığı anılarında Dersimlilerin o saf değiştirmesini „hain Dersimliler“ diyerek ifade ediyor. Ermeniler Ruslara dayanarak bugün Kuzey Kürdistan denilen bölgede yani Erzincandan Elazığ'a, Muş Bitlis, Van ve hatta Diyarbakira kadar olan bölgede kendi devletlerini kurmak istiyorlardı. Bu konuda yüzlerce belge var. Zaten birinci dünya savaşı sırasında Rus ordularının ve Ermeni Tugayların girdiği her bölgede ya Kürdler kendileri kaçıyor yada kalan Kürdler kırımdan geçiriliyordu. Abdulrezak Bedirxan'ın bazı Kürd köylülerinin köylerine geri dönmeleri için Van'daki Ermeni yöneticilerinin nezdinde giriştiği çabalar komediye dönüşüyor.(Zaman bulursam çeviririm) Asuri Özgürlük Komitesi 27 Haziran 1917'de yayınladığı bildiride kuracakları devletin sınırlarını şöyle tespit ediyor: „Urmiye, Musul, Tur Abdin, Nuseybin, Cizire, hakkari“ (Tam metin için Nowşirwan, Kurd w Ecem, sayfa 331, 322) Mar Şimon'un 1916 yılında Duk Nicolas ile yaptığı antlaşma Rusya'nın denetiminde bir Asuri idaresinin kurulmasını ön görüyor. Ekim devrimi ile birlikte Rusya'ya endeksli tüm bu planlar boşa çıkıyor. Rus Ordusu geri çekiliyor. Şunu vurgulamak gerekirki Kürdler tüm cephelerde Ruslara karşı savaşıyor. Bu konuda bir dizi kaynak var. Forum'da bu ve benzeri tartışmaların olması iyi bir şeydir. Ermeni soykırımı, Kürd soykırımı ve Asuri soykırmını ortaya koymak için tartışmak şart. Bu halkların bir birlerinin katiamlarında aldıkları rolleri tartışmak gerek. Fakat bu tartışmalar yapılırken sürekli tıkandı. Tartışmaların içeriği değil, kullanılan uslup tartışmalarda daha çok önplana çıktı. Kenan'ın senin ailen hakkında ve mahlaslar hakkında söylediklerini kabul etmediğimizi ve doğru bulmadığımız bir çok defa bu tip yazıları kaldırarak ifade ettik. Ayrıca bu tip tartışmalar Newroz Com'dan önce farklı biçimlerde başka sitelerde de olmuştu. Yani kısacası deşifrasyonlara karşıyız. Seninde Ermeniler meselesi tartışılırken bazı genellemeler yapman yanlıştı. Sorunları tartışacağına, belge ve verilerle sorunun kaynağına ineceğine insanları tahrik eden tanımlamaları ısrarla tekrarladın. Her ne kadar belirli bir kesimi kastettiğini vurguladınsada tepkileri durduramadın. Bir de bu „çapulcu“ vb... söylemler Osmanlıdan Türkiye Cumhuriyetine kadar sistemli bir şekilde Kürdlere karşı kullanıldı. Bir de bu termolojinin bir tarihçesi var. Bu tartışmada farklı eğilimlerinin olması doğal. Kürd toplumunda zaten bu eğilimler var. Bu konuda yapılması gereken tarihsel belgeleri ortaya koymaktır. „ Belge olmadan yazılan tarih tarih değildir“ demişler. Haksızda sayılmazlar. Belgesiz tartışma gözleri bağlanan insanların deveye dokunmaları neticesinde giriştikleri tanımlamaya benziyor. Fakat bu tartışma daha sonra kavgaya dönüştü. Sanki iki kişinin kavgası var görünümünü aldı. Bizde tartışma kültürü zayıf. İnsanlar tartışmak için değil, birbirlerini mat etmeye uğraşıyorlar. Ben şahsen tartışmaların bu derece ye vardırılmasını hoş görmedim. Ama, sansüre de hoş bakmıyorum. Biz Forum Çalışanları olarak daha önce Forum katılımcılarına bir çağrı yaptık ve birlikte bir hukuk oluşturmak istedik. Arkadaşların ezici çoğunluğu sansüre karşıydı. En çokta karşı çıkan sendin. Forum katılımcılarının tartışarak bir çare bulacaklarını söylüyordün. Ama süreç içinde arkadaşlar Forum Çalışanların sansürcü olmaya teşvik ettiler. Birde sorduğun sorulardan biri örgüt, site, ülke ve diyaspora ilişkileri .. Bence bu sitenin görevi Kürdistan'daki aktüel gelişmeleri Kürd kitlelerine aktarmak, Kürd tarihi ve Kürd edebiyatı hakkında kaynak oluşturmak ve Kürdistan'daki siyasal gelişmeleri mercek altına almaktır. Kürdistan bağımsızlığını savunan insanların kendilerini ifade edebilecekleri bir kürsüdür. Daha fazla uzatmadan bitiriyorum. Kendine iyi bak Hoşça kal Aso Zagrosi

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.