Direkt zum Inhalt

Tarihi Gerçekleri Olduğu Gibi Okuyalım!!!

Sayin Hovsep Heyrani makalesinde benim gündeme getirdiğim sorunlara cevap vermiyor.
Benim Reform Programına ilişkin gündeme getirdiğim problem Ermeni Patriki Kürd ileri gelenlerini „bölgeden kovulmasını“ ve „Kürdlerin iktidarına son verilmesini“, iktidarın Türkler ve Ermeniler arasında paylaştırılması olayıdır.
Ermeni Patriki’nin teşfikiyle Dersimli Şah Hüseyin’nin başına gelenleri 7 belge halinde yayınladım.
Sayin Hovsep Heyrani benim Ermenilerin en üst otoritesinin Kürdleri dıştalayan ve Kürd ileri gelenleri yurtdışına sürgüne gönderme ve bölgesel iktidarı Türklerle kardeşce paylaşma yönündeki eleştirime şöyle cevap veriyor: Aso Zagrosi’nin „ Ermeni mutasarrıf yakıştıramadığı Erzincan sancağında 1914 itibariyle 37.612 Ermeni yaşıyordu. Erzincan şehrindeki toplam 24.000 nüfusun 13.109'unu Ermeniler oluşturuyordu. [10] Dersim'e gelince, belki anılan kazalarda değil ama, halen önemli nüfusa sahip oldukları Çarsancak ve Çemişgezek'de Ermeni kaymakam olması hiç yadırganacak birşey olmazdı. "Osmanlı devletinin giremediği Dersim" vurgusuyla adeta Ermenilerin de girememesi gerektiğini ima eden yazar, tarihsel geçmişi ve o günkü gerçekliğiyle bölgenin yerlisi bir halktan bahsettiğini unutuyor. Osmanlı'ya benzer nefreti hak eden bir "düşman" gibi konu ediyor.”

Bir kere ben Ermenilerin Dersim’e girmemesi gerektiğini söylemedim. Aslında benim için başa getirilen insanların hangi dinden ve milleten olması da önemli değildir. Fakat, birileri “Kürdlerin Patronluğu Mutlaka Kırılmalıdır”, “Kürd ileri gelenleri bir daha geri dönmemek üzere sürgüne gönderilmelidir” dediği zaman üzerine düşünmem lazım. Zaten Osmanlı devleti Kürd Mirlerinin hakimiyetine son vermiş ve Kürd Mirleri sürgünde yaşıyorlardı. Geri de kalan Kürd ileri gelenleri de Ermeni Patriki sürgüne göndermek istiyordu.
Kürdleri başsız bırakma ve yerel itidarı Türklerle paylaşma mantığının Kürd-Ermeni ilişkilerine vurduğu darbe ortadır.
Yazar bölgede yaşıyanların nufüs oranını göz önüne alarak benim “ Erzincan’a Ermeni mutasarrıfları, Erzincan sancağından Kemah, Kurucay, Kuzucan, Ovacık ve Mazgirt’te Ermeni Kaymakamlar atanacak!!!!!! Dersim’de bir dizi Kürdistan bölgesi gibi Osmanlı Kaymakamlarından nefret ediyordu. Bir de Ermeni kaymakamlar eksikti.” tespitimden sonra “belki anılan kazalarda değil ama, halen önemli nüfusa sahip oldukları Çarsancak ve Çemişgezek'de Ermeni kaymakam olması hiç yadırganacak birşey olmazdı” diyor.
Acaba gerçekten Çarsancak, Çemişgezek ve Erzincan’da nufusun esası Ermenilerden mi oluşuyordu?

Bu konuda pro Kürd olmayan ve Ermenileri daha çok kolayan bir kaynağı vermek istiyorum.
Vital Cuinet’in 1891 yılında Paris’te baskıya verdiği “Turquie D’Asie- Geographie Administrative” adlı eserin ikinci cildine bir göz atmak gerekir.
O dönemler Dersim Mamuret Ul-Aziz(bugünkü Elazığ)e bağlı bir sancaktı. Vital Cuinet Dersim Sancağının 7 kazadan oluştuğunu ve bunların isimlerini şöyle sıralıyor:
Xozat, merkez kaza,
Çemişgezek,
Çarsancak,
Mazgirt ve Pertek’i birlikte sayıyor,
Kuzucan,
Ovacık,
Pah
Ve Kızılkilise.... diye.
Vital Cuinet Dersim Sancağının toplam nüfusunu 63, 430 olarak veriyor.
Nüfusun etnik ve dinsel yapılanmasını şöyle tespit ediyor:

T Vital Erkek Kadın Toplam
Musulman 7460 8000 15.400
Kürdler 6000 6000 12000
Kızılbaş 13.700 14.100 27.800
Gregor Ermenileri 3560 4000 7560
Protestan Ermeniler 300 310 610
Toplam 63.430

Vital Cuinet Çarsancak kazasının köyleriyle birlikte toplam nüfusunu 10.500 olarak veriyor.
Bunlardan 2.311 musluman, 2621 Kürd, 4749 kızılbaş, Gregor Ermenileri 775, protestan Ermeniler 44 olarak veriyor.

Çarsancak kaza merkezinin nüfusunu ise 3000 olarak tespit ediyor. İlginç olan Dersim sancağının tüm kazalarının nüfus dağılımı ile ilgili “Kızılbaş” kategorisi vardı. Ama Çarsancak merkezinin nüfusu verilirken bu kategori yok.
Vital Cuinet göre Çarsancak’ta: 1181 Musluman, 1000 Kürd, Kızılbaşların sayısı yok, Groger Ermeniler 775 ve Protestan Ermeniler 39 yaşıyor.
Çarsancak genelinde yaşıyan Ermenilerin toplamı 819 ve bunların 811’i Çarsancak merkezinde yaşıyor.

Gelin şimdi Çemişgezek’in durumuna bir göz atalım:
Vital Cuinet yine sözünü ettiğim eserinde şöyle yazıyor:

Çemişgezek’in toplam nüfusu 11.200 kişidir. Bunların 2455 Müslüman, 2509’u Kürd, 5075’I Kızılbaş, Gregori Ermeniler 1003 ve Protestan Ermeniler 158 kişiden oluşuyor.

Çemişgezek kazasının merkezinde ise durum şöyledir: 1940 Müsülman, 600 Kürd, 400 Kızılbaş, Gregori Ermenileri 902 ve Protestan Ermeni 158 kişiden oluşuyor. Çemişgezek kazasının merkezinde 4000 insan yaşıyor ve bunların dörten birinden biraz fazlası Ermeni………..
Tüm kazanın sınırları içinde ise 11.200 kişi yaşıyor. Bunların 1061 kişisi Ermeni…
Demek ki Ermenilerin esas çoğunluğu merkezde ikamet ediyor. Yani Ermeniler Çemişgezek kazasının toplam nüfusunun ondan birini oluşturuyor.

Şimdi Erzincan’a gelelim:
O dönem Erzincan Sancağında 210. 858 insan yaşıyor. Bunların 171. 472 Müslüman olarak kayıt altına alınmıştır. Ermeniler ise 34. 145 Gregori, 88 Katolik ve 285 Protestan Ermeni olarak kayıt altına alınmıştır. Yine o istatistiklerde 2714 Yünan Ortadoksu, 11 Ecnebi ve 2147 yabancı….

Yani Erzincan Sancağının toplam nüfusu 210. 858 kişiden oluşuyor. 34.588 kişidir.

Bu istatistiklerde Alevi Kürdlerde Müslümanlar kategorisinde kayıt edilmişler. Ayrıca şunun altını çizmek istiyorum o dönemler Kürdleri kayıt almak çok zordu.

Yine yazarın Erzincan merkezine ilişkin verdiği bilgiler ise şöyledir: Erzincan Merkezinde 59.174 kişi yaşıyor. Bu nüfusun 13.962 kişi Ermenidir.

Var sayalım ki bu istatistikler yanlış.. Ermenilerin saysını 3 yada 4 ile çarpsak dahi Erzincan Sancağının çoğunluğunu oluşturmuyorlar..

Aslında benim sorunum bu değil. Benim esas sorunum Kürd ileri gelenlerini Kürdistan’dan kovmak ve onların yerine Ermeni ve Türk kaymakam ve mutasarrıfleri getirme olayıdır. Bu zehirli bir plandı ve tutmadı… Sorun bu kadar açık.

Silav

Neuen Kommentar schreiben

Der Inhalt dieses Feldes wird nicht öffentlich zugänglich angezeigt.
CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.