KÜRTLERİN GELECEĞİ BAGIMSIZ OLACAK MI?

Dünya değişiyor, bağımsızlığını ilan eden devletler dünya haritasında yeni yerlerini aldı. Savaşlar ve bağımsızlık mücadeleleri esaret yaşayan birçok oluşumu da içinde barındıran “körük” halini alıyor. Kuzey Irakta ki Kürt oluşumu da orta doğuda yeni şekil çizmeye başladı. Ortadoğu neler olacak, Kürtler önümüzde ki siyasi süreçte neler yapacak? Gelecek on yıl sonrası Kürtler varlığını daim mi ettirecek, gelişen ve yenileşen siyasi akımların çizeceği haritada kaybolup gidecekler mi? En büyük muamma bu” Kürtler’in geleceği” nasıl olacak? Ortadoğu da Kürtler Arapların esaretine mi itaat edecek? Suriye gibi bir devlet varlığını şuan itibariyle yaşatırken kaybolması an meselesi olan Kürtler gelecek siyasi otonomluklarından ödün verip Arap devletlerine boyun eğmeye devam mı edecek? Kuzey ırak Ortadoğu da Kürtler için politik arayış oldu, PKK’nın içlerinde görev almış beyin adamları şuan ki Barzani oluşumunda da etkin rol alıp bu oluşumun içinde kendi yerlerini oluşturdu. Ortadoğu’nun gelecek yakın tarihi biraz politize olacak, akabinde sınırlarda da büyük oynamalar yaşanacak. Kuzey Irak’ta ki Kürt hareketinin de yaşaması bugün onları var eden büyük güçlerin politika analizlerine bağlılıklarıyla temellenecektir. Geçmişi iyi işlemiş olsalardı Kürtler, bugün Suriye’de ki” Kürt dışlanması” yaşanmıyor olacaktı. Orada yaşayan Kürtler ise üçüncü sınıf vatandaş değil de onlarında Suriye’de yaşayan bir İranlı ve bir Arap kadar da hakları olacaktı. Suriye’de ki Kürtler Arap- İran sömürgesinde ezilmenin dışında çevresinde olup bitenleri gözlemleyip yakın sınırındaki oluşuma itaat ediyor olsa belki şuan bile o ezilmeyi engelliyor olabilecekler. Irak Kürtler için büyük öneme sahip ve Kürt siyaseti içinde gelecek süre zarfında “tamam mı devam mı” ilkesini hayata geçirebilecek konuma ev sahipliği yapıyor. Barzani ve Talabani etrafında büyük kitleler oluşursa, ki şuan ki izlenim oluşacak gibi kendini afişe ediyor. Kürtler gelecek büyük haritalarda bizde varız demeyi gösterme cesaretinde yerlerini az da olsa belli ediyor. Bu oluşum kendi başına olacak güce sahip değil, Suriye’de yaşayan Kürtler siyasi ivmelerden kendini soyutlayacak konumda durmamalı ve ev sahipliği yapan hareketliliğe yakın durup siyasi devinimi yaşatmalı. Bugüne kadar Suriye içlerinde mülk sahibi bile olmakta zorluk çeken, insanı ve sosyal hakları bulunmayan Suriyeli Kürtler artık kendini göstermeli. Onlarında siyasette “bende varım” deme zamanı gelmiştir, devinim çok hızlı bir yol aldı, buna ayak uydurmaları kendileri açısından çok büyük öneme sahip olacak, aksi halde bugün yaşadıkları çifte standardı bile bulamayacak tarihin çizgisini yaşayacaklar. İran güçlenmeye giderken, sınırında ki devletler bu yaklaşımı tehlike olarak görmeli, bu tehlikenin yayacağı sivil kaybı gözden geçirip İran’a dur demesi bilincini göstermesi gerekir. İran, Türkiye için tehlikedir, İran, Irak için tehlikedir, İran, Suriye’de yaşayan Kürtler için tehlikedir, Bu tehlikeyi şuan göremeyen ülkeler büyük hatalara imza attıklarının farkında bile değiller, kendi halklarının ve vatandaşlarının yaşamlarıyla oynadıklarını unutuyorlar. Ülke hakları yakın zamanda baş gösterecek nükleer saldırılarla büyük kayıplar yaşayacaktır. Kimyasal silahlar ülkelerin kurtulamayacağı tehlikelerin başında geliyor, geçmişte Irakta ki Saddam Hüseyin’in Halepçe katliamı hala akıllarda… Sınırsal kavramların yerini terk edeceği dünya siyasetinde yeni sınır yaratmaya çalışan İran’ın halklar tarafından dışlanması ve bu dışlanmaya tepki verecek devletlere de destek verilmesi ve onların yapacakları birçok başarılı adımları da kabullenip saygı duyulması gerekir. Geleceğinizi kurutmak isteyen güçleri başka güçlerle bitirmek ve onları sahiplenmek sizin elinizde