Direkt zum Inhalt

Şeyh Ubeydullah Nehri ve ilk Kürd siyasal örgütü(25)

Rusya’nın Şeyh Ubeydullah Hareketinin arkasında İngiltere’yi araması, İngiltere’nin hareketin arkasında Rusya’yı, yada İran’ın Osmanlıyı, Osmanlının İran’ı araması bir dizi hesaplı, devlet çıkarlarına dayalı propagandadan ibaretti.. Bu güçlerin hepsi Şeyh Ubeydullah önderliğinde gelişen Kürdlerin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesine karşıydılar.

Halfin’in yukarıda verdiğim tespiti de bu çerçevede değerlendirilmelidir.

Şeyh Ubeydullah Nehri önderliğinde 1880 yılının yazında Nehri’de yapılan ve Kürdistan’ın dört bir yanından Kürdistan ileri gelenlerin katıldığı “Kürdistan Kongresi”de “ilk” Kürdistan siyasal örgütünün temeli atıldı. “İlk”i tırnak içine alıyorum. Çünkü, bugüne kadar ulaştığımız belge ve verilere göre konuşuyoruz. Daha önce de böyle bir girişim olabilir!!

“İlk” Kürd siyasal örgütlenmesi derken, Kürdler tarafından kurulan ilk örgüt değildir.

Osmanlı tarihinde ilk siyasal örgütlülük olan “Fedailer Cemiyeti”(1859) var. Osmanlı tarihine ilişkin yazan herkesin birleştiği nokta “Kuleli Vakası” olarak tarihe geçen olayın arkasındaki siyasal örgüt olan “Fedailer Cemiyeti” Osmanlı tarihinde ilk siyasal yapılanmadır.

TBMM Kutuphane ve Arşiv Hizmetleri Başkanlığının Web sayfasındada Fedailer Cemiyeti’nin Osmanlı tarihinde kurulan ilk örgüt olduğunu tespit edirek yöneticileri hakkında şu bilgi veriliyor:

“FEDAİLER CEMİYETİ*
- 1859, İstanbul
- Genel Başkan Süleymaniyeli Şeyh Ahmet
- Genel Sekreter: Didon Arif Bey,
- Üyeler: Hüseyin Daim Paşa, Binbaşı Rasim Bey, Cafer Dem Paşa, Tophane Müftüsü Bekir Efendi, Kütahyalı Şeyh İsmail, Hoca Nasuh Efendi, Tophane Mızıka Başçavuşu Erzurumlu Mehmed, Hezergradlı Şeyh Feyzullah Efendi, Kütahyalı Şeyh İsmail”(http://www.tbmm.gov.tr/kutuphane/siyasi_partiler.html )

Burada Fedailer Cemiyeti Başkanı olarak ismi “Suleymaniyeli Şeyh Ahmed” olarak geçen Şêx Ahmedê Kurdî dir. Şeyh Ahmed aslen Güney Kürdistan’ın Suleymaniye şehrinden gelip İstanbul’a yerleşiyor. Şêx Ahmedê Kurdî, Osmanlı-Rus savaşına 3000 adamıyla katıldığı ve çeşitli nedenlerden dolayı savaş cephesini terkediyor. Şeyh Ahmed Bayezit Medresesi’nde Müderis olarak görev çalıştığı bir dönemde Medrese öğrencilerinden, üst düzey subaylardan, yüksek pozisyonda bulunan din adamlarını, Sultan Abdülmecit karşıtı olan aydınlara kadar geniş bir kesimi çevresine toplayarak “Fedailer Cemiyeti”ni kuruyor.
Hemen hemen tüm kaynaklar Şêx Ahmedê Kurdî’nin önderliğindeki Fedailer Cemiyeti’nin amacı Sultan Abdülmecit’i tahtan düşürüp yerine kardeşi Abdülaziz’i getirmek olduğunu söylüyor.
Türk ve Osmanlı kaynaklar Şêx Ahmedê Kurdî’nin önderliğinde kurulan bu yapılanmayı Osmanlı tarihinde “İlk Örgüt”, girişimi “İlk darbe girişimi” ve Şeyh Ahmed’in örgüte aldığı gençleri “İlk gençlik hareketi” gibi değerlendirmelere tabi tutuyorlar. Şeyh Ahmed örgütte üye alırken bir sözleşme imzalatıyor ve sözleşmenin sonunda ise "Süleymaniyeli Şeyh Ahmed ile aramızdaki sözleşmeyi kabul ettim. Ben söz vermiş bir fedaiyim" ibaresi var.Bilindiği gibi bir ihbar sonucu “Fedailer Cemiyeti”nin hazırladığı plan boşa çıkıyor ve Şeyh Ahmed te dahil yöneticileri tutuklanıyorlar. Mahkemeleri Kuleli Askeri Lisesinde yapıldığından dolayı “Kuleli Vakası” olarak tarihe geçiyor.
Şêx Ahmedê Kurdî önce idama mahkum ediliyor ve daha sonra Sultan tarafından cezası kalebentliğe çevrilerek Magosa sürülüyor.
Namık Kemal, Magosa’da sürgün iken Şeyh Ahmet’ e rastlamış ve kendisinden Magosa’dan yazdığı mektuplarda övgüyle söz ediyor:
“Kuleli Vak’a’sında herkesin bildiği gibi hiçbir şey söylemeyerek ve sırlarını açıklamayarak fedakarlık eden, bunun için de önce idama mahkum olup daha sonra ölümden bin beter olan işkencelere dayanan hür insanların önderi Şeyh Ahmet de burada. Görüp işittiğime göre düştükleri belayı hiç dert edinmeyip, bu yaşından bu erdemlerinden sonra bizden birşeyler öğrenmek için talebeliğe bile tenezzül ederlermiş..”( http://www.birgun.net/book_index.php?news_code=1208930542&year=2008&month=04&day=23 )

Avrupalı basın ve tarihi kaynaklarda Şeyh Ahmedi Kurdi’nin önderliğinde gelişen bu hareket ile yakından ilgilenmiştir.
Mesela Paris’te çıkan “Anuaire Encyclopedique”in 1859-1860 ve 1862 yılında çıkan yıllıklarından Şeyh Ahmedi Kurdi’nin “Kürd asılı” olduğuna vurgu yapıyor ve oluşturduğu örgüt yapılanması hakkında geniş bilgi veriyor.
“Anuaire Encyclopedique” söylentileri de katarak verdiği bilgilere göre Fedailer Cemiyeti 10, 20 ve 80 binlere kadar insanı etkilediğini yazıyor. Ayrıca örgütün çalışma tarzına ilişkin olarak Şeflerin dışında kimse kimseyi tanımıyordu. Her şefe bağlı 100 yada 200 kişi vardı. Buna “Xudayi” , Örgüt üyelerine ise “Fedayi” diyorlardı.( Anuaire Encyclopedique, 1859-1860 Paris 1861, sayfa 836-839)

Aslında bu örgüte ve Şêx Ahmedê Kurdî’ye ilişkin Kürd tarih araştırmacılarının daha derli toplu bir incelemeye girmeleri gerekiyor. Sultan Abdülmecid döneminde Kürd Mirlerine karşı yürütülen savaşlar ve Kürdlere karşı yapılan kıyımlar bilinmektedir. Şêx Ahmedê Kurdî Sultan Abdülmecid’i tahtan indirmek istiyor.

Benim bu yazıda kısaca da olsa Şêx Ahmedê Kurdî’ye değinmemin nedeni Şeyh Ubeydullah önderliğinde kurulan ilk Kürd siyasal örgütlenmesi olan “Kurd Ligası” (1880) Kürdlerin önderliğinde kurulan ilk örgütlenme olmadığını söylemek içindi.
Şêx Ahmedê Kurdî’nin Kürdistan’da var olan iki büyük tarikattan hangisine mensup olduğununu bilemiyorum.(Şeyh Ahmed üzerine ayrıca bir araştırma yapmak gerekiyor) Suleymaniye’den gelen bir Kürd Şeyhi olduğu biliniyor. Suleymaniye şehri hem Kadiri ve Nakşibendi tarikatlarına merkezlik yapan bir şehrimizdir. Şêx Ahmedê Kurdî’nin yaşadığı dönemde Mevlana Xalid Şarezori’nin Halifelerinden olan Şeyh Osman Siraceddin’nin başka bir söylemle “Biyare” şeyhlerinin bölgede büyük bir etkileri vardı. Ayrıca o dönem ve daha önceleri de bölgede yerleşik olan Berzenci Şeyhlerinin büyük bir gücü vardı.
Şêx Ahmedê Kurdî, ister Kadiri ve isterse Nakşibendi tarikatına mensup olsun, tarikatların Kürdistan’da kendisine has bir örgütlenme biçimi vardır. Mevlana Xalid Şarezori’nin Halife ve müridlerine gönderdiği mektuplara bakıldığı zaman bu durum çok açık bir şekilde görülmektedir.

Tarikat Şeyhlerinin siyasete angaje olmalarıyla birlikte Tarikat’tan gelen örgütlenme tecrübeleri büyük bir hazine olarak hizmetlerindedir. Şêx Ahmedê Kurdî’nin “Fedailer Cemiyeti” ve Şêx Ubeydullah Nehrî’nin “Yekîtîya Kurdan buna örnek olarak gösterilebilinir.

Devam edecek

Neuen Kommentar schreiben

Der Inhalt dieses Feldes wird nicht öffentlich zugänglich angezeigt.
CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.