17  Şubat'tan  bu  yana      Güney Kürdistan'ın    Suleymaniye  şehrinin  "Berdergay  Sera" alanında    kesintisiz   her gün    yürüyüşler  ve  gösteriler    oluyor.
"Berdergay  Sera"   da       toplanan    binlerce    gösterici     26   maddeden  oluşan   istemlerini   bir açıklama ile  Kürdistan  kamuoyuna  ve    iktidar çevrelerine   duyurdular.
Kuzey  Kürdistan'lı    bazı  kesimler     Güney Kürdistan'da  yaşanan  gelişmeleri,  göstericileri ve  istemlerini    göz önüne almaksızın   Gorran   Hareketini   "dış güçlere"  bağlayarak "Kürd  Kazanımları  koruma"   demogojisine  baş vurdular.
Aslında    bu   kesimler   yıllardan  beri    Güney Kürdistan ile      "müşteri"      ilişkisi  içindeler.    Bugün  "Berdergay  Sera"   göstericilerinin   topa  tutukları    yolsuzluklardan   nemleniyorlar.  Eğer   Güney  Kürdistan'da      şeffaf  bir  yapılanma   oluşursa   bu     kesimlere  aktarılan    kaynaklar  kuruyacağından  dolayı    göstericilere  ve     göstericilerin  önünde ve arkasında    olan   herkese      kin  kusuyorlar.
Bu  kesimlerin   Güney'deki    gelişmelerle  ilgili  yaptıkları "değerlendirmelerin"    hiç  bir  ciddi tarafı  yok.   Daha  önce   TRT Şeş'ten     biraz  beklentilere  kapıldıkları  dönem  "Güney'deki   kazanımların"    ne kadar    dostu  olduklarını     göstermişlerdi.     Son dönemlerde  "Kurdkuji"     savaşı   çıkacak    umuduna  kapıldıklarından  dolayı    yine  ortaya  çıkmaya  başladılar.  Çünkü,   Güney'de "Kurdkuji"   savaşları  olmasa   bunları     kimse  ciddiye almaz..  Kürdler arasında  iç kavgalar başladığı zaman   bu  çevreler   hemen  harekete  geçerler. 
Fakat,  Güney  Kürdistan'da   "Berdergay  Sera" da   başlayan   yürüyüş ve  gösteriler    gelinen  aşamada    Güney Kürdistan'lı aydınlar  ve   hatta siyasal  partileri  tarafından   farklı   değerlendirilmeye başlandı.
Gorran  Hareketi,  Güney Kürdistan'daki  siyasal  duruma ilişkin    7  maddeden  oluşan   taleplerini    yayınladığı  zaman     tam bir   siyasal  deprem     ortamı  oluştu.
Aslında   Gorran Hareketinin   istemleri   demokratik   bir ortamda    tartışılacak   istemlerdi.
Fakat,  YNK ve KDP     Gorran'ın   bu  taleplerini   bahane  ederek    Gorran'ı   "darbecilikle"   suçlayarak   köşeye  sıkıştırmaya  çalıştılar.  YNK ve KDP     Kürdistan'a  ve "Kürd kazanımlarına"    karşı  düşmanca  bir  saldırının başladığını   imajını  yaratarak   adeta   olağanüstü    bir   durum yaratılar.
Bu konuda  Kürdistan Başkanı   Kek Mesud   ciddi   bir rol oynadı.
Gorran'ın  açıklamasından   yarım   saat  sonra  Kürdistan Başkanı  bir açıklama yayınladı.
Ertesi günü   Kürdistan Başkanı'nın  başkanlığında  19  Kürdistan  partisi  bir araya gelerek   Gorran'ın  tutumunu  reddeden    bir açıklama yaptılar.
Ardından   bir  dizi açıklamalar ve    basın savaşı geldi.   Peşmerge ve asayiş  güçleri  harekete  geçirildi.
Kürdistan Başkanı'nın     Gorran'ın açıklamasına  karşı  tepkileri  örgütleme   liderliğini  üstlenmemesi   gerekirdi.   Kürdistan Başkanı'nın   düşüncesi    ne  olursa  olsun,     nötral  davranması  gerekirdi. Sonuçta    o  tüm  Kürdlerin   başkanıdır.
17  Şubat  günü    "Berdergay  Sera" da   başlayan    yürüyüş  ve gösteriler,    çağdaş  Kürdistan tarihinde    yeni bir  dönem  açtı.    Tam  bir  aydan  beri  Suleymaniye   merkezli   yürüyüş ve gösteriler  Güney Kürdistan  toplumunu, kurum ve kuruluşlarını,   iktidarı ve muhalefetini  ve  kısaca   herkesi  sarstı.
17  Şubat  olayları,   Kürdistan iktidarını,  muhalefetini,  siyasal partileri, sivil toplum kuruluşlarını ve  kısaca  herkesi     yeniden    dizayine  soktu..
Daha  önce   göstericileri "dış bağlantılı"  ve "kışkırtıcı"   gibi değerlendirmelere  tabi  tutan açıklamalar  bir kenara bırakıldı.
Kürdistan Parlamentosu,   göstericilerin istemlerini de  içeren  17  maddeden oluşan    bir  karar  aldı.
Kürdistan Başkanı ve Başbakanı  daha  önce  yaptıkları sert açıklamaları bırakarak  daha  yumuşak ve  toparlayıcı açıklamalarda  bulundular.
YNK'nin  Gorran ile  görüşmesi,  Kürdistan İslami Birliği ile  Kürdistan  İslami  Topluluğu'nun    Gorran ile     ortak bir reform   projesi  temelinde  anlaşmaya varmaları     "Berdergay  Sera"     göstericilerinin    sayesinde  oldu.
Çünkü,   "Berdergay  Sera"   göstericilerinin    ileri  sürdükleri  taleplerin    hepsi  olmasa  dahi,  bir çoğu      Güney  Kürdistan  toplumu  tarafından   destekleniyor.   Göstericilerin    dikkat  çektiği  sorunların   büyük bir  kesimi   toplum tarafından da  bilinmektedir.
İktidar çevreleri  ilk dönemler  şiddet  kullanarak     gösterileri    bitirmek istedi.   8  kişi  öldü ve  200 cıvarında   gösterici  yaralandı.
İktidarın  uyguladığı   şiddet  ters tepti.    Güney  Kürdistan aydınları, sanatçıları,  akademisyenleri  yoğun  bir  şekilde      göstericilere   sahip çıktılar. "Berdergay  Sera"   Meydanı     Kürd ve Kürdistan  sorunlarının  tartışıldığı    serbest bir kürsü  oldu.
Güney Kürdistan  aydınları   sokaklara  dökülen  binlerce    Kürd'ü   anlamaya çalıştılar. Çünkü,    "Berdergay  Sera"      gösterilerine katılan,  şehid düşen ve   hareketin   pratik  olarak  önderliğini  yapan    kesim    Raperin ve Raperin  sonrası kuşaktır.
İşte  bu kuşak   Güney Kürdistan'da    yaşanan sorunlara ve  yanlışlıklara   "hayır"  dedi.
"Berdergay  Sera"        göstericileri  sadece  iktidarı değil,   Gorran'ıda   zorladı.  Gösterilerin  ilk  günlerinde   yaşanan olaylara  ilişkin   Nawşirwan Mustafa  bir açıklama yaparak "kışkırtıcılardan "     söz etmişti.  Fakat   göstericilerden  gelen  tepkilerden  sonra   Gorran  bu açıklamasını    geri çekti ve  gösterileri desteklemeye başladı.  Nawşirwan Mustafa   Gorran'ın  bu  tavır  değişikliğini  " Kurşun ve taş"  arasında   "taştan"  yana     tavır  olarak açıklıyor.
 Güney aydınları    gruplar  halinde     "Berdergay  Sera"   giderek     göstericilere  fiili  desteklerini  sundular.    Son  olaylardan sonra     gösterileri   mercek altına aldılar.    Bir aydan beri süren    gösterilere  dair   yüzlerce  ve hatta  binlerce  makale  ve araştırma     yazısı  yayınlandı.  Prof.  Abbas  Weli, Baxtiyar Ali,     Dr.  Çoman Herdi,   Dr. Meriwan  Urya   Qani,  Aras Fettah,   Şerko Bekes,  Ömer  Şexmus,  Rêbin  Herdi ve  daha  onlarcası sürekli  olarak  yazdıkları  yazılarla    göstericileri   ve istemlerini anlamaya çalıştılar.
Bugüne  kadar     yürüyüşlere  ilişkin olarak  aydınlar tarafından  kaleme alınan  yazılarda   gördüğüm kadarıyla    "Berdergay  Sera"cılara   sempati ile bakıyorlar..  Bir çoğu    yaşanan gösterileri  "Kürd  Baharı"  olarak  görüyorlar.
Keşke   Güney  Kürd  aydınlarının   kaleme aldıkları  bu yazılar   Kuzey Kürdlerine de  aktarılsaydı.
O zaman    daha  farklı ve  isabetli  değerlendirmeler  olurdu..
Sonuç olarak resmiyete Güney Kürdistan iktidar partileri dahi Güney'de yapılan gösterileri Kuzey'deki yağcılar ve müşteriler gibi değerlendirmiyorlar.
Rojgar Merdoxi
 
        
     
 
       
       
       
       
       
       
      
YNK Genel Sekreterine