Birgül Ayman Güler ve Gerçekler - GORAN KOÇGİRÎ
Cengiz Aytmatov’un ‘’Gün Uzar Yüzyıl Olur’’ romanını okuyanlar Mankurt hikayesini bilirler. Mankurtlaştılırılan savaş esiri artık efendisinin her emrini gözünü kırpmadan yerine getiren bir robottur. Mankurtlaştırılan savaş esiri geçmişinden kökeninden koparılan-bütün yaşamını efendisinin hizmet ve arzularına adayan onun için ölüm makinesi olan bir kişi; Anne ve babasını bile öldürecek konumda olan bir kişiliktır. Ortaasya kökenli olan Mankurtlaştırma, Osmanlılarla ve günümüzde de TC’ nin Kurdistan halkına karşı eğitim sistemi ile uyguladığı kültürel jenosittir.
Türklerin atalarımız-ecdatlarımız diye övündüğü Osmanlı ve Peygamber ocağı olarak gördükleri Yeniçeri Ocakları ( Haci Bektasi Veli de Yeniçeri Ocağı sisteminin bir parçasıdır) kuruluş ve işlevi Mankurtlaşma süreci ile birebir örtüşmektedir. Ortaasya kökenli Mankurtlaşma geleneği Osmanlı döneminde Yeniçeri Ocağı ile Osmanlı ordusunun temel kurumuna dönüştürüldü. Türk-İslamcılarının ( Gülen-AKP kliği) peygamber Ocağı dedikleri Yeniçeri sistemi, Osmanlı devletinin, Balkanlarda ailelerinden zorla aldıkları savaş ganimeti çocukları, Yeniçeri Ocağı sistemi ile beyinleri yıkanıp Mankurtlaştırılan Balkan çocukları, ölüm makinlerine dönüştürülerek; soy-soplarının katilleri oldular.
Halklar mezarlığına dönüştürülen Anatolia, Kurdistan ve Ermenistan’da ise Organizatörler isim değiştirerek Kemalizm ( Nazım Hikmet ve dönemin solcu-Koministlerinde desteğini alarak) Kürt-Ermeni Rum ve diğer halklara karşı Mankurtlaştırma sürecini Halk evleri-Yatılı bölge okulları aracılığı ile sürdürdüler. Kurdistan-Anatolia ve Ermenistan’ da oranları % 5 beşi bile geçmeyen Türklük adına Kurulan, TC nin altının doldurulması gerekirdi önce devlet sonra ulus. Entrika ve devlet yönetme alışkanlığının getirdiği tecrübe ile devlet oluşturulmuş ama adına devlet kurulan Asya kökenliler bu coğrafya da yok denilecek kadar az.
Türkleştirme-Mankurtlaştırma oprasyonu darbe almış-yıpranmış Osmanlı Türk İslam sentezi ile sürdürmek mümkün olmadığından, yeni bir şiar adı altında Kemalizm-ilericilik-anti-emperyalistlik adı altında Kürt-Ermeni ve Rum halklarına karşı jenosid-sürgün-talan ve asimilasyon planları yaşama geçirildi. Ermeniler yok edilecek-Rumlar sürgün ve mallarına el konulacak-Kürtler ise katliam-Sürgün ve asimilasyona tabii tutulacak.
TC’ nin kuruluşundan şimdiye değin sürdürülen ulus devlet yaratma planları Ermeni ve Rum halklarına karşı başarı ile uygulandı ama Kürt politikaları ise kısmen başarılı olmasına rağmen istenilen hedefe ulaşamadı. Buna rağmen Kurdistan coğrafyasında Mankurtlar ordusu yaratıldı. Kurdistan ulusal bağımsızlık mücadelesi bütün olumlu şartlara rağmen başarıya ulaşmamasının nedeni, Mankurtlaşma projesinin kısmen başarıya ulaşmasındandır.
Mankurtlaşma planlaması kısmende olsa başarıya ulaşmasındandır ki, Sömürgeci Türk partilerinde bütün kaliam ve jenosidlere rağmen yer alınıyor. Sömürgeci Türk partilerinde yer alan her kim olursa olsun, ister adına Kürt risipisi ister Kürt yurtseveri densin, bu kişi ve kesimler, Sömürgeci Türk devletinin Kurdistan’ daki, sömürünün katliamin, işkencenin, talanın, yıkımın, asimilasyonun temel ayaklarıdırlar. CHP İzmir Milletvekilli ( iyi araştırlırsa kökeninin Rum –Yunan çıkacağı büyük ihtimaldır) Birgül Ayman Güler’ e ‘’ Türk Ulusu ile Kürt Milleti eşit Olamaz’’ dediği için yoğun bir şekilde eleştriliyor.
Birgül Ayman Güler’ in ırkçı olduğu ortada, bunda yadırganacak bir şey de yok. TC’ nin kurucusu CHP de kimler yer almadı ki, Şeraffetin Elçi’ den tutun, Lahey Adelet divan dosyalarından köşelik olan Sezgin Tanrıkuluna kadar herkes CHP’ de yer aldı. CHP’ nin genel başkanı ve iki yardımcısı Kürt. Geçmişte Abdulmelik Fırat , Mehmet Ağar ve Doğan Güreşler ayni koltukta oturup ayni havayı solmadı mı? Üstelik, Kurdistan halkına karşı katliamların doruğa çıktığı dönemlerde DYP’ nin hedef ve amaçlarını birlikte paylaşıp yaşamadılar mı?
Dürüst olmak gerekir !
Düne Kadar Kemalizmi rehber edinen ve bu gün AKP’ ye doğru dümen kıran Abdullah Öcalan’ a ne demeli?
Sormak gerekmez mi?
Sistem, Sömürgeci Türk devletinin ırkıçı- asimilasyoncu sistemi orta yerde dururken bunu açık yüreklilikle dile getiren Birgül Ayman Güler’ e niye saldırılıyor. Hadi diyelim ki, bu hanım- bu görüşlerinden dolayı, kınandı, partisinden uzaklaştırıldı yada cezaevine konuldu; bu durum, TC’ nin karekterini, ırkçı-asimilasyoncu karekterini değiştirecek midır.?
Yok!
O halde neden Birgül Ayman Güler’ e saldırılıyor sistem orta yerde dururken. Mankurtlaşmayı Kurdistan halkına dayan sistem ve bu sistem içersinde yer alan ve ondan nemalanan Kürt kökenli kesimler, neden bu denli hırçın olabiliyorlar ama milletvekili olmak için '' Atatürk ilke ve inkilaplarını korumak için namus ve şerefleri üzerine'' yemin ederken sıraya diziliyorlar. Atatürk ilke ve inkililapları, Kürdistan halkının asimilasyon ve katliamları üzerinde inşaa edilmemiş mi ? Atatürk ilke ve İnkilapları; Türk ulusu yaratmak için Kürt ulusunu yok etmek değilmiydi ? Birgül Ayman Güler gerçekleri yüzlerinize vurdu diye mi, bunca fırtına koparıyorsunuz?.
Birgül Ayman Güler, doğru söylüyor ‘’ Türkiye Cumhuriyeti’’ denilen coğrafyada; Kürtler ve Türkler eşit değiller. Hiç bir zamanda olmadı, biri efendi diğeri ise her türlü hakları gaspedilmiş, mal-mülküne-toprağına el konulmuş adı dahi olmayan bir köledir.
Neden gocunuyorsunuz? Gocunuyorsanız, Birgül Ayman Güleri yaratan ve Kürtleri Mankurtlaştıran sisteme saldırın onu yok edin!
Türk aydın-yazar çizeri, Kürtler uyanır - Kürt aydın-siyasetçisi de gerçekleri yüzlerine vurdu diye Birgül Ayman Güler’ e saldırıyor. Telaşlandıkça batıyorsunuz, derdiniz bu...
Ne yaman çelişki.....
Goran Koçgirî