Merhaba Hek H.Bildirici'nin andigin yazisini senin algiladigin gibi algilamayanlardanim.Aslinda her ikinizin yazisinda temel vurgu ayni;ama sen 'caydiricilik' terimini kullanirken,Bildirici 'bagimsizlik' kavramini öne cikariyor.Bu acidan bakildiginda benim gibi dü$ünen bütün kürdlerin hislerine tercüman olan bir yazi bildirici'ninki.Abd ve ABye dönük yaptigi ise bence 'durum tesbiti' dir.Bildirici'nin söylediklerini bu anlamda dogru buluyorum;Abd ve ABnin,daha dogrusu bu iki temel gücün politikalarina yön verenlerin it devletinin 'demokratikle$tirilmesi' yada diger bri deyi$le Kürdlerinde icinde kendi kimlikleriyle yer aldigi yeni bir yapilanmanin yaratilmasi gibi bir dertleri yok.Bildirici'ninde ifade ettigi bu ve bunlari ifade etmek ne Abd nede Ab dü$manligidir...ama var olan,ya$anilan bir durumdur.Ama sanirim senin bu yaziyi yazmanada vesile olan husus Bildirici'nin bunu apo ve taifasinin 'anti bati' söylemlerinin daha bir gür söylendigi zaman kesitinde yazmi$ olmasi. Eger batililar gibi olaya bakar, davranirsak sana hak veriyorum; bu gercegi cok öne cikarmadan,yada direkt anmadan da ayni hususlar belki ba$ka bir sekilde yola getirilebilinirdi.Ama ne Bildirici ne sen ne ben nede bu ortamlarda yazan adi sani belli bir ba$ka Kürdün Kürd toplumu adina konu$ma statüsü,sifati yok.Dolayisiyla siradan bir kürd bireyi,yazari olarak Bildirici'nin kendisini diplomasinin inceliklerine göre ayarlamasida gerekmiyor,birakalim onu kendilerine politikaci, 'kürd temsilcisi' sifatini yaki$tiranlar yapsin.