Direkt zum Inhalt

KÜRDISTAN VE DÜNYA KAMUYOYUNA

Kürdistanlı Avukat Medeni Ayhan, 6 Mart 2005 gecesi Ankara´da yolda yürürken uğradığı silahlı saldırıyla aığr yaralandı. Gece yarısı bir arabadan gerçekleştirilen bu saldırıya, gerek yapılış tarzı, gerekse zamanlaması ve amacı bakımından Kürd halkı hiç de yabancı değildir.

Bu silahlı saldırı, Mersin’deki Newroz etkinliklerinin ardından “bayrak olayı” ile başlatılan Kürd halkını sindirme harekatının yeni bir uzantısıdır.

Hedef olarak seçilen sayın Medeni Ayhan, salt Kürdistanlılara yönelik siyasal davalara giren bir avukat olarak değil, aynı zamanda sömürgeci Türk mahkemeleri ve kurumları önünde, kamuoyunda Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkını yüksek sesle savunmasıyla da tanınan değerli bir hukukçu ve aydındır. Bunun yanısıra sayın Ayhan, Türk devleti ile işbirliği içinde olduğunu gördüğü anda Öcalan’ın avukatlığından ayrılması ve ımralı çizgisine karşı kararlı bir şekilde tavır almasıyla da bilinmektedir.

Son günlerde daha da saldırgan hale getirilen Türk şovenizmi ile Kürd halkına yönelik yeni bir baskı ve sindirme harekatı başlatılırken, Medeni Ayhan’a karşı girişilen silahlı saldırı ile de, Kürd halkına dayatılmak istenen teslimiyet programlarını reddeden, onurlu ve kararlı duruş göstererek bu programların önünde birer engel oluşturan Kürd aydınlarına yönelik yeni bir imha ve sindirme harekatı başlatıldığının mesajları verilmektedir.

Görüldüğü gadarıyla Türk devleti, militarist bürokrasinin mutfağında hazırladığı planlarla Kürd halkına karşı yürütmekte olduğu kirli sömürge savaşını yeni bir tarzda örgütlemektedir. Bu planın içinde, giderek çözülmekte olan PKK´nin abartılı bir propaganda ile bilinçli ve hesaplı olarak ayakta tutulması ve Kürd halkı için adres gösterilmesi, Kürdistan Kurtuluş Mücadelesi’nin PKK üzerinden manipule edilerek tasfiyesi hedefi de yer almaktadır. Nitekim, Kürd halkına kemalizmin propaganda edilip beyinlerinin dumura uğratılmaya çalışılması; Türk sömürgeciliğinin Kürdistan’daki kirli simgesi ve baskı araçlarından biri olan “Türk bayrağı”na biat ettirilmeye çalışılması, Kuzey Kürdistanlıların Güney Kürdistan’a yabancılaştırılmasına çalışılması, kendi geleceğini tayin hakkının unutturulmaya çalışılması gibi bir çok girişimde, lmralı üzerinden Türk Genelkurmayı’ı tarafından yönetilen PKK aktif bir rol almaktadır.

Oynanan bu oyun, bu aldatmaca gün gibi ortadadır. Türk devletinin bir yandan PKK’nin kendi programları içindeki konumunu sürdürmesi için “kurye avukatlar”ın önünü açarken, diğer yandan ise gerek hukuki, gerekse de siyasi alanda Kürd halkının yanında saf tutan Medeni Ayhan´ın imhasına yönelmektedir.

Ancak, Türk devleti ve onun programı içinde hareket edenler şunu iyi bilmelidirler ki, kendi özgürlük ve bağımsızlığı için ağır bedeller ödemiş olan Kürd halkı bu saldırılar karşısında da onuruyla direnmeye, kendi geleceği üzerindeki söz hakkını kullanmaya, özgür ve bağımsız yaşama talebini sonuna kadar savunmaya, kendisinin ayrılmaz bir parçası olan aydın ve politikacılarına sahip çıkmaya devam edecektir. Bu tür saldırılar, onurlu Kürd aydınlarını, politikacılarını mücadelelerinden alıkoyamayacaktır.

Bu başlamda, sayın Medeni Ayhan’a yapılan kalleşce saldırının failleri “meçhul” değil, bellidir. Partimiz PRK/rizgarî Medeni Ayhan’a ve onun nezdinde Kürd halkına yönelik bu saldırıyı kınarken, kendisine acil şifalar diler, Kürdistan kamuoyuna da geçmiş olsun dileklerini iletir. Uluslararası kamuoyu ile demokratik kurum kuruluşlara ise, son günlerde Kürd halkına karşı yoğunlaşmakta olan saldırılara sessiz kalmamaları, bu saldırıların planlayıcıları ve tetikçilerinin ortaya çıkartılması, Kürd halkına yönelik saldırıların önlenmesi için daha etkin çabalar göstermeleri çağrısında bulunur.

Kürd halkına ve Kürd aydınlarına yönelik sömürgeci saldırılara son!

08 Nisan 2005

Partîya Rizgarîya Kurdistanê
PRK/rizgarî

Neuen Kommentar schreiben

Der Inhalt dieses Feldes wird nicht öffentlich zugänglich angezeigt.
CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.