Direkt zum Inhalt

EUSKADI YADA BASK ÜLKESINDEN NELER OLUYOR?

Türkiye’nin Avrupa BirlIsine üye olması durumunda!!!!ışığı Kuzey Kürdistan meselesi nasıl bir boyut kazanır?

Güney Kürdistanlıların Araplarla birlikte federal bir yapı inıa etmeye çalıştıkları bu ortam da, Bask ülkesindeki son gelişmeler ve tartışmalardan nasıl yararlanabiliriz?

Son dönemlerde Bask ülkesinde(Baskça Euskadi deniliyor) Ispanya ile ilişkilerini yeniden tanımlamak için ciddi gelişmeler yaşanmaktadır...

Bu gelişmelere önderlik eden, biz Kuzey Kürdlerin isimlerini en çok duyduğumuz bağımsızlıkçı ETA(Euskadi Ta Askatasuna- Bask ülkesi ve Özgürlük) yada onun legal kanatı denilen BATASUNA(Birlik)* değildir..
1979’dan günümüze kadar kesintisiz bir şekilde EUSKADI’nin otonom idaresinin başında bulunan “otonomcu” ve “ılımlı” olarak siyasal gözlemcilerce değerlendirilen PNV**(Partıdo Nationalista Vasko-Bask Milliyetçi Partisi), bu harekete önderlik etmektedir...

Bask Otonom Bölge Başkanı(Baskça Lehendekari) Juan Jose Ibarretxe’nin hazırladığı, “Ibarretxe Planı” olarak bilinen “Otonomi Statü”sü (Politik Statü) 30 Ocak’ta Bask Otonom Parlamentosunca oy çoğunluyla kabul edilmişti...

Önümüzdeki Pazar , Bask Ülkesinin günü (Baskça Aberri Eguna) vesilesiyle PNV, Bilbao’da binlerce militanın önüne “Biz karar vereceğiz” şiarıyla çıkacak ve önümüzdeki “aylarda projesini referanduma sunma” istemini seslendirecek...

BilindIsi gibi Franko rejiminden sonra, 1978 tarihinde Ispanya’da yeni bir Anayasa oluşturuldu ve 1979 yılında Basklılara “geniş bir otonomi” verildi...

Bu otonomi yasasına göre, Otonom Bölge’nin bütçeyi kontrol etme, vergi toplama, sağlık, eğitim, dil politikalarını tespit etme ve iç güvenlik için polisleri olacaktı...

Böylece Bask ülkesi Ispanya’da var olan 17 otonom bölgeden biriydi...

Bu yeni Anayasa yada “ıbarretxe Planı”yla PNV, “Ispanya Devletiyle özgürce, gönülü Otonom topluluklar ortaklığı”nı getirmektedir.

“ıbarretxe Planı’nın hemen giriş bölümünde “Bask halkı, kendi kaderini tayin hakkına sahiptır” deniliyor.

Bask halkı(Euskal Herria), “ Avrupa halkları içinde kendine has bir kimlIsi olan......... ve 7 vilayette yaşamaktadır” deniliyor..

Bu 7 vilayet hangileridir?

şimdiki Bask Otonom Bölgesi(Euskadi)ni oluşturan: Alava, Biscaye ve Guipuzcuo adlı 3 vilayet...

Dördüncüsü Navaradır.. şimdiye kadar tek başına Otonom bir vilayettir ve Basklılar kendi bölgelerine başlamak için talepte bulunuyorlar..

Ayrıca “kuzey vilayetleri” dedikleri bölge ki, Fransa devlet sınırları içinde kalan Bask ülkesini kapsıyor.. Bu vilayetler ise, Labourd, Aşağı Navarre ve Soule dir..

Bu son talepte Fransa’yi alabildIsine rahatsız etmektedir..
“ıbarretxe Planı’nın 13.cü maddesi “Bask vatandaşları Ispanya ile ilişkilerini belirlemek istedIsinde referanduma gidebilir” diyor..

Ispanya kralı Juan Carlos ve Ispanya Başbakanı Jose Luis Zapatero bu tartışmalara ilişkin açıklamalardan bulundular..

Carlos “1978 Anayasasını” savundu. Zapatero ise “ bugün halklar ve kültürler çatışma ve sınırlar olmaksızın var olabilirler” dedi.

Juan Jose Iberretxe ise: “Yalnızca Bask halkı kendi geleceğine ilişkin karar hakkına sahiptir. 19 ve 20. yüzyılın ilk yarısındaki uluslar arasında sorunların yaşandığı dönem kapanmıştır” dedi.

Bask Otonom Yönetiminin Dışişler sorumlusu Jose Maria Munoa fransız Liberation gazetesiyle yapmış olduğu söyleşi de “Biz gönülü bir evlilikten yanayız......”.. diyor(Söyleşinin tam metni ektedir)

PNV, var olan Otonomi statüsünün demode olduğuna inaniyor. Bu konuda Ispanya Hükümetleriyle görüşmek istiyor.. Ama, daha önce Aznar ve şimdi de Zapatero hükümeti görüşmeyi reddediyor..

Önümüzdeki Nisan ayının 17’sinde Bask Otonom Bölge Parlamentosu seçimleri var. Bağımsızlıkçı Batasuna yasak olduğundan dolayı, seçimlere giremiyecektir.. PNV, bu tutumuyla bağımsızlık taraftarlarının oylarınıda alacaktır.. Zaten Juan Jose Iberretxe, 1998 yılında bağımsızlıkçıların desteğini almıştı...

Görünen odur ki, otonomist yapılanmalar dahi artık empoze edilmiş, dayatılmış Otonomileri istemiyorlar.... Eşitler olarak ve birbirlerinin iradesine saygı göstererek birlikte yaşamayı tercih ediyorlar..

* Ispanya yönetimi 2002 tarihinde çıkardığı yeni partiler yasasına dayanarak, BATASUNA’yi ETA ile olan ilişkilerinden dolayı “demokratik prensipleri ihlal” gerekçesiyle yasakladı...Bask ülkesinin bağımsızlığı için mücadele eden bu legal oluşum 1978 yılında HERRI BATASUNA(Halkın BirlIsi) adıyla kuruldu. Daha sonra 1998 tarihinde ismini değiştirerek, EUSKAL HERRITARROK( Biz, Basklılar) ve 2001 yılında ise BATASUNA olarak ismini değiştirmişti.

**PNV; 1895 tarihinde Sabino Arana tarafından kuruldu ve uzun yıllar tek başına Bask milliyetçilIsini temsil etti.. 1959 yılında partinin gençlik kanadı tavır alarak ETA’yı kurdu.. PNV, seçimlerde %28 ve 35 oranında oy alabiliyor..

Jose Maria Munoa ile Liberation gazetesinin son gelişmeler üzerine yapmış olduğu söyleşiyi fransızcadan türkçeye aktarıyoruz....

“MADRIT’LE BıR DOSTLUK ıLIşKISINI IsTIYORUZ”

Jose Maria Munoa, Bask Otonom Bölge Hükümet Başkanlığının Dışişleri delegesidir.

Jose Maria Munoa, “ıbarretxe” Projesinin detaylarını anlatıyor...

Liberation: Acaba bu bağımsızlığa doğru atılmış bir adım mıdır?

JMM: Hayır. Projenin ismi “Otonomi Statüsü”(daha doğrusu ‘Politik Statü’)dur.. Tanımlama açısında bu Ispanya Devletinin dahilinde vuku buluyor.. Fakat, gerçektende bu özgür birlik sürecidir. Evlilik gibi..Bu beraberinde Bask ve Madrid kurumları arasındaki ilişkilerinin, eskisi gibi olmayacağını da getiriyor.

Fakat, eğer ben evleniyorsam, bu ayrılığa gitmek için bir yol anlamına gelmiyor! Özgürce birleşme, gerçek bir birlIsin garantisidir. Antlaşmamızı özgür birlik üzerine şekillendirdIsimiz zaman, dayatmanın olmadığı anlamına geliyor. Başka bir deyIsle Bask ülkesi ve Madrid kendi aralarındaki ilişkiler için sürekli olarak anlaşma yollarını aramalılar.. Bask halkının ve tabii ki Ispanyol halkının da iradesine saygı göstermek için, Madrid ve Vitoria arasında bir antlaşma gerekiyor.

Birileri özgür bir birlikten korkuyorsa,o,a priori olarak, ikna etme imkanlarına güvenmiyor demektir. Biz Ispanya devletiyle birlikte kalmaya yanayız..Ama, ıkna edilmiş olarak “yenilmiş” olarak değil..

Liberation: Siz, evlilikten ve birlikten söz ediyorsunuz. Fakat, bu birlik daha önce var. Kaldı ki, Bask ülkesi Ispanya Devletinin bir parçasıdır.

JMM: Eğer Ispanya devleti bizim kalmamız için, bize dayatarak ve bize orduyu empoze ederek yapmak istiyorsa yapabilir. Abartmıyorum Ispanya Anayasası orduyu empoze ediyor.. O zaman, bizim aşağılanmamız garanti altına alınmıştır.. Ama bizim istedIsimiz bir dostluk ilişkisidir” diyor..

Liberation: Sizin bu Projenizde Bask ülkesi üzerine hâkimiyet Vitoria’da mı yoksa Madrid’te mı olacakı

JMM: Hâkimiyet ikisinin arasında olacak. Bir antlaşmaya dayalı ortak hâkimiyet olacak. 1978 yılında(Anayasa ile birlikte) yaklaşık olarak iki asırlık anlaşmazlıktan sonra, ilk defa bir antlaşmaya varabildik. Eksik ve kusurları olan bir antlaşmaydı. Ama, bir anlaşma ruhu vardı. Aynı şey 1979 yılında kabul edilen Bask ülkesinin Otonomi Statüsü için de geçerlidir. O dönem bir antlaşma ortaya çıktı, tartışmalar ve diyalog vardı. Fakat bu Antlaşmanında sınırları olduğunu zaman gösterdi. Otonomi Antlaşmasında öngörülen bazı yetkiler vardı, deviredilmedi.. Bunladan iş yasası ve bilimsel araştırmalara ilişkin politikalardan söz edebiliriz..

Yalnızca biz bunları söylemiyoruz. 1990’da Anayasa mahkemesi: “Yetkilerin aktarımındaki bloke olayının en büyük sorumluluğun Merkezi Hükümette” olduğunu söyluyor. O dönemin Antlaşmasına dIser taraf saygı göstermedi. 25 yıldan beri biz antlaşmanın tatbik edilmesini istiyoruz. Onlar, bize “hayır” diyorlar.. Daha da kötüsü, 2000 yılında ikinci defa seçilen Jose Maria Aznar, Bask Hükümetiyle ve hâtâ kurumlarla tüm ilişkileri reddetti.

Liberation: Siz Bask ülkesinde bir referandum organize edecekmısınız?

JMM: Buna ilişkin görüşmeler olmak zorundadır. Bu proje ilk kelimeden son noktaya kadar tartığılmaya açıktır. Ben, Zapatero Hükümetinin açık olan görüşmelere hayır demeye devam etmesini kavrıyamıyorum.... Seçimler sırasında(17 Nisan günü Bask Otonom Parlamentosunun seçimleri var)Bask halkı, bizim ve onların projeleri hakkındaki düşüncesini ortaya koyacaktır. lnsanlar gidip oy kullanacak ve kendilerini ifade edecekler.. Bundan itibaren, umut ediyorumki biz akıllıca davranıp bir araya gelir, yeniden inıa etmek ve diyalog kurmak için masaya otururuz.
Kimse bizden 3 yıl boyunca üzerine çalıştığımız bu projeyi bir kenara bırakmamızı beklememelidir. Bu proje 17 Nisan’da 100 binlerce oyun desteğini de arkasına alacaktır..

Eğer görüşmeler olursa, açıktır ki, referanduma gidilmiyecektir. Yok eğer, görüşmeleri tümden reddederlerse, biz de o zaman bakarız.... Halkın iradesine baş vurmak için şiddetin (ETA) de durması gerekir.. Bu ise bilirsizliklerden biridir.

Liberation: Sizin projeniz Fransa’yı da kaygılandırıyor.....

JMM: orada yalnızca iki devlet ve Avrupa BirlIsi arasındaki antlaşmalar dahilinde “sınırlar ötesi kooperasyon”dan söz ediliyor.

Liberation: Projenin giriş bölümünde Labourd, La Basse Navarre ve La Soule EUSKAL HERRIA(Bask halkı) ya dahil ediyorsunuz.

JMM: Aynı şeyi Encyclopaedia Britannica’da söylüyor. Nerede Bayonneş Saint Jean de Luzı Mauleonı Bask ülkesi........... Giriş bölümünde Bask halkından söz ediliyor.. Halklar vardır ve bu bir zenginliktir. Biz Basklıların bir dili, bir kültürü ve bir tarihi var.. Kime zararı dokunuyor.... Bu karışık durumu ne yok edebiliriz ve ne de görmezlikten gelebiliriz.

Söyleşiyi Liberation gazetesi adına yapan: Jean Hebert Armendaud

Neuen Kommentar schreiben

Der Inhalt dieses Feldes wird nicht öffentlich zugänglich angezeigt.
CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.