Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 4 November 2008

Hanife
Madde 140. Irak Anayasasi, Kerkuk ve Diger Tartismali Bolgeler
Mon, 03 November 2008 00:43

Madde 140. Irak Anayasasi, Kerkuk ve Diger Tartismali Bolgeler
Brendan O'Leary (David Bateman ile)

Madde 140'in Yasal Durumu

2005'de kabul edilen Irak anayasasina gore, Kerkuk ve diger tartismali bolgelerin resmi cozumu icin Aralik 2007 tarih olarak belirlendi. Kerkuk'un gelecegini etkileyecek olan referendum –ortak antlasma ile 6 ay ertelenerek 2008'in yazina birakildi. Kurdistan Bolge Yonetimi (KRG) ve Kurdler bir an once tartismali bolgelerle ya referandum ya da antlasma ile birlesmek istiyorlar. Irak Anayasasinin 140. maddesi yerine getirilmesi anayasal bir zorunluluk olarak dururken, KRG ve Kurdler bu maddeyi negatif yonde etkileyecek her turlu anayasal degisikligi engellemeyi basarmaktalar.
Bahsi gecen madde soyle:

140.Madde:
1. Yurutme Organi “Gecici Idare Yasasinin“nun 58. Maddesinin tum fikralariyla uygulanmasinin tamamlanmasi icin gerekli adimlari atar.
2. Irak Gecici Idare Yasasinin 58. Maddesinde yer alan ve Gecis Hukumetinin sorumlulugunda uygulanan hususlar, bu anayasaya uygun olarak secilecek yurutme organi tamami yerine getirelene kadar surdurulur. Bu calisma, normallestirme, nufus sayimi, ve sakinlerin iradesini tespit icin, Kerkuk ve diger tartismali bolgelerde en gec 31 Aralik 2007 tariinde referandum duzenlenmesi tamamlanmalidir.

Buradaki ’Yurutme Organi', Irak federal idaresi olup, Baskanlik konseyini, Basbakani ve Bakanlar Kurulu icermektedir. Sozlesme, yurutme organini gorevlerini yerine getirebilmesi icin her turlu yetkiyle donatmistir ve ekstra hic bir federal veya bolgesel yasaya gerek yoktur. Eger Yurutme Organi verilen sure icerisinde gorevlerini yerine getiremezse ne olur, sorusunu daha sonra soracagim. Gecici Idare Yasasinin (TAL) 58. Maddesi soyle:

Madde 58.

(A) Irak Gecici Hukumeti ve ozellikle de Mulk Sorununu Cozumleme Yuksek Kurulu ve diger yetkili kurumlar, eski yonetimin yaptigi haksizliklari – Kerkuk dahil olmak uzere bir cok bolgenin etnik yapisini duzenlemek/degistirmek icin yasadiklari yerlerinden zorunlu goce ve surgune tabii tutulmasi, calismaktan mahrum birakilmalari, ve ’'etnik duzeltme (Kurdlerle Turklerin zorla Araplastirilmasi)-gidermek icin gerekli tedbirleri suratle almalidir. Bu haksizliklari gidermek icin Irak Gecici Hukumeti asagidaki adimlari atacaktir:

1) Zorla goc ettirilenlerle ilgili olarak; Mulk Sorununu Cozumleme Yuksek Kurulu ve kanunda yer alan diger tedbirlere uygun olarak, makul sure icerisinde, bu insanlarin evlerine donmeleri, mal ve muklerinin iade edilmesi saglanmalidir. Bunun yapilmasinin uygun olmadigi durumlarda kendilerine adil bir tazminat odenmelidir.

2) Bu duzenlemeden dolayi yeniden iskani gereken insanlarla ilgili olarak, Irak Mulk Sorununu Cozumleme Yuksek Kurulu 10. Maddesi geregi, isterlerse yeni bolgelere yerlesmelerine yardimci olunacak, devletten tazminat alabilecekler, veya isterlerse daha once ikamet ettikleri bolgelerde veya civarlarinda yeni arazi alabilecekler ve masraflarini devletten talep edebilecekler.

3) Islerinden uzaklastirilan, calismasi engellenmis insanlara yeni is imkanlari saglanmalidir.

4) Etnik duzelemelerle ilgili olarak tum yasalari iptal etmeli ve bundan zarar goren kisilerin ulusal kimligini, etnik yapilarinihic bir baski ve zorlama olmadan tanimalidir.

(B) Eski rejim siyasi amacli olarak bolgelerin idari sinirlarini da degistirmistir. Irak Gecici Hukumet ve Baskanlik Konseyi, Ulusal Kurula anayasadaki bu konudaki haksizliklarin giderilmesi icin tavsiyelerde bulmalidir. Eger yapacagi tavsiyelerde ’oybirligi' olacak sekilde anlasma saglayamazsa, oybirligi ile ’tarafsiz bir hakem'i sorunu incelemesi ve tavsiyelerde bulunmasi icin atamali; eger ’tarafsiz hakem' seciminde de uyum saglanamazsa, Birlesmis Milletler Genel Sekreterinden, uluslararasi saygin kisilerden birini hakem olarak tayin etmesini istemelidir.

(C) Kerkuk de dahil olmak uzere ihtilafli bolgelerin nihai cozumu, yukaridaki programlarin tamamlanmasi, adil ve seffaf bir nufus sayiminin yapilmasina, ve daimi anayasa kabul edilmesine kadar erlenmelidir. Daha sonra ihtilaflar, bolge sakinlerinin istekleri goz onunde bulundurularak, ilkeler cercevesinde adilce ortadan kaldirilmalidir

Aslinda kisaca, Gecici Idari Yasasinin 58. Maddesi, tartismali bolgelerin gerek nufus dagilimiyla gerekse sinirlariyla cok oynandigini kabul etmekte ve bunun da gerek azinlik gerek siyasi ve gerekse insan haklarina aykiri oldugu teyit etmektedir. O yuzdendir ki bu haksizliklari ’acilen/suratle' gidermek icin onerilmistir. 140. ve 58. maddeler birlikte ele alinmalidir, ama gerekli oldugunda, onaylanmis daimi anayasasinin bir parcasi oldugu icin 140. maddenin ustunlugunun oldugunu soyluyorum.

Cunku 140. madde, Koalisyon Gecici Yonetimi (CPA, Mayis 2003- 28 Haziran 2004) ve Irak Gecici Hukumetinin (28 Haziran 2004 – 31 Ocak 2005) ’acilen' duzeltmesi gereken haksizliklari duzeltemedigi icin gerekli gorulmustur. Yani anayasa yapicilari, sirf federal idari organin bahsedilen haksizliklari gidermek icin gorevlerini yerine getirmesini saglamak ve ertelemesini engellemek icin, ozellikle bir zaman takvimi ortaya koymustur, ve bu tarih Irak halkinin iradesinin yetkili kilinmasi icin verilmis bir tarihtir.

Su anda, Irak federal hukumeti sorumluluklarini yerine getirmedigi icin Birlesmis Milletlerin atadigi hakemin onerilerini bekliyoruz. BM'in su andaki gorevi, Kurdistan Bolgesel Yonetimi ile Irak merkezi hukumeti ve diger organlar arasinda arabuluculuk yapmak ki bu da Gecici Idari Yasasinin (TAL) 58. Maddesinin B fikrasinin gecikmis uygulamasi olarak gorulebilir. Fakat BM'in duyarli ve makul oneriler sunacagini dusunmeden once, merkezi hukumetin 2008'in yazina kadar olan sure icerisinde hala sorumluluklarini yerine getirmemesi -(surenin uzatilmasi veya Irak merkezi hukumetinin, KRG tarafindan da desteklenen BM tavsiyelerine uymamasi)- durumunda ne olagindan bahsetmek istiyorum:

Madde 140 (2)'nin en mantikli anlami, Gecici Hukumet tarafindan Irak federal hukumetine devir edilen yetki hem sure hem de selahiyet (gorev) acisindan sinirlama icermektedir. Eger 140. Maddenin 2. Fikrasini hatirlarsak:

Irak Gecici Idare Yasasinin 58. Maddesinde yer alan ve Gecis Hukumetinin romlulugunda uygulanan hususlar, bu anayasaya uygun olarak secilecek yurutme organi tamami yerine getirelene kadar surdurulur. Bu calisma, normallestirme, nufus sayimi, ve sakinlerin iradesini tespit icin, Kerkuk ve diger tartismali bolgelerde en gec 31 Aralik 2007 tariinde referandum duzenlenmesi tamamlanmalidir.

Sure sinirlamasi vardir, cunku Aralik 2007 tarihine kadar gorevlerini tamamlamak zorundalar; selahiyet acisindan sinirlidir cunku yonetim TAL'in 58. Maddesine gore yapilan haksizliklari gidermek zorundadir. Federal hukumetin gorevlerini yerine getirmemesi durumunda, diger organlarin, kabul ettikleri Irak anayasinin 140 maddesi ve diger maddelerinin geregince bahsedilen haksizliklari gidermek icin harekete gecmelerinde hic bir hukuki engel gormuyorum. Oyleyse, Kurdistan Bolgesel Yonetimi ve Kerkuk Yurutme Kurulu, Kerkuk'un sorunlarini cozmek icin bir referandum duzenleme hakkina sahipler. Bunu yaparken elbette ki Kurd olmayan unsurlarin guvenliklerini ve Kerkuk petrollerinin anayasaya gore paylasilmasini garanti altina almalidirlar - bu konuyu kisa bir sure sonra tartisacagim. Oyleyse federal hukumetin, diger organlarin harekete gecmesini engellemek icin anayasanin gereklerini yerine getirmesi en dogrusudur. Eger BM uyarirsa, federal hukumet olmasi gerekeni yapacaktir. Referandumun ’sonsuza kadar ertelenebilir' hayaline karsi uyarida bulunmak istiyorum. Kurdler 140. Maddenin ozunu ve gereklerini engelleyecek durumlar karsisinda kullanabilecekleri uygun siyasi araclara sahipler.

Oncelikle, antlasmazligin en cok yogunlastigi Kerkuk'e odaklanacagim, sonra da Kurdistan Bolgesel yonetimi ile Irak federal hukumeti arasindaki diger tartismali (ihtilafli) bolgeleri inceleyecegim. Bu calisma guneydeki Sii yonetimi ile ilgili tartismalari icermeyecek.

Kerkuk Uzerine Temelsiz Dusunceler ve Klişeler

Dort temelsiz klişe yeterince incelenmedikce, bir yil icinde olmasi kuvvetle ihtimal olanlari, veya olmasi gerekenleri makul bir analizle incelememiz mumkun degil. Gelin oncelikle bu birbiriyle baglantili dort klişeye goz atalim. 1) Petrol Yagmalama Komplo Teorisi 2) Patlamaya hazir bomba, barut ficisi, patlama noktasi Tanimlamalari 3) Korkunc Turk Tezi, 4) Cilgin Kurd Varsayimi

1. Petrol Yagmalama Komplo Teorisi

Kerkuk uzerine yazan kisilerin onemli bir kismi, Kerkuk'un onune ’petrol zengini' tabirini koymakta ve asil bilinmesi gerekenin bu oldugu varsaymakta. Sehir, Lawrence Kumin'e gore dunyanin %6, Irak'in bilinen petrol rezervlerinin de %40'I uzerine kurulu. Peki Kerkuk uzerindeki antlasmazlik sadece petrol uzerine mi ? Bazilarinin iddia ettigi gibi, bagimsiz Kurdistani kurmak isteyen Kurdlerin petrolu gasp ederek devletlerini finanse ettigine mi tanik oluyoruz? Gormus gecirmis insanlarin ’butun savaslar dogal kaynaklar icindir' dedigini de goz onune alirsak, Kerkuk icin inanilmaz bir savasa mi tanik olacagiz? Butun bu sorulara cevap. Hayir.

Aslinda Kerkuk petrolleri veondan elde edilecek gelirler icin olasi anlasmazliklar aciklayacagim gibi cozulmus vaziyette zaten. Ayrica Irak Kurdleri, cok isteseler de, hayalini kursalar da ve Bagdat yonetimlerinin haksiz politikalarina karsilik cok haketseler de bagimsizliklarini ilan etmeyi dusunmuyorlar. Tipki sectikleri liderleri gibi biliyorlar ki bagimsiz Kurdistan makul bir cozum degil ozellikle Irak anayasasinda tamamen ozerk bir Kurdistan bolgesi oldugu dusunuldugunde.

Saddam'in Kerkuk'un sinirlari ve demografik yapisiyla oynamasinin, insanlari sehirden kovmasinin, Araplastirma politikasinin, bolgeye yeni gocmenleri yerlestirmesinin, 1970 ve 1974 yillari arasinda Mustafa Barzani ile yaptigi antlasmaya ihanet etmesi nin, hepsinin tek nedeni Kerkuk sehrinin dogal kaynaklarindan haberdar olmasiydi. Saddam'in sahtekarliklari yeterince bilinmiyor, bunlari detayli bir sekilde aciklayacagim. Saddamin sehri gelistirmek icin Kerkuk petrollerini kullanmama karari da pek bilinmez. Saddam'in Kerkuk'un siyah altini olan petrol hirsi, Baas rejimini Kurdlere ve bir cok Turke dusman etti. Bir cok Kurd ve Turk evlerinden atildilar, baba miraslarindan mahrum edildiler. Simdi onlar kendilerinden calinani geri istiyorlar, ve bu onlari Baas rejimi ile ahlaki olarak ayni kategoriye koymaz.

Ne Kurdler ne de Turkmenler petrol e konmayi dusunuyorlar. Aslinda Kerkuk tarihinde ’petrol yagmalama' olayi iki kez basarili olmustur. Ilki, Osmanlinin yenilmesinden sonra Britanya'nin Musul vilayetini tutma karari -ki bu karar kismen petrol aramalarindan kaynaklanmistir. Ikincisi ise, Bagdat'daki Arap yonetimlerin, ozellikle Saddam yonetiminin, Kerkuk petrollerinin gelirlerini tamamen Irak merkezi hukumetinin yetkisine sunmak icin uyguladigi politikalar. Bu yagmalamalari tabii ki Kurdler ve Kerkuk'deki diger gruplar hatirlamakta ve karsi cikmaktalar.

Kerkuk'un tarihi ve gunumuz petrol politikalari dogru bir sekilde anlasilmalidir. Ama, su anda en onemli nokta Kurdlerin, Saddam ve daha oncekilerin (Irak'da adaletsizlik Baas rejimi ile baslamadi) aksine adil olduklaridir. Kurdistan liderleri Kerkuk petrollerinin yagmalamasindan degil paylasilmasindan yanalar. Onlar bunu Irak anayasasinin bir parcasi haline getirdiler. Kurdistan liderlerinin hazirlanmasinda yer aldiklari Irak anayasasinin ilgili kisminda, Kerkuk petrollerinden elde edilecek gelirin, Kerkuk referandumunun sonucuna bakilmaksizin tum Irak'la paylasilacagi yazili. Bu yuzden, surekli ve yanlis olarak belirtildigi gibi, Kerkuk sinirlarindaki herhangi bir degisim Kurdistan Bolgesel Yonetiminin Kerkuk petrol gelirlerinin kontrol edecegi anlamina gelmiyo. Irak anayasasi, su anda petrol ve gaz cikarilan alanlarla, yeni cikarilacak alanlar arasinda cok keskin bir ayirim yapmaktadir. Su anda petrol cikarilan alanlardan elde edilen gelirlerin tum Irak'a paylastirilmasi anayasal sarttir. Kerkuk sehrinin petrolleri de 1932'den beri isletilmektedir. Bu yuzden anayasanin ilgili maddesinin kapsami icindedir ve hic bir secilmis Kurdistan lideri de farkli bir gorus dile getirmemistir. Bu inanilmaz bir anayasal fedakarlik ve uzlasmadir. Irak anayasasini hazirlayanlar, petrol ve sinirlar sorunlarini birbirinden ayirmayi basardiklari icin cok buyuk ovguye layiktirlar.

Cok fazla dile getirilmeyen bir noktayi aciklamak istiyorum. Kerkuk Kurdistan Bolgesine baglansa da baglanmasa da, petrol yataklari tum Irak'a aittir, ve elde edilen gelir Kerkuk de dahil olmak uzere tum bolgelere paylastirilacaktir. Ustelik, bu durum Kurdistan, Irak'dan ayrilsa da gecerlidir. Sonuc olarak, Kurdistan'in Kerkuk petrollerinin tum gelirlerine el koyma yetkisi yok, ya da baska bir sekilde ifade edersek, bir uzlasma sonucunda gerceklesecek ayrilma durumunda bile, 2005'de yapilan petrol ve gaz antlasmalarina uymak zorundadir. Kisacasi, anayasa aynen uygulandiginda, tum Iraklilar Kerkuk'un su anda isletilen petrol ve gazlarindan faydalanacaktir. Ayni sekilde Kurdistan Bolgesel Yonetimi de hem Kerkuk petrollerinin gelirlerindeki haklarini hem de Kerkuk'un gelecekteki yasal durumunu korumak icin Irak'in federal yapisi icinde kalmak istemektedir.

Kerkuk petrollerinin Kurdlerce gasp edilmesi bagimsiz Kurdistani finanse etmeye yetmeyecegi gibi , bu durum, hem Irak'da hukuksal yonetimiyle tek basina olan Kurdistan'in konumunu zayiflatacak, hem de anayasal kazanimlarini tehlikeye sokacaktir. Ayrica bu durum, varsa eger, bagimsizlik planlarini da sekteye ugratacaktir, cunku komsu ulkeler tanimayacagi icin ne gazini ne de petrolunu satabilecektir. Eger bana sorulsa –ki sorulmadi- ben bagimsizlik isteyen Kurdlere, boyle bir siyasi harekete gecmeden once Kerkuk'un petrol kaynaklarinin tukenmesini beklemelerini soylerdim.

Ben zaten Kurdlere Irak'in federal yapisini, ve Kurdistan Bolgesinin ve cok partili koalisyonunu yasatmak icin caba harcamalarini tavsiye ediyorum. Onlar da biliyorlar ki Irak'daki federal yap, hem Kerkuk ve diger ihtilafli bolgelerin Kurdistan'a baglanabilmesi hem de Kerkuk'un dogal kaynaklarinin adaletli paylasimi icin adil bir yol sunuyor. Zaten bunun icin Irak anayasasinin parcasi oldular. Tek istedikleri anayasanin dogru bir sekilde uygulanmasi ve gereklerinin yerine getirilmesi.

2. Patlamaya Hazir Bomba, Barut Ficisi, Patlama Noktasi

Gazeteler, TV kanallari surekli Kerkuk'u ’patlamaya hazir bomba', ’barut ficisi, ’patama noktasi' olarak tanimlamakta. Bolgede yasayan Sunni Araplarin, Sii Araplarin, Turkmenlerin ve Turk ordusunun Kerkuk'un Kurdistan bolgesine baglanmasini engellemek icin guc kullanilacagi tahminleri yapiliyor. Ayni tahminler nedense diger ihtilafli bolgeler icin yapilmiyor. Anlasilan dortlu bir savas tahmin ediliyor: Kurdler, Sunni Araplar, Sii Araplar ve Turkmenler. Genellikle hristiyan asurlular (Assyrian) savasan taraflardan biri olarak bu tahmine dahil edilmiyorlar.

Ayni zamanda gazeteciler sehrin politikasini kabaca Kurdler ve butun geri kalanlar seklinde formule ediyorlar. Kurdler sehrin Kurdistan bolgesine baglanmasini istiyor, geri kalanlar ise ya bugunku konumun oldugu gibi korunmasini ya da Kerkuk'e ozel statu verilmesini istiyorlar. Kurdler ve Turkmenler tarihi nedenlerle Kerkuk yonetiminde hak iddia ediyorlar ve yine cok hakli olarak gecmiste baskiya ugradiklarini soyluyorlar. Bazi Turkmenler Kerkuk'un kendi ozel bolgelerinin baskenti olarak taninmasini isterken, Kurdistan Bolgesel Yonetiminin 1992'de hazirlanan anayasasinin 5. maddesi ise Kerkuk'u bolgenin baskenti olarak tanimliyor. Kurd liderleri de surekli Kerkuk'un “Kurdistan'in Kudus'u“ olarak tanimliyorlar. Araplarin da Kerkuk'u “Arap Irak' icinde tutma gibi uzun sureden beri var olan guclu istekleri var, oyle ki eyaletin adi Saddam zamaninda ’Tamim' olarak degistirilmisti, Tamim Arapca ’millilestirme' anlamina gelmektedir.

Gercekte ise, ben ne Sunni Arap asilerinin,ne Sii Araplarin, ne Turkmenlerin ne de Turk ordusunun Kurdistanin Kerkuk ve diger ihtilafli bolgelerler birlesmesini, genislemesini engellemeye kalkacaklarini sanmiyorum. Tam tersine, istikrarli bir Kurdistan ve kuzey Irak icin Kerkuk ve ihtilafli diger bolgeler sorununun demoktratik cozumu en dogrusudur. Benim surekli one surecegim bu goruse akli basinda Irakli Araplar, Turkler, AB ve Amerikan siyasetciler katilmak zorundadir.

Patlamaya hazir bomba, barut ficisi, patlama noktasi gibi mecazi anlamlarin altinda yatan teoriye gore, Kerkuk'deki etnik ve dini husumetler o kadar fazla ki, sinirlarin cozumu icin atilacak en kucuk bir adim dahi kontrolsuz bir kan golune, bogazlamaya donusebilecektir. Elbetteki bu teori, zaten gereginden fazla kanin aktigi Irak'da, akan kanin biraz olsun azaltilmasi icin ciddiye alinmasi gerekir. Ama sormamiz gerek, bu teori dogru mu? Irak'in kurulusunun ilk yillarindaki ve Kerkuk tarihindeki ayaklanmalar, catismalar ve husmetler hic kuskusuz bu teorinin dogru olabilecegine kanitlar sunuyorlar. Ayrica Saddam rejiminin geride biraktigi aci ve zehirli tortularin da, bazi vicdansizlara bu teoiriyi gerceklestirmek icin kullanabilecekleri malzeme sundugu da dogru. Ama bizim yapmamiz gereken, en kotunun ihtimalin gerceklesecegini varsaymamiz degil, en kotu ihtimalin gerceklesmesini engellemeyi dusunmemiz lazim.
Bu durumda, Kerkuk'de yasayan topluluklar arasindaki iliskiler ve iradeleri hakkinda adil olarak ne soyleyebiliriz?

Oncelikle Kurdleri ele alalim. Kurdistan Bolge Yonetimi, cogunlugu Arap olan eyaletlerle aralarindaki Kerkuk ve ihtilafli diger bolgeler sorununu cok onemsiyorlar. Kerkuk'u anavatanlarinin, Kurdistan'in bir parcasi sayiyorlar. En azindan gectigimiz yuzyilda, Kurd milliyetcileri bu konuda oldukca basarili oldular. 1919'da yapilan Paris Baris Antlasmasinda Serif Pasa tarafindan ve 1945 yilinda Kerkuk'un petrol kaynaklari ogrenildikten sonra yapilan ve sinir iddialarinin ele alindigi ilk toplantida da Irak Kurd Rizgari partisi tarafindan Birlesmis Milletlere sunulan haritalarda Kerkuk ve tartismali bolgeler Kurdistan sinirlari icinde yer almistir. Kurdlere gore bu bolgeler, gunumuzde/gecmiste, veya Saddam'in Araplastirma politikasindan onceki donemlerde Kurdlerin cogunlukta oldugu oldugu yerler. Elbetteki Kurd olmayan topluluklar, Arap politikacilarin, Sii Araplarin ve Turkmenlerin bazilari Kurdlerin bu iddialarini kabul etmiyorlar.

Harita 1 ve 2 'ye Bakiniz.

Peki dogrusu ne? Irak'da goreceli olarak guvenilir son nufus sayimi 1957'de yapildi. 1968-2003 yillari arasinda Baas diktatorlugu, bir cok veriyi kendi cikarlari lehine degistirseler de, universitemin kutuphanesindeki orjinal nufus sayimi sonuclarini inceledim ve cevirisini yaptim. 1957 yilinda, eyaletde uc buyuk grup bulunmakta: Araplar, Kurdler ve Turkmenler. Kurdler butun eyaletde % 48 ile cogunlugu temsil ediyorlar. Kerkuk sehrinin disindaki bolgelerde Kurdler tartisilmaz cogunluk grup. Buna karsilik sehrin icinde, Turkmenler %37.6 ile en buyuk grup, Kurdler %33,3 ile ikinci, ve Araplar %22.5 ile ucuncu siradalar. 1957 sayiminin en tarafsiz ozeti: Kerkuk'un etnik olarak karma bir sehir oldugu ve eyaletin geri kalaninda Kurdlerin ezici cogunlugunun oldugudur.

Bakiniz Sekil 1 ve 2.

O zamandan sonra ne oldu? Mantikli tek bir sosyal ve bilimsel varsayimda bulunabiliriz. 1957'de cogunluk olan Kurdlerin, nufus artis oranlarinin yuksekligini goz onune alirsak, 1960'larin ortalarinda Kurdlerin en buyuk grup olmasi gerek. Ama 1968 yilindan sonra, Baas rejimi altinda, hem Kerkuk sehri hem de eyalet acimasiz bir demografik muhendislige maruz kaldi. Kurdlerin nufus cogunluguna son vermek icin Saddam, eyalet sinirlarini Araplarin cogunlukta oldugu diger eyaletlerden bolgeleri dahil edecek sekilde degistirdi.

Bakiniz Harita Serisi 3-13.

Bu harita serisi Saddam'in sinirlarla nasil oynadigini net olarak ortaya koyuyor. Sirf Kurd nufusun cogunlugunu zayiflatmak icin Kerkuk eyaletinin sinirlarini ve nufusunu oncekine gore kuculttu. Bu etkiyi daha da guclendirmek icin Arap cogunluklu eyaletlerden bolgeler, mintikalari katti, bolgeleri karistirdi. Saddam politikalarina, gocmen yerlestirmeyle devam etti, cogunlukla guneydeki fakir Sii Araplari cazip ikramiyelerle tesvik etti. Baaslilar, ozellikle Kurd olmayanlari petrol yataklarinda ve ilgili is yerlerinde ise aldilar; Kurdleri ve Turkmenleri Arap yaparak, etnik kokenlerini ’duzeltti'ler onlara Arap gibi davranmamalarina ragmen; vatandaslik belgelerini degistirdiler, mallarina el koydular. Cogalan bir nufusun ortasinda, tahminen 100,000 ile 250,000 Kurdu ve binlerce Turkmeni surduler. Surgunler yuzunden Kurd cogunlugun olusmasi engellendi, yuksek dogum orani goz onune alindiginda baska turlu olmasi dusunulemez.

Saddamin Araplastirma politikasi I. Korfez savasi oncesinde hala tamamlanmamisti. Cunku dususune kadar Saddam, Kurdleri, Turkmenleri ve hristiyan Asurlulari kovmak, etnik kimliklerinden arindirmak ve Arap gocmenleri eyalete yerlestirmeye devam etti. Peki bugunku demografik gerceklik nedir? Tartismali 1957 sayim sonuclarina, veya Saddam'in hilekarliklarina veya nufus yaptirdigi sayimlarina guvenmek mumkun degil. Ama aslinda 2005'de Kerkuk'de, iki secim ve bir referandum gerceklesti. Turkmenlerin ve Asurlularin dahil oldugu Kurdistan listesi, Sunni Arap boykotunun olmadigi ve katilimin yuksek oldugu her iki secimde de cogunlugun oyunu alarak kazandi. Katilimin %79 oldugu Ekim 2005'deki referandumda, eyalet secmenlerinin %63'u Irak anayasasina evet, %37'si hayir dedi. Bagimsiz Secim Komisyonu ve Birlesmis Milletler Secim Yardimci Unitesi de alinan sonuclari onayladi. Evet demekle, yerel secmen normallesme sonrasinda eyaletin Kurdistan'a baglanmasi icin yapilacak referandumu da destekledi.

Bakiniz sekiller 3, 4 ve 5.

2005'deki bu uc ayri oy verme islemi, Kurdlerin veya en azindan Kurdistan taraftari secmenlerin, Saddam tarafindan dizayn edilmis eyalet de hala cogunluk ve Kerkuk sehrinde de (sehir cevresindeki kirsal alandan daha fazla nufusa sahip) en buyuk grup oldugunu teyid etmekte. Tamami olmasa bile onemli sayida yerlerinden kovulan Kurdlerin geri donmesi, Amerikan ordusunun basarisindan sonra bazi Arap gocmenlerin bolgeyi terk etmesi Saddam'in yaratmaya calistigi eserinin tersine donmesine neden oldu, ozellikle secim komisyonunun Kerkuk'den kovulan insanlara da oy hakki vermesinden sonra.

Gecmis tarihe bakarak sehirdeki gruplar arasindaki iliskilerin siddetli patlamalara neden olacagini belirten goruslerin makul ve yerinde oldugunu goruyoruz. Ama ayni zamanda kotu bir cevrede, kotu bir tarihin kotu bir gelecegin garantisi olmadigini da biliyoruz. Derin farkliliklarin, anlasmazliklarin oldugu yerlerde iki soru cok onemlidir. Ilki, ana uyusmazliklari cozmek icin adil bir yontem olabilir mi? Cunku adil yontem sadece adaletli olmakla kalmaz ayni zamanda kaybedecek olanlara guvenceler ve garantiler de sunar. Ikinci onemli soru ise, etkili bir guvenligin olup olmadigidir. Etkili bir guvenligin olmadigi yerlerde, kucuk buyuk her turlu olay, guruplar arasinda yogun siddete neden olabilir. Buna karsilik etkili bir guvenlik ortaminda en derin dusmanliklar dahidenetlenebilir, kontrol edilebilir tamamen bastirilamasa da.

Butun bu gercekleri akilda tutarak, 2003 yilindan sonra Kurdistan Bolgesi partileri, Saddamin etnik muhendisligini geri cevirmenin, yani normallesmenin bariscil ve demokratik yollarini aradilar. Normallesme, eyaletin sinirlarinin 1968 oncesi durumuna getirmek ve yerlerinden surulmus insanlarin geri donmelerini kolaylastirmak (cogunlugu Kurdler ve Turkmenler), Saddamin bolgeye getirdigi gocmenleri maddi tazminat paketleri ile ayrilmalarini saglamak icin kullanilan bir terim. Eger gocmenler kalmak isterlerse, her biri Irak vatandasi olarak, elbette tum diger haklarini korumali ama kendileri ve onlarin cocuklari/torunlari referandumda oy kullanmamalidir. Onlara referandumda oy hakki vermek, Saddam'in ayrimci, irkci, haksiz manevralarini, hilekarliklarini odullendirmekdir. Normallesme anayasa tarafindan emredilmekte olup, Sii cogunluklu Irak merkezi hukumeti tarafindan da –prensipde- kabul edilmistir.

Benim gorusume gore ’normallesme' adildir. Bunun disindaki baska politikalar Kerkuk'den kovulanlarin insan haklarini, ulusal haklarini en agir sekilde ihlal eden Saddam politikalarini odullendirmektir, etnik nedenli kovulmalari, surgunleri, zoraki asimilasyonu, ve hatiralarda hala canli olan demografik muhendislik calismalarini aklamaktir. Referandum oncesi normallesme adildir, cunku referandum icin uygun birimin kurulmasini, kimin oy kullanip kullanamayacagi belirleyen kurallari saptamakta. Bu hazirliklar icinde kimse Irak vatandasligindan mahrum edilmiyor ama secmenlerin nasil kaydedilecegini, ve Kerkuk'un sinirlarinin nasil belirlenecegini Saddam mezarindan idare etmemelidir.

Ustelik getirilen kurallar, bir referandum yaparken en onemli hususlardan bir olan idari yeterliligi de icermektedir. 2005' deki secmen kayitlari uygun eklemeler ve cikarmalarla guncellestirilerek, anlasma saglandiginda, referandum icin adil bir secmen kayit sisteminin temellerini olusturabilir. Bu yuzden siyasi istikrar icin asil mesele ’normallesmenin' gerektigi gibi, seffaf bir sekilde idare edilip edilmedigi ve referandumda kaybedecek olanlara (Kerkuk'un Kurdistan sinirlari disinda kalmasini isteyenler) Kurdistan sinirlari icinde insanca ve guvenli bir yasam icin yeterli guvence verilip verilmemesidir.

Kerkuk eyaletini ve sehrini ozerk Kurdistan icine dahil etmek tum Kurd partilerinin en istikrarli amaci olmustur. Eyaletin Kurdistan cografyasinin bir parcasini oldugunu iddia etmekteler ki hakikaten Erbilden (Hêwler) Kerkuk'e seyahat eden herhangi biri Kurdistan bolgesi ile Kerkuk arasinda bariz bir cografik bir farklilik, sinir goremez. Bolge Zagros daglarinin eteklerindeki ovalarin bir parcasi. Tum sehir olmasa da cevresindeki bolgeler en azindan son iki yuzyilda Kurdce konusan medeniyetin bir parcasi. Eyaletde baska azinliklarin da olmasi, Kurdistanin parcasi olmasi durumunu etkilememelidir. Kurdler cok hakli olarak Saddamin hilekarliklari olmasaydi hem sehirde hem de eyaletdeki tek cogunluk olduklarina kimsenin itiraz edemeyecegini soyluyorlar. Saddamin Araplastirma, surgun politikalarinin odullendirilmemesi, veya degistirilemezmis gibi ele alinmamasi gerektigine isaret edip, yapilan haksizliklari gidermek icin atilacak adimlari asil sucla ayniymis gibi ele almamak gerektigini soyluyorlar.

Peki Kurd olmayan unsurlar Kerkuk eyaletinin Kurdistan'a baglanmasi hakkinda ne dusunuyorlar? Onlar aralarinda farklilasiyorlar; kimi hararetle karsi, kimileri korkuyor, kimileri ikna edilebilir. Kurd olmayan unsurlar siyasi olarak Kurd degiller ve bagimsiz Kurdistan'a karsilar. Fakat hepsi, ayni sekilde Kurdlere dusmanca degiller, bazilari Kurdlerle evlenmisler, ve bazilari ictenlikle Irak'in en istikrarli ve guvenli bolgesi olan Kurdistan'a baglanmalarinin kendi guvenlikleri ve refahlari icin en iyisi oldugunu dusunuyor. Cogunlugu sikistirildiklarinda, Kurdlerin haksizliklardan cok cektiklerini de onayliyorlar. Sehirdeki Asurlularin cogunlugu katolik klisesine baglidirlar ve Amerika'da yasayan Asurlularin internet sitelerinde okuduklariniza ragmen, genelde Kurdistana bagli olmanin kendileri icin daha iyi olacagina inaniyorlar.

Sehirde Arap ve Turkmen mahalleleri arasinda gozle gorulur bir fark olup, Arap mahalleleri daha varklikli, ve daha yeni gorunumde. Baas rejimi denetleme planlarinda oynayarak, Kurdlerin ve Turkmenlerin evlerini korumalarini zorlastirdigindan, simdi cogu tamirin de otesinde kotu gorunumdeler. Sehrin cok buyuk bir kisminin yeniden insaa edilmeye ihtiyaci var. Bu da Kurdistan'in uc sehrindeki, Dahok, Erbil and Suleymaniye, basarili insaat patlamasini gorenlerin bazilarini Kurdistan ile birlesmeyi desteklemeye itmekte.

Kerkuk eyaleti konseyindeki Kurdistan listesi (41 uyenin 26'si) Kurd olmayan azinliklari da icermektedir. Kurdlerin, Kurd olmayanlarin listesindekilerle ortak guc paylasimi uzlasmasini saglamak icin sergiledikleri cabalari baslangicta red edildi, hem Araplar hem de Turkmenler Kurdleri protesto ettiler, bu da bir cok analizciyi daha da kotusu gelecek diye dusunmeye itti.

Once 2004'de sonrada 2005'de tekrar ziyaret ettigim Kerkuk'de, bazi Arap politikacilar, Pesmergelerin Araplari surduklerini soylediler ama bu soylemleri Kurd sozculer tarafindan yalanlandi. Nitekim karsilastigim Asurlular ve Turkmenler de Araplarin bu soylemlerini desteklemedi, ve ben bu soylemleri dogrulayacak dedikodu carkindan baska guvenilir bir kanit bulamadim. Buna karsilik, Sunni ve Sii Arap politikacilarda Kurdleri nasil gordukleri konusunda bariz farkliliklar gozlemledim. Sunni Araplarin yerlileri (gocmen olarak Saddam tarafindan getirilmeyenleri), Kurdlerle yapici iliskiler kurmaya daha hevesli, ve Kurdler de bu grupla eskiden, en azindan Saddam oncesine kadar sorunlari olmadiklarini soyluyorlar.

Turkmen politikacilari, yalnizken artik sehirdeki en buyuk grup olmadiklarini kabul ediyorlar, surekli sehrin Turkmenler tarafindan kuruldugunu iddia etseler de. Turkiye tarafindan desteklenen Turkmen Cephesi 2005 secimlerinde, Turk yorumcularin ve Turk hukumetinin beklediginden cok daha az oy aldi. Boylece Turkmen oylarini baski araci olarak kullanmak isteyen Turkiye inanirliligini kaybetti. Sunni Turkmen siyasetcileri, Saddam'in Araplastirma politikasinin en zirveye ulastigi donemlerde Turkiye'nin neden onlar icin bir sey yapmadigini aciklamakta zorlaniyorlar. Sii Turkmenler ise Sii Araplarla ittifaklar kurmaya calistilar, ve bazilari da kendilerinin diyaspora Turkler oldugu fikrine karsi cikiyorlar. Erfan Kirkuly, Irak Turkmen Halk Partisi genel sekreteri ve 2004 Kerkuk vali yardimcisi, bana “biz ulusal bir grubuz ama biz Turkiye'den gelmedik; bizler Ankara tarafindan siyasi piyon olarak kullanilmak istemiyoruz; bizler kendi sorunlarimizi cozebiliriz; bizler etnik kokene dayali yarismamaliyiz, sormamiz gereken ’kim Kerkuk'e daha iyi hizmet eder“ olmali“ dedi. Tipki karsilastigim tum Arap olmayanlar gibi Erfan Kirkuly de Kerkuk'un altinda yatan kaynaklar degerlendirildiginde dunyanin en zengin sehri olmasi gerektigini ama Irak'in buyuk sehirleri icerisinde en kotu hizmeti aldigini belirtti.

Kerkuk'u patlamaya hazir bomba, barut ficisi veya patlama noktasi diye tanimlamak sanirim abartili. Bu tanimlamalar en kucuk bir provokasyonun dahi, etnik olarak karisik diger Irak sehirlerinde oldugu gibi cok tehlikeli ve siddete sebep olacagini ima ediyor. Sehrin farkli etnik gruplardan olustugu dogru; farkli dinleri barindirdigi, her ana grubun kendinin asil sahipleri oldugunu iddia ettigi de dogru. Ve Saddam'in sahtekarliklarinin tum topluluklari, siyasetcilerini Kerkuk'un sinirlari konusunda duygusal ve maddi yarisa surukledigi, ayrismis sehirde cirkin olaylarin gelistigi, cihatcilarin intihar saldirilari duzenledikleri de dogru. Kerkuk'un insanligin, kardesligin , birlik ve beraberligin kutlanacagi bir yer haline gelmek uzere oldugunu soylemek acikca yanlis olur.

Ama yorumcularin 2003'den beri olan beklentilerinin aksine sehrin bir dereceye kadar sakin oldugu bile iddia edilebilir. Bu da Kurdistanin cogu kez eyaletin genis bir alanina yayilan guvenlik kalkanindan kaynaklanmakta. Kurdistanin guvenlik kalkani Amerikanin, Ankaradaki gucleri memnun etmek icin verdigi ’Kurdlerin cekilmesi' kararindan vazgecmesinden sonra devreye girdi. Guvenligin,
Pesmerge tugaylarinin Bagdat'a yardim icin gonderilmesinden sonra tartismasiz olarak zayiflasa da, simdiler de yeniden duzelmeye basladigi goruluyor. Irak'daki El Kaide, Kerkuk'de etnik kokene dayali bir ic savasi veya siddeti kiskirtmayi basaramadi. Irak merkezi hukumeti ve Amerikan askeri birimlerinin gercekci degerlendirmelerine gore, Kerkuk'un su ana kadar en iyi, Irak federal uniformalari icindeki Pesmerge gucleri tarafindan korundugudur. Sehir su anda bir dereceye kadar sakin cunku Kurdlerin cogunlugu, sorunu kendi kendilerine cozmeye kalkmaktansa, sabirla adaletin yerine gelmesini bekliyor. Ayni zamanda, Kurdistanin guvenlik kalkani cihatcilarin yerlesik usler kurmasini engelledi. Bu acidan bakildiginda, Pesmergenin Kerkuk'un Kurdistan'a baglanmasini da -goreceli olarak- kolaylikla idare edebilecegini dusunmek yanlis olmaz.

Surulen Kurdlerin geri donmesi su ana kadar goreceli olarak duzenli oldu her ne kadar gecekonducularin olusmasina neden olsa da. Patlamaya hazir bomba, barut ficisi, patlama noktasi gibi mecazi tanimlamalarin dogru olmasi durumunda, patlamalari onlemek icin en onemli nokta, Kurdistan Bolge Yonetiminin Kurdistan'a baglanacak azinliklara inanilir ve yeterli guvenceleri verip veremeyecegidir.

Kurdistan, Irak'in en guvenli bolgesi. Irak icindeki multecilerin kactiklari yer. Bugun Kurdistan birlik ve beraberlik icinde, parasini ekonomik gelisimine, guvenligine harciyor. Kurdistanin iki buyuk partisi (KDP ve PUK), aralarindaki antlasmaya gore, KDP Kurdistan'da PUK de Bagdat'da gorev yapmaktadir. Kurdistanin partileri, Kerkuk eyaletinin baglanmasindan sonra sehirde ve polis hizmetlerinde uzun sureli bir guc paylasimi ve orantili temsil icin yapilacak duzenlemelerinin ne kadar onemli oldugunu biliyorlar. Zaten halen hazirda bu yonde iyi niyetli adimlar attilar ve kismi basarilar elde ettiler. Kendilerinin Irak federal listesinde, tum azinliklardan uyeler var. Siyasi sistem icindeki tum partilere pay vermek icin, orantili temsil sisteminin Kurdistan'da cok basarili oldugunu biliyorlar ve onlar bu tarz duzenlemelerin yeni azinliklari da icerecek sekilde genisletilmesine hazirlar. Kurdistan Bolge Yonetiminde siyaset butun vatandaslar, farkli etnik kokenliler, dini ve dilsel azinliklarin tamami icin isletild, bu da Irak'in diger tum bolgelerinden cok farkli bir hosgoru ortami yaratti. Tabii ki azinliklarin sayisi arttiginda zorluklar da artacak ama en azindan idari deneyim mevcut.

Hic kusku yok ki olumlu bir referandum sonucuna ulasildiktan sonra, Kurdistan Bolge Yonetiminin ilk onceligi cok buyuk olcekli bir kalkinma hamlesi olacak ve bu hamle de butun gruplarin ekonomik yasamlarina olumlu gelismeler sunacaktir. Biraz sans ve iyi bir idare ile yonetilecek yeniden yapilanma insanlarin yer degistirmelerinden daha onemlidir. Kurdistan Bolge Yonetimi Kerkuk'un dogal kaynaklarinin ilk kez yerel halkin cikarlari ve duzgun bir alt yapi icin kullanilacaginin farkinda. Sehrin su anki talihsizligi cozulmeyen statu sorunundan, ve bu yuzden ne Kurdistan Bolge Yonetiminden ne de merkezi hukumetten tam destek alamamasindan kaynaklanmakta. Petrol endustirisinde adil istihdam, sosyal barisin olmazsa olmazi. Basbakan Necirvan Barzani, Kurdistanin ulusal azinliklara, dini gruplara tavirlariyla degerlendirilecegini cok iyi biliyor ve Kurdistan bolgesi anayasasinin azinliklari koruma acisindan tam bir ornek olacagi sozunu veriyor. O karsilasilacak butun zorluklara hazir.

Mulk Sorununu Cozumleme Yuksek Kurulu calismali, mallarini kaybetmis olanlara mallarini geri vermeli veya kaybedecek olanlara da tazminatlarini odemeli. Ancak bu, sadece bu is icin tahsis edilmis yeterli personel ile mumkun olabilir. Eyaletteki gocmenlere odeme yapmak icin yeterli sermaye olmali ve seffaf bir sekilde odeme yapilmali. Aslinda bu gocmenler, ilki Saddam'dan digeri de yeni Irak'dan olmak uzere iki kez kazanc sagliyorlar ama odenecek meblag baris icin deger. Kerkuk'den gelen raporlara gore binlercesi yeni yerlesim programina kaydoldu. Secimle ilgili yonetimde, kayitli olanlardan kim oy kullanma hakkini kullanirsa, yeni yerlesim program icin odenecek tazminattan mahrum kalacagini belirten cok net bir kural olmalidir.

Kurdistan Bolge Yonetimi, Kerkuk'un Kurdistan'la birlesmesinin ne Turkmenler ne de Turkiye icin herhangi bir tehdit olusturmadigini kuvvetli bir sekilde gostermelidir. Ulusal ve uluslararasi uzlasma bu konuda yogunlasmalidir. Kurdistan Bolge Yonetimi Irak anayasasi calismalarina katiliyor ve anayasa tarafindan taninan ve guvence altina alinan bir ozerklik istiyor, ayrilma degil. Kesin olmamakla beraber iyimser dusunceyle, yeni secilen ve ekonomik gelismeyi onceligi kabul eden Turk hukumetinin, orduyu Kerkuk macerasina tesvik etmeyecegini, ve hem AB hem de ABD'nin Turkiye'yi Irak anayasasina, en azindan onemli noktalarda saygi gostermeye tesvik edecegini dusunebiliriz.

Onumuzdeki cekismeli surecte masada secmen kaydi, referandum, diger ihtilafli bolgeler icin Birlesmis Milletlerin cozum onerisi ve digerleri var. Su analizi akilda tutmak gerek. Asil istrikrarsizlik, 140. maddenin uygulanmamasindan kaynaklanacaktir, uygulanmasindan degil. Irak anayasasinin 140. maddesi acikca belirli zaman dilimlerine gore yapilmasi gerekenler belirlenmis, anayasal bir zorunluluktur, ve su ana kadar geregi yerine getirilmedi. Bu maddenin uygulanmamasi hem KDP'yi hem de PUK'yi Kurd milliyetcilerinin elestirileri karsisinda savunmasiz birakacak ve normalde mesru sinirlar icinde kalan Kurdleri sonucta sorunu kendi kendilerine cozmeye itecektir.

Kurdistan Bolgesi Yonetimi ve Amerikan muttefikleri tarafindan gerekli bazi onlemler alinirsa, Kerkuk'un Kurdistan ile birlesmesini, daha az ulusal ve uluslararasi direnisle karsilasacagini belirtmek istiyorum.

Birlesme sureci, Kurdistan Bolgesel Yonetiminin muhtemel yeni azinliklara verdigi sozleri tutmasiyla, Irak icindeki baris ve istikrar bolgeleri genisleyecek. Dordunce buyuk sehir, bolgenin alt yapisal insaat patlamasina dahil olacak, ve Irak'in petrol gelirlerindeki payi da orantili bir sekilde artacak. Eger Kurdler genislemis Kurdistan'da, azinliklara kotu davranirlarsa sonuctan sadece kendilerini suclayabilirler. Ama Kurd liderler bunun olmasina izin vermeye hic niyetli degiller.

Bir de baska sekilde bakalim meselelere. Kerkuk eyaletindeki azinliklar bolunmus vaziyette. Sehrin Sunni Araplari Kerkuk'u yonetmeyi hayal edemezler, veya Kerkuk'u Sunni Arap bolgesine baglayamazlar. Yukarindaki cumledeki mantigin aynisi Sii Araplar icinde gecerli. Ayrica Arap oylari gelecekte tarikatlar, cesitli siyasi partiler ve siyasi listeler ekseninde bolunecek. Bir cok Sii Arap, onerilen tazminati alip bolgeyi terk ediyor – yolsuzlar uzerine yapilan yerel dedikodularin ortasinda. Turkmenler Sunni ve Sii olmak uzere ikiye bolunmusler, ve de genel Irak'da kucuk bir azinliklar. Hatta eyaletde bile artik ikinci buyuk etnik grup degiller. Turk isgaliyle kurtarilacaklari fikrini benimsemiyorlar ve cok iyi biliyorlar ki asil boyle bir sey hayatlarini tehlikeye sokacak. Kurdler, yerel Sunni Araplara ve genelde Araplara ellerini uzatiyorlar; secilmis Araplar daha yeni, onemli bir Kurd siyasetcinin yaptigi uzlasma anlasmasi cercevesinde kurula geri donduler ve guc paylasimi uzlasmasi karsiliginda boykotlarina son verdiler. Uzlasma vali vekili mevkisini, sivil mevkilerin esit sekilde paylastirilmasini icermekte (%32 her bir uc buyuk grup, ve %4 diger azinliklar icin). Turkmenler hala kurulu boykota devam ediyorlar.

Kisaca, Kurdistan Bolgesel Yonetiminin sinirlar konusundaki isteklerine keskin bir sekilde karsi cikmayan cesitli azinliklar ile yerel guc paylasimi antlasmasinin ana hatlarini gormek mumkun. Kerkuk'un azinliklari Kurdistan icindeki haklari ve garantileri icin simdiden pazarlik yapmalilar. Henuz anayasasina son seklini vermeyen Kurdistan Bolge Yonetimi bu surecte zorluklari seffaf bir sekilde ele almali.

3. Korkunc Turk Tezi

Diger bir standart klise Kerkuk'un Kurdistan Bolgesine dahil olmasini engellemek icin Turk istilasini ongoruyor. Bu teorinin degisik versiyonunda ise, Turk istilasini engellemenin tek yolu, korkunc Turklerden korkan Amerikanin sonucda Kurdistan Bolgesel Yonetimini Kerkuk referandumunu iptale zorlamasi.

Herkesin kabul ettigi gibi ve ne yazik ki, korkunc Turk tezinin bazi kanitlari var. Daha kisa bir sure once Turk casuslari, Amerikan askerleri tarafindan Kerkuk'un Kurd valisine suikast duzenlemek uzereyken suc ustu yakalandilar. Turk hukumeti Irak topraklarini isgal ediyor, ve Kandil dagindaki PKK'yi takip icin askeri operasyonlara izin veriyor. Amerikaya gelince, Irak hava sahasini dis guclerin mudahalesinden korumakla yukumlu olmasina ragmen, ne yazik ki ABD Turk ordusu ile istihbarat paylasimini kolaylastirdi.

Butun bunlara ragmen, korkunc Turk tezini tartmak icin gercekci olmak zorundayiz. Irak sinirlari icinde PKK'ya karsi yapilan Turk askeri operasyonlarinin, Kerkuk'de olacaklarin sonucunu degistirebilecek bir etkisi var mi? (Bu soru ozellikle operasyonlarin hakli olup olmadigi -ki bana gore haksiz- veya etkili olup olmadigi – ki bana gore etkisiz ve masum Kurd sivillerinin olume neden oldu- tartismasina girmiyor).

Komsu ulkenin sinirlari icindeki demokratik bir referandumu engellemek icin yapilacak bir Turk isgali, Turkiye'nin AB uyeligi umutlarini sondurebilir ve hatta gelecek ABD yonetimlerini NATO'dan ihracini dahi dusunmesine neden olabilir – ki boyle bir isgal NATO'nun tuzugune aykiri. 2002 yilinda, Condoleeza Rice'in inanilmasi fikrine gore, Turk ordusu muslumanlardan olustugu icin, Irak'da olmasi faydali olabilirdi. Hic kuskusuz Rice, bilgisizligin mukafati olarak keskin bir ders cikarmistir bugun. Turk istilasi durumunda, bir cok AB ulkesi Amerika'yi ya Turkiye ya da Kanada ve AB uyeleri ile muttefiklik yapmayi, ikisinin birden olmayacagini soylerek, secim yapmak zorunda birakabilirler. (Dogu Avrupa ulkelerinin bugun AB uyesi oldugu ve bu ulkelerin eski Osmanli hatiralarindan pek de hoslanmadiklari hatirlanmalidir).

AB uyesi olan bir ulke baska bir ulkeye saldirabilir ve isgal edebilir, ama AB'ye uye olmak isteyen bir aday ulkenin bunu yapma ayricaligi yoktur. Yine bir ulke, baska bir ulkeye saldirabilir ve isgal edebilir eger o ulke ABD ise. Fakat Irak'a saldirmak ve isgal etmek, hem de Amerika'nin tek bolgesel muttefikine saldirmak cok daha fazla riskli bir plandir. Bundan baska, pratik bir askeri gercek de su ki, Turk isgali 100,000 fazla muhabere egitimli Persmerge'nin Turk isgaline karsi gerilla savasiyla karsilik vermesine neden olacaktir. Bu da Irak merkezi hukumeti ve ABD ordusuna yardimci olan Pesmergelerin geri cekilmesi anlamina gelir. Hic kimse Baskan Barzani'nin Kurdistan'i gerekirse askeri yontemlerle koruma kararliligindan suphe etmemeli. Bu senaryo, Turkiye'deki seckinciler (elitlerin) sinifini da etkileyecek bir felaketi onceden haber veriyor.

Kisacasi, Turk isgali senaryosu Turkiye'nin ekonomik ve demokratik gelecegini tumden etkileyecek, Turk ordusunun ve siyasi zumrenin itibarini paramparca edecek, Washington ve Bruksel ile olan iliskilerini mahvedecek, ve Kibrisda yarattigindan daha beter bir karmakarisiklik icinde kalacaktir. Turk isgali tezi, ancak Turk elitlerin, Kurdlerin Kerkuk'un petrol yataklarini kuracaklari bagimsiz Kurdistan'i finanse etmek icin kullanacaklarindan emin olmalari, ve kurulacak bagimsiz Kurdistan'in da kendi devletlerine en buyuk tehlike olduguna inanmalari durumunda bir anlam kazanir. Daha onceden soyledigim gibi Kerkuk petrollerinin Kurdler tarafindan yagmalanmasi yanlis, herkes bunun temelsiz oldugu gormelidir. Ikinci inanis da esit sekilde temelsiz. Turkiye'nin sinirlarinin hemen yanibasinda laik, demokratik, kendisiyle ticari ve yabanci yatirimlar konusunda dayanisma icinde olan bir olusuma ihtiyaci var. Bu temel noktalar Turk diplomatlarina, generallerine, siyasetcilerine ve Ankara'daki gerek demokratik devlete gerekse yasadisi derin devlete gercekleri anlatabilecek siyasetcilere anlatilmali.

Turk hukumetine, Kurdistan Bolgesel Hukumetinin sinirlarina, Turkmenlerin de fayda sagladigi Kerkuk petrol yataklarindan elde edilecek gelirlerin paylasimini duzenleyen Irak anayasasina daha titiz bir saygi gostermesi tavsiye edilmelidir. Bu ayrica Turkiye'nin guneydogu bolgesi ekonomisine de katkida bulanacaktir. Turk hukumetinin Turkmenlerin konumu ile ilgili endiselerini dile getirmesi cok normaldir ama Irak anayasini ya da Kurdistan bolgesinin haklarini ihlal etmesi munasip degildir. Hukumetler her zaman mantikli degillerdir, ve rasyonel secenek hukumetlerin neden kaybedecekleri bir savasa karistiklarinin cevabini veremez.

Fakat Turk devleti ve parlamentosu, 2003 yilinda Amerika'nin Saddami devirmesine mudahil olmayi beklenmedik bir sekilde de olsa akillica engelledi. Bence yine ayni nedenlerden oturu, parlamento Kerkuk'e saldirmayi ve isgalini engelleyecektir, ABD ve AB politikalari da Turkiye'yi o yone kanalize etmelidir.

Referandumu adil bir sekilde gerceklestirmek, katilimdan hemen sonra, seffaf bir sekilde bu islemin bagimsizlik icin bir adim olarak kullanilmadigini gostermek, Turkiye'nin su ana kadar kendi Kurdlerine oldugundan cok daha fazla comert davranarak Turkmenlerin haklarinin korunmasi icin adil taahutlerde bulunmak, Turk siyasi zumresini rasyonal yolda tutmak hayati derecede onemlidir.

4. Cilgin Kurd Varsayimi

Simdi de diplomatic cevrelerde duydugum ama direk alakali olmayan demecleri inceleyelim. Bazilari Kurdlerin saf muttefikleri ABD'yi kullanarak ve cok dikkatlice organize edilmis bir plan cercevesinde genislemek ve bagimsizlik icin harekete gectiklerine inaniyor, bazilari da kuskulaniyor. Bazen bu degerlendirme sozumona Kurdlerin ne kadar zeki ve kurnaz oldugu iddialari ile birlikte gundeme getirilir.

Hic kimse, Baskan Barzani ve Talabani'nin ve meslektaslarinin Saddam rejiminin mirasindan, basari ile anayasal ve demokratik siyrilmayi organize etmelerindeki basarilarindan veya hemen ardindan gelen Arap ic savasiyla olusan Irak'in kanli sularinda yuruttukleri usta kaptanlik yeteneklerinden suphe duymamali. Ama onlarin Kurdistan'in bagimsizliklarini planlamadiklarindan eminim. Cilgin degiller, ne Turk ne de Iran isgali altinda cokmek istiyorlar. Irak'in birliginin yurumesi icin en az seviyede de olsa buyuk Sii partisi ile siyasi muttefiklik yapmalari, Sii Araplari dengelemek icin makul Sunni Araplarla uzlasmalari gerekiyor. Ne kendilerinin ne de partilerinin, yatirimciyi kaciran, ekonomik gelismeye sekte vuran kanli Irak'dan cikarlari var. Ustelik Irak anayasasinda, kendilerinin ve dostlarinin yillarca, jenerasyonlarca savastiklari haklara sahipler. Butun bu kazanimlari neden riske atsinlar, kanli ve romantik bir tavir icin mi?

Komplocularin kafasindan baska – ki Orta Dogu'da petrol varilleri kadar coklar- hic bir yerde bagimsizligi kazanmak icin gelistirilen sozde ’seytani Kurd stratejisi' mevcut degil. Bu elbetteki demek degildir ki Kurdler kendi vatanlarini, anayasal haklarini korumak icin savasmayacaklar, ama su anlama geliyor: anayasal taahutlerini bozarak, yeni Irak icin marsa basmamazlik etmeyecekler. Ayrica ben de ’hic bir zaman bagimsiz Kurdistan olmayacak' demiyorum; sadece komsularinin iddia ettigi muhtemelen simdi olmayacagini, ve su anda planlanmadigini soyluyorum.

Bu analiz Kerkuk'un Kurdistan Bolgesel Yonetimine katiliminin, ilhak degil, anayasal bir zorunluluk ve gecmisi olan bir uyusmazligin tek demokratik cozum yolu oldugunu, yeni bir kan golu etrafinda sekillenmeye ve yeni haksizliklar yaratmaya gerek birakmayan idari bir tesebbus oldugunu soylemektedir.

Aslinda uluslararasi kamuoyunun Kurdistan ve Irak'dan beklentisi, Kerkuk'deki azinliklarin haklarini korumak icin guvenilir taahutler alarak refandumun adil islemesi icin yapilacak kararli bir planlama olmalidir. Sehrin siyasi nedenlerle bugun bagli oldugu valilikten koparilmamasi icin bir neden olmadigi gibi pekala Kurdistan anayasasi ile saglamlastirilmis, 3-4 dilli, iyi duzenlesmis orantili temsili iceren bir secim yasasi ve idari pozisyonlarda kotalarin ayarlandigi bir yonetimi olabilir. Butun bunlar insan yaraticiliginin disinda degil, hatta kismen yapilmakta, ve yapilacak islere ABD hukumeti ve muttefikleri yardim edebilirler.

Diger Ihtilafli Bolgeler

Simdi ’diger ihtilafli bolgeler'e donelim. Her seyden once Amerikan ve Avrupa medyasinin Kurdistan Bolgesel Yonetiminin Mart 19, 2003 sinirlarini dahi dogru sekilde gostermeyen haritalar kullandigini soyleyelim. Nineva, Kerkuk ve Diyala ’nin halen hazirda Kurdistan bolgesel yonetimi sinirlari icerisinde olan parcalarini gostermiyorlar; ve Dohuk ve Suleymaniye'nin tamami Kurdistan icinde degil. Bunlar ihtilafli bolgeler sorununun neden cozulmesi gerektigini gosteren pratikdeki iki sebebi. Ayrica bati medyasi Mart 19, 2003 sinirlarinin Kurdistan Bolgesel Yonetimi tarafindan degil, Saddam tarafindan tek tarafli olarak belirlendigini belirtmemekte. Ayrica bu sinirlar Irak hukumeti ile Kurdistan adina KDP lideri Molla Mustafa Barzani arasindaki 1970 antlasmasina da uymamakta. Bugunku sinirlar, Saddamin entrikalarinin ve acimasiz bir savasin sonucu olarak ortaya cikmistir. Ne yerel halkin iradesini ne de demokratik ve anayasal cozumu icermektedir. Bu yuzdendir ki tartismali bolgelerin kendi statulerine Irak anayasasi dahilinde, secilmis demokratik Kurdistan Bolgesel Yonetim ile federal Irak hukumeti arasindaki muzakarelerden sonra kavusmasi cok onemlidir.

ECONOMIST'in Haritasina Bakiniz

Simdi Economist dergisinde yayinlanan haritaya bakalim. Bu harita Kurdistan Bolgesel Yonetim kontrolu altindaki topraklarla, ’hayal edilen' topraklar arasindaki farki sergiliyor her ne kadar ’hayal' edilenin neye gore olculdugu belirtilmese de. Bagdat'in guneyi ve yakinindaki bazi bolgeler icin ’hayal edilen' tanimlamasi dogru olabilir cunku bu bolgelerin Kurdistan'a bagli oldugunu iddia eden ’yasayan' hic bir Kurd politikacidan duymadim. Economist'in haritasi ne eski ne de yeni eyaletlerin sinirlarini, bolgelerini ne de alt mintikalarini gosteriyor ki bunlar buyuk ihtimalle muzakerelerden sonra Kurdistan'la birlesecek.

Buna karsilik National Geografik daha iyi bir sunus yapiyor her ne kadar soz konusu onemli sehir ve kasabalarin isimlerini belirtmese de. Buna karsin ilk harita mevcut durumu gayet iyi gosteriyor.

National Geografik'in haritalarina bakiniz.

Ikinci harita ise kabaca KRG'nin mevcut sinirlari ile olasi basarili muzakereler sonucunda genisleyecek sinirlarinin konumunu gosteriyor. Hemen hemen butun etkilenen alanlarda Kurdler cogunlukta, olmadiklari bolgelerde ise bu, son donemlerdeki Irak icindeki multeci hareketlerinin sonucu. Akli basinda kimse Sheikhan, Zimmar, Sinjar, Makhmur, Aski Khalak, ya da Knanaquin bolgelerindeki Kurd cogunlugun varligini sorgulayamaz. Butun etkilenmis bolgelerin ya baslica Kurd partileri ile kuvvetleri baglari var ya da Kurdistan Bolgesel Yonetimin acil yardimlarindan faydalanmislar. Kisaca soz konusu bolgelerdeki halk, Kurdistan Bolgesel yonetim ile iliskilerinin duzenlenmesinden yararlanacaklardir. Benim Irak federal hukumeti ile Kurdistan arasindaki tartismali bolgeler icin arabulucuk yapan BM temsilcisine temel onerilerim var.

1. Dohuk, Suleymaniye ve Erbil tamamen Kurdistan'a dahil edilmeli
2. Kerkuk eyaleti 1968 oncesi sinirlari temel alinarak oncelikle ’normallestirme' surecine tabi tutulmali. Yani Chamchamal, Kifra, Kalar, ve Tozkhurnato Kerkuk'e dahil edilmeli. Referandumdan sonra ayrilacak bolgelerin haklarina ayrica ozen gosterilmelidir. Kurdler al-Hawija veya al-Zab'in Kerkuk'den ayrilmalarina cok fazla karsi degiller. Suleymaniye veya Erbil'e baglanmak isteyen buyuk Kurd yerlesim birimleri ve onlara bagli bolgelerin sorunu ise Kurdistan bolgesinin kendi ic sorunu olmali ve kendi icindeki politikalar ile cozulmelidir.
3. BM, Akre, Sheikhan, Sinjar, Tel Afar & Qarquosh bolgelerinin paylasimi icin yerel halkin iradesini degerlendirip sonucu aciklamalidir. Yerel halkin iradesinin ne oldugu konusunda ciddi suphelerin oldugu bolgelerde ise yerel halk oylamasi yapilabilir.Bu yerlesim birimleri ve onlara bagli bolgeler Kuridstan anayasasindaki ilgili azinlik haklari ile ilgili kismin kapsami icine alinmalidir. Benim tahminime gore Tal-Afar buyuk ihtimalle Kurdistan'dan ayrilmak isteyecektir veKurdistan'in buna izin vermesi cok yerinde olur.
4. Ayni politikalar Zammar, Bashiqua, Aski Kalak, Khanaqin ve Mandali yerlesim birimleriyle onlara bagli bolgeler icin de uygulanmalidir.
5. Son olarak, eger Kurdistan, bazi Kurdlerin Badra ve Jassan'a bagli bolgelerdeki hak taleplerinin pesine duserse –ki oldukca supheliyim bundan- o zaman demokratik mubadelenin prensipleri uygulanmalidir: buradaki sinirlarin cozumu icin oylama yapilmasina karsilik Kurdler de, geri kalan Irak sinirindaki Kerkuk'e bagli bolgelerin ve alt bolgelerin ayrilmasini kabul etmelidirler. Ben bunu tavsiye edebilirim.

Kerkuk ve diger tartismali bolgelerin cozumu uygun ve hassas bir sekilde ele alindiginda, Kurdistan'in sinirlarinin onemli bir olcude genisledigini gorecegiz. Ama bu genisleme nufusda onemli bir artisa neden olmayacak, cunku bahsi gecen bolgelerin onemli bir kismi nufusca seyrek yerlesim yerleridir.

Peki Irak icindeki –ozellikle altini ciziyorum Irak icindeki- genislemis bir Kurdistan'in sonuclari neler olacaktir?

Ilk olarak, Irak'in geri kalaninda kendi ’bolgelerini' olusturmak isteyenleri tesvik edecektir ki aslinda onlar da bunu Irak anayasasi cercevesinde yapabilirler. Kurdistan bir basari hikayesidir, ve burada ifade edilen analiz onun basari hikayesinin daha genis bir Irak'i sarmalayacagini, ve azinliklarin guvenle, insanca ve demokratik yollarla korunabilecegini gostermektedir.

Ikinci olarak, Irak icindeki onlarca yillik Kurd-Arap sorununu, Kurdistan Bolgesinin sinirlarini tarihsel ve cografik gercekliklerle ve yerel halkin demokratik iradesiyle belirleyerek cozecektir. Bunlar Kurdistan'i Irak icinde hosnut bir taraf yapacak ve memnun olan Kurdistan daha bir sadakatla sisteme baglanacak ve federasyon daha iyi isleyecektir. Bu durum, asimetrik bir federasyon sisteminde farkli konumuyla, kendi otonom yonetimi ve Irak'in diger buyuk gruplariyla federal yonetimde ortaligi garantilenmis Kurdistani, Arap Irak'la ’esit ortak' olarak calismasinin kosullarini saglayacaktir.

Bunlar inanilmaz hayaller degiller. Asil hayal olan, Kerkuk'un ve diger tartismali bolgeler sorununu cozumunu daha fazla erteleyerek Irak'in istrikrarlastirildigini dusunmektir.

Hanife

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.