General Kürd Mustafa Paşa Yamulki’nin Anısına(6)
Aso Zagrosi
Ferudun Ata Milli Savunma Bakanlığı Arşivinde bulunan „Nemrut Mustafa Paşa Kişisel Dosyası“ na dayanarak Mustafa Paşa Yamulki “Bağdat’ta Defterdarı evinden çıkamayacak derecede dövmesi sebebiyle yargılanır. Sonra Bağdat’ın havası ile uyum sağlamadığı gerekçesiyle 28 Teşrin-i Evvel 1318(M. 10 Kasım 1902) tarihinde Sivas Redif Fırkasına atanır.” diye yazıyor.
Ferudun Ata düştüğü notta ise “Mustafa Paşa’nın Bağdat’taki bir başka vukuatını da bu şehirde valilik yapmış olan Ebubekir Hazım Tepeyran, şöyle dile getirir. ‘Deftardarlıktan Bağdat Valiliğine tayin olunan Namık Paşa’dan burada bulunan asker kaymamaklardan Mustafa bey (Nemrut Mustafa) yerine getirilmesi mümkün olmayan bir talepte bulunur. Bu talebin yerine getirilmemesine kızan Mustafa Bey validen intikam almak için Namık Paşa’nın her Cuma gittiği caminin hatibini kandırarak, minberde Halifeye dua edildiği sırada Hatip “Hususan vali Namık Paşa edam-Allah iclaleha “fıkrasını ilave eder. Zavalı Namık Paşa ile birlikte camaat ve hayrette katılır. Mustafa Bey hemen camiden çıkarak nabeyn başkatibine , daha evvelce yazıp hazırladığı şu ihbarnameyi götürür: ‘Bağdat Valisi Namık Paşa bugün camide ismine hutbe okuttarak istiklalını ilan ettiği başbessadaka arz olunur, ferman’. Bunun üzerine ertesi gün vali azlolunur. İste Mustafa Bey, mahkeme başkanı olan Mustafa Paşadır’ (.......”(Dr. Ferudun Ata, Süleymaniyeli Nemrut Mustafa Paşa "Bir İşbirlikçinin Portresi" sayfa 27-28)
Ferudun Ata, Mustafa Paşa Yamulki’yi karalamak ve itibarden düşürmek amacıyla bu eseri kaleme aldığı biliniyor. Zaten böyle olmamış olsaydı efendileri onu arşivlere bırakmazlardı.
Böyle olduğundan dolayı bulduğu en basit olayı suçlama aracı haline getiriyor.
Mustafa Paşa Yamulki’nin Bağdat sürecine ilişkin yukarıda aktardığım alıntıda Ferudun Ata iki suçlamada bulunuyor.
Bu suçlamalardan biri Mustafa Paşa Yamulki’nin “Defterdarı dövmesi” olayıdır. İkincisi ise “Namık Paşa ismine okunan Cuma hutbesi” meselesidir.
Yazar bu iki olayı anlatırken Defterdar vali taraftarlığını yaparak Mustafa Paşa Yamulki’yi suçlamaya çalışıyor.
Zaten “Namık Paşa hutbe olayını” da anlatan Ebubekir Hazım Tepeyran kendiside Mustafa Paşa Yamulki’nin düşmanlarından biridir. Tepeyran’da Mustafa Paşa Yamulki’nin başında bulunduğu Divan-ı Harbi Orfi mahkemesi tarafından yargılanmıştı. Teleyran ve Ata ilişkisi Şıracının şahidi bozacı söyleminde gizlidir.
Ferudun Ata’nın tek taraflı anlatmaya çalıştığı iki olayda Bağdat’ta yaşanmıştır.
Şimdi bu iki olayı Mustafa Paşa Yamulki’nin oğlu Abdulaziz Yamulki’den dinleyelim.
Defterdarın Dövülmesi Olayı
Abdulaziz Yamulki’nin anlatımlarına göre o dönem askerlerin, devlet memurların ve emekliye ayrılan kesimlerin maaşları aylık olarak ödeniyordu. O dönemler vergi toplayan devlet memurlar askeri mufrezelerin eşliğinde halktan topladıkları vergilerle maaşları karşılıyorlardı. Bir çok insana da yerine para topladıkları koyun ve keçi gibi hayvanlar maaş karşılığı veriliyordu.
Bir gün emekli maaşlarıyla geçinen bir çok aile Mustafa Paşa Yamulki’ye gidip bir kaç ay boyunca maaşlarını almadıklarından dolayı yakınıyorlar.
Mustafa Paşa Yamulki, Defterdar Abdulwahab Efendi’ye( Ferudun Ata’nın ismini vermediği ve defterdar diye sözünü ettiği adam) haber göndererek ve kendisinden bu ailelere verilmeyen maaşlarının bir kısmını vermesini rıca ediyor. Çünkü, uzun süreden beri maaşları verilmemiş ve hepsinin birden ödenmesi zordu.
Fakat, Defterdar Abdulwahab Efendi maaşlarını vermediği insanlara yardım edeceğine hepsini hakaret, küfür ve edebsiz sözlerin yağmuruna tabi tutuyor. Defterdar Abdulwahab Efendi, emeklilere verilmesi gereken paraları ve topladığı vergileri kendi zimetine geçiriyordu. Mustafa Paşa Yamulki, Deftardarın yaptıklarından haberdardı ve çok rahatsızlık duyuyordu.
Birgün Mustafa Paşa Yamulki Bağdat çarşısında gezerken, Defterdar Abdulwahab Efendi’yi beyaz eşeği üstünde hükümet konağından gelip evine gitmekte olduğunu görüyor. Defterdar çarşıdaki Meydan Bazarına vardığında (Şimdiki Suk EL herec) Mustafa Paşa Yamulki, eşeğinin kendisine çarptığını sebep göstererek deftardarı eşeğinden indirip iyi bir şekilde dövdükten sonra tekrar eşeğine bindirip gönderiyor.
Mustafa Paşa Yamulki’nin Defterdar Abdulwahab Efendi’yi dövme olayı tüm Bağdat’ta yayılmış ve olay olmuştu. Emekli aileleri Mustafa Paşa Yamulki’nin evine giderek kendisine teşekkürlerini iletmişlerdi. Halk Bağdat Valisi Namık Paşa’dan ve Defterdar’dan nefret ediyordu. Bu yaşanan olayda Ahmed Feyiz Paşa Mustafa Paşa Yamulki’nin tarafını tutuyordu. Bağdat’taki askeri ve idari kesimlerinin ilişkileri bozulmuştu. Bazı topcu askerler Bağdat bazarını talan etmeye başladılar.
Bu arada Defterdar Abdulwahab Efendi, korkusunda bloke ettiği maaşların bir kesimini dağıtmaya başladı.
İstanbul’da bir soruşturma komisyonu geliyor. Yapılan soruşturma neticesinden hırsız ve yolsuzluklara bulaşan defterdar görevinden alınıyor.
Defterdar İstanbul’a gitmek için hareket ettikten sonra yolda aşiretler tarafından soyuluyor. Bağdat’ta gayri meşru yollarla topladığı tüm para ve altınlar aşiretlerin eline geçiyor.
İşte Ferudun Ata’nın Defterdar Hikayesinin bir başka yüzü...
Devam edecek