Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 12 Juni 2010

Her gün koyun gibi kendi başlarına bir şey düşünemeyen Filistin taraftarlarından İsrail'in Filistin topraklarını işgal ettiğini duyuyoruz. Bu elbette, öncellikle propagandadır, çünkü Filistin toprakları diye bir şey yoktur. Bu tanımlamayı kullanmak (Filistin toprakları) apaçık bir şekilde politik anti-israil gündemini desteklemektedir. Lawrence Auster'in kaleme aldığı aşağıdaki mükemmel makale tamamen konuyla ilgili tarihi gerçeklere dayanmaktadır. İsrail Filistinlilerden asla toprak almadı ve Filistinlilerin Judea ve Samaria (Batı Şeridi) ya da Gazze'de hiçbir yasal hakkı yoktur. Sizi ne zaman “Filistin Toprakları“ ifadesini sorgulamayan yazılar gördüğünüzde editöre yazarak açıklama talebinde bulunmaya çağırıyoruz. Bu makale ihtiyaç duyduğunuz tüm gerçekleri size sağlayacaktır.Bütün Filistin problemi tartışmalarını üzerini örten bir mit var. Bu mit işgalci Yahudiler tarafından yerli halkından alınan bu toprakların “Arap“ toprakları olduğu şeklindedir. Ortadoğu sorunlarına çözüm ne olursa olsun bazı şeyleri doğru anlayalım

• Şu tam bir yasal meseledir ki; Yahudiler Filistin'i Araplardan almadı. 1948'de İsrail bağımsızlığını ilan etmesinden önce, bir otuz yıl süren Milliyetler Cemiyeti mandası altında Filistin'de mutlak hakimiyet sahibi İngilizlerden aldı. Ve İngilizler onu geri istemiyor.

• Eğer İngilizleri gayri meşru gaspçılar olarak görüyorsanız, güzel. Bu durumda, bu bölge Arpa toprakları değil, Türk topraklarıdır. 1917'de birinci Dünya Savaşı sırasında İngilizlerin zorla almasına kadar, yüzyıllardır Osmanlı İmparatorluğunu bir vilayetiydi. Ve Türkler onu geri istemiyor.

• Eğer tarihte 1517'de Filistin yönetimini ele geçiren Osmanlı Türklerinde daha geriye bakarsanız, bölgeyi Filistin yerlisi olmayan bir başka imparatorluğun hükümdarlığı altında bulursunuz: Mısır merkezli Türkler ile Sasani köle-askerlerin kumanda ettiği Memlülükler ve Memlülükler artık var bile değiller, yani onu geri isteyemezler. Öyleyse 800 yıl geriye gidildiğinde İsrail'in tapusunu daha öncekini sahip kılacak özellikle net bir tapu zinciri yoktur.Geriye doğru devam eden sahipleri şunlardır:

• Daha öncede belirtilen Memlüklüler 1250 yılında Filistin yönetimini ele geçirdiler.
• Eyyubi Hanedanlığı; 1187'de Kudüs ve Filistin'in çoğunu alan Müslüman Kürt lider Selahaddin'in soyundan gelenler
• Avrupalı Hıristiyan Haçlılar; 1099'da Filistin'i fethettiler.
• Selçuk Türkleri Abbasi halifesi adına Filistin'i yönetti.
• Bağdat'ın Abbasi halifesi : 750 yılında tüm Ortadoğu hükümranlığını ele geçirdi.
• Şam'ın Emevi halifesi : 661'de İslam topraklarının kontrolünü miras aldı.
• Arabistan Arapları 638 yılında İslam'ın ilk yayılma dalgasında Filistin'i fethettiler.
• Bizanslılar (hoş insanlar-belki de Filistin onlara kalmalı) Levant'ı fethetmediler fakat 395'te Roma imparatorluğunun bölünmesi sırasında Filistin'i miras aldılar.
• Romalılar İ.Ö (Hz.İsa'dan Önce ) 63'te yönetimi ele geçirdiler.
• Son Yahudi Krallığı; İ.Ö 168'den 140'a kadar kadar süren Maccabean isyanı sırasında toprakların kontrolünü kazandı.
• Helenistik Yunanlar; İ.Ö 333'te Büyük İskender yönetimi altında Ortadoğu'yu fethettiler.
• Pers İmparatorluğu; İ.Ö 639'da Büyük Cyrus yönetiminde Kudüs ve Judea'yı Babillerden kurtardılar.
• Babil İmparatorluğu; Nebukadnezar yönetiminde İ.Ö 586'da Kudüs ve Judea'yı aldılar.
• Yahudiler -Judah Krallığı- Süleyman? İ.Ö 12. ve 13. yy'da İsrailoğulları olarak ilk enkarnasyonlarında ( insan şekline giriş) bu topraklara el koydular.
• Toprakları İsrailoğulları tarafından sahiplenmeden önce binlerce yıldır buralarda yaşayan Caraaties.
Şimdiye kadar anlatılanlardan anlaşılacağı üzere: miras alınmış tarihsel kontrole dayalı hükümdarlık talep eden hiçbir Arap bu iddiasını sürdüremez. Araplar Filistin yerlileri değildir, onlar Arabistan'ın yerlileridir. Bu toprakların Arap-istan şeklinde adlandırılmasının sebebi nefes almak kadar basittir. Burası Arapların tarihsel evidir. Arap yarımadası dışındaki bütün Arap devletlerinden oluşan – Irak, Suriye, Ürdün, Lübnan, Mısır, Tunus, Cezayir ve aynı zamanda şu anda Filistin otoritesi altında bulunan varlığı da içeren-topraklar köken olarak Arap olmayan milletlerdi. Bu milletler 7.yy'da birini büyük cihad dalgasıyla Arap yarımadasından yayılan Müslüman Araplar tarafından bozguna uğratma, toplu katliam, köleleştirme, varlıklarına el koyma, döndürme ya da milyonlarca Hıristiyan ve Yahudi'nin statüsünü (dhimmitude'ye) alçaltarak, antik ve gelişmiş medeniyetlerini yıkarak ele geçirildi. Elbette bu toprakların Hıristiyan olmadan önceki antik tarih daha da eskidir. Örneğin Pharaonic Mısır 3000 yıllık tarihi boyunca bir Arap ülkesi değildir. Filistinli Arapların yeni iddiası olan kendilerinin antik İbranilerin yerinden ettiği, antik Canaanites'lerin soyundan geldiği fikri arkeolojik deliller ışığında absürttür. Antik çağlardaki çöküşlerinden sonra hayatta kalan Canaanites'lerle ilgili hiçbir kayıt yoktur. Tarih gerçektende artık var olmayan yüzlerce halkı vesikalamıştır. Canaanites'lerin soyundan geldiğini iddia eden Araplar bu düşünceyi 1964'te Filistin Kurtuluş Örgütü'nün kurulmasından sonra icat edilmiştir. Aynı ekip bugün Kudüs'te bir tane bile Yahudi tapınağının olmadığını iddia etmektedir. 1964'ten önce Filistin halkı diye bir şey yoktu ve hiçbir Filistinli, Filistin'i talep etmiyordu. 1948'de İsrail'in üstesinden gelmek ve yok etmek isteyen Arap milletleri bölgeyi kendi aralarında bölüşmeyi planlamıştı. Aynı zamanda şunu da hatırlayalım ki, 1948'de İsrail devletinin kuruluşundan önce Filistinli Filistin Yahudileri için kullanılıyordu.

Bilinen en yerleşik insanlar ile günümüz nüfusu arasında mükemmel bir devamlılık bulunan milletler sadece Çin'nin bir bölgesi olan Iceland ve birkaç Pasifik adasıdır. Çin medeniyetinin muazzam antik devri, hangisi olursa olsun kendisinden önce gelen toplumlara ait izleri büyük ölçüde sildiğinden Çin'deki durum karmaşıktır. Bu durum yayılan ilk Çinlilerin, bölgedeki tarih öncesi halkların ne derce yerinden ettiğini (ya da asimile ettiğini) anlama çabasını güç kılmaktadır. Tarih. Antik halkaların genolojisi bakımından oldukça eksiktir.Netice olarak aborjinalizm-bir toprağın orijinal yerlilerinin soyuna en yakın olanların, o toprağın gerçek sahipleri olduğu düşüncesi-gerçek dünyada makul değildir. Makul olsa bile, arzu edilen bir fikir olur muydu bilinmez. Eğer Çin, Japonya, Yunanistan, Roma, Fransa, İngiltere, İrlanda ve Bileşik Devletler olmasaydı, insan medeniyeti gerçekten daha iyi durumda mı olurdu?
Araplara geri dönersek : 638 yılından 1099'a kadar, geriye kalan 5000 yıllık tarihin içinden 461 yıllık bir periyotta Araplar Filistin'e sahip oldular.Bu süre içinde Arap mülkiyetinin yasallığını kabul ediyorum.Filistin'i askeri fetih ile aldılar ve 1099'da Hıristiyan Haçlıların fethiyle kaybettiler. Elbette askeri işgal herhangi bir bölgede hangi tarafın haklı olarak egemenliğe sahip olacağını tek başına belirleyemez. Arapların Orta Çağın başından bugüne kadar bölgede ikamet edenlerin çoğunluğu olmalarından dolayı, bütün İsrail için olmasa bile, en azından Batı Şeridi için egemen haklara sahip olduğu söylenemez mi?
Bu soruya cevap vermek için yeniden tarihi kayıtlara bakalım. Daha önce tartıştığımız gibi, 1947'den önce, Balfour bildirisine göre Filistin Mandası altındaki bölge İngilizler tarafından yönetiliyordu. 1924 yılında İngiltere Filistin Mandasını ikiye ayırdı; daha sonra Trans-Ürdün Krallığı olacak olan, ve yalnızca Araplara ayrılan Ürdün'ün doğusunda bir bölge ile hem Arapların hem Yahudilerin yaşadığı, Ürdün'ün batısında müthiş derecede küçültülmüş Filistin Mandası bölgesi. Yahudiler ve Arapların bir devlette birlikte var olabilmesinin mümküm olmadığı gerçeği göz önüne alınırsa iki devlet kurulmak zorundaydı.Aynı zamanda örneğin Latin ve Germen Avrupa arasındaki ayrımı tarihsel olarak gösteren Brenner Pass'a benzer bir şekilde iki halkı ayıran hiçbir doğal sınır yoktu. Yahudi nüfusu sahil tarafında yoğunlaştığı için, Yahudi devleti sahilden başlayarak iç kesimlere ilerlemek zorundaydı. Tam olarak nerde durması ve Arap devletinin nerden başlaması gerektiği pek çok barışçıl şekilde çözülebilecek tatbiki bir sorun idi. Yahudilerin toprak konusunda uzlaşma için istekliliği, sadece kendilerine karalama çizgileri gibi sınırları olan bir devlet veren 1947 Birleşmiş Milletler bölünme planına boyun eğişleriyle değil, aynı zamanda daha önceden 1937'de Peel Komisyonu bölünme planını kabul edişleriyle bile ortaya konmuştur. Bu plan onlara Galilee'nin bir kısmı ile sahil boyunca ince bir şeritten başka hiçbir şey vermiyordu.Fakat, bir posta pulu büyüklüğünde dahi olsa Yahudi egemenliğini kabul etmeyi reddeden Arap milletler; 1937 Peel planını oybirliği ile reddetti, ve dokuz yıl sonra BM'nin bölünme planını da şiddetle reddettiler. Araplar, Yahudileri yok etmek ve Yahudi devletini harap etmek için silaha başvurduklarında, silahların kararını kabul ettiler. Bu kararla 1948'de kaybettiler, ve 1967'de tekrar kaybettiler. 1967 yılında Batı Şeridini 1948'de (Filistin Araplarının kendilerinin egemen millet oluşunun çiğnendiğine dair hiçbir itiraz gelmeksizin) ilhak eden Ürdün, İsrail'in çatışmanın dışında kalması için ısrarcı yalvarışlarına rağmen 6 Gün Savaşları sırasında İsrail'e Batı Şeridinden saldırmıştı. Daha sonra kendini savunmaya geçen İsrail Batı Şeridini ele geçirdi. Bu durumda Arapların ne İsrail varlığı (1948'de başarıldı.)hakkında ne de nehirden denize yayılan onun egemenliği (1967'de başarıldı.) hakkında şikayet edecek hiçbir dayanakları yok. Arapların uzun yıllar boyunca, topraklarının kendilerinden “çalındığı“ şeklindeki şiddetli protestolarıyla dünyaya rol yapıp durdular. Böyle bir ifade eğer 1950 yılında Komünist Çin tarafından topraklarına el konulmadan önce, asırlardır kedi topraklarında sakince yaşayan Tibetliler gibi barışçıl , bir halk tarafından geliyor olsaydı ciddiye alınabilirdi.Ortaçağ başlangıcında antik halkları ve Pers sınırlarından Atlantik'e uzanan medeniyetleri fethedip, köleleştiren ve aşırı derecede yoksullaştıran, 1947'de bir devleti reddeden , 1964'te –İsrail devletinin kuruluşundan 16 yıl sonra- terörist Filistin Kurtuluş Örgütünün icat etmesine kadar asla ayrı bir Filistin Arap Devleti istemeyen, ve şu ana kadar (talep ettikleri Arap devletinin yaratılmasıyla muazzam bir ilerleme gösterecek bir gaye olan) İsrail'in yıkılışı için çabalamaya devam eden Araplardan gelen bu iddiaya kahkahayla gülünür. Bugün dünyanın Arap petrolüne olan ihtiyacı, İsrailleri “zalim“ olarak gösteren solcu politik kaygılar ve elbette eski Yahudi nefretinin ölümcül bir şekilde bir araya gelmesinden ötürü, Ürdün'ün batısında egemen haklar talep eden Arapların kaprisine sadece boyun eğmekte.Lawrence Auster “Amerika'yı Silmek, Sınırsız Millet Politikası“ kştabını yazarıdır. “Sağ'dan Bakış“ta geleneksel, tutucu perspektifini ileri sürer.Savunmaya ithaf etmeleri için FLAME'e minnettarlıkla.

14 Mayıs 2008 İsrail

Eger her millet uzerinde yasadigi topraklari bu mantikla yorumlarsa yasadigi yerden baslamak uzere kendisine ait hic bir sey bulamaycaktir. Kuzey Amerikadan baslayip Kurdistana gelinceye dek ayni sey söz konusudur. Birinin iskalciligi ve ilhaki hakli göstermesi icin ancak bukadar yuzsuz olmasi gerekir. Tabii burda ayri bir sey daha dusunmek mumkundur. Yer yuzundeki butun iskalciler iskal ettikleri yerlerle ilgili iskale tabii tutulandan tapuda isterler. Tarih bilinci,ulke ve toprak sorunlarini eger böyle islerse öncelikle iskale tabii tutulanlar iskalcilerden tapu istemeliler. Dogal olarak ta tapusu olmayan iskalciler yine iskalci olacaklar. Yani sorunu nasil eveler nasil gevelerseniz geveleyin iskalci iskalci olmaktan kurtulmaz. Bu tur aktarmalarin bu siralar cogalmasi biraz sanki birileri bizlere birseyler anlatmak gayreti icine girmis hissi veriyor. Israil bombardimanlari israili guclu degil gucsuzlestiriyor. Bu mantik ekseni yukarda bir arkadasin belirttigi gibi Kurdistanin sahibi kimi de yarin tartistirabilir yolunu acma olarakta okunabilir. Bizler Filistin topraklarinin mitiyle degilde rasyonal olarak sahiplerinin kim oldugu konusunda ne akla nede önermeye ihtiyac duymuyoruz. Duyanlarda böyle absurd bir sekilde savruluyorlar....

katılımcının biri her neye istinaden düşünmüşse bizimle farklı bir yaklaşım sergiliyen bir insanın bir makalesini aktarmış iyide etmiş katılıp katılmama kişiye özgü ama kimi katılımcının belden vurması hoş bir olay değil aslında benim demek istediğim bu da değil soru şu: Sahi şu İsrailoğulları gökten zenbile mi indi? bunlar in mi, cin mi? insanlığa zararlılarsa biz Kürtlerde kılıç kuşanıp müslüman kardeşlerimiz arap, türk, acemler safında cihada duralım sahi sanki düşmanımız azda bir bu İsrail mi kaldı? yok türklere silah veriyormuş yok şu ilişkisi varmış o halde düşman oldu mu şimdi bu? kürtlerin can düşmanı arap, türk ve aceme silah vermeyen, yardım etmeyen bir devlet biliyorsanız eyvellah diyelim bakın arkadaşlar ne anlama geldiğini bilmem, ama galiba iyi bir şey olsa gerek bende o kelimeyi kopyalayıp kullanayım global bir dünyada yaşıyoruz herkesin herkesle şu veya bu alanla ilişkisi var var diye düşman bildiklerimizle ilişki içinde olan herkesi düşman ilan edemeyiz edersek ne olur dünyadan izole oluruz bunu mu yapalım yok onu yapmıyalım derim herkesle çıkarımız gereği ilişkimiz olacak hata ve hata bizi bir kaşık su da boğmaya çalışan arap, türk ve acemlerlede olacak al gülüm ver gülüm ilişkimiz sürecek e biz yaparızda niye İsrail yapmasın? biz düşmanla hüçbir ilişkiye girmeyiz diyenler hemen yakın bir zamanda Türkiyeyi ziyaret eden Kürdistan Başkanı sayın Mesud Barzaniyi hain ilan etsin derim haydi hiç durmayın edebilir misiniz? edemezsiniz etmenizde gerekmiyor mevcut konjoktör öyle emreti türkün kürde, kürdün türke ihitiyacı doğdu ve karşılıklı al gülüm ver gülüm yapıldı anlayacağınız her şey doğal mecrasında aktı ben derimki keşke imkanlarımız olsaydıda türke ihtiyaç duymasaydık desemde bu işler keşkelerle olmuyor ben İsrailin yerinde olsam elimdeki malı kim daha iyi para ile alırsa ona veririm kürtlerde onlar gibi yapıyorlar ve yapacaklar çıkar bunu böyle emrediyor piyasa yasaları böyle işliyor uymayan kaybeder şu dost ve düşman ikileminide bir yama bırakalım derim kim dost, kim düşman yaklaşımının ötesinde çıkarım kiminkisiyle ne kadar örtüşüyor ona bakalım hele bir düşünün bu güney kürtleri her ağızları açıldıklarında bu türklere niye kardeşimiz ve hata büyük abelerimiz der bunu derken çok mu hoşnutlar? hiçte sanmıyorum çıkar ve mecburiyet işin içindeyse dedirtirler sana onun için öyle yüksekten uçmayalım derim etimiz, butumuz nedir, piyasada kaç para ediyor onu anlayalım birilerine satabiliyorsan ne mutlu bize satamıyorsak da bu kez olmadı, bir başka sefere demek en doğru olanı ama ve lakin onu hemen defe koyup çaldırmayalım birgün adamın bizim elimizdeki mala ihtiyaç duysada bizim kapımıza değil, başkasının kapısını çalar sonuçta kaybeden oluruz kaybetmemek için amacımız ne ona bakmak lazım bunun içinde duygularımızla değil, varsa aklımızla hareket edelim derim haydi selametle

نەناسراو (nicht überprüft)

So, 06/13/2010 - 22:52

In reply to by Anonymous (nicht überprüft)

Öcelikle "belden vurma" yani belden asagi vurma olmali diye saniyorum dogru degil. Dogru olmadigi gibi birazda itham diyelim. Simdi ben sorayim yahu size mi kalmis turkun tarihi muttefikini savunmak,ulusal cikarlari Kurdun mevcut durumu uzerine kurmus bir israil niye size bu kadar tatli gelir anlayana ask olsun. Sorun birini savunmak veya yermek degil ama yok birine hak etmedigi payeyi bicmekte bu kadar hevesliyseniz buyrun neden ve nicinlerinizi yazin. Sorun kötunun iyisinden yana tercih yani ehveni sere yatmaksa bu bir politika degildir. Körunun iyisini secmenk ahlaki cökuntuye,erezyona davetiye cikartmaktir. Kötunun karsisinda dogruyu söylemek savunmak gelecege yatirimdir. Bizim sorunumuz gelecektir. Israil yarin kapisini acsa kime acacak,niye acacak diye dusunmek cok mu zor?. Gunluk degil biraz olsun uzun dusunmek niye bukadar agir geliyor anlayamiyorum. Tutturulmus bir varsa yoksa Israil ne yani statikonun devami icin gunluk degil uzun vadali program yapan Israilden kirintilar icin degermi bu kadar savrulmaya. Ruya görmek ve hayal kurmak iki ayri seydir. Ama ac tavuk ruyasinda hep dari görurmus tipki bizim Kurdler gibi neymis dusmanimin dusmani dostum gibi sacma saman seyler gibi birakin bunlari van minutten sonra bile uc askeri tatbikat planlamayi göze alacak kadar gözu kara olanlar size dost degil ama sizi post gibi kullanip atarlar. Birde soru vardi ya gökten zenbillemi indiler diye peki söyle bir cevap verelimde olsun bitsin peki o Filistinlilermi gökten zenbille indi. Tartisma bir makalenin aktarimi ve iceri uzerineyken ve makale birilerini red kendini sahip göruyorsa soruda yanlis yere soruluyor demek tir. Dogru soru peki su filistinliler gökten zenbillemi indi gibi olmasi gerekmiyormu???.

yazın demegoji ve ajite yüklü fikir yok yazımı anladığını sanmiyorum kişi olarak İsraili savunma diye bir derdim yok olması için bir sebebte yok Filistin Araplarını savunmak ise Allah yazmışsa bozsun yazımda sayısız sorular vardı ama sen ne yapmışsın kendini Filistinli Arapları savunmaya göre korguladığın için sadece kafayı Filistinliler gökten mi geldiğine takmışsın seni rahatlatayım Araplar nereden geldilerse oradan 22 Arap devleti var bir daha korulsa ne olur, kurulmasa ne olur belki farkında değilsin hele bir etrafına bak sabah akşam filistinlilere devlet kurdurtanlar, kürtleri inkar edenler olduğunu görmekten zorlanmasın allah aşkına bu filistin aşkı nereden geliyor? ya müslüman, ya da solcu damarınızdan her iki damarında ezen ulus etiketli olduğu ve kürtlerin başına ördükleri çuvalın sırıtığını görmek çok mu zor? bak ne diyeyim bu kafayla giderseniz etrafınızdan merhaba diyecek kimse bulamasınız sahi hani her şeyi şu dost ve düşman ikileminde boğuyorsunuz ya sahi kürt düşmanı şu dört sömürgeci devletle ilişkisi olmayan tek bir devlet gösterebilir misin? bunlar hepsi kürt düşmanı mı oluyorlar sence? sahi kürt "dostu" kim? ha birde Güney kürt hükümeti ile türk hükümeti arasındaki içiçe geçen bunca al gülüm ver gülüme ne diyorsun? barzani türkiye ziyaretini nasıl değerlendiriyorsun? düşman ilan edelim mi? işitir gibiyim o ayrı diyorsun niye? biz yaptığımızda iyide bir başkası yaptığında kötü mü oluyor? soruna çıkar açısında bak eloğlu babamızın oğlu değil israil hiç değil türk devleti ile varolan derin ilişkileri öyle bir gemi olayı ile yok olacak değil ama bu türk, arap ve acem dururkrn, israile karşı kılıç kuşanmamızı gerektirmiyor her neyse kısa keseyim

Yazim ajite ve demogoji kokuyir diyorsun!!!! Yazimda fikir yok hepsi kabul peki senin yazinda akil,fikir nerde. Haybedeb yazmak ne yazdigini niye yazdigini unutmak yazmak degildir. Yani sen niye yazdigini unutmus olabilirsin. Bunu herkesten beklemen ise. akil fikir degilde akilsizlik ve fikirsizliktir. Benim yazimin konusu bir makalenin aktarimi uzerineyken ve neden diye sorarken,Neden Israil bugunlerde böyle kiymetli oldugu uzerinedir. Yazinda temanda akil fikir yokken,köru körune bir Israil destekciligi varken kendine es araman senin aklin ve fikrin oluyor.!!!! Senin aklin ve fikrine katilmayanlarda ajitatör ve fikirsiz oluyorlar. Yanarim yanarim ben böylesine kuyruga dizilip muttefik ve ittifakci arayanlara yanarim. Yanarim yanarim Kurdistanin uluslar arasi bir sömurge olduguna ve bu statikonun devaminda bir turk,bir fars ve bir arap kadar ulusal cikar gören Israilin dost ve post olarak bize sunulmasina yanarim. Ne kendinizi nede bizi kandirmaktan vaz gec Bana Israilin bizi desteklemesini birakta bizim diplamatik varligimizi niye tanimadigini öncelikle anlat. Seni ve varligini tanimayan,hakli kavganla ilgili bir dek kamu oyuna aciklamasi olmayan birinin arap,fars ve turkten ayri yani ni anlat. Anlatamazsin cunku yok. Tuturmususn 22 arap devleti bak nasilda Israil tezlerini takiliyorsun kimse arap devltlerini tartismiyor filistin ve arap devletleri iki cok ama cok ayri seylerdir. Merak etme aynisi kapindadir. Yarin sanada sorarlar tipki bugun Guneye sorduklari gibi. Politika ve siyaset gördugun her seye takla atmak degildir. Israil bugun bir sey söylerken gerci söyledigi hic bir sey de yokken bukadar hayranliginiz niye T.C nin bas askeri danismani ve tedarikcisiykende bir seyler söyleme ihtiyaci görmediniz???? Sizin anlatmaya calistiginiz sey Orda dogunun ucuz ve basit siyasetidir. Kurdler bu konuda cok tecrube sahibi olmalarina ragmen hala buna yatiyor olmalari Kurdun tarihi olarak dost ve dusman ikileminde kendi politikasi degilde baskalarinin yarattigi toz ve bulutta el yordamiyla mucadele ettigini sanmasinda yatiyor. Neymis Israil Nedir anlatinda anlayalim.Anlatirken akil ve fikirle anlatin yoksa öyle ucuz öyle basit degil. Bir seyi eksen kabul etmek veya anlamak ayni seyin ortak amacalarini gerekli kilar. Bir baska degisle bir takim ortakliklari. Varsa bunlari anlat bunlar uzerine neden ve nicinler uzerine tartisalim. Israilin cikarlari sonuna kadar Kurd cikarlariyla cakisirken Israilin Kurd politikasini deklare etmiyorsa Kurdlerin Israilin kuyrugunda siraya girmek icin didinmesi Kurd politikasi olmalidir. Israilin cikarlari Kurd cikarlariyla cakisirken Israil Kurd dusmanlarini koruyup,kollayip,egitip her turturlu kiyam teknolojisi verirken israilin turk,fars ve acemden farki kalmiyor. Aksini söylemek ise ancak israilin kurd politikasini deklare e´dip inandirici olmasiyla mumkundundur. Ama sizler ne yapiyorsunuz? aaa Israil bugun turklere kizgin dostumuz akil fikrine cok ama cok ucuza yatmayi erdem ve politika iste bu tarz insana cok seyler söyletir ve yaptirir. Ajitasyon akil ve fikirden yoksun yapilinca sizinki gibi siyasi körluklere neden oluyor. Sorunun özu de orda askli... Su filistin sevgimin nerden geldigi cok merak ederken ithamlara yatman ayiptir. Ne solculuk nede islam olmak bir suc veya ayip degildir. Ama senin merakini gidereyim. Kurdistan ve filistin bir cok benzerlikler tasiyor. Uluslar arasi hukukta benzerlik emsali denen bir cok sey vardir. Filistinde kabul gören her uygulama mesrulasirken yarin sana Kurdistana uygulanac anlamina geliyor olmasi bile yeterli bir nedendir. Filistine hem bir empati hem bir sempati icin yuzlerce neden ve gerekce vardir. Peki ayni sey israil icin de varmi?. Cok merak ettigin icin musluman degil yahudiyim hani diyorsunuz ya yahudi Kurdler iste onlardan biriyim peki simdi hangi damarimdan vuracaksin??? onu cok merak ettim yani. Insanlarin inanc ve dusunce sistemleri insanlarin bir seyleri degerlendirmesinde temel sey olamaz olamaz. Onun icin o beylik laflarla insanlarda damar arama yerine ezbere seyler söylemekten uzak durmak daha iyidir.

Bu yazıdaki mantığa göre Kürdistan toprağı diye bir şey de olmaz. İsrailin savunmasını üstlenmek kürdlere mi düştü? İsraıl ile bağlaşıklık kurmak ile onun kestanelerini ateşten almak farklı şeyler. Hek bu hususta yazsa iyi olacak. Arada sırada uğrar

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.