NÊÇÎRVAN BARZANÎ: KURULACAK YENI IRAK HÜKÜMETI KÜRD HALKINDAN ÖZÜR DILEMELIDIR!
Çev: Aso Zagrosi
Değerli Dinleyiciler;
Konuşmama başlamdan önce biraz geciktiğimden dolayı, beni af ediniz. Bu gecikme ise Kürdistan’ın yeniden inıası için, Bağdat’tan gelen bir Amerikan delegasyonuyla yapmış olduşumuz görüşmeden kaynaklanıyor. Bundan dolayı yine sizin afınıza sığınıyor ve özürümü kabul etmenizi diliyorum. Bu önemli merasime katıldığınızdan dolayı sizler hoş geldiniz! Siz değerli konuklarla birlikte, bugün burada ŞEHlTLERın VE ANFAL KURBANLARININ ANITI’nın temelini atmak için bir arada bulunduğumdan dolayı alabildiğine mutlu ve kıvançlıyım.
Bu Anıtın ilk temel taşını atmak, Kürdistan şehitlerinin anısına, Helebce şehitlerinin anısına, Anfal operasyonları esnasında katledilen 180 binden fazla suçsuz gunahsız Kürdistan insanın anısına saygı için en küçük bir girişimdir. Anfal operasyonlarının cürümleri 1980’de Feyli Kürdlerle bağlayarak, 1983’de binlerce Barzaniyi kapsayıp ve daha sonra 1988’de Germîyan, Bedinan ve diğer bir çok Kürdistan bölgelerinde 10 binlerce insanı sarmaya başladı. Tüm bu cürümleri Baas rejimi bilinçli bir plan şeklinde tatbik ediyordu. Bu plan, Kürdistan halkının toplu kıyımını ön görüyordu. Kürdistan halkına karşı kimyasal silahların kullanılması, zorunlu göç ve idamlar bu ırkçı güçlerin ilk amaçlarındandı. Burada hedefledikleri, Kürdistanı boşaltmak, bölgenin ulusal ve tarihsel Kürd niteliğini bozmaktı. Tüm Enfallerin kurbanları canlarını özgürlük için verdiler.
Başka halkların tarihine baktığımız zaman, buna benzer suçlar çok az işlenmiştir. Bazı yerlerde çok küçük cürümler meydana gelmiştir. Ama, o halkları şehitlerine sahip çıkıyor ve onları anıyorlar.
Kürd halkı, her zaman Helebce ve Enfal şehitlerini anmalıdır. Bugün Helebce katliamını yıl dönümünde anıyoruz. Enfal; iki milletin ve vatanın arasındaki farkın kimliğidir. Biz, bizden sonra gelecek kuşaklara, şehit düşen babalarını ve dedelerini anmasını öğretmeliyiz. Kürd milleti, diri, canlı ve bilinçli bir millet olarak, biliyor ki, kim Kürdleri ulus olarak ortadan kaldırma fermanı verdiğ Kim 20.ci yüz yılda Kürdlere yönelik jenosid yaptı? Kürdler biliyor, kim Kürdlerin düşmanıdır ? Düşman, düşünce ve siyasal eğilim, parti, lehçe, gelenek ve bölge ayrımı yapmaksızın tüm Kürd milletini ortadan kaldırmak istiyordu.
Onlar, Feyli Kürdleri toplu kıyıma tabi tutular ve kalanları derbeder ettiler. Onlar, Barzanileri toplu tutukladı ve imha ettiler. Germiyan’da halkı Enfal’a tabi uğratılar. Ayrıca Hewlêr’e, Badînan’a da Enfal uyguladılar. Onlar, şêx Wesan, Malekan, Qeredax, Sergel ve başka bölgelere karşıda kimyasal silah kullandılar. Onlar, Helebce ve Badînan’da zehirli gazlar ve kimyasal silahlar yağdırdılar. Onlar, sadece Kürd insanı değil, kuşları ve Kürdistan’a ait tüm canlıları yok etmeye çalıştılar. Onlar, ağaçlarımızı, ormanlarımızı, tarlalarımızı ve bahçelerimizi ateşe verdiler, içme su alanlarımızı ve çeşmelerimizi hepsini imha ettiler. Onlar, kadın ve çocukları kıyımdan geçirirken, erkekleri de toplu olarak yok ettiler, muslumanlara ait camileri ve hıristiyanlara ait ibadet yerleri ve kiliseleri ve diğer din gruplarının ibadet yerlerini viran ve harabeye çevirdiler. Baas rejimi Kürdistan’da var olan her şeyi savaşının hedefi arasına koymuştu. Irak hükümeti Kürd halkına uğradığı maddi ve manevi zarardan dolayı tazminat ödemelidir. Bugün yada gelecekte kurulacak olan Irak hükümeti, Kürdistan halkından özür dilemelidir. Kardeş olduğumuz adına, aynı dinden olduğumuz adına Kürd halkına karşı işlenen cinayetler için özür dilemeliler. Gelecek Irak hükümeti resmi bir şekilde Kürd halkından özür dilemelidir. Çünkü, şimdi, gelecekte yada yakın gelecekte Irak özür dilemelidir ve Kürdistan’ın yeniden yapılanması için devamlılığı olan bir proje oluşturmalıdır.
Kürdistan’ın yeniden inıa edilmesi ve geliştirilmesi hem Irak devletinin ve hemde uluslararası topluluğun görevidir. Çünkü, Kürdlere karşı bu suçlar işlenildiği zaman hepsi ölüm sessizliğine gömülmüşlerdi. Birleşmiş Milletler, büyük devletlerin başkentleri, islam ve arap ülkeleri hepsi ölüm sessizliğine büründüler. Kürdistan halkı yalnız başına zulmün ve ırkçılığın ateşinde ve jenosid ortamında yanıyordu. Kürdistan halkının uğradığı maddi, manevi ve insani zararlar karşılığnda, şimdiye kadar hiç bir tazminat ödenmedi ve hiç kimsede bundan söz etmiyor. Kürdistan için Irak genel bütçesinden %25 oranını istediğimiz zaman, Arap parti ve şahsiyetleri %17’ye dahi razı olmuyorlar.
Kürdistan ıttifakı Listesi, Irak Parlamentosu seçimlerinde kendi oranını elde etmiştir. Kürdistan fraksiyonu gelecek Irak hükümetinin programına Kürd ve Kürdistan halkının haklı istemlerini yerleştirmek için görüşmeler yapıyor. Biz, Kürdistan halkı, yeni Irak sisteminin önemli bir parçası olduğumuzu söylüyoruz. Parlamento’da yada Hükümette yer almak için bizim gibi dün muhalefet cephesinde yer alan parti ve güçlerden rıcadan bulunamayız. Biz rıcacı, onlar hükümet değil. Biz, Irak hükümeti ve idaresinin esas parçalarından biriyiz. Yeni ve federal Irak’ta Kürdler, belirleyici bir millet olarak, Araplarla birlikte iki esas ulusu teşkil ediyor. Biz ortağız ve eşitlik istiyoruz ve ödevlerde de...eşitlik.
Fakat ne yazık ki, bazı Iraklı siyasal partiler ve çevreler daha şimdiden kendilerini bütün Irak’ın mirasçıları sayıyor ve bu yönde çabalar içine girmişler. Kürdler ise onlara göre başka bir şey... ya muhalefet yada rıcacı bir şey değil..
Biz bu mantığı ve kafayı en sert biçimde reddediyoruz. Biz, yeni Irak devletine temelinin atılmasında yer almışız. Tüm doğal haklarımızdan yararlanmak istiyoruz. Kürdistan halkına yapılan haksızlıklar karşılığında tazminat ödenmelidir.
Bizim Federal Irak’ın Anayasasında yer almasını istediğimiz önemli hususlar şunlardır:
1)Federalizmin, Kürdistan’ın coğrafi, tarihsel ve demografik gerçekleri bazında, Kerkük, Xanîqîn, Mendeli, Sincar, Zemar, şêxan ve diğer bölgeleride kapsayacak bir şekilde anayasal güvenceye kavuşturulması,
2)Kerkük sorununun kökten çözülmesi,Geçici ldari Yasasının 58.ci maddesinin tatbik edilmesi ve Kerkük topraklarının Kürdistan topraklarının asli bir parçası olduğunun kabul edilmesi,
3)Kürdistan’ın yeniden inıa edilmesi ve Kürd halkına yönelik yıkımın ortadan kaldırılması için, Kürdistan bölgesine, Federal Irak genel bütçesinin en azından %25 oranın ayrılmasını, Kürdlere, Irak petrolerinden ve diğer gelirlerden adil bir payın verilmesini,
4)Kürdistan Peşmergeleri, 44 yıldan beri,1961 Eylül Devriminden bugüne kadar, özgürlük ve demokrasinın kavgasını veriyorlar. Peşmerge güçlerine hak ettikleri bir yer verilmeli ve Irak ordusuyla eşit haklara sahip olmalılar. Peşmergelere gereken eğitim, bigi, silah verilmeli ve kendilerine hürmet gösterilmelidir.
5) Irak Anayasa Mahkemesi, tarafsız ve bağımsız olmalıdır. Bu mahkemenin 9 üyesinden en azında 3 tanesi Kürd olmalıdır.
6)Irak’ın şimdiki Bayrağı tümden değiştirilmelidir. Yeni oluşturulacak Irak bayrağında Kürdistan’ın rengi açıkca ifadesini bulmalıdır. Biz de Kürdistan’da Kürdistan bayrağının yanında Irak bayrağını dalgalandırırız.
7) Kürdistan Hükümeti dış ilişkiler geliştirebilmelidir.
Bunlar ve daha başka onlarcası, Kürdistan kültürü, ekonomisi ve sosyal yapılanmasını ilerletmek ve geliştirmek içindir. Bu istemlerimizin yerine getirilmesi şehitlerin ve şehit ailelerinin çağrılarına en asgari cevaptır. şehit düşen peşmergelerin ve ailelerine en asgari jesttir.
Biz Bağdat’la yaptığımız tüm görüşmeleri şu temel üzerine yapıyoruz: Biz Kürd ve Arap olmak üzere iki ulusuz ve Kürd ve Arap bu vatanın oluşumunun esas unsurudurlar. Biz iki ortağız. Hiç birimiz diğerinden ne üstün ve ne de aşağısı var. Bu vatanı yeniden ve temelden kuruyoruz. Biz bu aşamada, Arap, Türkmen, Asuri, Keldani ve diğer halklarla barış ve özgürlük içinde federal bir Irak’ta birlikte yaşamayı savunuyoruz. Federalizm; Kürdistan halkının en az ve en asgari istemidir.
Biz, barışçıl ve siyasal olarak elde edebileceğimiz şeyleri elde etmek için başka yöntemlere baş vurmayız. Biz Irak’ta federal, demokratik, çoğulcu ve barışçıl bir sistem oluşturmak istiyoruz. Hem ülkede ve komşu ülkelerle barışçıl ve güvenlikli bir ortamda yaşamak istiyoruz. Bizim için en önemlisi ise Kürdistan halkının saflarındaki birliği güçlendirmektir.......
Son olarak buraya geldiğinizden dolayı size yine hoş geldiniz diyorum. Saygılarımla..