Direkt zum Inhalt

TC devleti, hiçbir zaman “Apo'suz bir PKK“ istemedi. Bu yaklaşımın sahibi olması eşyanın doğasına aykırıdır. Dahası onun tarafından PKK'yi sürekli kontrol altında tutması daima temel anlayışı oldu. Devlet, bu yaklaşımını kendi kamuoyunu yatıştırmak için de zaman zaman dile getirmek zorunda kaldı. Bu mesaj Türk cenahta doğru algılandı. Doğru algılamayanlar Kürd cenah oldu. Hatta PKK çevresi ayan-beyan dile getirilen bu gerçeği tersyüz ederek habire her gün Öcalan'a yönelik bir komplo teorisi üretti. Komplonun sahibinide TC ve Kürd yurtsever hareketini ilan etti. Oysa gerçek farklıydı. Öcalan'a yönelik tek bir komplo yoktur. Kimi teşebüsler varsada TC devletinin çekirdek kadrosu tarafından sezilmesiyle önü alınmıştır. Yıl 1987 “PKK liderinin kaldığı ülkeyi, semti, apartman dairesini bildiklerini ve istedikleri anda bulabileceklerini ama devlet politıkası gereği ona dokunmadıklarını“ (Üst Düzey Bir Güvenlik Görevlisi, Hürriyet 9 Ağustos 1987) Yıl 1992 Öcalan'ı öldürebilecek kadar yakınken bir MİT elemanı, merkeze “Apo menzinde“ mesajını gönderir. Merkez bunu; “Apo'nun ölümünden sonra örgüt dağılır, yeni ortaya çıkan oluşumları kontrol etmek güçleşir“ yaklaşımıyla karşı çıkar. (Hürriyet, 21 Ekim 1992) Yine Tansu Çiler'in Ergenekon merkezinden habersiz, seçim kaygılarından hareketle Öcalan'ı öldürme planını devreye sokar. Ergenekon merkezi anında müdahale eder, girişimi durdurduğu gibi Çiler'de alaşağı ettiği bilinir. Merak konusu soru. TC devletinin çekirdek merkeziinin, yani Erkgenekon'un Öcalan'ı koruma meleği kesilmesinin nedeni acaba ne ola ki?
CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.