Ülkemizin   Güney parçasında    25  Temmuz günü  yapılacak  Kürdistan Başkanlığı ve  Kürdistan Parlamentosu  seçimleri   önemli    bir  dönüm  noktası  olacak.
Güney Kürdistan'da  yaşanan  seçim  çalışmalarına,  kampanyalara, seçim programlarına ve  adaylara  bakıldığı zaman   bu gerçek   açık bir şekilde  görülüyor.
Kürdlerin  bu demokrasi  serüveninin    içsel ve dışsal    nedenleri  vardır.
Zaten   Kürdistan'da   kanlı iç savaşların  sonunda   çok partili  sistem  yerleşmişti.  Hatta  bu çok partili sistem    çok iktidara   dönüşmüştü.
Yıllardan  beri  Güney Kürdleri    var olan  çok iktidarın  tahribatlarıyla  uğraşıyorlardı. Hâlâ  bu süreç   tümden aşılmış değil.  Çok  iktidarlığın  beraberinden  getirdiği    farklı yelpazelerden ve  Kürdistan'ın  farklı  parçalarındaki       müşterilerde   sözkonusu  sürecin  devamında  ayak diretiyorlar.
Dış  dünyada  Kürdistan'daki  demokratik sürecin   yerleşmesinden  yana...  Yapılacak  seçimler için   BM, ABD ve Avrupa Birliğinin    gönderecekleri  delegasyonlar    tu tutumun açık  ifadesidir.
Ama bir  dizi  handikaplara  ve eksiklere   rağmen ,  iç sorunlara  endeksli   ciddi bir   seçim  kampanyası var.
Bu seçimlere   24   liste  katılıyor.
Bu  listelerin  bir  çoğunun    hiç bir  şanslara yok.
25  Temmuz'da   ciddi  bir yarışmaya   girecek olan   3  liste var.
KDP ve YNK'nin  oluşturduğu “Kürdistan Listesi“,
Yekgirtuyî  Îslamî  Kurdistan, Komelay  İslami,  Zehmetkêşan ve  Sosyalistlerin  oluşturduğu  “ Hizmet ve  Reform  Listesi“,
Nowşirwan Mustafa'nın  başını çektiği  “ Değişim  Listesi“,
3  Listenin de   seçim  boyunca   ön plana   çıkardığı ve  propagandalarına      malzame  olarak  kullandığı   Kürdistan'ın  iç  sorunlarıdır.
Nasıl   bir  Hükümet?   Nasıl bir  Parlamento?   Siyasi partiler  nasıl bir role  sahip olacak?   Halka nasıl  hizmet edilecek?   Peşmerger Güçlerin   Kürdistan'da  rolu ne olacak?  Eğitim  ve  sağlık  sorunları, halka hizmet  nasıl   olacak?  Yolsuzluklara  nasıl  çare  bulunacak?  Vs..  vs..
Bu arada     Güney Kürdistan  Hükümetinin    komşu devletlerle ve Irak  hükümetiyle   ilişkileri ne  olacak  meselesi  de  tartışılıyor.
Ayrıca  Kürdistan  Anayasası  meselesi de  bu tartışmalarda   önemli rol  alıyor.
25  Temmuz'da  yapılacak  seçimlerde   yarışan temel  3  listenin    Irak  Anayasası    konusunda  esasta  hiç  bir farklılıkları  yok.    Irak  Anayasası temelinde    kurulacak ilişkilerde   yöntem   meselesinde  bazen  tartışmalar yürütülüyor.
Yoksa  hiç biri  bağımsızlığı     önüne koymuş  değil.
Kürdistan Başkanığı  için  Mesud Barzani'ye   karşı     aday olan  dört  kişi var.
Bunların  hiç birinin  bir   şansı yok.  Bunların girişimi   biraz  semboliktir.  Zaten  yapılan  kamuoyu  yoklamalarında    kendilerine  hiç  bir şans  verilmiyor.  Bir çoklarının   ne   ciddi bir  mücadele geçmişi,  ne kitle  ilişkileri ve    ne de    Kürdistanla bağları var.
Bir  tanesi  hariç  diğer   3'ü  sürekli  yurtdışındalar.     Çantalarını  alıp       Kürdistan Başkanı olmak  için Kürdistan'a  geldiler.
Seçim  sonrasında   ise  yeniden  eski yerlerine dönecekler.
Eğer seçimde   Kürdistan  Listesiyle yarışan diğer iki  liste   Kürdistan  Başkanlığı  için  aday göstermiş olsaydılar,  belki   oylarda  bir bölünme olabilirdi.  Ama  bu  haliyle  çok zor.   Zaten   kimsede  beklemiyor.
Goran  Listesi   Başkanlık  seçimini  boykot  etsede /etmesede    Kek Mesud  Kürdistan Başkanı olacak.
Zaten  bu adaylar içinde  Kürdistan Başkanlığı  kürsüsünü  hak eden   Kek Mesudtur.
Güney Kürdistan   halkı   tümden  seçimlere  kilitlenmiş durumdadır.   Kürdistan  Listesine    rakip olarak  çıkan  ve  azımsanmayacak   bir    aydın  kesiminin ve   halk  kitlesinin  desteğini alan   “Goran  Listesi“    bu seçimlerin   bu kadar  canlı    olmasını sağladı.
Hatta    Suleymaniye'de   olduğu gibi  yer yer   taşkınlıklarda  oluyor.
Bazıları  “Seçim bayramı“ ,  diğerleri  “seçim savaşı“ da  dese      Güney Kürdistan'da  tam  bir seçim  karnavali var.
Halkın seçimlere  büyük ilgisi var.
İki buçuk  milyondan fazla   insanın    seçim için isimlerini  yazdırmaları    bu gerçekliğin  açık ifadesidir.
Güney Kürdistan'daki  mevcut seçim havasına  bakıldığı zaman    önümüzdeki süreçte   Kürdistan Parlamentosunun   kompozisyonu  değişecektir.  Yeni    simalarda    Parlamento'da  kendilerini ifade   edecekler.
Gelecek     Parlamentonun     komposizyonun  tam olarak  nasıl olacağını  şimdiden  söylemek  çok zor.
Ama,  bu  seçim  havası     Güney Kürdistan'ın   demokrasiye  alışmaya  çalıştığını    gösteriyor.
Demokrasinin  başarısı ise    Kürdlere  dünya  özgür  milletlerin  kapısını  açar..
Bu konuda  seçimde  yarışan   listelere  büyük bir görev düşüyor.
Demokrasi  yarışında   kim  kazanırsa yada  kaybederse  etsin, sonuçta  Kürd halkı   kazancaktır.
Silav  û rêz
Ferzende Serhedi