Direkt zum Inhalt
Submitted by Aso Zagrosi on 4 October 2013

Belli bir dönemden beri bir grup arkadaş tarafından yukarıda anabaşlığa çıkardığım terimler ve etimolojileri konusunda görüş alış-verişi var. Aslında iyi bir tartışma ve bir hayli derinleştirilmesi gerekir. Ayrıca Kürdlerle ilgili bağlantıları üzerine yoğunlaştırılmak istendiğinde, şimdiye kadar Batı-Doğu ve bölgemizde yapılan tüm araştırmaları bir kenara bırarak yaklaşmak lazım.

Bir çok tarihsel olaya ilişkin olduğu gibi, İrani halklara ilişkin yapılan araştırmalarda da Kürdler yok sayılarak tespitlere gidildi... İrani hakların tarihsel mirası esas olarak Fraslara maledildi.

Örneğin „Pehlewi dili“, „Orta Farsça“ ilan edilerek bilinçlere yerleştirildi.

Bazı yanlış tartışmaların önünü kesmek amacıyla Sasani Kralları üzerine yaptığım kısa bir araştırma sürecinde kısmen de olsa „Pehlewi Dili“ üzerine de yoğunlaştım. Pehlewice yazılan ve günümüze ulaşan bir çok kaynağı gözden geçirdim. Sasani Krallarının „Kürd kökenli“ olduklarına dair var olan kaynaklardan bazılarını o makalemde gündeme getirmiştim.(Newroz.com’da „ Sasani Kralı Ardeşirin etnik kimliği üzerine“ olan makaleme bakınız)

Sasaniler dönemi boyunca resmi dil olan Pehlewice gibi canlı/diri ve zinde bir dile neden Farslar sırt çeviriyorlar? Firdewsi Şahnamesiyle „Fars dilinini yeniden canlandırmayı amaçlarken“ yine bir „Fars dili“ olan Pehlewiceyi canlandırmıyordu(Zaten hala canlı bir dildi) Kürdçe’nin farklı lehçelerinde binlerce kelimeyi alarak „ Fars dilini“ canlandırıyor!!! Yüzyıllarca resmi dil olarak var olmuş hazır bir dil varken „Yeni Farsça“ ya gidiliyor.

Burada ciddi bir sorun var.

Ayrıca, Cemal Özel arkadaşın Türkçe’ye çevirdiği Mani’ye ilişkin „TURPAN (Orhun) YAZITLARINDA PARTCA MANI ILAHI TEXTLERI-2” ine ve başka dillere olan çevirlerine (http://www.bbaw.de/bbaw/Forschung/Forschungsprojekte/turfanforschung/bilder/TextePadeutsch.pdf ) bakıldığında zaman bu yazıtlar Farsça’ya kıyasla Kürdçe’ye çok çok daha yakındır. Kürdçe’nin farklı lehçelerini bilen her hangi bir Kürd yaklaşık olarak bu tektleri anlar.(Bu yazıtların bir Kürdçe sözlüğünü vermek gerekecek) Aslında bu konuda Doğu Kürdistan’da yapılan çok değerli çalışmalar var. İmkanım olursa o çalışmaları Kuzey Kürd okuyucularına aktaracağım.

Şa, Kavi, Key ve Kai

Kavi, Key ve Kai’ya ilişkin daha önceki kısa makalemde kısmen değindiğimden dolayı geçiyorum.. terimine ilişkin Xwurde Avêsta"da zaten Şah, Şah/Kral anlamında geçiyor. Hemde bir çok defa” demiştim. Prof. Dr. Cemal Nebez : “ Şa terimi eski İran’da kullanılan bir kavramdır. Şa Xshayeoya’dan geliyor. Şeyh kelimeside oradan geliyor” diyor.(Prof.Dr. Cemal Nebez, Üşenameki Etnolojiyay Zmani Kurdi, 2008, sayfa 301)

Cemal Özel, Kadir Canbek arkadaşın “Krallar Kralı Shâpur ve Mani Peygamber ile Dersim- Der Simeon” adlı makalesine “Şapur” ilgili yaptığı yorumda “Şahpuhr; Şah=Kral, Puhr=Eski iranice pusar kelimesinden gelir. Kurmancide bu Khur olmus, Kirmanciki (zazaca, dimili, kirdki) Laz(j)`dir. Yani; ogul>Kralin oglu> Şehzade, Bizdeki karsiligi; Mihrza`dir. Ayrica ilk önce Şahpuhr`un oglu Ohrmazd (Persce; Hürmüz)” diyor.
Cemal arkadaş Kurmanci’de „pusar” “ Khur” olmuş diyor. Aslında bu tespit yanlıştır. Kurmançlar hiç bir zaman “Khur” demezler “Kur” derler. Fakat, esas problem şimdi başlıyor. Çünkü Kurmanci’deki “Kur” “Pusar”ın karşılığı değil. Aslında Kürdçe’nin Kurmanci lehçesinde Klasik Kürd Edebiyatında yaygın bir şekilde kullanılan ve halada zinde olan “Pismam” ve “Dotmam” terimlerimiz var. Yani “Amca Oğlu” ve “Amca Kızı”. Mam, amca,” “Pis” oğludur.(pismam) Mam amca, “Dot” kızıdır.(Dotmam)
Cemal arkadaş Almanca bildiğinden dolayı Almanca’dan bir örnek ile açıklamaya çalışacağım. Almanca’da das Mädchen, der Junge, die Tochter ve der Sohn var.. das Mädchen ve die Tochter, der Junge ile der Sohn’un aynı şey olmadığı açık.

Kürdlere karşı tarihsel olarak yürütülen fiziki soykırımın yanında kültürel soykırımda yapıldı. Bu konuda en çok tahribe uğrayan da Kürd dilidir.

Bin sekizyüzlerin sonlarına doğru Ulusal Kürd Şairi Haci Qadri Koyi bir şiirinde başka halkların dillerinin “gird”leştiğini Kürdlerin “belawbun’ından söz ederken anlamıştım.. Fakat, süreç içinde merkezileştirilmeyen bir dilin süreç içinde küçük gölcüklere dönüşmesini eleştirdiğini fark ettim.

Kurmançlar, “Kur” ve “kiç”ı Almanların iki farklı terminolojisine karşılık olarak kullanıyor. Elbette bu yanlıştır. Kürdlerin tarih ve dil çalışmaları çok yeni .. Kürdler mutlaka “Pis” ve “Dot” kelimelerini yeniden canlandırmalılar. Zaten Klasik Kürd Ebebiyatında var. Mesele Klasik Kürd Şairlerinden Feqiyê Teyran “Şêxî Sennan” adlı eserinde Şêxî Sennan’ın uğruna domuz ahırlarını temizlediği Hıristiyan Gürcü kızına “Dota Gurci” diyor.

Yani sonuç olarak Cemal arkadaşın gündeme getirdiği “Pusar”ın Kurmanci’deki karşılığı “Pis”dır.

Mademki bu dil meselesine ve kelimelerin etimolojik anlamlarına kafa yoruyoruz bir örnek daha…
Hani biz “Kiç’tan söz ettik. Kürdçe’de aynı anlama gelen çok kelime var: Kiç, Keç, Kîj, Kenîşk, qîz, Çena, Keyna, Kînaçe , Kenî vs. vs. Bunların hepsi Sanskritçe’deki kadın anlamına gelen Kenya’dan geliyor. Pehlewice de genç kadınlara “Kenîç” deniliyordu. Kûrdçe’den “kîj” ve “qiz” kelimeleri “Kız” olarak Türkçeye gittiğini biliyoruz.(Dr. Cemal Nebez, age, sayfa 189)

Fazla uzun oldu, tartışan arkadaşlara spas….. “Spas” dedim de Rusça’da Kürdçe gibi teşekkür için biraz farklı biçimde aynı kelime kulanılıyor.. Spas kelimesinin kökenide Avêstadir.

Spas

    Güney ve  Doğu  Kürdistan’da    Avêsta   ve  Kürdçe ilişkileri  üzerine    bir dizi  araştırmalar  var.     M. Emin Hawrami’nin   bu  konudaki  çalışmaları  çok   kapsamlıdır.   Hem   Avesta  dili ve  hemde  diğer  İran  dillerinin yanında     Kürdçe’nin   farklı lehçelerine   hakim.   Aslında  bu  konuda   bu yazılı eserleri    Kuzey Kürdlerin hizmetine  sunmak  lazım. Arkadaşların   tartışmalarına  bakınca      Aşağı Kurmanci ile   Avesta  diline ilişkin  bir  sözlüğe rastaladım. Bu sözlükte  “Key” ve  “Kavi”  kavramları hakkında   bir dizi açıklama var. Daha  önce      “Xwurde Avêsta”   da  “Kavi”nin    ingilizcedeki  “Powerful”  anlamında  yani  Türkçe’deki “güçlü”  kelimesi bağlamında    kullanıldığını biliyoruz.   Ayrıca yine  aynı  kaynakta   bir kralın  özel ismi  belkide  sıfatı  olarakta  yer alıyor. Avêsta-Kürdçe  sözlükte: Kavi:    Kürdçeye ,  Key,   Mîr,   Padşa,  deshilatdar   olarak  çevrilmiş.     “Key”  bildiğimiz “Key”,   “,   Mîr”    meşhur Kürd Mirleri ,  Padışa    biliniyor ve    “desthilatdar”  ise iktidar    sahibi…. Key:   ise    Kürdçe’ye   „Kawi“,   „Mîr”,  “padşa”, Xawenî  Tac û Text”  olarak olarakçevrilmiş.    “Key”in     Avesta’dan  geldiğini  ,     Key Kawus, Key Qubad   ve Key  Xusrew   gibi  Krallarından   ismini  saydıktan sonra     Soranca  lehçesindeki “Kakey”in de   Avesta’ta daki    “Key”den geldiğini   söylüyor.  “Key”in  aktüel  Kürdçedeki  konumuna ilişkin olarak  bazı örneklervermiş. Mesela    Kürdlerde     Mîrlerîn    köşküne  “Keysera”(Mirin  sarayı-kralın sarayı  olarak)denilir.  Mesela   “Keybanû”   Mîr’in   eşi..... Cesur  ve mert  insanlara “Kwêxa”, “Keyxweda” ve “Keyxwa”  denîr. Devlet,   aşiret  reislerine  “Keyîl” deniliyor. Ayrıca  meşhur  klasik Kürd şahirlerinden Mewlewi’nin   “Key”   kavrımının geçtiği  uzun bir  şiiri veriliyor. Daha  fazla  bilgi var, burada  kesiyorum.. Daha önce   Newroz.Com”da     11. Yüzyılda yaşamış    Ebu Wefa Kurdî   üzerine  uzun bir yazı  serisini yayınlamıştım.  Hala   o yazı serisini bitirmedim.  Orada  ilginç olan   bizim Kuzey Kürdistan ve Türkiye  “Babai İsyanları”  dediğimiz hareketin önderleri  olan   Baba İlyas ve Baba   İshaq  Ebu Wefa Kurdî’nin    halife ve muridleridir.  Hatta  Haci Bektaşi Veli  çevreside   oradan kopmuştur. Ayrıca  MevlanaCeladetini  Rumi-Belxi’nin    6 cildlik  Mesnewi’sini kaleme alan   da     Ebu Wefa Kurdî’nin  muridi olan Şeyh Şahebeddindir.(Bunu ben değil Mevlana’nın kendisi  Mesnewi’nın  girişinde  yazıyor)   Ebu Wefa Kurdî’nin    yandaşları    ona  “Kakey”   diyorlardı..  Biliyoruz ki,     saygı duyulan  ve hürmet gösterilen  insanlara  “Key” içeren  hitaplar var. Mesela  Meşhur  Kürd liderlerinden   Şeyh Mahmud Berzenci’nin  dedesi    Kadiri Tarikatın   en  sözü dinlenen    önderiydi ve  kendisine  “Kakey Şeyh”    diye hitap ediliyordu. San  Sahak  Berzenci’de  bu diyarda güç  oldu… Ben  kendimi  tam işin içinde  buldum.. Silav  Aso       Gefällt mir   KommentierenTeilen 2x geteilt   FY Geveri, Ahmed Kanî, Zudem Dile Merdin und 25 anderen gefällt das.   Bûti Kuliki Guneyde Sorani ve Gorani konusan Kakeyi Kurdleri. Kurmancideki KEK, KEKO, KEKE isimleri de baglantili olabilrmi? vor 18 Stunden · Bearbeitet · Gefällt mir   Haluk Öztürk Bizi de işin içine çektin ama kısa kestın değerlı Aso. 'Key'' , ''koy'' , ''kov'' sözcüklerin dilimizde değisik anlamlarının olduğu bilınıyor. ''key'' (kral, padişah) anlamları ile birlikte 'koy' un ''dağ'' anlamı da var. Kovi veya koyi sözcüğünün dağ...Mehr anzeigen vor 18 Stunden · Gefällt mir nicht mehr · 2   Bûti Kuliki Yunan kaynaklarinda KO ismi dag olarak geciyor. vor 18 Stunden · Gefällt mir · 1   Ziya Yıldırım ka feridun ka dırewş taca keyan lı kûye (cgerxun vor 15 Stunden · Gefällt mir   Mehmet Ayten bu gidişle . key hüsrev de konuya dahil olacak vor 12 Stunden via Handy · Gefällt mir

Heval Newroz com da ki yazilarini kolayca bulmamiz icin belli bir baslik olusturmalisin, aramak ve bulmak cok zor.

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.