Direkt zum Inhalt
Submitted by Haci Artos on 17 March 2013

Türk sömürgeci rejimi için, Kürdistan`da tam hegemonya kurmak için en uygun çizgi PKK çizgisidir. O yüzden PKK ve Öcalan`i ön plana çikarip, adina Baris denilen anlasmayi hayata geçirmek istemektedir. PKK`nin hiç bir zaman Kürdistan politikasi olmadi. Ortaya çikisindan bugüne kadar Türk dilini, kültürünü, ört adet ve geleneklerini yüceltmek için çalistilar. Gerek Cezaevlerinde, gerekse Cephede esas konusma dili Türkçeydi. Insanlar burada bile asimile edildiler.

PKK gerçek anlamda hiçbir zaman Kürt halki- ve aydinlariyla barisik olmadi. Çikisiyla beraber bütün Kürt parti ve örgütlerini ajan ilan edip silahli saldirilarda bulundu. Çünkü amaç, düsmanin taseronluk görevini üstlenerek ve kaleyi içten fethetmek istiyordu. 12 eylül öncesi bütün eylemleri Kürt örgüt, aydin, sahsiyet ve asiretlerine karsiydi. Bu dönemde yüzlerce Kürt öldürdü. 84`ten sonraki çikisinda yine eylemlerini çogu Kürtlere karsi olmustur. 17 bin tane iç infaz gerçeklestirmistir. Buradaki amaç Kürtlerdeki iç dinamizmi bitirmektir. Devletin amacida oydu. PKK, devlet ile degil hep Kürtlerle savasti. 2000 den sonraki sensasiyonal ve provokatif eylemlerde, danisikli dögüs geregi Genel kurmayin izin ve tesvikiyle yapilmistir. Savas hep Kürdistan`in daglarinda, sehirlerinde, ovalarinda yapilmis ve Kürdistan boydan boya tahrip edilmistir. Eger gerçek anlamda Kürdistan ulusal kurtulus Savasi olsaydi, savas Türkiye metropolerine kaymaliydi ve devletin ekonomisine zarar verilmeliydi. Ama savasin komandasi TC`nin elinde oldugu için bu yapilmadi.

Kürtlerin hangi sorunu çözüldüde bu konuda bir baris yapilacak. Yapilan sey bir aldatmadir. M. Kemal, Kürt asiret reislerini ve sahsiyetlerini Erzurum ve Sivas`ta toplayip, kongrede onlara verdigi sözlerin hiçbirini yerine getirmedigi gibi, Kürdistan`da büyük bir katliama yaparak, Kürtlerin ancak köle haklari oldugunu, bakani Bozkurt vasitasi ile ilan etti. Simdi onlarin torunlari, bazi Kürt isbirlikçileri vasitasiyla bizleri yeniden aldatmak ve bagimsizlik mücadelemizi geciktirmek istemektedirler.

Geçmiste Serif Serif Vanli`dan Musa Anter kadar birçok Kürt aydini PKK`ya destek verdiler. Ancak daha sonra birçogu PKK`nin ve Öcalan`nin pragmatik ve isbirlikçi yüzünü görerek ayrildilar. Bugün birçok Kürt aydini- ve sahsiyeti PKK`yi desteklemiyorlar. PKK – KCK – BDP, Türklerin sagcisindan solcusuna kadar herkeslen barisik ama mesele Kürtlere gelince, kendileri disindaki bütün kürt parti ve aydinlari isbirlikçi ve düsman safinda olduklarini ilan ediyorlar. Öcalan Sirri süreya Önder`e “Ertuğrul Kürkçü’ye söyle ben daha DEV-GENÇLİYİM” demesi” Kürt hareketiyle hiçbir zaman iliskisi olmadigini açikça ortaya çikiyor. Nasil oluyorda bu kisi Kürtlerin temsilcisi oluyor? Halbuki binlerce Kürt gencini düsman isbirlikçisi ve Kemalist olmakla suçlayip kursuna dizen Apo ve kliginin, bastan beri devletlen isbirligi halinde olduklari ortaya çikti. Simdi bu isbirlikçi durumlarina bütün Kürtleri ortak etmek istemektedirler.

BDP milletwekili Esat Canan`nin Türk bayragina olan sevgisi bize neyi gösteriyor. Bunlar Türk sömürgeci rejimi ile bir anlasma yaptiktan sonra, Türk bayragina saygi göstermeyen Kürtleri hain ilan edecekler. Bunlar Kürdistan realitesine uygun düsmeyen politikacilardir. Bunlar için Kürdistan`a asimilasyon ve Türkiye`ye entegrasyon politikasi önemlidir.

Bugün Kürt aydinlarinin önünde duran görev; bu isbirlikçi zihniyete karsi çikmak, tesir etmek ve kölelik barisina karsi durmaktir.

17.03.2013

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.