Skip to main content

Sivil Toplum Orgutlerinde mesaj

Submitted by Anonymous (not verified) on 25 November 2010

BASINA VE KAMUOYUNA;

Bir süredir Zazaların kökeni ve dilleri ile ilgili konularda özellikle resmi ağızlardan gelen dezenformasyon amaçlııklamalara şahit olmaktayız. Açıklamalar farklı politik kişilerden ve değişik resmi düzeylerden gelmesine rağmen kullanılan dil hep aynıdır. Bu açıklamalar daha çok şimdiye kadar Kürt realitesini inkar eden veya kerhen kabul eden çevrelerden gelmektedir. Kürtlerin Ortadoğu ve Türkiye siyasetinin gündemine oturması şimdiye kadar Kürtlüğün varlığını yok sayan resmi odakları paradigma değişikliğine itmiştir. Bu yeni arayış hala eski alışkanlıkların etkisinden kurtulamamıştır. Kürt unsurları arasında tarih boyunca en büyük katliamlara uğramış olan ve dilleri tüm Kürt dilleri arasında en fazla asimile edilen Zazalara, devlet ricalinin göstermiş olduğu suni iltifat maalesef spekülasyon amaçlıdır. Zazaların Kürt olmadığı ve Zazacanın Kürtçeden ayrı bir dil olduğunu ileri süren çevrelerin amacı eğer Kurmanc Kürtleri ve Kurmanci diyalektiğine yönelik ötekilestirme çabasi değilse Zaza Kürtlerinin tarihsel serüvenlerinin resmi paradigmayla daha bir zıt düşğünü bilmeleri gerekmektedir. Genelkurmayın, Başbakanın, Tunceli ve Bingöl Üniversitelerinin, Bingöl Milletvekillerinin ve en son Devlet Bakanı Cevdet YILMAZın yaptıklarııklamalar bu işin doğaçlama olmadığını, resmi bir politika olduğunu ortaya koymaktadır. Bu gelişmeler bizlere, asimilasyon yöntemleri başarıya ulaşamamış resmi ideolojinin bundan sonra Kürtlerde tefrika şikkına yöneleceği izlenimini uyandırmıştır.

Devlet Bakanı Cevdet YILMAZın Radikal Gazetesine verdiği 19/11/2010 tarihli röportajı Zazalar hakkında talihsiz açıklamalar içermektedir. Biz aşağıdaki isimleri yer alan Bingölün Sivil Toplum Örgütleri Sayın Bakana soruyoruz: “Zazaca Kürtçeden farklı bir dil, korunması gerekli derken Zazacanın korunması için ileri sürdüğünüz gerekçe onu Kürtçeden farklı görmeniz midir? Kürtçeden kastettiğiniz nedir? Ayrıca bu ifadenizle Kurmancayı ötekilestirmis olmuyor musunuz? Şayet Kürtçeden kastettiğiniz Kurmanci ise geriye kalan Soranca, Goranca, Lurca, Hewremanca da Zazaca gibi Kürt dil ailesinden dışlanmış olmuyor mu? Bu konuda yapılan akademik çalismalardan yararlanarak mı bu görüşleri ileri sürdünüz? Bir taraftan “Zazalar mesela daha farklı bir etnik grup” derken diğer taraftan “Daha geniş nüfusa sahip olan diğer Kürtlere Kurmaç deriz demekle Zazalara hem Kürt hem Kürt değil demiş olmuyor musunuz? Zazaların Kürt olmadıklarını ima eden “Dilleri, yaşadıkları alan farklı. Daha çok Tunceli ve Bingöldeler” cümlesini sarf ederken Kürtçenin sadece Kurmanca için kullanılmadığını ve bu iki il dışında kalan bölgelerde iki ilin nüfusunun toplamından daha fazla Zazanın var olduğunu biliyor muydunuz? Ayrıca Zazacanın filolojik farklılığına vurgu yaparken diğer Kürtçe diyalektlerden ve bunlar arasındaki gramatik mukayeselerden haberdar olmanız gerekmiyor mu? Uygurlar ve Oğuzlar birbirlerinin diyalektiklerini anlamıyorlar diye bunlardan birisine Türk değildir demekle tarih boyunca kendilerini Kırd ve dillerini Kırdi olarak isimlendiren Zazalara sırf başka bir Kürt diyalektiği olan Kurmanciyi bilmediklerinden ötürü Kürt değiller demek arasında ne fark vardır? Size sorulan; “Anadilde eğitim tartışmasında Zazaların da talepleri var diyebilir miyiz?” sorusuna verdiğiniz cevapta “Zazaların bu anlamda farklı talepleri yok” derken Zazalardan görüş aldınız mı? Bununla birlikte “Zazacanın da kültürel bir değer olarak kullanılması, korunması gerekir” demektesiniz. Soruyoruz anadilde eğitim sağlanmadan herhangi bir dilin kültürel varlığını devam ettirmesi mümkün müdür?

Bu ve benzeri açıklamalar Kürt Kimliğini deforme etmeye yöneliktir. Tüm yetkililerin, bundan böyle Kurmancıyla, Zazasıyla bir bütün olan Kürt halkına resmi tanım getirme arzusuna son vermeleri gerekmektedir. Daha düne kadar Kürtler yoktur, Türktür diyen çakma görüşün yeni bir versiyonuyla karşi karşiyayız. Nedense bu ülkede yetkili olmakla gerçekleri inkar etmek her zaman doğru orantılı olmuştur. Bakan Beyin bu açıklamalarına esefle yaklaştığımızı ve bundan sonra da bu tarz açıklamalar karşisında sessiz kalmayacağımızı kamuoyuyla paylaşirız. Saygılarımızla

 

Fırat-Der (Fırat Eğitim Ve Kültür Derneği)

BİN-DER (Bingöl Sosyal Kültürel Ve Ekonomik Kalkınma Derneği)

BİNYAR (Bingöl Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği)

S.S Bingöl Kalkınma Merkezi

Makine Mühendisleri Odası Bingöl İl Temsilciliği

Sağlık Emekçileri Sendikası ( SES ) Bingöl Temsilciliği

İnsan Hakları Derneği Bingöl Şubesi

Eğitim-sen Bingöl Şubesi

Büro Emekçileri Sendikası Bingöl Temsilciliği

İnşaat Mühendisleri Odası Bingöl İl Temsilciliği

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.