Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 18 April 2011

Hasan H. Yıldırım ve W. Sebri Arif’in yazdığı “Kurdo” romanı esaret altında yaşıyan Kürtler gibi bir miletin bireyinin, düşmanın yaşamın her alanında uğradığı acı ve eziyet içerisinde sürdürmesi dramını ustaca anlatıyor. Yaklaşık bin sayfalık roman bir aşk hikayesi ile başlıyor ve ardı arkası kesilmiyen zorluklar zinciri ve büyük heyecan ile devam ediyor.

Romanın kahramanı “Kurdo” Kawa Örgütü’nün Merkez Komite üyesi bir Kürt devrimcisidir. Orta Doğu’da devrimciler evlenmez, çünkü onlar devrimle evlidir! Orta Doğu devrimcisi içki ve sigara içmez, kumar oynamaz, kadına/erkeğe bakmaz; ateist olmalarına rağmen yargı değerleri dindar insanlardan farkı yoktur.

Kurdo ise tüm bu feodal yargı değerlerine ters düşen bir profil çizer ve Yahudi asıllı Sara’ya kaldığı İstanbul’da aşık olur ama ilkin bu duygularından kaçar taa ki sadık arkadaşlarından biri:

“Kurdo kardeşim; yaşamda aşık olmakta var. Bu ne günah ne de ayıptır, her gencin kapısını çalar. Bugün seninkini çalmış, yarın başkasınınkini. Bundan garipsenecek bir şey yok, müsterih ol ve kendini koyu verme ...”

Kurdo ise hızlı bir yaşamının olduğunu düşünür. Çoğu zaman uzun süre Sara’yı İstanbul’da bırakıp Kürdistan’a gitmesi lazım. Bu tür bir ilişki belki başta sorun yaratmayabilir ama ileride sorun yaratacağı sanki kesin. Kurdo’yu en çok korkutanda bu durum. Devrimciliği meslek edinmiş bir insanın hayatında öldürülme, yakalanma gibi her şey de var. Toprağı işgal altında olan Kürdistan burası.

Önemli bir hususta örgütün tam hareketlilik zamanı ve Kurdo zamanının çoğunu Kürdistan’da geçirecek, illegalite altında yaşamak zorunda kalacak.

Sonra 1980 faşist cuntası gelir ve her şey allak bullak olur, bütün güzellikler darmadağan edilir, ezilir, yokedilir. Kurdo’da yakalanmıştır ve idam cezasına çarptırılır ...

Romanda Yahudi ve Kürt ilişkilerine değinilmesi ve Kurdo’nun sevgilisinin Yahudi asıllı olması beni çok sevindirdi. Yazarlar gerçekten de can alıcı bir noktaya değinmişler ve oldukçada iyi işlemişler. Kürtler ile Yahudilerin kaderi bir bakıma aynısı. Bu iki halkın birbirine düşman olmalarının veya Kürtlerin bir millet olarak anti-semit, anti-siyonist olmalarında hiçbir çıkarı yoktur.

DDKO ile mücadeleye başlayan Kurdo sonra KAWA örgütünün kuruyucularındandır. KAWA ile ilgili bilgiler az da olsa okuyucu sanırım kafasında KAWA’nın ne gibi bir örgüt olduğunu resm edecektir. Zaten romanın amacı KAWA’nın hikayesini anlatmak değil, Kürtlerin bireylerinin ne zorluklar içerisinde yaşadığını çok güzel bir dille anlatılıyor.

KAWA’nın geldiği nokta maalesef birçok örgütünde akibeti oldu. Ben romanı okurken dönem dönem içimden ağladım. Hani şu caresizlik yok mu? Yazarların da dedikleri gibi Allah Arap, Acem ve Türkleri sanki Kürtleri cezalandırmak için yaratmış. Ehmede Xani’nin dediği gibi:

Kendi aramızda uzlaşabilseydik
Ve birbirimize itaat etmesini bir öğrenseydik
Rom, Araplar ve Acemler
Bize hizmetçilik ederdi hepsi
O zaman tamamlardık dini de, devleti de
Ve elde ederdik bilimi de, hikmeti de

Her seyin günah olduğu, her seyin yasak olduğu bir toplumda gelişmek mümkün değildir. Neden bir zihniyet devrimi yapamıyor, günahları, yasakları delip ögürlüğü haykırmıyoruz? Asıl devrimcilik budur ve Kurdo’da böyle bir devrimcidir. Olmazları olmak kılmak zor bir iş ama en azından bu roman bunu başarmıştır.

Kitapta „Kurdo-Kürdis“, „Sara-Şare“ gibi isim benzerlikleri olmasaydı daha iyi olurdu. Kurdo’nun halasının kızı Dilber’de yaşına göre çok zeki ve olgun bir insanmış gibi konuşması biraz garibime gitti. Başkada gerçekten okuduğum onlarca roman arasında en iyi romanlardan birisi. Yazarların bize böylesi bir romanı kazandırması beni şahsen çok sevindiriyor ve onlarla gurur duyuyorum.

„Kurdo“ romanını inanılmaz sürükleyici, enfes bir kurgu ve heyecan dolu dizelerini zevkle okuyacaksınız …

Alan Lezan, 18 Nisan 2011

DOZ Yayın Kurulu
Barkod: 9789944227858
Eserin Adı: Kurdo I
Türü: Roman
Yazarı: Hasan H. Yıldırım- W. Sebri Arif
Kapak Tasarım: Doz Yayınları
Baskı: Can Matbaacılık
Kâğıt Kalitesi: 60 gr. Enzo
Sayfa Sayısı: 483
Ebat: 13.5×21
Baskı Yılı: 2011
Fiyatı: 25.00.-TL
Taksim Cad. 37/5-34100 Taksim-Beyoğlu-İstanbul
Tel: 0212/297 25 05 – Fax: 0212/297 13 73 – E-Mail: [email protected]

Satın almak için aşağıdaki Hesap No.yu kullanınız:

Almanya İçi:

Ad/Name: B. Yildirim
Hesap/Konto: 0100334663
BLZ: 51050015
Bank: NASPA Nassauische Sparkasse
Fiyat/Preis: I. ve II. Cilt 35,00 € (Posta dahil)

Yurtdışı:

Ad/Name: B. Yildirim
IBAN: DE69 5105 0015 0100334663
BIC: NASSDE55XXX
Bank: NASPA Nassauische Sparkasse

Fiat/Preis: I. ve II. Cilt 37,00 € (Kargo dahil)
Fıatı ödedikten sonra adresinizi bu e-mail’e [email protected] gönderiniz.

-- are you still alive ?? gordugume sevindim, yukardaki cumleye takma, is olsun diye yazdim :-)

                    Selamlar Alan                                       ve                     Hoş geldin.

sen bana bu platformda: "zeitgeist hareketi ile ilgili videolar yaparken veya hazirlarken biraz da Kurdistan ve Kurdlerle ilgili video hazirlasan veya yapsan daha makul olmaz mi?"  anlamina gelecek (hatirladigim kadariyla... acele yaziyorum, yoksa istesem o yaziyi arsivden cikarip asarim buraya) sozler sarf etmistin... Senin hatirlayip hatirlamadigini bilmiyorum ama ben hatirliyorum.. o manadaki mesajin beni o kadar derinden etkilemistiki anlatmaya calissam yine karman-çorman bir yazi yazmak zorunda kalacam.. baska zaman belki bir makale olarak yazarim... senin dediklerini tam yapmaya karar vermistim ki, bu defa da sen bu platformu terk ettin..(veya artik yazmadin desek daha dogru olur.. terk ettin biraz farkli anlamlara gelebilir) bu durum da beni derinden etkiledi desem inanmalisin.. ama bak, bizi aglatan, ofkelendiren, dusunmeye sevkeden degerlerimiz, bize layik gorulen yasamimizin kareleri (olaylari olugllari) bizleri tekrar bu platformda bulusturdu..bir araya getirdi.. yuregimin en derinliklerinden sevgi ve saygiyla TU BIXÉR HATÍ - HOSGELDIN diyorum sana Kurdistan çocugu Alan Lezan ! ser seran ser çavan! Kurdekí Bénav

Hepinize ilk başta candan selamlar, doğrusu Kurdistan Forumu neredeyse her gün takip ediyorum ama maalesef zaman darlığından eskisi gibi yazamıyorum, yazamıyacağım ... ama siz değerli dostlarımı okuyor, takip ediyorum ... Kek Kurdeki Benav, sözkonusu tartışmayı iyi hatırlıyorum ve sen de sağolasın epey çaba gösteriyorsun, çalışmalarını önemli buluyor ve de destekliyorum. İnsan zaten deneye-yanıla bu işleri öğreniyor. Zeitgeist Movement'e candan destekliyorum ama ben daha çok "yerelden evrensele" hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Herkes kendi kapının önünü temizlerse belki hiçbir sorunda kalmaz ...ve dünya tertemiz olur ... E.J.'nin analizleri gerçekten mantıklı ve gayet güzel ... Ellerine sağlık, kaleminden mürekkep eksimesin ... Dennis Jan kardeşimizinde dostça selam ve sevgiler ... Güzel yorumlarını okumak dileğiyle hepinize çalışmalarınızdan başarılar ...  Eğer ileride zamanım olursa ve yazmam ya da yapmam gereken herhangi bir şey varsa yapmaya hazırım, bundan hiç kuşkunuz olmasın ... Selam, sevgi ve saygılarımla Alan

Hosgeldin.seni görünce mide agrilarim birden gecti,artik basi agriyanlar düsünsün. Kurdo romanin ikinci ciltine  bügün yeni gectim. ilkini bir solukta okuyup,heyecanlanirken ikinci ciltinde sanirsam oldukca düsünecegim. hürmetler

Keko, Mala te ava ji bo nirêxandina te li ser romana 'Kurdo'. Belê, demek derbazbû  û bi peyre jî peyvek xwesh hat guhê min. Dive ku mirov spasîya xwe ji bo kedek bike. Mixabin! Yên ku xwendine dive ku hizrê xwe bi nivîskaran rê herweha parvê bike. Ji maqaleyan vê bi rê ketim û ji 5 salan zêdetir dem hat dayîn ku wek pirtukek bêt weshandin. Bi shev û rojan ji peyvan bigre heta niqte û hevokan hat avakirin. Gelo pirtuk bi dilê min bû, dîsa ji dikarim bejim ku na! Sedemê ku ez ne jê razime; gelek in. Naxwazim bikim babet, lê dikarim bejim ku ji ya ku hatîye capkirinê xweshtir ji dibû. Bi kêmasîbe jî dostên ku xwendibûn nirêxandinên xwe anîn zimên û razîbûna xwe eshkere kirin. Naxwazim zêde li ser dirêj bikim. Yên ku navê wan di pirtûkê de hatîye qalkirin, xwezika wan jî spasîyek ji keda hatîye dayîn  bikrana. Bawer nakim ku ew spasî bêt kirin. Xem jî nin e. Min wek Kurdek xwest ez ya xwe bînim zimên. Heke wek xizmetek bêt zanîn, tishtê ku ji destê min hat min texsîr nekir. Berîya ku ez dest bi vê xebatê bikim min dest bi romanek Kurdî kiribû. Li ser xwazîya camêrê ku ji min xwestibû ez li ser vî pirtûkê micûlbim, bi qedr û rêzgirtinek min karê xwe da alîyek û bi vî pirtûkê vê ketim bin barek giran. Ev jî cîrokek dirêj e.Hewce nine ku serê we gêjbikim bi hevoken xwe vê. Belê, carek din zivirîm ser karê xwe yê berê û didomînim. Lê dikarim bibêjim ku bi kêfxweshî, bi xemgînî û bi êshhek vê tishtê qedîya qedîya. Li hûzbarê yê ma maye.. ma... Lezan, spas ji bo te ku te wek xwendevanek nirêxand. Gel silav û rêz...                                 Welî Sebrî.

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.