Sevgili Bawer,
Ben senin prmak bastığın konuyu çok anlattım, her yerde anlattım. Anlayanlar, tavrından dönenler çıktığı gibi hala anlamamakta direnenler de var. Kavrayamadıkları ve uzağında seyretmeyi erdem sandıkları yanlışları sırasıyla bunlardır; Önce soykırım olayını insanlığa karşı bir suç olarak ele almakta yetmezlikleri vardır. Uygar olmanın asgari gereklerinden biri olan soykırıma karşı çıkma mükellefiyeti bu tür insanlık suçlarının bir daha tekerrür etmemesi, soykırıma uğratılma tehdidi altında bulunan halklara yaşama güvencesi ve hakkı sağlamaya yöneliktir.
Kürtler, günümüzde 1915 metodları ile soykırıma uğratılır, tehcir edilir, ülkeleri boşaltılarak işgal edilirken, Ermeni Soykırımını ele alış ve genel olarak soykırıma karşı çıkışları bugün dahi devam etmekte olan 1915 uygulamalarını engellemeye yönelik sorumluluğu takınamadığı için genel de soykırım karşıtlığı olarak oynaması gereken siyasi, hukuki rolü oynamaktan uzaktır. İlgi ağırlığı, devam ettiği anda bir soykırım ve tehcir uygulamasından alınarak geçmiş dönemlerin uygulamalarını öne çıkaran bir soykırım karşıtlığı, soykırımlara karşı fiili değil lafzi bir karşıtlık olacağından soykırım aleyhtarlığı olarak bile fazlaca değerli değildir.
Ermenistan, Kelbajar ve Mirov dağı soykırımlarını, ilaveten Kurdistan'a Sor'un boşaltılarak ilhak edilmesini 1915 kınamacalığının arkasına sığınarak, özellikle dünyanın kürtlere uygulanan soykırım ve tehcirlere kulağını kapatmasından cesaret alarak gerçekleştirdi.
Bu konuda en duyarlı olması, kendi milletinin yaşam hakkı kadar ülke topraklarının savunulması çabalarını ayyuka çıkarması gereken kürt "aydınlarının" bunun yerine 1915'lerde takılıp kalması fiilen Brutus tavrına tekabül etmesinin dışında 1915'lerden sonra ilerleyememiş köhne bir insan hakları yandaşlığıdır. Kemalistlerin insan hakları goygoycuları içerisinde yer bulan ermeni soykırımını görüpte Kürdistan'da yakın döneme kadar sürmüş olan soykırımları, beyaz katliam dediğimiz asimilasyon ve inkarın atlanması tavrı anlaşılmaz bir tavır değildir. Kürtler içerisinde özellikle yakın örnek olan Kelbajar ve Mirov sözkonusu olduğunda bunun önüne 1915'i çıkarmak kemalistlerin sözde soykırım tavırlarıyla çakıştığı gibi öte yandan kürtlerin katline siyaseten kayıtsızlık anlamı taşımaktadır.
Mirov ve Kelbajar 1915'in devamıdır. Katledilmiş insanların, boşaltılmış köylerin, tarihi bir parçası ilhak edilmiş ülkenin hukukunu dillendirmeksizin, yükseltmeksizin insan hukuku savunuculuğu yada soykırım karşıtlığı yapılamaz. Bu tavrın kürtlerce benimsenmesi tavır sahiplerini popülist bir yaklaşımın bile gerisine düşürüyor.
Yanıbaşınızda biri öldürülürken kayıtsız kalmanız, başını öte yana çevirip tanıklıkan kaçınmanız sizin 90 yıl önceki bir cinayetle ilgili olarak Sherlock Holmez tavrıyla karşıtlık gütmeniz bağlamında insan hakları savunculuğunun bile sizlere bir numara büyük geleceğini düşündürtmekten başka bir anlam taşımaz. Kaldıki burada öldürülen bizzat sizin kendinizsiniz. Kendi yaşam hakkını yükseltemeyenin başkalarının yaşam hakkıyla ilgili olarak maharet serdetmesi duvara tırmanamayan farenin süpürgeyi kuyruğuna bağlayarak tırmanma denemesini çağrıştırır bir Walt Disney güzellemesi olur.
Önce kendi kapınızın önünü temizleyin. Kapınızın önünde kan var ve bu kan sizin aile fertlerinize ait. Eremeni soykırımını tel'inde inanılır ve tutarlı karşıtlar olarak kaale alınmanız bu işe nereden ve hangi ölçülerle başlayacağınız sorunuyla sıkı sıkıya ilintilidir.
Anlamaları mümkün de değil