Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 8 March 2009

Bir yeni 8 Mart daha gelip gecerken o hep bilindik yikama yaglamaya sanirim gerek yok. Yok cunku her 8 Marta dunya erkekleri "kadinin yaninda"dir pozunu hep verir yani bilindik ezbere kazilmis resimlerin siralanmasi gibi bir sey aslinda. Kadin anamizdir kadin bacimizdir kadin avradimizdir kadin namusumuzdur kadin en kutsal degerimizdir. Gibi siralanabilen seyler yani hep yine ayni nakarat.

Sahi ya kadin herseyimizdir diyen biz erkekler neyi anlatmaya calisiyoruz? bir seye anlam ve deger yuklerken aslinda onun bizim oldugu ve bize ait bir sey gibi algilamis ve bu algilamamizin alici ve satici edabiyatini yaparak bir seylere gereken degeri verme adina aslinda kadini kendi boyundurlugumuz altinda yasamini en iyi sekilde devam etmesini kirk dereden kirk su getirerek kendimizi kandirmis olmuyormuyuz. Tabii kadinlarida.

Dunyada insana insan penceresinden bakmaktan aciz insan kadina hangi pencereden bakarsa baksin hangi dizelerle ben öyle degilde böyle dusunuyorum diye yazarsa yazsin aslinda önce kendini kandirmaktan baslamakla karsit veya hemcinslerinede kandirmis olmuyormu acaba???

Kadin sorunu insanin evrimlestigi oranda cözumlenir bir sorun olmakla beraber kadinin yasadigi sartlarin iyilestirilmesi,ekonomik ve sosyal anlamda özgurlugunu kazanmasi elbette istenilen ve arzu edilen birsey olmalidir. Erkek egemen bir dunyada kadinin kazandigi her hak erkegin zorla elde ettigi kendi hegomonyasindan tavizler vermesiyle aciklanan seyler olmaktan öteye gitmiyor. Bu durum öyle sanildigi gibi geri kalmis ulkeler icin söz konusu seyler degil tam dersine en illeri gelismis ulkelerdede soruna yaklasim aynidir. Bir iki örnek vermek gerekirse gelismis Bati ulkelerinde gerek buyuk isletmelrde gerekse devlet isletmelerinde Kadina kota uygulamasi ve yine siyaset dunyasinda en sol partisinden en sagina kadar yine kadin kota lari olmasi sanirim sorunun boyutlarini anlatmak icin yeterlidir. Yine is yasaminda esit ise esit ucret uygulamasi kadinlar icin degilde erkekler icin gecerli olmasi erkek dominant dunyanin nasilda iki yuzlu oldugunu aciklamaya yeter sanirim.

Bir 8 Marta daha gecerken iki yuzluklukten ziyade sorunu insanin kendi acmazlarini asmadaki erkek egemen handikapin asilmasini iyice bilince cikartip sorunu erkegin ehlilestirilmesi olarak okumak ve erkek egemen zaafiyetin dunyayi yasanmaz kildigini haykirip erkegin kendi zincirlerini kirmasini savunmak ve erkegin birey olmasini saglamakla mumkun gibi görunuyor.

Tarihte sömuruyle beraber kadin,bir birey olmaktan cikartilip pazarlana bilir bir mal haline dönusturulurken,erkekte birey olmaktan cikip her nekadar pazar oyuncusu olsada sömuru mantigi icerisinde suc makinasina dönusturulmustur. Öyle bir makinaki ANAM BACIM KARDESIM AVRADIM DEDIGINE KARSI BIR ZULUM UNSURU OLMUSTUR. Soruna farkli pencereler acilarak yaklasildiginda sorunun cözumude karmasik olmaktan cikar sanirim.

Bu 8 Mart Kurtler icin en yuz karasi olan bir 8 Mart olarak tarihe gecmis bulunuyor. Guney Kurdistan parlementosunun birden cok eslilige izin veren karari ve bu karari red etmeyip uygulamaya koyan Guney Kurdistan baskanligi ve siyasal önderlikleri 8 Mart la ilgili demecler vermisler hemde hic utanmadan tipki yukarda belirtildigi gibi iki yuzlu erkek dominant yaklasimin ibretlik bir örnegi gibisinden. Butun Kurt sitelerini taradim hani olaki bir Kurd "buyugu" soruna parmak bassin diye nafile tipki dun dundu dun dunde kaldi yani bir utanc belgesi 8 Marta bile unutuldu. Biz Kurtlerin pencereside sanirim bu olmasa gerek.

Selam ve Sevgiler

Sn Hasan Dogan, Zaten bir erkek 'kadin bizim en kutsal degerimiz, namusumuzdur' diyorsa zaten o kisi hala feodal yapida biri demektir. Kadina kutsal degerler yuklendiginde ayni sahislar 'vay sen benim kutsal degerimi nasil kirletirsin' deyip kadina ceza verme, oldurme hakkini da kendinde buluyor. Kadin kimsenin hic bir seyi degildir, herkes en basta kendi kutsal degerini de, namusunu da kendinden baska kimseye yuklemeyecek. Kutsal degerlerini de namusunu da sadece yine kendisinin kirletecegini bilecek. Bu birinci sart! Cok dogru bugun dunyanin hic bir yerinde kadinlar erkeklerle gercek anlamda esit degiller ama Kurd toplumu ile Amerikan toplumunu bu konuda ayni kefeye koymak Amerikan toplumuna buyuk haksizlik olur. Burada kadinlar namus cinayetleri ile oldurulmuyorlar, aile meclisleri evlilik disi iliskiler icin olum karari cikartmiyor. Kurd kadinini intihara surukleyen nedenler yok burada. Buna karsilik tabii ki burasi da hala erkek egemenliginde bir toplum. Hala kadinlar olmasi gereken seviyede degiller. Ama butun bunlara ragmen kadinlarin haklarina gelismis ulkeler gozuyle bakmayi tercih ederim. Cunku biliyorsunuz Kurd toplumun bu konuya bakisi tam bir rezalet duzeyinde. Daha bizler Kurd kadininin yasam hakkini bile koruyamazken diger haklarindan bahsetmemiz soz konusu dahi degil. Bu yuzden de Sn. Qoseri'ye ragmen biz kadin mevzusunu disaridan 'ithal' etmek zorundayiz. Cunku ne bilgi birikimimiz, ne kultur duzeyimiz ne de sosyal yapimiz bu konuda birilerine akil vermeye yetecek duzeyde. Kurdlerin bu konudaki dusuncelerini Amerikalilara ithal etmeye kalktigini dusunebiliyor musunuz? Nasil reklamini yapardik acaba? Benim aklima gelen ilk sloganlar: Size yasarken cehennemi vaad ediyoruz! Istenildigi zaman dovulen, istenildigi zaman satilan, istenildigi zaman oldurulen bir hic olarak yasa! Ahirdaki okuzden bile degersiz olarak yasamak cok guzel! Sevgiyle kalin, Hanife

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.