Direkt zum Inhalt

DTP'liler NİÇİN SALDIRIYOR?

Bildiğimiz gibi yerel seçimler vesilesiyle Hak-Par taraftarlarına dönük DTP’liler tarafından iki saldırı gerçekleşti. Kaç insanımızın dikkatini çekti bilmem, seçim kargaşalığının içinde bu tür saldırıların ne kadar insanlarımızın ilgi alanlarına girer, bunu kestirmek zor. Basın ve iletişim sitelerini izlediğim kadarıyla, bu saldırılara birkaç siteden başka fazla değinilmedi. Konuyla ilgili sadece Hak-Par’ın kamuoyuna sunduğu basın açıklamalarından bilgiler edine bilindi. Acı bir olaydır. Bu acıyı biraz yüreğimizde hissetmek gerekir. Çünkü; Kuzey Kürdünün ulusal çıkarları için Hak-Par bu seçimlerde önemli bir ayaktır. Yeterlimidir, bu farklı bir konu. Zira, seçimlere ramak kala bir zaman süresinde bu çok yönlü tartışmaları açmanın da fazla yarar getireceğine inanmıyorum. Ama, inanmamız gereken, hiç olmazsa düşüncelerimizi yoğunlaştırmamız gereken bir nokta vardır. Kürt insanının bilincine, tarih açısından bir not düşmenin önemi vardır. Çünkü, bu nokta da DTP’nin duruşunu ve oynamak istediği gizli gerici misyonunu ele veren boyutları vardır. Şöyle ki; gerçek bir barışa, insan için olan bir demokrasiye inanan, kendisiyle samimi olan güçlerin çoğulculuğa, farklılığa sadece söz de değil teşvikiyle de olsa katkı sunması, olmasa olmaz esasında bir zorunluluk yasasıyla hükümlüdür. Halkın öncülüğü adına meydanlara çıkan iddialı bir siyaset, gerçek bir barış istiyorsa ve demokrasiye inanıyorsa bu yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Aksi takdirde -vicdanını dinleyen her insan,- bu terslikleri sorgulamalıdır. Çünkü, bu terslikler son otuz yıllık isyan tarihlerimizin en büyük handikapı olarak, halkımızı içinden kemirmiştir. Gelinen bu hassas tarihi süreçte , -sözüm ona- siyaset kurmaylarının atacağı her adımın dürüst ve samimi olması gerekir.Yoksa kendilerinin bile kestiremeyeceği ağır bir vebalin altına girerler. Kendilerinde zerre kadar bir onurluluğu taşıdığını hissedenler, bireysel düzeyde de olsa vicdanına kulak vermelidir. Bu işlenen günahlara ortak olunmamalıdır. Hiç olmasa bireyin kendisine karşı olan saygısı gereği sandıkların başına giderken, dürüstlüğüyle barışık olmak zorundadır. Niçin mi? Eğer DTP hakikatten kürt halkının çıkarlarını temsil eden bir güçse Aysel Tuğluk’un kalkıp ‘’…Biz CHP ve MHP’nin de gelip doğu ve güney doğu Anadolu bölgesinde seçim faaliyetlerine girmesini istiyoruz…Bu bölgeleri sadece AKP’ye kaptırmamak gerekir…Gelsinler…bu konuda kendilerine yardımcıda oluruz.’’ demesi, ama; aynı gücün kalkıp Adana’da ve Diyarbakır da Hak-Par’a dönük provakatif saldırılara girişmelerine ne demeli? DTP yöneticilerinin bu konuda hiçbir kınama girişimine baş vurmaması, halkına karşı samimi olmamasının göstergesi değimidir? Tıpkı, 17 Bin insanımızın faili belli Ergenekon cinayetlerinin davasına taraf olmayıp, Öcalan’ın direktifleriyle atıl kaldıkları gibi! Oysa; her kürt bilir ki, ne CHP ne de MHP ırkçı Türkçü söylemlerinden vazgeçmiş değildir. 17 Bin insanımızın cinayetlerini tezgahlayan kirli savaş kurmayı Ergenekon’a sahiplik yapanları, Ergenekon’a taraf olanları Kürdistan topraklarına teşkilat faaliyetlerine davet etmeleri, ama; kalkıp gerçek Halk Önderlerinin posterlerine hakaret ederek, Hak-Par taraftarlarına dönük saldırıların nasıl açıklaması yapılır? CHP’e ve MHP’e gibi partilerin yılardır Kürdistan’da uyguladığı kirli tarihini bilmeyen mi var? Kardeşini katledenleri, Maraş, Sivas hemen hemen nerdeyse insanlarımızı öldürmedik hiç bir şehrimizin kalmadığı Kürdistan’a davetiye çıkarmaları ne kadar o insanların dürüstlüğünü gösterir? Eğer, ‘’barış’’ adına bir jest yapılıyor diye kitleler manipule ediliyorsa, bu hoş görü neden diğer yurtsever partilere gösterilmiyor? Onların suçu kendi seçim meydanlarında ‘’…burası Kürdistan’dır.’’ demelerinde mi yatmaktadır? Yoksa; böylesi çok haklı ve adil söylemlerin kitlelerin bilincine çıkartılması, çözüm yolu gösterdiğiniz, imralı’nın Genel Kurmay Kemalist Öcalan’cı ‘’Kürtlerin etnik varliginin Anayasa'ya yazilmasi düsüncesi yerine, 'Türkiye Cumhuriyeti Anayasasi bütün dil ve kültürlerin demokratik bir sekilde varligini ve kendini ifade etmesini kabul eder' konseptlerin tehlikeye girmesinden mi , korktuğunuzdan saldırıyorsunuz? İşte; insan olarak ta olsa ellini vicdanına koyan her insan, şunu kendisinde sorgulamalıdır; çekilen bu kadar acı, yaşanılan bu kadar zorluktan sonra, çekilen cefanın karşılığı 'Türkiye Cumhuriyeti Anayasasi bütün dil ve kültürlerin demokratik bir sekilde varligini ve kendini ifade etmesini kabul eder' (A. Öcalan Aydınlara Mektubumdur) olmamalıdır. Ancak; kendin de onur gören her bireyin bu acılardan sonra çekilen cefanın karşılığını, topraklarımızın Anayasal hukukta Kürdistan olarak garanti altına alınması noktasında hem fikir olmalıdır. Hak-Par’ın bu duruşu Kemalist devlet anlayışının restore edilmesinin söylemlerinden ve duruşundan çok daha onurlu, çok daha ilericidir. Dolayısıyla, İlerici, yurtsever çok renkli siyaset taleplerini susturan gerici saldırıların karşısında olmak, Kemalist Devlet anlayışının sancılarını derinleştirilmesinin tavrı olarak görülmelidir. Bu bağlamda DTP hem söyleminde hem de hedefinde kendi tabanıyla dürüst değildir. Tabanını manipulasyoncu söylemlerle bir dönem için uyutmaktadır. Buda bizi, Kemalist Cumhuriyet anlayışının muhtemel senaryolarında Kürtler üzerinde tezgahlanan oyunun dikkatine yöneltiyor. İhsan ŞENER [email protected]

DTP ê nin niçin böyle bir saldiriyi düzenledigi? bilmek aslında okadar zor bir soru olmamalı, Akli basinda olan herkürd PKK nin Baslancini ve bitisini biliyordur mutlaka, Çünkü PKK baslangicindan buyana hep Kürtlerin neyi varsa TC hizmetine sunmaktan baska birsey yapmadi ve halada yapiyor,, Eskide kendi kendime der dim bizim Kürtler okumadiklari için birçoğunun Cahillligine birakiyordum,, ama daha sonra farkina vardim ki bunlar cahil degil abtaldirlar (sözum Kurdistani engelleyen herkese yan kirk haramilere),, Tarihi yanlislik vermiyeyim 2007 Ayinda yani bu son sinir ötesi yapilmadan önce Roj TV Öcelanin ayetleri gene OKUNDU Hem Kürtçe hem türkçe açiklandi ve ROJ TV dinleyenler herkes busatirlari hatirlar ”Güneyde olan olusum gittikçe Devletlesiyor eger tc bazi önlemler almasa Kurdistan Kurulacak” ve hemen sonra sinir ötesi basladi. Ardinda gene Roj TV Öcelanin ayetleri ” Ben Olmasaydim Yasar Büyük Aniti vuracaklardi Diyarbakirda, ben onu Kurtardim” sözde onu vuracak olanlar ve planlayanlarin isimleri veriyor Çürükkaya ve Sakik Aileleri, ve daha sonra ekliyor bu güzelim insanlari Kurdistanin Candamarlarini kendi yaptigi ajanlikla suçluyor,, Aslinda Kürtler kendi dilini anlamasalar baska bir dilde asla anliyamaz, Bastaki soruya dönsek ve cevaplasak, Kurtlerin çikarina yapilan her adima Karsidir ben de bu nu kendime bir kural yapmisim PKK ve ona bagli Haramiler neye karsi ise ben onu seviyorum ve inaniyorum Kürdistanin çikarina dir Hak-Par selam ve Basarilar diliyorum Yasasin Bagimsiz Birlesik Kurdistan Welat

Diline Saglik Ihsan Sener, Secimlerle ilgili yazi yerinde ve gercekleri gün isigi gibi ortaya koymustur. PKK var oldugu müddetce ,kuzey kürdistanda,kürd halkina huzur yoktur.PKK ciktigi günden bugüne kadar,isi gücü,kürdistanli gücleri siyasi ve fiziki olarak ortada kaldirmak oldu.Kürdistanda kendi disinda,saldirmadigi,kendi icinde farkli görüslere tahamül göstermeyip,kendi gibi düsünmeyenleri imha eden bu anlayis,halkimizin basina bela olmus en büyük beladir. Hicbir zaman kürdlerin birligini ve kürdlerin özgürlesmesini istemeyen bu hareket,kürd kiran olarak tarihe gececektir. Apo kendisi söylemisti"Biz bu örgütü MIT,in evinde kurduk diyen,ne dedilerse yaptik diyendir". PKK hicbir zaman kendi disindaki kürdlerle barisik olmadi.Barisik oldugu tek muhatabi,kürdleri kendi aralarinda bölüsen,bölge devletleridir. PKK bugün HAK-PAR,a karsi olmasida bundandir.Cünkü HAK-PAR bir tabuyu yikiyor. TEVKURD kürdlerin birligini olusturmak icin,yaptigi calismalara yanit vermeyen,DTP olmustur. HAK-PAR,a yapilan saldirilara kulagini tikayan DTP olmustur. DTP oy vermeyen kürd,kürd degildir diyen bir anlayisin,kürdistanda alasagi edilmesi gerekir. Kralcidan daha cok kralci olmaya calisan,M.Sahin gibi kisiligini kaybetmis zat,kalkmis o kücük beyniyle,herseye ragmen DTP desteklenmeli ve Apo muattab alinmali diyor.Kürd halki böyle kendini kaybetmis insanlari muattab almayacaktir. Bunun icindir,ki oylarimiz HAK-PAR,a demeliyiz. Bingeh Yekiti Care FEDERASYON ana siyarimiz olmalidir. Dem Dema HAK-PAR e ye

Neuen Kommentar schreiben

Der Inhalt dieses Feldes wird nicht öffentlich zugänglich angezeigt.
CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.