Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 19 Mai 2008

[b]Doza Rizgarî dê dom bike...[/b]

[i]Îbrahîm GUÇLU[/i]
([email protected])

Piştî darbeya leşkerî ya 12-ê Îlona 1980-yî rêhevalên min di doza Rigariyê û Ala Rizgariyê de hatin mehkemekirin. Di derheqê min de di sala 1978-an de biryara dadgehkirin û hepiskirinê hat dayîn, lê ji bona ku min biryar dabû ku xwe nedim dest û xebatên xwe yên rêxistinî û siyasî yên kurditî û kurdistanî veşartî/îllegal bimeşînim, ez piştî darbeya leşkerî jî dadgeh nebûm. Dema ku di ser dozên min re dema hiqûqî (mirurî zeman) derbas bû, ez vegeriyam Kurdistanê û min dest pê kir ku ez xebatên xwe yên siyasî û rêxistinî yên kurdistanî bimeşînim.

Min di sala 2006-an de jî dest pê kir ku di malpera Rizgariyê de binivîsim. Ez di malpera Rizgariyê de nivîskariya xwe didomînim. Ji bona çend nivîsarên min, Dozgerê Komarî di derheqê min de, di 02. 10. 2007-an de doz vekir. Nûha doza min di Dadgeha Cezayê ya Asliyeyê ya 4-emîn de dom dike. Dirûşmeya dawî dê di 22. 05. 2008-an, saet 11.00-an de pêk bê.

Piştî 27 salan jinûve ji Rizgariyê mehkemebûn ji bona min serbilindî û şerefek e. Lewra min û hevalên min di sala 1976-an de di Kovara Rizgarî de, me, dest bi avakirina îdeolojiya kurditî û kurdistanî kiribû. Di vê xebatê de me gavên mezin jî avêtin û Rizgarî di şiyarbûna xwendevanên kurd de rolekî baş lêhîst.

Nivîsarên min yên di derheqa hilbijartina giştî, Konferansa Kerkûkê, desthilatdariya kurd ya Kurdistanê, şerê giştî yê li dijî kurdan û herêma temponê de ji bona dozvekirinê, ji aliyê dozger de wek belge û sedem hatine nîşandan. Wek min di dirûşmeya 1-emîn de jî diyar kiribû, ez ev nivîsarên xwe û bîrûreyên ku min di nivîsarên xwe de anîbûn ser zimên, bi dilûcan diparêzim. Ev rastî û nerînên ku min da van nivîsarên xwe de anîbûn ser zimên, ji bona vê merheleyê jî rênîşandar in.

Dozger îdîa dike ku min di nivîsarên xwe de, “kurd, li hemberî tirkan tahrikî dijminitî û kînê kiriye“ (Xala 216-êmîn ya Qanûna Cezayê), min xwestiye ku li ser mehkemeyê tesîr bikim ku mehkeme gorî qanûnê biryar nede û gorî berjewendiya min biryar bide (Xala 288/1-emîn ya Qanûna Cezayê). Ji bona ku min bi riya çapemenî ev tewana kiriye jî, divê cezayê min heta nîvî zêde bibe ((Xala 218-emîn ya Qanûna Cezayê).

Ev doza di derheqê min de vebûye jî, dozekî siyasî ye. Ez gelek aşkere diyar dikim ku dadgeh ji bona ku min mehkeme bike, dadgeheke meşrû jî nîne. Lewra dadgeh li ser navê dewleta unîter û neteweya tirk mehkeme dimeşîne. Ez kurd im. Dadgeh kurdan temsîl nake. Li cem vê yekê jî, dadgeh ji îdeolojiya fermî, ji neteweya tirk jî azad nîne, terefgîr e.

Dozgerê di dirûşmeya bê de, bîrûreyên xwe yên esasî diyar bike. Wusa diyar e ku dê cezakirina min daxwaz bike.
Amed, 19. 05. 2008

[size=large]
[b]
* * *[/b][/size]

Rizgari davası devam ediyor...

İbrahim GÜÇLÜ
([email protected])

12 Eylül Asker Darbesi'nden sonra, yol arkadaşlarım, “Rizgari ve Ala Rizgari Davası'nda“ yargılandılar. Benin hakkımda da 1978 yılında yargılanma ve tutuklama karar verilmiş olmasına rağmen, yakalanmamaya karar verdim. Kürtlüğe ve Kürdistaniliğe dair siyasi ve örgütsel çalışmalarımı gizli/illegal devam ettiğimden, 12 Eylül sonrasında da yargılanmadım. Hakkımda açılan davalar murur-i zamana uğradıktan sonra, Kürdistan'a döndüm, Kürdistani siyasi ve örgütsel çalışmalarıma açık bir şekilde devam ettim.

2006'da da Rigarî sitesinde yazı yazmaya başladım. Bugünde Rizgarî Sitesindeki yazarlığıma devam ediyorum. Cumhuriyet Savcısı, Rizgarî Sitesindeki birkaç yazımdan dolayı, 02. 10. 2007 tarihinde hakkımda dava açtı. Bu dava, Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesinde devam ediyor. Son duruşma da 22. 05. 2008, saat 11.00'de yapılacaktır.

27 yıl sonra Rizgarî'den dolayı yeniden yargılanmak benim için bir şeref ve onurdur. Çünkü ben ve değerli bir grup arkadaşım, 1976 yılında, Rizgarî Dergisi'nde Kürtlük ve Kürdistani ideolojinin inşası için çalışmaya başladık, bu çalışmada önemli adımlar attık. Rizgarî, Kürt aydınlarının ve öğrencilerinin aydınlamasında ve bilinçlenmesinde de önemli bir rol oynadı.

Cumhuriyet Savcısı tarafından hakkımda açılan dava için, Rizgarî Sitesindeki genel seçimler, Kerkük Konferansı, Kürdistan'daki iktar, Kürtlere karşı toplu savaş ve tampon bölge hakkındaki yazılarım, belge ve delil gösterilmektedir. Birinci duruşmada da belirttiğim gibi, ben Rizgarî Sitesindeki bu yazılarımı, bu yazılarımda dile getirdiğim görüşlerimi canı gönülden savunuyor ve sahaip çıkıyorum. Bu yazılarımda dile getridiğim doğrular ve görüşler, günümüz için de yolgöstericilik rolünü üstlenmektedirler.

Cumhuriyet Savcısı, yazılarımda, “Kürtleri, Türklere karşı düşmanlığa ve kine alenen teşvik ettiğimi“ (TCK'nın 216.maddesinin ihlali), mahkemeke etkilemeye teşebüs ederek lehimde karar alınmasını sağlamaya çalıştığımı (TCK'nın 288/1. maddesini ihlal) iddia etmektedir. Bu suçları basın yoluyla işlediğimden dolayı da, cezamın yarıya kadar artırılmasını talep etmektedir (TCK'nın 218.maddesi).

Bu dava da, hakkımda açılan tüm diğer davalar gibi, siyasi bir davadır. Açıkça ifade ediyorum ki, mahkemenin beni yargılaması için meşruyeti de sözkonusu değildir. Çünkü mahkeme üniter ve Türk ulusu adına yargılama yapıyor. Oysa ben Kürd'üm. Mahkeme Kürtleri temsil etmiyor. Bunun yanında, devletin resmi ideolojisinden ve Türk ulusundan dan da bağımsız olmadığından, tarafkirdir.

Savcı, bu duruşmada, esas hakkındaki görüşlerini ifade edecektir. Öyle görünüyor ki, esas hahkkındaki mütalaasında cezalandırmamı isteyecektir.

Diyarbekir, 19. 05. 2008

http://www.serbesti.net/showentry.php?sNo=61

Degerli Kurd yurtseverler,belki takip ediyorsunuz,bu bir haftada ikinci kezdir sayin Ibrahim guclu fasist somurgeci turk mahkemelerinde mahkum edilmek isteniyor.mahkum edilmek istenen ibrahim guclu ve sayilari onlari gecmeyen onurlu kurd yurtsever,devrimci ve aydinlaridir.onlarin sahsinda- kurd,kurdistani degerlerin icci bosaltilarak hiclestirmek,kemalizme donusturmek belli cevrelerce-bagimsiz,birlesik,demokratik kurdistan ruyamiz kabusa dondurulmek isteniyor.kendine kurdum,devrimciyim,demokrattim diyen insanlarin tum farkliliklarini bir kenara birak ibrahim guclulerin sesi,solugu olmaliyiz...onlar onurumuz,gelecekte aydinliga kavusacak kurdistanin gunesi,addi andikca genclerimizin onur abidesidiler...saygilar

T.C Ibrahimi sever. Ona ara-sira göstermelik bir kac mahkeme düzenler. Bu mahkemelerde biraz cilaladiktan sonra tekrar piyasaya sürer. Cilasi bozulduktan sonra tekrardan cilaya alir. Almasa paslanir. Isliyen demiz paslanmaz diye bir tirk atasözü vardir. Bülbül Abdi Urfaya yeni bir Ibrahim peygamber ariyordu. Galiba aklina gelmedi bu cilali Ibrahim. Haftaya avukatlari arcaciligiyla Ibrahimi Urfaya peygamber olarak atar. Solaxide kinkancligin catlar. Nicin catlar; peygamber olma tirenini kacirdigi icin. Ondan sonra Abdinin yaverini kurtarmak icin gelip ben deniz kekoya catacak. " Yok yaveri 1 yasindayken tanimis, altini degistirmi, kendisine niniler okumus felan filan"

sayin keko, sayet issinden oturu misiyonunu icrat ediyorsan inan ki size saygi duyar;eh nede olsa yaptigi her zamanki gunluk faaliyetleri der guler gecerim ama kendine kurdum diyorsan nedir ibrahimle alip-veremedigin( ibrahimci degilim bunu bilesin).ibrahim kelekoltuk bu halkin yasal mucadelesini veriyor hemde cani pahasina.ibrahimi savunmak bana dusmez, o dusmanin mahkemesindeki durusuyla maniporlere is cikarmiyacak kadar acik ve paktir. yoksa sende -annam tuktur-muritlerdenmisin.

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.