Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 22 October 2009

BIRINCI DÜNYA SAVASI, KÜRT VE ERMENI ÇOCUKLARI, GÜRBÜZ ALAYLARI!

Dema Nu Gazetesinden Akt.
ALI HAYDAR KOÇ

20.yy'da dünyada yaþanan savaþlardan en çok siviller zarar görmüþ ve savaþlarý yürütenlerin her zaman saldýracaklarý birinci hedefi olarak görülüyorlardý. Sivillerin, savaþ zamanlarýnda göç, sürgün, hastalýk, açlýk, doðanýn zor koþullarýný yaþamak zorunda býrakýlmalarý, tarihte dikkat çeken bir olgudur. Siviller arasýnda olumsuz þiddet saldýrlarýnda en çok etkilenen kesimi ise, çocuklar oluþturmaktadýr.

Çocuklarýn savaþlardaki yaþamsal koþullarý ve ölümleri hakkýnda resmi ve resmi olmayan arþiv belgelerinin azlýðýndan dolayý, günümüzde tarihçiler arasýnda konunun etraflýca araþtýrýlmasý iþlemini de zorlaþtýrmaktadýr.
Þimdiye kadar 20.yy'da Almanya'da soykýrým felaketini yaþayan Yahudiler, kendi çocuklarý hakkýnda yazýlý kayýtlar tutarak, çocuklarýn yaþadýklarý þiddet ve ölüm olaylarýyla ilgili önemli vesikalarý günümüze aktarmýþlardýr.
Birinci Dünya Savaþ'ýnda Kürdistan'da çocuklarýn yaþadýklarý þiddet biçimleri, savaþta çeþitli hizmetlerde kullanýlmalarý, sürgün ve göç yollarýnda ölümleri, tarihi olarak hemen hemen hiç araþtýrýlmayan konular arasýndadýr.

1915-1918 soykýrýmýnda kurtulan Ermenilerin ve Kürtlerin, çocuklar hakkýnda verdikleri sözlü bilgiler, araþtýrmalar için çok yetersiz kalmaktadýr. Ayrýca o devrin Osmanlý Devleti'nin bazý resmi vesikalarý, Kürt ve Ermeni çocuklarý hakkýnda taraflýda olsa, bazý bilgileri aktardýklarý görülmektedir.

Diðer taraftan savaþ zamaný boyunca bölgede bulunan yabancý yardým kuruluþlarýnda çalýþanlarýn, gözlemcilerin, askeri yetkililerin, resmi devlet görevlilerinin (elçi ve konsoloslar) ve gazetecilerin verdikleri çeþitli bilgiler arasýnda, çocuklarýn yaþadýklarý olumsuzluklara çok az rastlanýlmaktadýr. Kürdistan'da savaþ ve soykýrým esnasýnda Kürt ve Ermeni çocuklarýnýn her türlü þiddete maruz býrakýldýðý bilinen bir durum idi.

Bugünkü yazýmda, 20.yy. Kürdistan tarihinde pek iþlenmeyen, ihmal edilen ve baþlýbaþýna araþtýrýlmasý gereken bir konu olan, Kürt çocuklarýnýn savaþlarda, göçlerde ve sürgünlerde yaþadýklarýný,1915/18 dönemini örnek alarak kýsaca iþlemeye çalýþacaðým.

Ýttihat ve Terraki yönetimi, 1915'ten itibaren Kürdistan'da Ermeni ve Kürt tehciri hakkýnda aldýðý kararlarýn yanýnda, Dahiliye Nezareti'nin gizli þifrelerinde geçen bilgilerde, çocuklar hakkýnda bazý resmi bilgilerin verilmesi, dikkat çeken bir olgudur. Örneðin, 26 Haziran 1915 tarihli Maarif-i Umumiye ve Dahiliye Nezaretlerinden Diyarbakýr, Bitlis, Sivas, Erzurum, Harput,Van ve diðer Kürt vilayetlerine çekilen telgraflarda (bazý belgelerin numaralarý -BOA, DH.ÞFR,nr.55/19-nr,55/48-nr,54/221-nr,60/48-nr,53/295-nr,54/287-nr,54/150),yerleri deðiþtirilen veya uzaklaþtýrýlan Ermeni ve Kürt çocuklarýnýn yetimhanelere yerleþtirilmeleri için, uygun bina bulunup bulunmayacaðýnýn ve çocuklarýn sayýlarý hakkýnda bölgedeki yetkililerden bilgiler istenmektedir.

Resmi belgelerde geçen bilgilere göre, çocuklarýn bulunduklarý yerlerde kalmalarýnýn uygun görüldüðü, yine Dahiliye Nezareti'nden Elazýð vilayetine çekilen 26 Haziran 1915 tarihli telgraftan anlaþýlmaktadýr. Ayrýca 9 Aðustos 1915'te Dahiliye Nezareti'nden, Halep Valisi Bekir Sami Bey'e gönderilen telgrafta ise, erkekleri olmayan Ermeni ailelerin büyük þehirlere getirilmemeleri, ancak küçük yaþtaki kimsesiz çocuklarýn Ýslam karyelerine daðýtýlabileceði belirtilmektedir.

Dahiliye Nezareti'nden, Sivas vilayetine 17 Aðustos 1915'te çekilen bir diðer telgrafta ise, yetimhanelerde bulunan muallim ve çocuklarýn þimdilik oralada kalmalarýnda bir behis olmadýðý þeklindedir. 3 Mayýs 1916'da Dahiliye Nezareti tarafýndan Kürdistan vilayetlerine çekilen telgraflarda, askeri sebeplerden dolayi tahliyesi icap eden yetimlerin gittikleri yerlerde, devlet yetimhanelerine daðýtýlmasý ifade edilmektedir. Ancak Dahiliye Nezareti tarafýndan Kürdistan vilayetlerine çekilen bu þifrelerde, verilen bilgilerin tamamýyla doðru olmadýklarýný hesaba katmak gerekiyor.

Yaþar Kemal, “Yaþar Kemal kendini anlatýyor“ adlý kitapta, savaþ sonrasýnda olaylarý bizzat yaþamýþ tanýklarla yaptýðý görüþmelerde Kürt ve Ermeni çocuklarý hakkýnda þu bilgileri vermektedir:“...çocuklar da sürüler haline gelmiþti, aç sefil çýrýlçýplak.... Sürüler halinde dolaþýyor, köylere kasabalara saldýrýyor, bir yanýndan giriyorlar köyün, kasabanýn, öbür yanýndan çýkýyorlar. Köyde yiyecek namýna hiçbir þey kalmýyor. Çekirge sürüleri gibi.“ Kazým Karabekir'ýn “Ýstiklal Harbimiz“ adlý yapýtýnda, “1919'da Þark bölgesinde 50 binden fazla himayeye muhtaç kimsesiz çocuk bulunduðunu gözlemlemiþtim“demektedir.

Ayrýca Kazým Karabekir, Kürdistan'da sefil ve ailesiz kalan çocuklar için bir çok yetimhanenin açýldýðýný, bu çocuklar için “Çocuklarý Himaye Cemiyetinin“ kurulduðunu, bazýlarýnýn Erzurum'daki 15. kolordu komutanlýðý denetimine alýndýklarýný, bu çocuklardan 1920'de Avcý Gürbüz Alaylarý (Her Gürbüz Alayý 1100 kiþiden oluþuyordu) teþkil edilerek, bir çocuklar ordusunun oluþturulduðunu ve 1 Agustos 1922'ye kadar Gürbüz Alaylarý sayýsýnýnda 17'ye kadar yükseldiðini, yazmaktadýr.

Kürt çocuklarý için,1922'de Himaye-i Etfal Cemiyeti“ kuruldu ve bu cemiyetin amaçlarýndan biride, Kürt çocuklarýný Türk ordusuna kazandýrmak idi. Ki Türk ordusunda çok büyük bir sayýyý teþkil ettikleri ve bazýlarýnýn Orgeneralliðe kadar yükseldiklerine dair bilgiler mevcuttur. Bu resmi anlatýlardan bile, Osmanlý ve Cumhuriyet Türklerinin, Kürt çocuklarýna çektirdikleri eziyetlerin yanýnda, onlardan her yönüyle Türk milli çýkarlarý temelinde yararlandýklarý sonucu çýkýyor.

Birinci Dünya Savaþý esnasýnda Kürt ve Ermeni çocuklarýnýn katledilme dahil, göç ve sürgün yollarýnda çektikleri dramatik acýlar, savaþ sonrasýnda Kürdistan'da 1919-1925 yýllarý arasýnda çok önemli sosyal yaralar açmýþtýr. 1925'ten sonraki dönemde Kürt çocuklarýnýn kurban anlamýnda yaþadýklarý olumsuzluklar daha farklý boyutlarda incelenmesi gereken tarihi konudur.

Kürt çocuklarýnýn 1915-1925 yýllarý arasýnda yaþadýklarý dramatik olaylar araþtýrýldýklarý taktirde, Kürt tarihinde önemli bir boþluðu dolduracaðý inancýný taþýyorum. Çünkü Diktatör M.Kemal'in kurduðu devletin Kürt çocuklarýna yönelik politikasýnýn temelleri 1913-1923 yýllarýna dayanmakta ve günümüzde onun takipçileri tarafýnda Kürdistan'da en üst düzeyde uygulanmaktadýr. Günümüzde Kürt çocuklarýnýn ölümlerle, cezalarla süren sefil yaþamlarýný ve hüzünlü bakýþlarýný bu geçmiþTürkçü politikalar þekillendirmektedir.

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.