TAWİSİ MELEK HAKKINDAKİ YANLIŞ SÖYLENTİLER ve EZİLEN HALKLARIN BAŞINA GELENLER / Müslim Korkmaz

Ben din söylemlerinin siyaset için refarans alınmasını sevmem. Dini duygularım da o oranda pek güçlü degildirler. Ama insan oğlunun, terimler ve lakaplar üzerinden hareket ederek, varlıkların değerlerini nasıl tersyüz ettiklerini belirtmek bakımından bu yazıyı yazma gereği duydum.

1- Tawisi Melek bir melek midir? - Evet! Adem, ve Adem oğulları tarafından, Tawisî Melek’e bazı lakablar ve terimler takıldı. Tawisî Melek tüm kötülüklerin başı olarak gösterildi. Peki Tawisî Melek’e, bu haksızlığın yapılmış olması, insani ve vicdani midir? Bu sıfatları yakıştırmanın maddi veya haklı bir tarafı var mıdır?

Bana göre haklı bir tarafı yoktur. Dayandırılan sebepler ne olursa olsun, Tawisi Melek'i haksız gösteremez. Aksine haklı ve adaletli bir duruş sergilediğini gösterir. Çünkü, Dünyanın varoluş kaynaği olan ateşe karsı yapılan bir haksızlığa boyun eğmeyi reddeden bir duruştur bu.

Melekler arasında yapılan ayrıma ve haksızlığa neden olan muameleye karşı başkaldırıdır. Tawisî Melek’in Adem’e secde etmesıni reddeden onurlu bir duruşudur. Bu onurlu duruş, eğer adem oğulları tarafından tersyüz edilerek günümüze kadar taşınmamış olsaydı, ezilen halklara reva görülen işgal ve sömürge statüleri de bu kadar rahat yayılamazdı.

Tawisi Melek’in suçlanmasının diğer nedeni ise, “Cennet Bahçesinde” elmaların yenilmesine konulan yasakla ilgilidir Tanrı, madem ki dünya nimetlerini tüm canlıların faydalanmaları için sunmuş ise, yine tanrı tarafından, bu nimetlerden biri olan elmanın, üstelik Cennet Bahçesi’nde yenilmesini yasakladığı tezi, neye dayandırılıyor ki? Elma, meleklere neden yasaklansın ki? Farz edelim ki öyledir. Peki bu yasağı delen Adem ve Havva arasındaki elma yeme konusu ile ilgili, Adem’in irade zayıflığının günahı, neden Tawisî Melek’e yükleniyor ki? Bu yakıştırmayı yapmanın insani veya adaletli bir tarafı var mıdır?

Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık inançlarından çok daha önceki köklü inançlara sahip olan halklar, Tawisî Melek’i kutsal olarak görüyorlar. Coğrafyamızda yaşayan Ezidi kardeşlerimiz de, Tawisî Melek’i kutsal olarak görüyorlar. Bu kardeşlerimizin gözlerinin icine baka baka, hemen hemen her gün tekrarlanarak, Tawisî Melek’e yakıştırılan bu çirkin iftira ve sıfatların, bu kadim halk mensuplarını ne kadar yaraladığını anlıyorlar mı?

Bunun nasıl yaralayıcı ve incitici oldugunu, ancak ve ancak insani değerler taşıyanlar hissedebilirler. Bu kardeşlerimizin onurunu kıran bu tür aşağılayıcı ve çirkin yakıştırmalar, bana göre bir insanlık suçudur. Adem Oğulları, bu çirkin yakıştırmayı neden yaptılar?

Bunun çeşitli nedenlerinden biri de şudur: Önce, Adem ogullari, kadının içinde bir kötülüğün var olduğunu yaydılar. Çünkü kadını, erkeğe bağımlı ve savunmasız duruma düşürmeyi amaçlıyorlardı. Ardından, kadının içine giren bu kötülüğün de, Tawisî Melek olduğu yalanını yaydılar. Böylelikle kendilerinden sonra gelecek olan Adem oğullarını ve kadını buna inandırmaya çalıştılar.

Dikkat edilecek olunursa, günümüzde, insanın ve kadının içindeki kötülüklerin kaynağı olarak Tawisî Melek’i lanse eden ülkeler, İslam ülkeleridir. İslam ülkelerinde, özellikle de Arap ülkelerinde, kadını aşağılayan bu bakış açısı, hep şüpheci ve baskıcıdır. Bu ülkelerde, kadın ve insan haklarının ayaklar altına alınmış olması tesadüfi bir durum değildir.

2- Adem bir melek midir? - Evet. Adem oğulları tarafından cenette kalması uygun ve layik görüldü. Adem oğullarının atası, babası ilan edildi.

3- Alevi-Kızılbaş Kürdleri, soradan zorla Müslümanlaştırılan tüm Kürdler, Ezidiler,Ermeniler, Süryaniler ve nice halklar, Mezopotomya'nın kadim halklarından mıdırlar? Bu halklar en köklü, eşitlikçi, insani ve demokratik inanç rütüallerine dayanan çok eski bir inanç kaynağından geliyorlar mı?

Evet! Bu halklar, Arap ve Türk Islam alemi tarafindan kuyruklu yaratıklar, katli vacip gavurlar, dinsizler, teroristler, bölücüler vb. gibi çirkin sıfatlarla tanıtıldılar. Bu halkların büyük bir kısmına, zorla İslamlığı dayatıp eski inançlarından kopardılar.

4- Türkler, Orta Asya'yı çöle çevirdikten sonra, göçebe olarak gelip, Anadolu'yu Mezopotamya'yı, Kuzey Afrika'yı ve Balkan ülkelerini istila ettiler mi?

Evet! Tüm Dünya bunları, Barbar Türkler olarak tanıdı…Hala da öyledirler. Bu cani Arap ve Türk ırkçılarının kötülükleri ispatlanmış olmasına rağmen, yukardaki tesbitleri tarihsel , bilimsel ve sosyolojik olarak ele alacak olursak, Melek-i Tawis’in herhangi bir kötülügünü bilimsel olarak ispat eden olmuş mudur? Herhangi bir delil sunabiliyor muyuz?

Hayır!... Tawisî Melek’in, Adem ve Havva'ya elma yedirttiği söylenir. Öyle bile olsa burda bir zor ve baskı söz konusu değildir. Neticede, Havva ve Adem, kendi iradelerini kullanmışlardır. Oysa Adem oğullarının yalandan tutun, diktatörlük, soykırım, hırsızlık, sömürü ve tecavüze kadar varan kabarık bir suç dosyaları mevcuttur.

Ezidilere yapılan bu hakaretler, Alevi-Kızılbaşlara yapılan aşağılayıcı ''mum söndü'' iftiraları, Kürdlerin Kuyruklu, terorist olduğu söylemleri, ayakları yere değmeyen ve bilimsel hiç bir değeri ve tesbiti olmayan büyük yalanlar değil midirler?

Ezidi ve diger vatandaşların kutsallarına yönelik bu çirkin saldırılar, insanlığa ve inançlara yapılmakta olan acımasız ve çirkince bir düşmanlık değil midir?

Oysa, siyasete alet edilen ve siyasallaştırılan bazı dinler, yukarda belirttiğim inançların aksine, inanç özgürlüğü şemsiyesi ve koruması altındadırlar. Orta Asya göçmenleri ve Balkan Devşirmeleri olan bu çakma Türkler soykırıma uğrattıkları Ermeni, Süryani , Pontus, Kürd Ezidi-Alevi-Kızılbaş ...vs. halklarının katilleridirler. Barbarlık ve soykırımcı yaftaları, uğursuz bir madalya olarak tescil edilmiş ve boyunlarında hala asılı durmaktadır.

Bu barbarlar gibi, Arapların da, cihat yoluyla katlettikleri nice Alevi-Kızılbaş –Ezidi Kürd, Süryani, keldani vb. katliamları mevcuttur. Kılıç yoluyla , zorla müslümanlaştırmanın failleri oldukları ortadadır. Hile ve tertip sonucu Tawısı Melek'ın tüm kötülüklerin kaynağı olduğu yalanını ARAPLAR yaydı, TÜRKLER savundu…

GELELİM ESAS MESELEYE

Dünya, içerisinde çeşitli gazlar bulunduran bir ateş topundan oluşmuştur. Burada, Dünya gezegeninin, Güneşten kopan bir ateş topu olduğunu hepimiz de biliyoruz. Bu ateş topunun içerisinde bulunan hidrojen ve oksijen gazlarının bileşiminden, su meydana gelir. Yine bu ateş topunda sıcaklık vardır. Sıcaklığın bulundugu yerde, tersi olan soğukluk da olduğuna göre, ateş topunun üzerinde ve çevresinde, buhar ve gazlar oluşur. Kaynağında bulunan elementlerin (azot, oksijen, karbondioksit, ozon) gibi gazların bileşimi sonucu, Dünya’nın çevresindeki atmosferde hava da vardır.

Bu ateş topunun dış kısmının soğuyup sönmesi sonucu toprak oluşur.Topraktan oluşan tüm canlılar, evrim geçirerek bu günkü hallerine ulaştılar.

Demek ki , su , hava ve toprağın kaynağı ateştir. Tawisi Melek de ateşin kendisidir. Eski inanç ve dinlerde, güneşe ve ateşe tapmanın nedeni budur.

Özellikle Kızılbaşlar, Ezidiler ve bazı inanç grupları, bugün hala ateşi kutsal olarak görürler.

Şimdi gelelim yapılan haksızlığın kaynağına:

a-Tawisi Melek, ateştir, Adem ise ateşin küllerinden oluşan topraktır. Adem topraktan oluştuğuna göre, Adem'in, kendisini oluşturan ateşten daha üstün olduğu, yani Adem’in, Tawisi Melek'e göre daha üstün olduğu yalanını kim uydurdu?

Cevap : Adem oğulları uydurdu.

b-Türklerin büyük kardeş , Kürdlerin ise Türklerin hizmetli küçük kardeşleri oldukları yalanını kimler uydurdu?

Bu kardeşliğin bilimsel ve biyolojik bir verisi de yoktur . Bunu savunan Adem oğulları, büyük bir yalan söylemiyorlar mı?

İhanetin batağında olduklarını bilmiyorlar mı?

“Dünya halkları kardeştir“ yalanı da aynı şekilde ezilen halkları, ezenler karşısında etkisizleştirme oyunundan başka bir şey değildir.

Adem'in Tawisi Melek'ten üstünlüğü yalanını uyduran Adem oğulları, bu yalan alışkanlıklarını, ezilen halklar üzerinde de uygularlarken, eskiden olduğu gibi , şimdi de uyduruk lakaplar ve terimler üzerinden yapıyorlar.

Günümüzün son modası olarak süsleyip piyasaya servis edilen ve ‘’Kürd - Türk kardeştir“ diyenler, Tawisi Melek'e yakıştırdıkları çirkin sıfat ile Tawisi Melek’e ve Kürdistan Halklarına büyük haksızlık yapıyorlar. “Kürd - Türk-İslam Kardesligi” masalıyla Kürd Halkı'na karşı da büyük bir suç işliyorlar ve yalan söylüyorlar.