Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 30 Mai 2008

Halis Açar:1000 İmza, KCK Çözüm Paketi Ve Türkiyelileşme!..
30 May, 2008 03:03:00 Nasname :
Yazı boyutu
Mehabad Kürd meclisi.11 şubat 1946 Kürd siyasasında önemli gelişmelerin , dönüşmelerin en yoğun yaşandığı günlerden geçiyoruz..Nasnameye yorumlarıyla katkıda bulanan dostlarımızın yoğun eleştirileri bir yana genel vurguları gelişmelerin iyiye işaret olduğu yönündedir ve bu bizi şaşırtıyor..

Önce KCK nin geçtiğimiz yılın son günlerinde ortaya attığı yedi maddelik cözüm(!) paketi , Kürd seçkinlerinin içinde yer aldığı ve ünlü Fransız gazetelerine verilen bin imzalı ilan ve yanısıra aralarında Tony Blair'in de bulunduğu çeşitli avrupalı devlet adamlarının Kürd sorunun barışçıl cözümü „ yönünde arabuluculuk yapmalarının istenmesi..

Dikkatimizi çeken en önemli husus son gazete ilanının içeriği ile KCK cözüm pakedi birbiriyle nerdeyse satır satır örtüsüyor..

TC ye tabii , bireysel demokratik hakların tanınmasını öne koyan ve deyim yerindeyse yüz yıllardır süre gelen Kürd ulusal kurtuluş mücadelesinin canına ot tıkamakla eş anlamlı olan çıkışlara tanık oluyoruz..uzlaşmacı imro/kemalizmin kuyruğuna takılmış , bu güne kadar savunulanları boşa çıkaran hatta yok eden istemlerle yol alınıyor..

Biliyoruz yine yorumlarıyla katkı koyan dostlarımız bize sitem edecekler,,kürd çevreleri bir araya geldi diyecekler , ne istiyorsunuz..?

Kürd meselesi ilk kez bu kadar uluslarasılaşmış siz ne istiyorsunuz..?

Evet Kürd meselesi uluslarası bir nitelik kazanmıştır , evet Kürd ulusal kurtuluş mücadelesi bize göre tarihi fırsatlar yakalamıştır..bu gün özellikle güney Kürdistan federel devletinin çıkışı Dünyada yarattığı sempati ve Kürdler lehine geliştirdiği moral değerler Kürdün ilk kez kendisi olma sürecini geliştirmiştir..

Bizim dışımızda bütün Kürd seçkinlerini (ki biz asla seçkin değiliz) yer aldığı binler kısmi kültürel haklar , Kürd kimliğinin anasayada yer bulması , Türk üst kimliğine tabi kılınması sonucu fit oluruz diyorlar..Dünya kamuoyuna diye yayınladıkları ilan metninde TC devletinede iyi niyetlerini belirten mesajlarını vermeyi unutmamışlar..sınırlara dokunmadan ayrılmak , kader tayini vs gibi TC nin canını sıkacak şeylerden vazgeçtiklerinide bir biçimde ifade etmişler..

İlginç olan şu ki daha geçtiğimiz dönemde misakı milli , üniter devlet vs söylemlerini ağzına alan başta imro/kemalist olmak üzere DTP kurmaylarına yapmadıkları eleştiri kalmayan sözüm ona imro/kemalizme muhalif HAK-PAR,KADEP ve kısmen de TEVKURD çevreleri bu çağrıyı yapıyorlar.

Görünen oki Kürdlerin büyük bir kısmı bağımsızlıkçı ulusal kurtuluş mücadelesi çizgisini rafa kaldırmış durumdalar..varsa yoksa bize Kürd deyin , okul acın , radyo televizyon verin , imro/kemalist başta olmak üzere cezaevlerindeki tutsakları Affedin diyorlar bunları yaparsanız fit oluruz..

10.aralık.2007 tarihinde KCK başkanlık konseyininde açıkladığı cözüm paketindeki talepler de aynıydı..

Hatırlatalim..

“Kürt sorununun demokratik çözümü için 13 deklarasyon yayınlayan PKK, 7 maddelik yeni bir demokratik çözüm deklarasyonu yayınladı. PKK, bu adımla Kürt sorununun demokratik çözümünden yana olduğunu, tasfiye planı geliştirenlerin ise savaş ve şiddetten yana olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu. PKK'nin deklarasyonunda Kürt dili, kültürü ve siyaset yapma hakkı önündeki engellerin kaldırılması isteniyor."

Deklarasyonda, 7 maddelik çözüm anahtarı şöyle sıralandı:

1- Kürt kimliğinin tanınması ve Türkiyelilik üst kimliği çatısı altında tüm kimliklerin anayasal güvenceye kavuşturulması,
2- Kürt dili ve kültürü önündeki engellerin kaldırılması, anadilde eğitim hakkının tanınması ve Kürdistan bölgesinde Türkçe'nin yanında Kürtçe'nin ikinci resmi dil olarak kabul edilmesi, bunun yanında diğer azınlıkların kültürel haklarına saygı gösterilmesi.

3- Düşünce, inanç ve ifade özgürlüğü temelinde serbest siyaset ve örgütlenme hakkının tanınması, anayasa ve yasalarda başta cins ayrımcılığı olmak üzere tüm toplumsal eşitsizliklerin kaldırılması,

4- Bir toplumsal uzlaşma projesiyle iki toplumun karşılıklı birbirini affederek barışı ve özgür birliği tesis etmesi amacıyla PKK Önderliği dahil tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması, siyasal ve toplumsal yaşama katılımlarının engellenmemesi,

5- Özel savaş amacıyla Kürdistan'da bulunan güçlerin çekilmesi, köy koruculuğu sisteminin lağvedilmesi ve köylülerin köylerine geri dönüşü için sosyal ve ekonomik projelerin geliştirilmesi,

6- Yeni bir yerel yönetimler yasası ile yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılarak yeniden düzenlenmesi

7- Yukarıdaki maddelerin gerçekleşmesine paralel olarak gerillanın her iki tarafın belirleyeceği bir takvim dahilinde kademeli olarak silahlarını bırakıp yasal demokratik toplumsal yaşama katılım sürecinin başlatılması. (10.08.2007)“

Son yüzyılın en büyük ulusal kurtuluş mücadelesini yaratan , Kürd halkının ulusal kurtuluşu ve özgürlügü temelinde sempatisini kazanan Kürd hareketinin geldiği nokta iste budur..

Soruyoruz..

Otuz bin şehid, üç bin dört yüz köyün yakılıp yıkılması,dört milyon civarında Kürdün metropol varoşlarına sığınması , telef olması , on binlerce tutsak , binlerle ifade edilen faili meçhul ölüm , işkence tezgahlarında çarmıha gerilen Kürd bu talepler içinmi bunlara tanık oldu..?

Soruyoruz..

Talepleriniz bunlarsa ve bunun çözüm olduğunu düsünüyorsanız , kandildeki silahlı güc neden hala orada..Ankara , diyarbakır bombaları neden patladı..dağlıca baskını ve esir asker ler neden yaşandı..?

Soruyoruz..

Dünya ulusal kurtuluş ve devrim mücadelelerinin hangisinde yukarıda vurgulanan talepler için gerilla konumlandırlıyor..savaş yaşanıyor..?

Soruyoruz..

Asgari demokratrik talepler olarak niteleyebileceğimiz yukarıdaki yedi madde için sadece son 6 ayda KCK kaynaklarının yaptığı açıklamalara göre onlarca gerilla neden neden yaşamını yitirdi..?

Soruyoruz..

Hangi politik literatürde özgür topraklarda kurtarılmış alan vardır..medya savunma alanları olarak adlandırılan ve özgür kürdistan topraklarında bulunan bir alan kime karşı kurtarılmış alan olarak değerlendiriliyor..? bilindiği üzere kurtarılmış alan düşmanın zinde kuvvetlerinin elinden alınan ve düşmanın egemen olduğu alanlarda olur..örnek Amed savunma alanları yada Dersim savunma alanları..

Soruyoruz..

Dağlıca baskını daha sonra yaşanan karakol baskını gibi eylemleri yapabilecek gerilla kuvvetleri..neden örneğin güney kürdistanda konumlanan ve hemen kandilin kıyısında bulunan yaklaşık iki bin yedüyüz türk askerinin bulunduğu (üç üs)üslere karşı bu güne kadar tek bir eylem yapmıyor..?

......

yukarıda kısmen vurguladığımız ve sorularımızla desteklediğimiz yedi maddelik cözüm önerisi ve bin imzanın Kürd meselesinin cözümü değil , hedeflenen kuzey Kürdistanlıları ulusal haklarından vazgeçirmeye ve Türkiyelileşmeye çağırmaktır ,Kürdlerin TC yi mutlak egemen olarak kabul etmeleri çağrısıdır..bize göre Türkiyelileşme ve Türkleşme arasında hiç bir fark yoktur..

Yayınlanan ilanda yer alan örgütlere baktığımızda ilginç şeyler gözümüze çarpıyor..

Örneğin:

HAKPAR- KADEP federasyon programına ve TEVKURD Kürdistanı bir programa sahip olduğunu iddia etmektedirler.(TEVKURDkurumsal düzeyde imza atmadı)..ve bize göre bildiriye imza atan kurum ve şahsiyetlerin büyük bir kismi objektif olarak imro/kemalizmle itifak yaparak Türkiye siyasasına katılmayı hedeflemektedir..yedi maddelik cözüm paketi ve bin imzalı bildirinin açığa çıkardığı bir başka önemli şey işe..Kürdlere bırakın ulus statüsünü azınlık statüsünü bile tanımıyor..

İmro/kemalistin uzun süredir bütün gücüyle diriltmeye çalıştığı Kemalizm ve Türkiye siyasasındaki krizin derinleşmesi önleme çabalarının bir başka unsurudur..

Çözüm paketi ve bin imzalı bildiriyle Kürd sorunu siyasi özünden çıkarılıp bireysel , kültürel haklar boyutuna indirgeniyor..

Kürdler tarihlerinin en önemli fırsatı ile karşı karşıyayken , başta Sayın Mesut Barzani olmak üzere ABD başkanı ve bütün Avrupalı devlet ve kurumların“Kürd sorunu siyasi bir sorundur, siyasi cözüm gerektirir“ dediği bir süreçte kuzey Kürdistanlı siyasi kurum ve Aydınların böylesi bir ilana imza atmaları .içler acısı bir durumdur..

Kürd ler Türkiyeli değil Kürdistanlıdır..Kürdistan Kürd'lerin binyıllardır üzerinde yaşadıkları ortak vatanlarıdır..sorun elbette barışçı demokratik siyasal cözüm gerektirir..ancak ulusların kaderlerini tayin etme hakkı temel alınmalıdır..elbette Kürdler federasyon dahil , özerklik ve benzeri demokratik cözüm önerilerini tartışmalıdır buna karşı değiliz ancak..ne mısaki milli nede üniter devlet dayatması olmaksızın , yıpranan çatırdayan Türkiye Kemalist statükosunun tamiri Kürdlerin işi değildir..

Selam ve Saygılar..

Halis Açar

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.