Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 30 September 2009

Namik Kemal : “Elimizden gelse, memleketimizde varolan dillerinTürkce disindakileri mahvetmeye calismak gerekirken, Arnavutlara, Lazlara, Kürtlere birer alfabe tayiniyle bir manevi silah mi teslim edelim?“

„...Rumlara, Bulgarlara bizim dili kabul ettirmek mümkün degildir; fakat Arnavutlara, Lazlara, yani Müslümanlara kabul ettirmek cok kolaydir. Oralarda uygun yolda idare edilir, okullar yapilir ve hatta bizim egitim programinin hükmü icra edilirse, yirmi yil sonra Lazca, Arnavutca bütün bütün unutulur...“ (bkz. Namik Kemal'in Özel Mektuplari –1878'de menemenli Rifat'a yazdigi mektuptan)
Yukarida da acik bir bicimde görüldügü gibi Türklerin Kürdleri inkar ve imha politikasi Namik Kemal'in ve ona benzer kisilerin bu söylemlerine dayaniyor.
Miste Kor « Osmanli Imparatorlugu neden yikildi ?! » demis kendi kendisine ve söyle cevaplamis : « Onlar kültürel olarak öyle gelismislerdi ki, biz onlari yönetemez duruma gelmistik. »

Kürtürel Kimlik icin silah elde daga giden Kürdler icin yapilmasi gereken cok acik . Bunu derken bir devlet ve toprak sorunu olan Kürdistan Sorunu'nu elbette Dil ve Kültür Sorunu'na indirgemek istemiyorum ama bir düsünün ki, siz kendi ülkenizde kendi dilinizi bile yasakken, onu konusmanin mücadelesi verdiginiz icin ilkin bu konudaki sözkonusu manevi silahi öncelikle elde etmek gerekiyor.
Bunun anlami bence sudur : En dogal hakkimiz olan Ilkin dil ve kültürel haklari garanti altina almak en azindan bu konuda ne yapilmasi gerekiyorsa yapmak, cünkü bu ilerisi durumlar icin (örnegin bir devlet olma esnasinda) alt-yapiyi olusturur.

Bu nedenle simdi reel politika icin kisa vaade de hedefimiz su noktalar olabilir :

• Kürd dili ve bu dilin anadil de bizzat okullarda egitim hakki.
• Kültürel haklar. Renkler ve isimlerin geri verilmesi
• Anayasal haklar: Anayasanın degistirilmesi-sivil anayasa.
• Anayasada, Kuzey'de Kürdcenin ilkokuldan üniversiteye kadar egitim hakki olarak yer almasi.
• Kürdlerin hayatin her alaninda örgütlenme ve kurumlasma hakki.
• İnsan haklari, „demokrasinin“ önündeki bütün engellerin kaldirilmasi.(Parti, secim, baraj vs.)
• Yerel yönetimlerin yetkilerinin artirilmasi. (Bankacilik, ekonomi gibi bölgenin kalkindirilmasina yardimci olacak etkenlerin Kürdlerin hükmüne verilmesi)
• Kuzey'deki zenginlik kaynaklarinin bölge halki icin kullanilmasi
• Bütün siyasi tutuklulara „genel af“, ve iki tarafin yapacagi ateskes sonucunda bütün operasyonlarin durdurulmasi ve Kürdistan'da savasa son verilmesi.
• „Kürdistan“ kelimesinin bizzat TC tarafindan Kuzey Kürdistan icin kullanilmasi ve anayasada resmilestirilmesi.
• Kuzey Kürdistan'da yerel hükümetin güclendirilmesi; Vali, Kaymakam vb. Kurumlarin bizzat Kürdler tarafindan secilmesi.

Tabii tüm bunlar bir kac sene icerisinde kazanilabilinecek haklar degil ama belli bir süre sonra Kopenhag Kriterleri, AB ve ABD'nin baskisi sonucu kisa vaade de kazanilacak haklardir.

Bunlar kazanildiginda yukarida Namik Kemal'in de bahsettigi manevi silah Kürdlerin eline gecmis olacak ver Kürdler de bagimsizlik yolunda bir hayli yol almis olacak ve Kürdler de ulusal bilincte oldukca gelisecektir.
Bana göre bizler Kürdleri her parcada öyle bir duruma getirmeliyiz ki, sömürgeciler Kürdistan'i yönetemez duruma gelsinler ve sömürgecilerin Kürdistan üzerindeki hükmü yikilip gitsin. Bu da ancak kati bir örgütlenmeyle oilur düsüncesindeyim. Iste ancak böyle adim, adim bagimsizliga dogru yol alabilmek mümkündür.

Ben sahsen Kürd devleti olmadan Kürdlere sömürgecilerin refah ve mutluluk götürecegine inanmiyorum. Eger Türkler Kuzey Kürdistan'ni bu gelecek 15-20 yil icerisin de Bati'nin seviyesine getirirlerse bu tareihte bir ilk olacaktir, cünkü sömürgecilerin sömürgelerini kalkindirdigi, onlara refah ve mutluluk götürdügü bugüne kadar dünyanin hic bir yerinde görülmemistir. Bu nedenle esas amacimiz uzun vaade de nihai hedefimiz olan bagimsiz veya federal Kürd Devleti'ni kurmak olmalidir.
[url=http://alanlezan.com]
alanlezan.com[/url]
[url=http://alanlezan.net]alanlezan.net[/url]

Değerli Alan,Sömürgeciler Kürdistanı zaten yönetemiyor.Sorunun can alıcı noktası burda.Kuzey Kürtleri, Kürdistanı TC için yönetiyor,TC nın işini kolayılaştırıyor!Kuzey Kürtleri, Kemalizime öyle adepte olmuşlarki;düşünce sistemlerinden, pıratık tavırlara kadar yaşadıkları bu.Kürtler ikinci bir kişilik gibi yaşadıkları bu yapıyı kesip atmıyana kadar bağımsızlığın önündeki engel olacaklardır.Bağımsızlığı savunuyor olsalarda,bağımsızlığa engel teşkil edeceklerdir.Bu ister bilinçli,isterse bilinçsiz yapılsın,yapılan budur.Bügün,Kuzey Kürdistan politikasını yürüten üst düzeydeki Kürtlerin içinde çıkamadıkları bu yapıdır.Ve küçük burjuva hastalıkları ile birleşen kişilk kendisini en altaki bireye dayatıyor.Öyle Kinli ve ulusal duygulardan uzak kişilikler yaratıldı ki,bunlar Ülkesi için şehit düşenden bile nefret ediyorlar.Bilmem kim söylüyordü (Quin olabilir),"Savaşmayan bir halk ölüdür"diye.Bize dayatılan bu.Düşmanın vereceği bir gıram dil,kültürün içine ederek verecek,o da hiç birşeye yaramıyacak!Kendi doğası içinde gelişmeyen,bir dil ve bir halk sakattır.Kürt yönetici kesimi,Kendi doğası içinde gelişmemiştir.Kemalizmin ürünüdür ve bundan dolayı sakattır.Her şeyi,yani Kürt ulusal değerlerini toplayıp Kemalizmin eteğine döküyor ve buna Kürt etiketi vuruyor.Oysa isim ayrı,eylem ayrı(Kemalizim).Bir defa kendi hakkı için,düşmanla uzlaşan kayıp eder.Düşmanla yenilgiye dayalı bir uzlaşma ise teslimyetir ve kaçınılmazdır.Bu bağlamda dil ve Kültür düşmanın fabrikasında yapılacak bir Kültür olacaktır ve hiç bir şeye benzeemiyecektir.Hele hele bizim Kemalistlerin emrine verilecek TC markalı Kültür sadece zehir olacaktır...Alan, inan TC onu da vermez,o zehiride çok görüyor.TC hele şu İran belasından Kurtulsun,bizim pısırık Kemalistlere dönüşü felaket olacak... Selamlar Alan

Sevgili Isa Merhaba, ben bu yaziyi yazinca tabii senin yukarida dile getirdigin noktalari da göz önüne getirerek yazdim. Kürdler gercekten Kemalizmin zehirinden boguluyorlar ama diger yandan bu son ayda "Kürd Acilimi" adi altinda yapilan tartismalar bile beni cok sevindiriyor, nedenine gelince; Bu tür tartismalarla en cok Kürdler bilincleniyor, ve nitekim ayrisiyorlar. Gercekten de Kemalizmin tahribati Kuzey'de inanilmaz derecede büyüktür ama bana göre gelecek yillarda iki sey olacak; Birincisi: Kürdler iletisim araclari (internet, TV, Radyo vb. )üzeri birbirlerine yaklasacak, birbirlerini taniyacak, ikincisi: Kökünden Kürd Devleti isteyenler ve Türklerlen birlikte yasamak isteyenler arasinda köklü bir ayrisma olacak. Bana göre Kürd devletini isteyenler, milli düsünenlerin cogalacagini düsünüyorum. Kürdistan Sorunu gercekten de cok karmasik bir sorun oldugundan cözümü de sancili olacak ve ancak uzun bir zaman sürecinde sorun cözülebilecektir. Günden güne gelisen Kürdlerin Ulusal Bilinci karsisisnda Kemalizmin zehiride bir gün mutlaka sifira inecektir,. Bence -fazla uzaga gitmeye gerek yok- Kürdlerin icinde bulundugu durumu, yani yetmisli yillari ve simdiyi kiyaslamak yeterli olacaktir. Yetmisli yillardan insanlar kendisine Kürd demekten korkarken simdi cözümden bile bahsetmesi, Kürdlügü tartismasi iyi bir gelisme olarak görüyorum. Beni en cok kizdiran, bize olmadik eziyetleri cektiren Türklere kardes demek, onlarlan yasamak icin can atmak isteyenlerdir. Tarihin bu Kemalist pislikleri cezalandiracagindan hic kuskum yoktur. Selam ve sevgilerimle

Selamlar Alan,TÜrkiyede olan farklı görüşlerin kendilerine yol açması ve eski ile sürtüşmesi Söz konusu.Eski olan Asker ve onun sivil temsilcisi CHP ve MHP ile Dini yada Osmanlı çizgisinin sürtüşmesi sonucu sistemin bir iç yapı düzenlemesi "açılım"oluyor.Kürtlerle bir ilişkisi olmayacak.Bu araç kullanılarak Kürtlerin elindeki sillah alınmak isteniyor.Bölgede Kürt petrolu,siyasal varlığı ,dünya ekonomik kirizi ve İranın konumu tc nın iç politikasında etkilemesi söz konusu.TC bu oyalama,kandırma politıkasını kullanmasa daha büyük bir Kürt sorunu ile karşılaşacak.Şimdi Kürtlerde bekleye bekleye bir ayrışmanın sonuna doğru yaklaşıyor.Dikkat ettiysen Öcalanın yol haritası artık konuşulmuyor...Oysa biz içeriğini az çok biliyoruz.öyle ahım-şahım bir şey değildi bu harita.Fakat TC bunu bile göze alamadı.Açılım kılık değiştire değiştire TC nın "milli"paketi oldu.Zaten çıkış buydu.PKK nın bir tekrarı geçmeyen tehditlerinin dış boyutlarını bilyoruz.Onlarında zamana ihtiyacı var.Fakat PKK iç demokratıkleşmeyi yapmadı bu arada.Ulusal çıkarlarda kitleye fazlası ile güvendi,istediğim an radikal ,bölgesel bir rol oynayabileceğini var saydı ve yanıldı.Herkesin biribirini kullandığı bir dönemi yaşadık.Fakat bu dönemin sonuna yaklaşmış bulunuyoruz.Bundan dolayı hiç kimseyi doyurmayan bir açılım,bu açılım.Diye biliriz kar kardır.Fakat zarar kardan çok daha fazladır.Biz bir sendikacı değiliz.Bir ulusun üyeleriyiz,Ulusun hak ve değer yargıları pazarlık konusu olamaz.Öcalan ben önderim diyor,Bir parti başkanı olan Baykal kadar ses getirmiyor,Karayılan tehdit ediyor,ardından ses tonunu düşürüyor ve kuru bir tekrarla devam ediyor.Hiç bir zaman ulusal bir kırmızı çizgi çizmediler.Taktıklerinde bir kırmızı çizgisi olmalı ve düşman çizmeyi aştığını görmeli,diş dünya görmeli.Eğer Kürt siyası sahnesinin oyuncuları rollerini iyi oynarsa ,bu açılım Kürtler için çok tehlikeli bir tuzak olduğu ortaya çıkacaktır.Kendileri dile getiriyor"Bu Kürt sorunu ebediyete kadar bitecektir" diye.TC, Kürdün ekonomisine tamamen konacak ve Kürdü kullanacak. Selamlarımla

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.