Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 14 June 2008

Biliyorum, yazdıklarım sıkıcı olmaya başladı. Bazı arkadaşların nezaketen söylemek istemediğini ben söyleyeyim. Kabak tadı vermeye başladı.
Vallah bunları yazarken çok rahatsız da oluyorum. Zamanımıda alıyor. Ama buna rağmen elimin altında bulunan eski birkaç not edilmiş bilgiyi defter sayfalarında kaybolmasına gönlüm razı gelmiyor. İyisimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir şeye cevap olur mu, inanınız ki, ben de bilmiyorum. İyisi mi siz Nasreddin Hoca'nın göl'e maya çalmasına yorun.
Arkadaşın biri soruyor. TC Kürdlerin savaşmasını niye istesin?
Doğru! Gerçekten TC devleti Kürdlerin kendisine karşı savaşmasını niye istesin. Bunun cevabı Öcalancı teori ve pratiğinin yaratığı sonuçtur. O zaman soruyu tersten soralım. Kendi kontrolündeki bir Kürd hareketini niye desteklemesin? Sonuç ortadadır.
TC devleti, Öcalan'a bir misyon biçti ve sırtına yükledi. Bu misyon yüzyıllardı süzülüp gelen Kürd milli-sosyal potansiyelinin tasviyesiydi. Kürdistan'ı Kürdsizleştirmek, Kürd milletini millet olmaktan çıkarıp, “Türk uluslaşması“ içinde eritmekti. Öcalan, TC devleti tarafından üstlendirilen bu görevi her platformda şu veya bu biçimde dilendirdi. Bunu açıklamaktan çekinmedi. Kimi bunu doğru okudu, eleştirildi. Öcalancı müritler;
“Siz Başkanı anlıyamasınız. O, öyle değil de, şöyle demek istedi“ gibi onu düzeltmeye çalıştı.
Gerçi Öcalan'da kendi müritlerine “siz beni anlıyamasınız“ diyordu. Orta da bir “anlamamazlık“ vardı. Kim kimi anlamiyordu? At izi ile it izi bir birile karışmıştı. Oysa Öcalan, kendini net olarak ortaya sunuyordu. TC devletinin özel bir görevlisi olduğunu dilendiriyordu. Anlamayan birileri var iddiyse, onlarda Öcalan'ın dümen suyuna giren kişilerde. Bunu bilinçli yapanlar olduğu gibi, bilinçsiz yapanlarda vardı.
Öcalan'nı doğru anlamak için Doğu Perinçek ile arasında geçen şu dialoğa bakmakta fayda var.
Eylül'1989 tarihli Perinçek-Öcalan görüşmesinde;
Perinçek: Türk egemen sınıfların Kürt sorununa karşı tavrını nasıl buluyorsun?
Öcalan: “Gerçekten demokrat(Türk yetkilileri kastediliyor.Benden) olsalar bize karşı savaşmazlar. Fakat bu baylar kök kazımaktan başka bir şey bilmiyorlar. O kökü de iyi kazımıyamıyorlar. Biz kökü daha iyi kazıyacağız“ diyordu.
Kazınmak istenen kök kimin köküydü? Neyin nesiydi? TC'nin kazımak istediği bu kökü Öcalan niye kazımak istiyordu? İsteyenlere daha da sorumuz olur.
Ben kimsenin cevabını beklemeden, kendi cevabını yazayım. Bu “kök“ Kürd milletinin kendisiydi. Türk egemenlik sistemi bu kökü kazımak için varını yoğunu ortaya koymuştu. Varlık nedenini buna bağlamış, ama başaramamıştı. Devreye kendi “Kürdçüsü“ Öcalan'ı sokmuştu. Kendi iddiasına göre Kürd millet kökünü en iyi o kazıyacaktı. Bunun gereğinide yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir. Bu konu da çok büyük tahrifat yarattığı herkesin bilgisi dahilinde.
Ben böyle anladım. Bakalım siz ne anladınız.
Aşağıya Öcalan'dan bir alıntı alacağım. Bunu 1990'ların ortalarında söylüyordu. Okuyun ve yorumlayın.

“Dıyarbakır'ın nüfusu birkaç yıl öncesinde 300.000 iken, şimdi iki milyonu geçiyor. Bu, kıtabımızın büyük gücünü gösteriyor. Doğrudan etkim altında ortaya çıktı...“ (Öcalan, Devrimin Dili ve Eylemi, Sf. 17-18) (Bu alıntı kitapta tamamı alınacak)
Burada soru şudur.
Kürd yerleşim birimlerinin yakılıp, yıkılması, yerlerinden sürülmesi, maddi ve manevi olarak erezyona uğramasını kim ister? Başarılmasında kim övünür?
Öcalan;
“Doğrudan etkim altında ortaya çıktı“ diyor.
Herkesin buna bir cevabı olmalı.
Cevap yetmez sıfatlandırmanız lazım.
Geçerken bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek istiyorum. Amacım ne kimseyi küçümsemek, ne kırmak, ne de incitmektir. Hele kendilerini Kürd-Kürdistan milliyetcisi, yurtseveri diyenleri asla. Kulandığım kimi cümleler kırıcı olmuşsa özür diliyorum.
Amacım;
İstemesekte, maşallah kucağımızdaki nur topu gibi, “TC tarihinin yetiştirdiği en büyük ihanetçisi“ -Öcalan'ın kendisi için söylediği belirlemedir- hakkında ortak bir bilinç oluşturmaktır.
Sevgi ve saygılarımla...

Anonymous (not verified)

Sat, 06/14/2008 - 21:08

eminim kopurudun oysa biktirici sifatini kendi notlarim icin yaziyorum. hemen rahatlama senin de belirtigin gibi seninkiler de biktirici hemen kizma malesef bu biktiriciliga devam etmek zorundayiz. matrix boktan matrix boktan olunca birilerinin de cocuk egitiminde MECBURI olan TEKRARI yapmasi gerekiryor. kim cocuk? 8-9 senedir dunyaya esine benzer az gelmis bir super manyagi hala lider sanan binlerce saf kurd cocuk algilayisi icindedir. o halde problem aslinda coktan abdo olmaktan cikip matrixin donusmesinden hangi tur mekanizmalarin ise yarayabilecegi sorusunu onumuze koyar hale gelmistir. habire matrix diyorum kurd halki filan desem bana kizip kopren way sen bizi hakir gordun diyenlerle ugrasmak gerekecek matrix ise kurd halki, imkanlari, uzerindeki ic ve dis baskilar, kendi hatalari, safligi, hoyratligi, hatta iklim kosullarinin bile icerecek tum cercevedir. dolayisiyla gunah dagiliminda populust olmakta inad edene bir nebze serbestlik vermis oluyoruz. gunahi daha cok dis baskilara yukler-ama sonunda toptan matrix de berbat bir araz var ki -oyle boyle degil hatiri sayilir bir kesim EC nin (ve baskalarinin ve benim) yillardir dunyada bir kisiye nasip olabilecek en asagilik sifatlarla tanimladigimiz bu adamdan serok cikarabilyor. simdi bu melanet odagi adamin torklarca da kullanilir olmasi (ister eskiden beri ajan majan olsun ister kuyrugu ele verdikten sonra kullanima sunulmus olsun-cok buyuk fark yok) su anki durum berbat. burda hemfkir olalim ki durumu duzeltecek yontemler tek tek devreye girebilsin en basitten karmasiga 1-bu adamin kendi agzindan dokulen-yani kimsenin hayir bu yakistirma demeyecegi somut lakirdilarini alip buralarda yorumlama. bu zaten yillardir yapiliyor ve belli oranda kurdun bu yazilan cizilenden etkilendigini soylemek mumkun. o halde bu iyi bir yol ancak yetersiz oldugu asikar 2-yukaridaki yol yetersiz cunku kurdistan dan bu yazilan cizileni okuyan sayisi da az. bir de bunlara karsi kurd toplumu turunden toplumlarda tesbih bocegi sendromu turunden mekanizmalar var. bu elestirileri ilk goren kendini iyice izole dip iyice abdoist murdi haline donusyor. adam veya kadin zaten okumuyor-zaten hayati degerlendirme kriterleri sig uc bes parametre arasinda donup dolasiyor. bu tur sayisi coktur ve burdaki tartismalarin bunlar uzerine faydasi yoktur. bu duzeyde kavrayis problemi olan da oyle kalsin desek-sayilari ve sayilara bakip orya akan sayisi kurdiye de cok oldugu icin bu kesimi de ihmal edemiyoruz 3-bir de ulasilamayan ancak ulasildiginda makul aciklamalara duyarli olabilen, ancak adina gercek denen herkese gore de farkli algilanan bir suru mecburiyetlerden ve aliskanliklardan oturu -kendini bu en buyuk kutleden koparamayan kesim var. bunlara ne yapilir? burda kurdlerin ihtiyac duydugu bazi alt mevzularda bu kitlenin zaman icinde dunyasi buyutulebilinir. dil haklarina fokus olmalari somut bir telebin etrafinda yol almalari bu acidan onemlidir onlar icin demokratik kofedaratif ekoljik kuzulkurdun pek fazla somut br karsilgi olmaya bilir-ancak her gun konustugu dilin gundelik hayatindaki rolu muthistir. bir cogu bu dili neredeyse terketme asamasina varmisken bu suerecin de en azindan yavaslamasi saglanir. buna benzer baska alt-mevzularla ulus olusumunun baltalayan abdoist tahribin onune gecmek ve zaman icinde bu insanlarin dunyada benzeri durumdaki halklarin neler talep ederken kurdlerin nelere layik goruldugu gosterilmis olursa-abdoist etki spontan bicimde hayatlarindan cikacaktir. ben sahsen sadece mitinglerde kendini gosteren abdoist bagligin kitle icinde sanildigi gibi dal budak saldiginin dusunmeyenlerdenim elimizde veri yok-ne benim ne onlarin. olan biten ise dtp vs ye verilen destek(oyla mitinglere katilimla) ancak yakindan tanidigim abdoya sumuklu diyen onlarca kisi de bu duzeyde dstegini dtp ye sunmakta. demek ki orgut bu yanilsamayi gayet iyi kullanmakta hatta orgut icinde kendine bir yer edinmek durumunda olan da bu yanilsamayi gercek olarak dusunup kursulerden surekli sayinli abdo karti da atiyor olabilir. nihayetinde belediye baskani miltevekli vs olacaksaniz abdo nun parti icindeki komserlerinden onay cikmasi gerekir. bu bir kultur halinde fasit bir daire gibi orgutun isleyisinden -toplantilarindan basin demeclerine kursu demeclerine fiskiran abdo ya kart atmalar (leyla zana bunun uluslarrasi platformlarda da yapiyor-cehaletinden mi yoksa bu kartla survival saglamak icin mi bilmeiyoruz ama habire bu sebeple kredi kaybedip duruyor-mesela bir ornek) vesselam matrix de buyuk problemler var biz bu matrix i tanimiyoruz tanimak icin en ufak bir caba yok (var mi kurdler arasinda birakin akademik bir caba icinde olan biteni ciplak gercegi ogrenme cabasini-basit kamu oyu yoklama cabasi girisimi filan var mi? biz burda yazanlar bile bir birimizi -alt yapilarimizi-kapasitemizi-neler yapabilecegimizi filani fistigi bilecek elementar malumattan yoksunuz- neyimiz var? maasallah herkesin bir pC, mac i kavyesi var yaz allah yaz. tamam yazmak iyidir senelerdir bogulan dunyalari ifade etmek iletisim tanismak vs vs iyidir de yahu yeter artik edi bese biraz da URETIM e baksak URETIm URETIM bilgi mal para yahu kebap uretmek bile (adamlar uretiyor-paraya ceviriyor) bizim artik burda tekrara bindirdigimiz vakit tuketiminden iyidir. bundan boyle sade suya trit yazilar yazmak icin sen ne uretin de yorum yapiyorsun arkadas diyecegim. kizan kizdigi kadar kizsin en azindan ben cocugumu su alanda egitim para uretim diyen ben dun klarnetimle bir kurd uzun havasi urettim diyebilen ben dun bir kurdle uc bes kurus kazandim-para uretim diyen bugun bir yorum yazacak vicdani rahatliga ulasmali. artik uretmek zamani uretmedikce abdo nun melanetleri piyasadaki tek somut aktivite olarak satilacak millet de pazardaki tek mal olan buna sarilacak. BB& K uretmeye kafayi taktik

Fikri berak sevgili BB ve aseletli akıllı Kargaları sıkıcı bulsanız da bıktırmayı sürdüreceğim. Ha şunu da bilin. Sizlere kızmak istesem de kızamam. Keşke sizler gibi fikri berak ve akıllı birkaç aydınımız olsaydı. İyi ki, varsınız. Yazmanın önemini küçümsemeniz de, bu işlerin yazmakla sınırlı olmadığınıda hatırlatmanız yerinde bir tespit. İşin püf noktasıda o ya. Dahası zor tarafı. İşte akan sulların durduğu alan. Arkasında soru kendini dayatıyor. Nasıl ve kimler tarafından? Cevabı verilmiyen sorular sorular... Alan arkadaşımız bu işin arkasına çok düştü. Aradığını bulamadı. Onunlada sınırlı değil. Millet olarak bir açmazı yaşıyoruz. Umut fakirin ekmeğidir. Sıcak tutmak ve büyütmek gerek. Öyle umuyorum ki, bu millet kendisine yakışan bir önderlik yaratacaktır. Yaratamıyorsa -dediğin gibi bana kızacaklar olsada söyleyeyim gitsin- olduğu yerde debelensin dursun. Bu işin niyet meselesi olmadığını biliyorum. Dediklerinin arkasında olanların işi oloduğunuda. Ama nerdeler diye de kendi kendime soruyorum. Yukarıda “Bedeli Askerlik“ ile ilgili bir yazı asılmış. Avrupa'da bavulunu alan, Türk ordusunda askerlik yapmaya veya Türk konsolosluk kapısında “vatandaşlık harcı“ yatırmakla birbirini ezen siyasi ve aydınlarımız oldukça halimiz berbat mı, berbat olur. Durum bu mudur? Budur. HeK ten kopya oldu, ama ödünçe saysın. Kendinize bakın. Bu milletin sizin gibi fikri berak ve akıllı aydınlara ihtiyacı var. Biraz yağ çekmek gibi oldu, ama sizin övülmeye ihtiyacınızın olmadığınıda biliyorum. Benim ki, biraz da sizleri utandırmak. Saygılar, sevgiler...

Eeeeeeeeee, biraz, daha anlat. Sana kek diye hitap edenleri cok aydinlatiyorsun. Masal yazmayi cezaevinde iyi ögretmisler sana. Apo senin yazdigin kadar yetenli biri olsaydi, sen bugün böyle ötermiydin sahi? Her seyi cözdügüne göre bunada bir cevabin olur herhalde. Birde gercek ismin artik yeterli gelimiyormu bu kadar nini, ninili masalarini anlatmaya? Benim icin senin Apodan hic farkin yok. Sadece ondan biraz daha yeteneksizin birisin. Hepsi o kadar. Aponun kücük biradesin. Komplo teorileri konusunda seni bayagi güzel egitmis. Hani bir söz var; cirak, ustayi gecer diye. Sana söyliyecegim sudur; Bizim kuracagimiz Kürdistanda, ne sana, ne Apoya ve nede sizin benzerlerinize yer var. Istibarat ve karanlik örgütlere bulasmis sahipli tiplere kapilarimiz kapalidir.

Anonymous (not verified)

Sun, 06/15/2008 - 17:36

In reply to by نەناسراو (not verified)

Sana da ben kek diyeyim müsaaden olursa tabii yok dersen canın sağolsun der, geri alırım ha sen Kürdistan'ı kur ben mülteci olarak kalsam da olur yeter ki, Kürdistan'ı kur istemiyen Serok'un kadar düşürülmüş olsun Ha bindiğin eşekten inme benim için dediklerin mi? seni mutlu ediyorsa inanmaya devam et. Allah akıl fikir versin, başka ne diyeyim.

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.