Bu manifesto niteliğindeki yazıdan ’etkilenmedim' desem yalan söylemiş olurum. Gecenin bu vaktin de, tam yatacağım sırada [i]tıklamam[/i] benim için talihsizlik oldu. Gel de içinden çık!. Balyozun, normal zamanlara nazaran [i]balyozvari[/i], rasyonel tarzı böylesi idealist çıkışlı, öznesi belli ama amacı ve muhatabı beli olmayan sorgulamaları ne yazık ki beyhude!. Beyhude çunku: O erdeme davet edilen özneler, genç arkadaşlarına infaz emri verirken, aynı saatler de kendisi de 17 yaşındaki bir toy kızın koynunda yatmazdı. Şimdi bu idealist yazının muhatabı, o bahsettiğim protip insanlar olduğundan ve onlarında Platonun erdem tanımı [i]'zırvalarını'[/i] takmayacaklarından, doğal olarak bu yazının tek muhatabı benim gibilere kalıyor!. Sanısam bizim insanlarımız, son zamanlarda Nasname, A. Aygan...gibilerin anlatımların etkisinden olacak, PKK'den ayrılan tüm sanık, tanık, mağdur...insanları çarpıtılmış imgesel bir algılama ile kafalarına nakşetmişler. Balyoz!, inan o insanların tümü aşğıdakilerin hepsini gerçekleştiriyor “ kendini yeniliyor, kararlilar. cesaretliler, vicdan muhasebesi yapiyorlar, hala adildirler, hic bir baskiya boyun egmiyorlar,“ Kurbanlık gibi davranma konusunda katılıyorum sana, ve bence de haklılar. Son olarak, maddi koşulları gözönüne alırsak; pratik olarak bu insanlardan nasıl bir dışavurum bekliyorsunuz?, hala anlamış değilim.