[size=x-large]En Büyük Projem Yazılım Aşamasında..[/size]

Bin-binbeşyüz sayfayı bulacak olan bir derleme-araştırma ve yaşayarak öğrenme projesi olan bu büyük yapıt, Zarathuştra adlı çalışmamdan edindiğim bilgi ve çalışma felsefesi çerçevesine oturacaktır. Hiç de mütevazi davranmayacağım: Bu çalışma, beşyüz kaynak elden geçirilerek, onlarca Kültür Site'sinin kalıntısı fiilen ziyaret edilerek, fotograflar ve filmler çekilerek, Hakkına kavuşmuş olan Abdulxalıq Sersam gibi çalışkan insanların rehberlik ettiği yerlerde yorumları dinlenerek şekil bulma aşamasına gelmiştir.

İnternet dünyasının çok yardımı olmuştur, tabii ki Wikipedia'nın yalanları sayesinde. Fakat bazı kaynak kitaplara ulaşmak için Wiki'nin çok faydası oldu. Bu kitapları satın almanın güçlüğünü, tüm yükün bir aileye yüklenmesinin anlamını bilenler anlar. İngiltere'den kitap ısmarlamaktan tutun, Amerikalar'a kadar kullanım izni alma çabası ile bir çok güçlüğü aşmak zorundaydık. Bunların bir kısmını hallettik, diğer bazı güçlükleri ise hala aşmaya çalışıyoruz.

Bu çalışma derinleştikçe baş hırsızları tanıdım. Kürt Milleti'ni millet yapan önemli tüm kaynakların, kültürün, dilin, mitoloji'nin nasıl çar-çur edildiğini gördüm. Tüm partilerimizin bu hırsızlığa çanak tuttuğunu görmek beni kahretti. Kürt Partileri'nin yazarları ise sadece baltacının “hık deyicileri“ gibi davranmış, hiç bir şeyin düzeltilmesi yönünde çalışmamışlardır. Bunlara Sci-fic filmlerinden biri olan Babylon-5'da sarf edilen bir cümle ile hitap edeceğim: “You do not wish to now anything, you wish only to speech“..

Geçenlerde Özgür Politika'ya telefon ettim. Çalışanlardan 1996'da Zap'ta çektiğim ve onlara verdiğim bazı çok önemli arkeolojik fotografların negativlerini istedim. Bu fotograflar hayati değerdeydi. Bana verdikleri cevap; “biz digital sisteme geçince onları çöpe attık“ şeklinde oldu (?!). Fotografladığım eserler ortadan yokolmuş, emeğim ise çöpe atılmıştı.. Şimdi bu fotografları çöpe atan, kendisini çöpe atsa daha iyi olmaz mı?.. Hiç kimse “onları bizim arkadaşlar sayesinde çektin“ diyemez. Çünkü arkeolojik bulgular bir milletindir. Bir gruba veya bir partiye terk edilemeyecek değerdedir onlar. Yazık.. Milletimiz bu tür cahillerin elinde kalmış ki kalmış..

Bazı diğer acaiplikler Güney'de karşıma çıkmıştı. Birincisi; neredeyse tüm tarihi eser kalıntılarının üstüne “Allah“, Allah-u ekber“ gibi islami sloganlar yazılmıştı.. Sanki İslami kesim, Kürdistan'ın geçmişine savaş açmış gibi bir hava veriliyor. Olur mu be “adamlar“, size atalarınızdan kalan eserlere böyle mi davranmalıydınız? Bir diğer acaiplik, para sahibi bir kişiliğin tam da çok önemli tarihi bir tarihi kalıntının üstünde bir villa inşa etmeye kalkmasıydı.. Abdulxaliq olmasaydı herif muvaffak olacaktı.. Aynı tarihi eserin en önemli bir yerinden ise yol geçirilmiş, üstü de asfaltlanmıştı... Gel de bunu yapanlara hayır duada bulun!

Bilinenleri itibariyle Kürdistan'ın Güneyi'nde 1307 Site vardır. Bunları iyi bir elekten geçirmek, Kürt tarihçi ve arkeologlarına düşer. Ama bunlar bir avuç insandır ve aralarından bazıları kapı kapı dolaşarak buralardaki eselerin korunması için yardım yardımcı olunmasını istiyorlar. Umarız sesleri duyulur.

Şimdi bütün bunlara rağmen bilimsel yönden iyi bir şekilde silahlanmanın verdiği yüksek moralle belki de son iki çalışmamın ilkini başlatıyorum. Çalışma Kürtçe olacak şekilde tasarlanmıştır. türk Dili'nde de çıkacağını umuyorum.

Her türlü bilimsel yardıma açığım. Çalışmanın adını vermiyorum. Ama Kürdistan ve Kürt ile ilgili her türlü uyarıya açık olacağım.

Saygılarımla

2008-12-24

[url=http://www.bilgin.nu/articles/2008/en-buyuk-projem-yazilim-ayamasinda]A Sirac Kekuyon[/url]