Ararat kadar büyük bir aşk : İhsan ve Yaşar Aşkı(3)
Aso Zagrosi
3 gün Bedlis’te kaldıktan sonra yeniden yola düşüldü, Xerzan üzeri Beşir’iye varıldığı zaman savaş cephesine gitme kararı geri alındı.
Bu arada Yaşar Hanım ile Naci Bey’in eşi bir köye gittiler. Naci’de Kürd asılı subaylardan biriydi. Yaşar Hanım’ın onun eşiyle Bazid’te başlayan bir arkadaşlıkları vardı.
Yaşar Hanım ile Naci’nin eşi gittikleri köyde Êzîdî Kürdlerde vardı. Bunlardan bir kısmı islamlaştırılmıştı. Yaşar Hanım’ın anlatımlarına göre “Êzîdî Kürdler Kürdlerin en eski geleneklerini koruyan bir çevredir”. Yaşar Hanım ve arkadaşının gittikleri köyde kadınların toplandığı ve eşyalarını yıkadıkları bir su vardı. Suyun başında bir hayli kadın toplanmış.
Bu arada Naci Bey’in eşi bir aksilikten dolayı Êzîdî Kürdlerin pek hoşlanmadıkları “L...... Ş” tabirini kullanıyor. Bu tabir Êzîdî kadınlardan birini çileden çıkarıyor ve kadın tüm gücüyle bağırıyor ve hawar ediyor. Êzîdî bayan kendi dinine hakaret edildiğinden dolayı delirmişti. Bu arada Êzîdî Kürdleri tanımayan Yaşar Hanım’da tecrübesizliğinden ve gençliğinden dolayı “Ş…. Ş… L” niye böyle çıldırıyorsunuz diyor. Êzîdî bayan Subay eşlerine bir şey yapamayacağından dolayı beraberinden getirdiği su kovasını yere vura vura kırıyor. Hıncını kovadan alıyordu. Yaşar Hanım sorunu anladığı zaman iş işten geçmişti.
Daha sonra büyüklerin ara girmesiyle sorun çözüldü. Subay eşleri ilk defa Êzîdî Kürdlerle karşılaşıyorlardı.
15 gün sonra İhsan Nuri Farqin/Silvan komutanlığına atandı. Naci Bey’i de Mardin’e atadılar. Farqin’e giderken Batman Suyunu geçerken Yaşar Hanım bir kaza geçiriyor, fakat İhsan Nuri ve arkadaşları zamanında müdahale ediyorlar. İhsan Nuri’nin Farqin komutanlığı fazla sürmüyor.
Belli bir dönem sonra İhsan Nuri’nin görev yerini değiştiriyorlar ve Siirt’te veriyorlar.
İlkbahar’da İhsan Nuri’nin başında bulunduğu askeri birlik Şiirt için yola çıktı ve Xerzan üzeri Siirt’te vardılar. İhsan Nuri’nin dayısı Siirt’e kalıyordu. İhsan Nuri kendisine haber verdiğinden dolayı vardıkları gün kendilerini bekliyor. İhsan Nuri ve Yaşar Hanım bir kaç gün İhsan Nuri’nin dayısında kalıyorlar. Daha sonra kendilerine bir ev bulup taşınıyorlar. Ev İhsan Nuri’nin komutanı olduğu karargâha yakındı. İhsan Nuri’nin Karargah’dan eve geliş gidişleri fazla sürmüyordu.
Yaşar Hanım’ın anlatımlarına göre İhsan Nuri ile tapma derecesinde birbirlerini seviyorlardı. Yaşar Hanım ut çalıyor ve şiirler okuyor. Şiirleri okuduğu zaman mutluluğu göklere ve doruğuna çıkıyordu.
Yaşar Hanım’ın annesi İffet Hanım Van’dan Bitlis’e kızını ve eniştesini görmeye gelmişti. Bir süre kaldıktan sonra Yaşar Hanım’ı kardeşlerini görmesi için beraberinden Van’a götürüyor. İhsan Nuri 3 saat kendilerine refakat ediyor ve daha sonra iki askeri beraberlerinden Van’a gönderiyor.
O dönem Meclis seçimleri vardı. Betlis halkı İhsan Nuri Paşa’yı temsilcileri olarak meclise göndermek istiyorlardı. Bedlis’in eski milletvekilisi olan Yusuf Ziya Bey buna karşı durmadı ve desteğini verdi.
İhsan Nuri Paşa İntikam/Tole adı altında bir kitap yazmıştı. Bu kitapta Bedlis’in kurtuluşunu, Kürdlerin direnişi ve toleransı konu ediliyordu. Bu kitap o dönem bölgedeki askeri komutan olan Kazım Karabekir’in dikkatini çeker ve İhsan Nuri’nin yardımcısına “ben İhsan Nuri’nin kitabının hangi sayfasını açıyorsam ‘Yaşasın Kürdler/Bijî Kurd’tabirini görüyorum.” demiş.(Ne yazık ki bu kitap bugün elimize ulaşmış değildir. İmkanı olan Kürd araştırmacıları ve Bedlis aydınları bu kitabı bulmak için çaba içine girerlerse sevinirim. Türk barbarları bir dizi Kürd kaynağını yok ettikleri gibi bu kitabı da yok etmiş edebilirler-Aso)
İhsan Nuri’nin Kürd milliyetçiliği konusunda eğilimi çok ileri boyutlardaydı. Kazım Karabekir Mustafa Kemal Paşa’ya İhsan Nuri’nin Kürd milliyetçiliği konusunda bir rapor gönderiyor. Mustafa Kemal İhsan Nuri’nin seçimlerden önce komutanlık görevinden alınmasını ve silah ve eğitim görevine kaydırılması konusunda talimat veriyor.
Yaşar Hanım Van’da Bedlis halkının İhsan Nuri’yi temsilcileri olarak Meclise göndermek istedikleri duyuyor. Yaşar Hanım İhsan Nuri’nin askeri görevinden kalmasını istediğinden dolayı buna karşı çıkıyor.
Yaşar Hanım Van’dan Siirt’e döndükten sonra 1924 baharında Bedlis askeri komutanın yardımcısı Fahri Bey’in eşiyle birlikte Botan suyunu gidiyorlar. Annesi de bu arada kendilerini görmeye gelmişti. O sıralarda Yaşar Hanım’ın kardeşi Dr. Ali Haydar’da Erzurum Kalesini doktor olarak atanmıştı.
Yaşar Hanım’ın anlatımlarına göre İhsan Nuri yetenekleri ve cesurluğundan dolayı askeri yapı içinde çok seviliyordu. İhsan Nuri, Yaşar Hanım ile evlenmek istediği zaman Yaşar Hanım’ın abisi Dr. Ali Haydar Yaşar Hanım’a “ İhsan Nuri devrimci ve yerinden durmayan bir adamdır, bir gün gelir sorunlara neden olabilir” diyor bacısına....
İhsan Nuri İstanbul’da olduğu zaman İstanbul hükümetinin tutumunu beğenmiyor ve açık bir şekilde askeri talimatları ret ediyor. İhsan’ın bu tutumu dillere destan oluyor.
İhsan Nuri korkusuz, kabiliyetli ve milletini seven bir insandı. İstanbul’da Kürdistan Teali Cemiyeti kurulduğu zaman hemen ilişkiye geçmiş ve Cemiyetin yayın organı olan “Jîn” “Wilson Prensipleri ve Kürdler” ana başlığı altında bir makale yazarak Kürd halkının ulusal ve doğal haklarını savunmaya başlıyor.
Devam edecek
Aso Zagrosi