Mam Celal´a Irak Devlet Baskanligi Koltugu Yakisir,.Ama…!
Beklenen sonuc nihayet resmilesti. Kürt milletinin Mam Celal´i Bagdat´a Irak Devlet Baskanligi koltuguna oturdu. O koltuk, dünyanin siyaset ustasi olarak bildigi Celal Talabani´ye de yakisir. Kürt milleti bunu bir Newroz coskusuyla kutladi. Hakkidirda!
Kürt milletinin bir bireyi olarak bu sevinci paylasmakla bereber, kaygilarindan da bir türlü kurtulamadigimda bir gercek.
Celal Talabani´nin Irak devlet baskasi olmasi bir cok acidan degerlendirmeye deger. Birincisi, Irak toprak bütünlügünün korunmasi, bagimsiz Kürdistan devlet ilanini baska bir tarihe ertelenmesi kaygilarimin basinda gelir. Bu durum bir nebzede olsa basta ülkemizi sömürgelestirn devletler olmak üzere dünya güc odaklarini rahatlattigini biliyoruz. Bu mevcut durumun negatif boyutu. . Bunu iyi okumak gerekir.
Ikincisi, Talabani´in Irak devlet baskani secilmesi Kürtler arasinda moral kaynaga dönüstü. Özgüvenleri gelisti. Bu durumun sadece Güney Kürdistanla sinirli kalmamasi, Kürdistan´in diger parcalarinda da Kürtlerin kendi istemlerini seslendirecegi endisesi sömürgecilerin telaslamasina yetti. Buda olasili olumlu ve önemli gelismelerin pozitif boyutu. Vs.
Sürec Kürt milletinin devletlesmeye dogru hizli ve emin adimlarla yürüdügü bir sürectir. Bunu sömürgecilerde bilmektedir. Bu nedenle süreci mümkünse baltalamak, degilse bile en asagi süreci geciktirmek icin ellerinden gelen cabayi sarfediyorlar.
Bir taraftan tehdit üstüne tehdit yagdirilirken, katliam provalarini yapilirken, birer birer Kürt yurtseverleri katledilirken, diger yanda mafiyalasmis terör örgütünün Disisleri Bakani Abdullah Gül, Celal Talabani´nin önüne „Türklerin arzularýna göre düzenlenmiþ bir görev“ koyarak eski politikalarindan hicte vazgecmeye niyetli olmadiklarini dile getirdi.
„Efendi efendiligi“nden vazgecmek istemiyor, Türk “efendi” gibi Arap “efendi”de ayni nakarati tekrarladi. Celal Talabani´nin önüne „Arap milliyetciligine doðru temiz bir sayfa acabilir.“ görevini koyarak dahada ileri gitti.
Tüm „efendiler“in üstünde anlastiklari ortak payda „Irak toprak bütünlügünün korunmasidir.“ Burada bir bit yenigi olmali. Bir bütün olarak düsmanlarimizin üstünde anlastiklari bu „toprak bütünlügü“ meselesi neyi amaclamaktadir ki, bu kadar önemsenmektedir? Kürt önderligi bunu dogru okugu kanisindayim.
Kürt milleti bunun anlamini cok iyi bilmektedir. Bu „bütünlük“te Kürt millet egemenliginin gasbi var. Kürt siyasal önderligi, ne pahasina olursa olsun ulusal egemenligini tartisma konusu yapmamalidir. Velev ki, isin ucunda Irak Devletini idare etmek olsa bile.
Hicbir sey bitmis degildir. Güney Kürdistan özelinde Kürt milletinin temel sorunu henüz cözülmüs degildir. Temel sorun Kerkük´ünde icinde olacagi Kürt Federe Devlet sinirinin belirlenmesidir. Bu sorun bir bilinmezlige sürüklenmistir. Kürt önderligini zor günler beklemektedir.
„Kürdistani liste“nin iktidar ortagi Sistani´nin destekledigi „Koalisyon listesi“ Kerkük'te durumun normallestirilmesi ve Kürt Federe Devletinin sinirlarinin yeniden belirlenmesi yönünde nasil hareket edecegi bilinmektedir. Kürtlerin istemleride bilinmektedir. Kürt istemlerinden fazla birseyde yoktur. Istemleri temel haklaridir. Irak Araplari, Kürtlerin bu istemlerini kabulle hazir olmadiklari bugüne kadar süren müzakerelerde bilinmektedir. Celal Talabani´nin Irak devlet baskanligina secilmesiyle herseyin gölük gölüstanlik oldugunu sanmak saflik olur.
ABD´nin basini cektigi koalisyon güclerin „Irak bütünlügünde demokrasinin tesisi“ yönündeki israrlarindan ötürü Kürtler, basýndan beri temkinlidir. Kürt önderligi bugüne kadar dogru bir politikanin sahibi olmakla beraber, tüm hak ve istemlerine kavustuklari söylenemez. Bu da bir yerde gücler dengesine baglidir. Irak ve Güney Kürdistan´da yerlestirilmeye calisilan sistem bir yerde farkli cikar ve hassasiyetlerin koalisyonudur. Cikarlari temelde catisan bu koalisyon güclerinin ne zaman kapisacagi ise kimse kestirememektedir.
Kürt önderliginin bunca tarihi derslerden sonra hata yapma haklari yoktur. Kürtler, tarih boyunca cok cile cektiler. Kendilerine dayatilan korkunc mezalime boyun egmediler. Bagimsizlik ve özgürlükleri icin buna katlandilar. Mücadelerini kesintisiz sürdürdüler. Bunun meyvelerinide su an Güney parcamizda parca parca almaktadirlar.
Celal Talabani´in Kürt kimligi ile Irak devlet baskanligina secilmesi bir dönüm noktasidir. Kürt kimligi ile Celal Talabani´nin Irak devlet baskani secilmesi cok önemlidir, ama hersey demek degildir. Cünkü Kürt millet sorunu henüz cözüme kavusmus degildir.
Kürt millet sorunu ancak bagimsizlikla cözülür. Celal Talabani´in devlet baskanligi bu süreci hizlandirdigi oranda bir kiymeti harbiyesi olur. Bunun aksine her ne demekse „Irak ulusal birligi“nin güclenmesine hizmet ederse, kaybedenler yine Kürtler olacaktir.
Kürt milletinin dogal haklari var. Bunlarin basinda her cagdas ulus gibi ulusal devletini kurma hakki gelir. Parcali ulus ve ülkesini birlestirme hakki var. Kendi ülkesinde egemenligini tesis etme hakkidir.
Kürt milletinin istemide budur. Güney halkimizin resmi olmayan referandumda iradesi bu yönde teceli etti. Sorunun cözüm dilide budur.
10 Nisan 2005