Direkt zum Inhalt

KAMIŞLI ŞEHİTLERİ ÖLÜMSÜZDÜR!

Büyük insan Ho Şi Mihn’in dediği gibi özgürlük ve bağımsızlık ağacı kan ve terle sulanır. Devrim, uğrunda ölenlerin emek, çaba ve kanları üzerinde yükselir. Esaret altında olan bir millet, uğrunda ölen varsa kurtulur. 12 Aralık 1980 tarihinde Güneybatı Kürdistan’nın Kamışlı/ Çırnık köyünde KAWA Hareketinin 15 üye ve taraftarının katledilişi buradan anlamını bulur.Bundan tam 25 sene evel Güneybatı Kürdistan’ın Kamışlı/Çırnık köyünde bir katliam gerçekleşti. Bu katliama sıradan bir katliam olarak bakılamaz. Katledilmek istenilen sadece 15 yurtsever devrimci Kürd değildi. Onların şahsında katledilmek istenen Kürd milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesiydi. Türk egemenlik sistemi yerli ihaneti yedekleyerek, Suriye Arap sömürgecilerin icazetinide alarak Suriye devlet sınırları içinde KAWA Hareketinin üye ve taraftarlarına karşı gerçekleştirdiği bu hunharca katliamla KUKM’ne büyük bir darbe indirdi.Bu katliamdan çıkarılacak sayısız ders vardır. Yazıyı kısa tutmak için önemli bulduğum iki konuya sadece dikkat çekmek istiyorum.Birincisi, bu katliam, Türkiye, Suriye sömürgeci devletleri ve yerli ihanetin ortaklaşa gerçekleştirdiği bir katliamdır. Bu, Kürd millet düşmanlarının ittifakını bize gösterir. Ve kimliğini ele verir.Bir sömürgeciden kaçarken bir diğerine sığınılmaz. Sömürgeciye güvenilmez. Kürd millet tarihinde bunun sayısız zararları bilinmektedir.Dört sömürgeci devletin Kürd milletine karşı tutumu bellidir. Sömürgeciye göre Ortadoğu’da „Bir yılan vardır. Bunun ismi de Kürd`ür. Bu yılan büyümeden başı ezilmelidir”. Sömürgecinin hakkımızdaki hükmü budur. Ve bu hükmün gereğinide yapmışlar ve yapmaya çalışıyorlar. Fakat buna karşın sömürgecilerimiz KUKM’ne karşı kullandığı Kürdleri desteklemişlerdir. Ve onların “büyük misafirperverlik” övgüsüne mazhar olmuşlardır. Evet Kürd yurtseverlerini asan kesen sömürgecilerimiz ihanetçilere “büyük misafirperverlik” göstermişlerdir. 12 Aralık 1980 katliamını bir de bu boyutuyla ele almak gerekir.İkincisi, bu olay da düşmanı küçümseme vardır. Düşman sahasında rehavete kapılmanın, emniyeti elde bırakmanın faturasının ne kadar ağır olduğununda göstergesidir. Ve bu bize ders olsun.Bu işin şakası yoktur. Bir yanda Bağımsız Birleşik Kürdistan mücadelesi vermek, diğer yanda sömürgecilerden buna müsamaha beklemenin bedelinin ne kadar ağır olacağını bilmemek. Ne büyük bir gaflet.KAWA Hareketi, bu hatanın bedelini çok ağır ödedi. Bu, sadece KAWA Hareketiyle sınırlı değildir.Tarihimizde bunun sayısız örneği var. Bu hata sonucu sayısız insanımız yaşamlarında oldular. Seyit Rıza, Simko ve Gazi Muhammed sadece üç uç örnek.Kamışlı şehitlerinin katilleri bellidir. Tüm boyutlariyla açığa çıkmış durumdadır. Türkiye ve Suriye devleti ile Nuseybinli çaşlardır. Bu katliamdan rol alan tüm unsurlar isimleriyle bilinmektedir. Olayda özel bir rol alan Nuseybinli çaşlar ayrıca bilinmektedir.  Bu defalarca yazıldı çizildi. Son dönemlerde bu meselede bilinçli mi, bilinçsiz mi, dahası neye hizmet ettiğine akıl erdiremediğimiz bir iddia ortaya atıldı. Kamışlı katliamında Ömer Çetin’in parmağı olduğu iddiası. Bu iddia sahibi, bu iddianın KAWA’cılara ait olduğunu iddia etmektedir. Kuyruklu bir yalan. KAWA Hareketinin Kamışlı katliamına ilişkin sayısız açıklaması var. Bu konu da ne yazılı,  ne de herhangi bir KAWA sorumlusunun bugüne kadar herhangi bir yerde böyle bir söylemi olmamıştır. Bunun böyle bilinmesinde fayda var.Bu iddia sahibinin niyetini bilmiyoruz, ama sorumlu bir davranış olmadığı açık. Ömer Çetin’le varsa bir alıp vereceği bunun yolu vardır. Ama bu yol şehit yoldaşlarımızı bu işe alet etmek değildir, dahası olmamalıydı. Amacını aşan söylemler ve iddialarla olayı gizemli bir mecraya sürüklemek herkesten çok bu onurlu insanlara saygısızlıktır.Yazımı siteye yolayacaktım ki, Sait Aydoğmuş’un yazısı gözüme çarptı. Yazısında  Necmettin Büyükkaya’nın olaya ilişkin “duyum”una atıfta bulunmaktadır. Necmettin, bu “duyum”u nereden almış veya kendi uydurması mıydı bilemem. Bunu ilk öğrendiğimizde Necmettin’in o dönem KAWA Hareketine yaklaşımına yorduk ve pekte ciddiye almadık. Fakat sözkonusu “duyum” veya iddianın gerçekle uzaktan yakından hiçbir alakası yoktur.Kamışlı katliamının bilinmeyen hiçbir yanı yoktur. Spekülasyona yer bırakmayacak kadar açıktır. Onlar, arkalarında KUKM’nde lekesiz ve tertemiz bir sayfa bırakarak göçtüler. Onurlu bir davanın vereni oldular. Niye mücadele ettiklerini son nefeslerinde bile haykırdıkları sloganlarla dile getirdiler. Onlar, yüce ve onurlu bir mücadelenin vereniydiler. İhanetin amansız düşmanıydılar. Sömürgeciye karşı mücadelenin uzlaşmaz neferiydiler. Dik başliydılar. Onların farkı burdaydı. Bu, KAWA Hareket hattının farklılığıdır.Yoldaşlarımız Bağımsız Birleşik ve Demokratik bir Kürdistan uğruna katledildiler.  Onlar bu mücadelede şehit düştüler. Fakat uğrunda şehit oldukları rüya bugün ülkemizin bir parçasında gerçeğe dönüştü. Ülkemizin diğer parçalarında da mücadele sürmektedir. Bu parçalarda da uğrunda şehit oldukları rüya bugün daha da bir gerçekliğe dönüşmektedir.Bu uğurda Kamışlı/Çırnık köyünde şehit olan yoldaşlarımın şahsında tüm Kürdistan şehitlerin anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Ruhları şad olsun!12 Aralık 2005

Neuen Kommentar schreiben

Der Inhalt dieses Feldes wird nicht öffentlich zugänglich angezeigt.
CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.