Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 13 July 2009

BÜYÜKANIT'A İYİ ÇOCUK DAVASI

Şemdinli iddianamesinde ismi geçen Org. Büyükanıt'a sivil yargı yolu...

Askere sivil yargı yolunu açan 'gece yarısı' değişikliğinden sonra ilk başvuru 3 emekli general hakkında oldu. Eski Genelkurmay Başkanı Büyükanıt için Şemdinli'deki Umut Kitabevi patlamasıyla ilgili, eski Genelkurmay
2. Başkanı Bir ve Genelkurmay eski Sekreteri Tümgeneral Özkasnak hakkında ise İHD Genel Başkanı olduğu dönemde Akın Birdal'ın suikasta uğramasına neden olan ’Andıç'la ilgili soruşturma açılması gündeme geldi.

CMK'nın (Ceza Muhakemesi Kanunu) 250. maddesi kapsamında kalan suçlarda askere sivil yargı yolunu açan yasa değişikliğinin yürürlüğe girmesinin ardından değişikliğin olası sonuçları tartışılıyor. Bu konuda geleceğe ışık tutacak en çarpıcı örnek ise Şemdinli iddianamesi. Şemdinli iddianamesinde “örgüt kurmakla“ suçlanan dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı, eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt hakkında yeni bir soruşturma açılması gündeme geldi. Ayrıca DTP Milletvekili Akın Birdal, İHD Genel Başkanı olduğu dönemde suikasta uğramasına neden olan “Andıç“ ı hazırlayan Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir ile gazetelere servis eden dönemin Genelkurmay eski Sekreteri emekli Tümgeneral Erol Özkasnak hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.
Örgüt kurma iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı
Dönemin özel yetkili Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın, Şemdinli'de Umut Kitabevi'ne bomba atarak bir kişinin ölümüne neden olan iki astsubay ve itirafçı hakkında düzenlediği iddianame büyük yankı uyandırmıştı. Sarıkaya, 3 Mart 2006'da, Şemdinli iddianamesini hazırlarken bir tefrik (ayırma) kararı da verdi. Kararda, Büyükanıt ve emrindeki komutanlar hakkında “suç işlemek için örgüt kurdukları“ iddiasıyla soruşturma başlatıldığı ve soruşturma evrakının Genelkurmay Adli Müşavirliği'ne gönderildiği belirtildi. Gece yarısı değişikliği ile yürürlüğe giren yasa o zaman yürürlükte olsaydı, Sarıkaya, Büyükanıt hakkında askeri makamları bilgilendirmeden doğrudan soruşturma ve dava açabilecekti. Bu kapsamda Büyükanıt'ın resmi konutunda ve makamında arama yaptırabilecek, hakkında iletişiminin izlenmesi ve telefonlarının dinlenmesi kararı verilmesi için mahkemeye başvurabilecekti.

Umut Kitabevi'nin sahibi sivil savcıya gidecek
Ferhat Sarıkaya, Büyükanıt hakkında soruşturma açamadı ama gece yarısı değişikliğinden sonra Büyükanıt'la ilgili sivil savcılıkça yeni bir soruşturma açılması gündeme geldi. Şemdinli davasında Umut Kitabevi sahibi Seferi Yılmaz'ın avukatları yarın (Pazartesi) davanın görüldüğü askeri mahkemeye başvurarak dosyanın sivil mahkemeye gönderilmesini isteyecek. Avukatlar ayrıca, Büyükanıt hakkında iddianameden ayrı olarak verilen tefrik kararında yazılan suçlamalarla ilgili askeri savcılığın takipsizlik kararı verdiğine dair kendilerine bir tebligat yapılmadığına dikkat çekerek “Bu soruşturma dosyasının açık olması gerekir. Değilse de itiraz hakkımızı kullanabilmemiz için bize verilen karar tebliğ edilmesi gerekirdi. Her halükarda Büyükanıt hakkındaki dosyanın sivil savcılığa gönderilmesi gerekir“ yönünde başvuru yapacaklar. Bu başvurunun kabul edilmesi halinde Büyükanıt hakkında Şemdinli iddianamesinde yöneltilen “örgüt kurmak“ suçundan soruşturma açılması gündeme gelecek. Büyükanıt hakkında aynı iddianamede yöneltilen “Görevi kötüye kullanmak, sahte belge düzenlemek, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs“ suçları ise CMK'nın 250. maddesinde sayılan suçlar arasında olmadığından yeni soruşturma açılması söz konusu değil.
Birdal ’Andıç'la ilgili suç duyurusunda bulunacak
DTP'li Akın Birdal da PKK'lı Şemdin Sakık'ın yakalandıktan sonra verdiği iddia edilen, ancak daha sonra sahte olduğu ortaya çıkan ifadelerinden oluşan Genelkurmay andıcı ile ilgili yeni bir suç duyurusunda bulunacağını söyledi: “Avukatlarımla görüşerek suç duyurusunu gelecek hafta içinde yapacağız. 1999 yılında Şemdin Sakık'a ait olduğu iddia edilen ifadelerin Genelkurmay'da ve Çevik Bir'in denetiminde hazırlandığı, bunun gazetelere Erol Özkasnak tarafından servis edildiği artık bilinen gerçekler. Bu andıçta bazı kişi ve kurumlar hedef gösteriliyordu. Nitekim orada hedef gösterilen kurumların çoğu kapatıldı, gazeteciler işlerini kaybetti ve ben de suikasta uğradım. Biz o dönem Ankara Başsavcılığı'na Bir ve Özkasnak hakkında suç duyurusunda bulunmuştuk ama Genelkurmay Adli Müşavirliği soruşturmanın açılmasına izin vermemiş olacak ki bize olumlu ya da olumsuz yanıt verilmedi. Şimdi askerlere bazı suçlarda sivil yargı yolunu açan yasanın yürürlüğe girmesiyle geçmişe dönük soruşturmaların açılması mümkün hale geldi. Bu nedenle biz gerçekten kimsenin dokunulmaz olmadığını, bir hukuk devletinde herkesin adil yargılanma hakkını kullanabileceğini göstermek için yeni bir suç duyurusunda bulunacağız.“ Yürürlüğe giren yeni yasaya göre özel yetkili savcılar Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesinde sayılan suçlardan birini işledikleri kanaatine varırlarsa Bir ve Özkasnak hakkında doğrudan soruşturma yürütebilecek.

Savcı ihraç edildi, 39 yıl alan sanıklar tahliye oldu
Dönemin özel yetkili Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın, Şemdinli'de Umut Kitabevi'ne bomba atarak bir kişinin ölümüne neden olan iki astsubay ve itirafçı hakkında düzenlediği iddianame büyük yankı uyandırmıştı. Sarıkaya'nın iddianamesinde Büyükanıt hakkında suçlamalara yer vermesi Genelkurmay Başkanlığı'nın sert tepkisine neden olmuştu. Genelkurmay'dan yapılan açıklamada, iddiaların “haksız ve maksatlı“ bulunduğu belirtilerek Büyükanıt ve suçlanan diğer askerler hakkında soruşturma izni verilmediği belirtilmişti. Açıklamada, Savcı Sarıkaya'nın yasal yetkilerini aştığı savunularak “belli bir görüşün temsilcilerinin kamuoyuna da yansımış etki ve telkinleri altında kaldığı“ ileri sürülmüştü. Genelkurmay'ın HSYK'ya (Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu) şikayet ettiği Sarıkaya iddianameyi hazırlamasından sadece bir buçuk ay sonra meslekten ihraç edilmişti. Şemdinli davasında ise Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Şahin'i 39'ar yıl ağır hapis cezasına mahkum etmişti. Mahkemenin gerekçeli kararında sanıkların suç işlemek için kurulan örgütün üyesi oldukları ancak bu örgütün kurucu ve yöneticilerinin daha üst rütbelerde olduğu belirtilmişti. Ancak Yargıtay bu kararı, davaya askeri mahkemenin bakması gerektiği gerekçesiyle bozmuştu. Askeri mahkemede başlayan yargılamada ise her üç sanık da tahliye olmuştu.

Kaynak: Vatan

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.