Direkt zum Inhalt

Kaplan = Pılıng (Kürtçe) Kaplan = Tijr (?) (Hangi lehçede) Tigris = Dicle (Grekçe) Tigra = Dicle (Medce) [Tigra: Ok anlamında, Strabon'a göre medler Dicle nehri'ne Tigra diyorlardı, ırmağın hızlı akışına işaret ediyormuş. Strabon, 11 XIV 8] Tig Gal = Dicle (Sumerce) [Ulu ırmak anlamında. Tarih Ansiklopedisi Dicle Maddesi] İdigna (İdidgnu) = Dicle (Sumerce) [İd = Irmak, Dig = Yüksek kıyı, Derin yatakta akan ırmak. Honigmann, RE Tigris maddesi] İdiqlat/Diqlat = Dicle (Asurca, ilaveten Babil Akkadcası) Tigra = Dicle (Akhamenişce, Medce ile aynı anlamda) Dicla = Dicle (Arapça) Dklat = Dicle (Ermenice) KÜRTÇE.. [b]Dik (Dig)[/b] = Herhangi bir akarsuyun iki kıyısından yüksekçe olanı. (Zazaki) [b]La[/b] = Akarsu. Grek Mitolojisinde (Tigris) Kaplan Nehir: Alphesiboia adlı su perisi Dionysos'a aşık aşık olmuş. Dionysos, onu istememiş ve üstüne kaplan saldırtmış. Alphesiboia da kaplanla birleşmiş ve Med'lerin atası sayılan Medos'u doğurmuş. (Orhan Hançerlioğlu, İnanç Sözlüğü, s.42) Grekler, Dicle'ye yukarda saydığımız halkların hepsinden daha uzak. Sumerler, Asurlular, Babilliler, Ermeniler, İranlılar, Medler, Ermeniler dicle kıyılarında greklerden daha önceki zamanlardan itibaren varolmuşlardır. Ksenophon'un Anabasis'te bahsettiği Kardukları kürt kabul edersek kürtlerin de greklerden önce Dicle boylarında yaşadıklarını gözönünde bulundurmamız gerekecektir. Anılan halkların kendi dillerinde Dicle'ye verecekleri bir isim bulamadıklarını, o güne kadar isimsiz kalmış Dicle'ye bir ad verebilmek için Greklerin bölgeyi istilasını beklediklerini düşünmemek elde değil. İstila ettikleri yörelerdeki dağ, akarsu, ova isimleri gibi coğrafik isimleri ya tümden değiştiren yada kendi dilinde benzer bir isim bularak eski isimle birlikte eski kültürü de aşağılayan grek yaklaşımının açık belirtileri Tigris'e ilişkin grek söylencesinde açıkça sırıtıyor. Bizans'ın dolayısıyla greklerin devamı olan türklerin de aynı yolu seçtiklerini yakın dönem ismlendirmelerinden kendi tecrübelerimizle biliyoruz. Bu nedenle konu hakkında fazlaca yazmaya gerek görmüyorum. Grek söylencesinde zikredilmek zorunda kalınan Medos ismi ve medlerin atası denilerek daha önceki bir devlete ve halka atıfta bulunulmuş olması, Tigris sözcüğünün Tigra'dan bozularak Grekçe'de anlamlandırıldığını ve döneminde oldukça yaygın tapım gören Dionysos'un çapkınlığıyla gerekçelendirildiğini kuşkuya yer bırakmayacak şekilde kanıtlıyor. Kürtlerde ise ismin Sumerce versiyonu kullanılmakta. Sumer dilinin Hititlerden beri Kapadokya'ya kadar etki yaptığı, yeryüzünün yazıya geçmiş en eski hint-avrupalı dili olan Hititçe(nesili-nesice)'ye ilaveten kürt dili ile sumer dili arasında da günümüz sözcüklerini kapsayacak mikyasta var olan bir ilginin var olduğu gerçeğinden hareketle kürtlerin Dicle'yi "kaplan nehir" anlamında isimlendirmediklerini söyleyebiliriz. Kaldıki günümüz kürtçesinde kaplan sözcüğü yaşayan bir sözcük olup Dicla'nın telaffuzuyla benzerlik göstermemektedir. Araplar, Digla ismini kürtlerden aldılar. Alfabelerinde 'G' ünsüzü olmadığı için 'C' ünsüzü ile telaffuz edip yazdılar (Gurgan'a Cürcan demeleri ve yazmaları gibi). Arap istilacıların yerini alan diğer istilacıların da arap alfabesini, dolayısıyla bu alfabenin zorunlu kıldığı yazım kurallarını esas almaları sonucu 1200 yılı aşkın bir zaman süresince eğitimde ve resmi yazışmalarda Dicla-Dicle formu kullanıldı ve bu nedenle yaygınlaştı. Kürt medreseleri de aynı yolu izlediler. Kürtler kendilerinden çıkan sözcüğü geri döndüğü haliyle alıp benimsediler. Dicla'nın hikayesi budur.
CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.