بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Kamuran Melikendi on 30 August 2010


Komkar.eu'nun çağrısı üzerine 28 ve 29 Ağustos'da Almanya'nın Köln şehrinde bir toplantı yapıldı.
Toplantının gündemi „Kürd Açılımı“, „Ateşkes“ ve „Referandum“ olarak tespit edilmişti.
Bu toplantıyı hazırlayanlar yapacakları toplantıyı başkalarına satmak amacıyla olacak ki yaptıkları sıradan toplantıyı „Diyaspora Kürd Konferansı“ diye adlandırmışlar.

Dışardan toplantının ismine bakıldığı zaman „Diyaspora Kürd Konferansı“ yapılmış ve referanduma „Evet“ kararı vermiştir gibi bir imaj çıkar ortaya.

Toplantıya katılanlara ve sonuç bildirisine imza koyanlara bakıldığı zaman, çok küçük bir çevrenin yaptığı bir toplantı olduğu açık bir şekilde görülmektedir.

Ne toplantıya katılanların Diyaspora Kürdlerini temsil güçleri var ve ne de yapılan toplantı „Diyaspora Kürd Konferansı“ dır.

Toplantı ve sonuç bildirisi ancak ve ancak toplantıya katılanları ve bildiriyi imzalayanları bağlar.

Ama, toplantıyı hazırlayanlar kendi adlarına değil, Diyaspora Kürdleri adına Konferans yapıyor ve açıklamalarda bulunuyor.

Soğuk savaş döneminde kalan, totaliter, despotik, ben merkezci ve dayatmacı anlayışlar diyaspora Kürdlerine hitap edemiyor. Buna en iyi örnek toplantıya katılanların listesidir.

İnsanda biraz insaf olur, vicdan olur.

Milyonlarca Kürd diyasporada yaşıyor.

Bu Kürdlerden binlercesi ve hatta onbinlercesi kendi Kürd kimliklerine sahip çıkarak içinde bulundukları toplumlarda siyasal, sosyal ve akademik alanlarda aktif faaliyetler içindeler.

Bir çokları içinde bulundukları toplumlara entegre olmuş ve Kürd davasına büyük hizmetleri dokunuyor. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yapılan yerel etkinliklere bakıldığı zaman bu insanlarımızın etkisi açık bir şekilde görülmektedir.

Zaten Kürd diyasporasından söz edilecekse sözünü ettiğim insanlar akla gelir. „Bedenleri“ ve „ruhları“ farklı coğrafyada olanlar ne buradalarda varlar ve ne de oralarda.. Bu dilema içinde olanlar yarardan daha ziyade zararlı oluyorlar. Ama, bu süreç artık aşılıyor. Diyasporada yetişen Kürd gençleri kendilerinin katılmadığı ve temsilci olarak seçmediği birilerinin kendisi adına konuşmasına izin vermez.

Bu toplantı „Diyaspora Kürd Konferansı“ değildir.

Diyaspora Kürdleri sadece AKP'nin gündeme getirdiği referanduma „Evet“ diyen insanlardan oluşmuyor. „Boykotu“ savunan çok geniş bir yelpaze var. Ayrıca Kürd davası için ciddi bir şekilde uğraşan, Türklerin Kürdleri hiçe sayan ana ve baba yasalarına hiç ilgi duymayan bir hayli diyaspora Kürdü var.

Eğer birileri „Diyaspora Kürd Konferansı“ gibi iddialı bir şeyler yapmak istiyorsa, bu işin ciddiyetini gözönüne almalı ve azami ölçüde farklılıklarıyla diyaspora Kürdlerini bir araya getirmelidir.

Yoksa bu iş Köln'de bir sohbet esnasında hadi yapalımla olmaz.

Ayrıca bu anayasaya „Evet“ diyebilecek bir çok Kürd dahi çıkan sonuç bildirisindeki „ Öncülüğünün AK Partinin yaptığı değişim'in........................................... Türkiye'nin demokratikleşmesinin önünü açabileceği, 88 yıldan bu yana demokratik gelişmenin önünü tıkayan, onu engelleyen Kemalist vesayet rejimini sınırlayabileceği ve giderek ortadan kaldırabileceği, Kürd sorunun konuşalabileceği demokratik bir tartışma zemini yaratabileceği.........vs“ ham hayal tespitlere katılmaz.

Nasıl geçmişte Kürdleri „solculuk“ ve „anti faşizm“ adına CHP gibi Kürd düşmanlarının kuyruğuna takmaya çalıştılarsa, şimdi ise AKP'ye büyük misyonlar yükleyerek Kürdleri Türk-İslami çevrelerin kuyruğuna takmaya çalışıyorlar.

Bu tip tespitler gelecekte Kürdlere ve Kürd davasına zarar verecektir.

Bu toplantıyı hazırlayanların amacı AKP'nin önderliğinde gelişen referanduma „Evet“ demek için hazır olan Kürdleri bir araya getirmekti.

Fakat, bu anayasaya „evet“ diyen Kürdlerde bu toplantıya katılmamdılar.

Bunun bir çok sebebi var.

Birincisi; Diyaspora Kürdleri kolay kolay kimsenin koltuk değneği olmak istemiyorlar.. Bu süreç dahada derinleşecektir.

İkincisi; eskide diyasporada bulunan Kürd dernekleri ülkeye yönelik faaliyetlerde Kürdleri seferber ediyorlardı. Süreç içinde diyaspora Kürdleri için o oluşumlar can sıkıcı olmaya başladı. Kürdler daha çok kaldıkları ülkelerde var olan sorunlarına kanalize oldular. Bunu yaparken Kürdlüklerinden uzaklaşmadılar. Tam tersi, bir yandan kaldıkları ülkelerde var olan toplumlara entegre oldular, diğer yandan kendi ülkeleri için daha kapsamlı ilişkiler geliştirmeye başladılar. Dernekler ise süreç içinde bazı ailelerin dar sosyal ilişki ağı oldu.

Üçüncüsü; Kemal Burkay'ın anıları PSK çevresinin zaten izole olan ilişkilerini dahada izole etti.
PSK çevresi Burkay'ın anılarından sonra gerçekleşmeye çalıştığı en büyük toplantı, bu toplantıdır.
Geçmişte PSK'nin yaptığı toplantılara PSK'den ayrılan bir çok insan katılıyordu.

Bu toplantıda o bilinen şahısların bir çoğu katılmadı.

Bu insanlar „aydın“ yada „akademisyen“ olarak tüm genel toplantılara çağrılıyorlardı. Ne de olsa „eski arkadaş“tılar.. Yıllarca birlikte çalışmışlardı. Birlikte kötü anılarının yanında iyi anılarıda vardı.

Süreç içinde insanlar daha çok iyi anılarını ön plana çıkardılar.

Fakat, Kemal Burkay anılarıyla var olan o zeminide tahrip etti, insanların kişiliğine saldırmaya başladı. Sadece PSK'den ayrılan kadrolar değil, tüm Kürdistani çevreler ve örgütler de Burkay'ın küfürlerine, hakaretlerine ve ithamlarına hedef oldular.

Kemal Burkay anılarıyla Kuzey Kürdistan'da tek doğru, tek samimi, tek Kürdistani parti PSK olduğunu ve PSK içinde ise herkesin emeğini inkar ederek tek kusursuz insanın kendisi olduğunu ispatlamaya çalıştı.

İster istemez bu çağ dışı yaklaşım duvara tosladı ve eski PSK'liler cevap vermek zorunda kaldılar.

Diğer örgüt ve çevrelerde ciddiye almadılar.

Sonuç olarak, bu toplantı „Diyaspora Kürd Konferansı“ değildir. Toplantı, toplantıya katılanları bağlar. Diyaspora Kürdleri çok renkli ve çok seslidir. Mevcut olan durumda hiç bir örgütsel yapının diyaspora Kürdleri adına konuşma imkanı yok. Herkes yaptığı ve yapacağı etkinliği kendi adına yapmalıdır. Başkaları adına konuşmamalıdır.

Geçmişte bu tip şeyler çok yapıldı.. Kimseye bir şey kazandırmadı.

Bundan sonrada hiç bir şey kazandırmaz.

Kamuran Melikendi

Diyaspora Kürtlerinden "Yetmez Ama Evet!"-29.08.2010 „Diyaspora Kürt konferansı“ nda bir araya gelen 60´ı aşkın Kürt aydını, 12 Eylül´de Türkiye´de yapılacak olan anayasa referandumunda „evet“ oyu kullanılması yönünde eğilim belirledi.   Almanya´nın Köln kentinde yapılan toplantıda, referandumda „evet“ oyu kullanılması çağrısı yapılması, ancak hazırlanacak sonuç bildirisinde Kürt taleplerinin hükümete iletilmesi kararlaştırıldı. Toplantıda ayrıca, atacağı olumlu adımlar konusunda AKP´nin teşvik edilmesi ve referandumda tavır belirleyen Kürdistanlı sivil toplum örgütlerinin desteklenmesi önerildi. Avrupa Kürdistan Dernekleri Konfederasyonu-KOMKAR.eu ´nun çağrısıyla 28.08.2010 tarihinde yapılan ve PSK Genel Sekreteri Mesut Tek, Kürt Pen Genel Başkanı Zerdeşt Haco, Yaşar Kaya, Kürt sanatçıları Şivan Perwer ve Yılmazê Seydo, Yılmaz Çamlıbel, KOMKAR.eu Genel Başkanı Kovan Amedî, Prof. Dr. Hüseyin Bektaş, Cemil Demircan, Bayram Ayaz, Murat Dağdelen, Sidar Bingöl, Ali Haydar Koç, Hikmet Serbilind, Nuri Çelik, A. Bekir Saydam, Şükrü Gülmüş, Seyran Duran, KOMKAR eski genel başkanları Fettah Timar, Bekir Topgider ve Mustafa Kısabacak, Zerin Tek, Bilge Acar, Mesut Tanyel, Baran Hemze, Siraç Kırıcı, Yasin Kut, Mehmet Tanrıkulu, Ahmet Çamlıbel ve Ferial Haco ´nun da aralarında bulunduğu 60´dan fazla diyaspora Kürdünün katıldığı toplantı KOMKAR.eu Genel Başkanı Kovan Amedî´nin konuşmasıyla başladı. Divan seçiminin ardından Kürt ulusal marşı „Ey Reqîp“ eşliğinde 1 dakikalık saygı duruşu yapıldı. Yaklaşık 8 saat süren toplantı boyunca söz alan katılımcılar, 12 Eylül´de Türkiye´de yapılacak olan anayasa referandumu, Kürt açılımı ve Kürt sorununun çözümü konusunda görüşlerini dile getirdi. Seçilen 3 kişilik komisyonun yazılı ve sözlü öneriler doğrultusunda bir sonuç bildirisi hazırlayacağı, konferansın ikinci günü (29.08.2010) yapılacak değerlendirmeler sonucunda bidiriye son şeklinin verileceği açıklandı. Konferans sonuç bildirisi, 29.08.2010, saat 14.30´de Orient Palais Im Internationalen Wirtschaftszentrum (IWZ), (Wilhelm-Jakob-) Von-der-Wetternstr. 27, 51149 Köln (Porz Gremberghoven) adresinde yapılacak olan basın toplantısıyla kamuoyuna açıklanacak. "Diyaspora Kürt Konferansı" katılımcılarının görüşleri: Mesut Tek (Kürdistan Sosyalist Partisi-PSK Genel Sekreteri): Hazırlanacak sonuç bildirisinde „Evet“ çağrısı yapılmalı, ancak Kürtlerin talepleri de yer almalı. AKP´nin birçok eksiği var. Ancak bizde de bir AKP ezberi var: AKP demokratik geleneği olmayan bir partidir. Bence bu ezberi bozmak gerek. 7 yıllık bu Kemalizmle mücadele sürecinde AKP tabanı hiç mi değişmedi? Fetullah Gülen ve AKP de değişebilir. Kaldı ki biz, istesek de istemesek de bu süreci AKP ile birlikte götüreceğiz. Bu değişiklikleri desteklemekle AKP´li olmuyoruz. Ayrıca bu değişim süreci AKP´nin malı olmaktan çıkmıştır. Bugün, sistemden yana olanlarla olmayanlar arasında bir mücadele yaşanmaktadır. Bugün Türkiye´de devrim koşulları yok. Değişimi sürükleyecek sol bir oluşum yok. Türkiye´de değişimin motoru bugün AKP´dir. Bizim yapmamız gereken ortaya çıkan fırsattan Kürt çıkarları açısından en azami faydayı sağlayabilmektir. AKP´nin samimiyetini tartışmaktan çok, onlarla neler yapabilirizi konuşmak gerek. Kürt hareketi AKP´yi teşvik edebilirse biz kazanırız. Siyaseti yalnız kendi doğrularımız üzerinden düşünmemeliyiz. Azamici olmamalıyız. İyiyle mükemmel arasında bir tercih yapmıyoruz. Kötü ile daha iyi arasında bir tavır belirlemeliyiz. Cemil Demircan (Nasname Yayın Kurulu Üyesi): Bu referandum sürecinden beklentilerimiz şunlardır: Gerçek bir Kürt muhalefeti ortaya çıkacak. Karşılıklı tahammül gelişecek. Devletin ve PKK´nin muhalefeti ezme, yok etme zemini ortadan kalkacak. Hegemonyacılara prim vermemek gerekir. Ulusal talepler kurban edilmemelidir. Bu tür toplantılar süreklileştirilmeli, bir koordinasyon oluşturulmalıdır. Bayram Ayaz: Kürt açılımı çok sesliliğin, çok renkliliğin yerleştirilmesi sürecidir. PKK Kürt mücadelesinin bir parçasıdır. Tüm olumsuzluklarına ve eleştirilerimize rağmen PKK gerçeği dikkate alınmalıdır. Bu şekilde onlar da Ergenekon ve benteri güçlerin etkisinden kurtarılabilir. Bu süreçte Kürtler ne yapmalı? PKK de dahil kendi kaderini tayin hakkı ekseninde ortak bir program çıkarılmalıdır. Geçmişte üç Kürt partisinin (HAK-PAR, KADEP ve DTP) açıkladıkları üç talep temel alınabilir: 1- Kürt varlığı ve kimliğinin yasal anlamda kabulü. 2- Kendi kendini yönetme ilkesi yerleştirilmeli. 3- Kürtçe eğitim hakkı tanınmalı. Kendi kimliğimizi koruyarak AKP´nin programını desteklemeliyiz. AKP şu anda bizim müttefiğimizdir, ancak temsilcimiz değildir. Boykot tavrı yanlıştır, „evet“ denmelidir. Murat Dağdelen (Kürdistan Aktüel Sitesi Genel Yayın Yönetmeni): AKP´nin Kürt sorununa bakışı da devletin diğer kesimlerinden çok farklı değil. Biz meseleye Kürtlerin çıkarları açısından bakmalıyız. AKP Ergenekon´a karşı mücadelesinden başarıyla çıkarsa, bu Türkiye´yi AB´ye yakınlaştırır ve bu durum Kürtlerin özgürlük mücadelesine de olumlu yansır. AKP, eksik de olsa bir demokrasi mücadelesi başlatmıştır. Ancak bu yalpalayan, kontrollü bir süreçtir. Kürtlerin değişim sürecine karşı çıkmasının mantığı yoktur. Kürtler olarak AKP´yi cesaretlendiren politikaların sahibi olmalıyız, desteklemeliyiz. Bu destek eleştirel olmalıdır. Referandum bir adımdır. Yeni olanaklar ortaya çıkarabilir. „Evet“ Kürtlerin ulusal çıkarlarına hizmet eder. PKK kendini bir biçimde vesayetten kurtarmalı. PKK´nin gündemiyle siyaset yapılmaz. Demokratik, sivil, silahlara karşı çıkan üçüncü bir yol bulunmalı. Selim Çürükkaya: Son birkaç yıldır AKP ordunun siyaset üzerindeki vesayetini kırmaya çalışıyor. Açılıma aslında tartışma süreci dense daha iyi olurdu. Şu anda Türk kamuoyu Kürt sorunundaki açılım konusunda hazır değil. Hükümet kamuoyunu hazırlamalı. Şu aşamada değişimin en ömeli ayakları HSYK ve Anayasa Mahkemesi´dir. Hayır çıkarsa, hedef CHP-MHP koalisyonudur. BDP için söylenecek birşey yok, zira kendi iradesiyle hareket etmiyor. Öcalan statükocularla birlikte hareket ediyor. Referandumda „evet“ kullanılmalı ancak hükümet seçim sonrası yeni bir anayasa yapılması konusunda topluma söz verilmeli. Kürtlerin talepleri şunlar olmalı: 1- Yeni anaysada Kürtlere kurucu unsur olarak yer verilmeli. 2- „Kürtler ve Türkler eşit (aynı) haklara sahiptir“ ibaresi anayasada yer almalı. AKP olumlu adımlar atıyor, destek verilmeli. Ali Haydar Koç: AKP´de farklı kesimler temsil ediliyor. Sivil değişiklikler Kürtlere çok yarayacaktır. Oyum „evet“, sivilleşmeye evet. Hikmet Serbilind (PİK Genel Sekreteri): Değişimi biz talep etmeliyiz. İslam adına kandırılmak istemiyorum. Türkiye´de Kemalizm beyinleri katılaştırmış. Bu katılaşma çözülmeden hiç kimse kendini özgürce ifade edemez. AKP olumlu değişiklikler gerçekleştirdi. Kemalizmde kimi gedikler açtı. Türkiye´de şimdiye kadar hiçbir hükümet iktidar olamadı. Kürtler değişim sürecinde taraf olmalı. AKP´nin herşeyine evet demiyorum, ancak çıkarlarımıza olanlarına evet diyorum. Bir diğer tehlikeye dikkat çekmek istiyorum. Fetullah Gülen tüm İslamı Türk kimliği altında asimile etmek istiyor. Bu tehlikeli bir tavırdır, dikkat etmek gerekir. Şartlı „evet“ diyorum. Nuri Çelik: Kürt sorunu Türk demokrasisinin vesayetinde değil, Türk demokrasisi Kürt sorununun vesayetindedir. Kürtler henüz siyasi bir taraf olarak sürece müdahale edemiyor. AKP devleti restore ediyor. Kürtler evet ve hayirdan çok silahların susmasını tartışmalıdır. Konferans diyalog konusunda Kürtlerin taraf olduğunu dile getirmeli. A. Bekir Saydam: 80 yıllık sistem değişiyor. AKP bu değişimleri yapmaya mecburdur. Türk toplumu açılıma hazır değil, şok yaşıyor. Bu süreç aynı zamanda Kemalist tarihin yalan bir tarih olduğunu ortaya koydu. Aynı zamanda Kürt toplumunda kendi vesayet rejimine karşı sesler yükselmeye başladı. Bunda Türk basınının da etkisi var. Değişiklikler vesayet rejiminde önemli gedikler açıyor. Olumlu tavır almak gerekiyor. Şükrü Gülmüş: Kütler artık sistem içine çekilmiştir. Biz bir erkek toplumuyuz. Bunu değiştirmeden hiçbir şey yapamayız. PKK ve Abdullah Öcalan sorunu ile Kürt sorunu ayrıdır. Kürt sorunu AKP´nin değil, devletin sorunudur. Referandumda evet, savaşlara iki kere hayır. Seyran Duran: Erkek toplumu olmamız yalnız erkeklerin değil, biz kadınların da suçu. Biz de ödediğimiz bedellere, emeklerimize sahip çıkmıyoruz. Avrupalı Kürtler pasif, yeterince aktif değiliz. Değişim sürecinden yararlanmalıyız. Bu konferansın Kürt halkının geleceği için birlik konusunda bir temel olmasını ve bunun pratiğe uygulanmasını diliyorum. Baran Hemze: Kürt örgütleri sürece müdahale edemiyor, yeterince örgütlü değiller. Bugüne kadar değişimler hep Kürtlerin iradesinin dışında gerçekleşti. Şu anda da bu yaşanıyor. Şu aşamada Kürt ulusal bilinci Kürt örgütlerinin önünde. Kürt hareketleri şapkalarını önlerine koyup birlikte iş yapmanın olanaklarını aramalı. Referandum konusunda tavır belirlerken irade göstermeli, aktör olmalıyız. Sıraç Kırıcı: Gerçekçi olmak gerek. AKP Kürt ve Kürdistan sorununu çözemez. Ancak askerlerin, Kemalizmin ezberlerini bozdu. Ergenekon AKP´nin de etrafını çevirmiş durumda. O nedenle de AKP büyük adımlar atamaz. „Evet“ denilmeli ancak Kürtlerin koşulları ve talepleri de açıkça ifade edilmeli. Newroz Bawer: Şu anda koca bir okyanusta yüzen bir gemi var. Adı Kemalizm. Küçük bir fare bu gemide bir delik açmış. Yapmamız gereken nedir; deliği tıkamak mı, büyütmek mi? Sorun budur. Değişim aşama aşama gerçekleşmeli. Evet diyoruz, çünkü Apo´nun cezaevinden çıkmasını, gerillanın dağdan inmesini, siyaset yapmalarını, Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözümünü istiyoruz. „Evet“ demeliyiz, ancak taleplerimizi de yansıtmalıyız. Diyaspora Kürt Konferansı Katılımcıları Beşdarên Konferansa Kurdên Diyasporayê - Mesut Tek - Nuri Çelik - Seyran Duran - Cemil Demircan - A. Bekir Saydam - Yılmaz Çamlıbel - Hikmet Serbilind - Yilmazê Seydo - Seydo Can - A. Haydar Koç - Şivan Perwer - Zerdeşt Haco - Bayram Ayaz - Dr. Osman Kızılhan - Yaşar Kaya - Murat Dağdelen - Ferial Haco - Hozan Birîndar - Necati Tank - Şükrü Gülmüş - Yasin Kut - Zehra Topgider - Ahmet Çamlıbel - Hıdır Mak - Xalidê Hekarî - Selim Çürükkaya - Prof. Dr. Hüseyin Bektaş - Newroz Bawer - Fettah Timar - Ziya Laçin - Sırac Kırıcı - Mesut Tanyel - Bilge Acar - Mehmet Kurt - Sidar Bingöl - Namdar Çamlıbel - Kamil Ermiş - Kovan Amedî - Mustafa Kısabacak - Bekir Topgider - Rıza Güner - Baran Hemze - Sait Çiçek - Mehmet Tanrıkulu - Zerin Tek - Kutbettin Özer - Burkay Arslan - Sedat Karakaş - Şahin Korkmaz - Efraim Alpaycı - Hasan Işıker - İsmail Aslan - Süleyman Ateş - Rodi İlgen - Ziver Arslan -Rodi Merci - Ahmet Akbaş - Bedirhan Demir - Abuzer Çakmak - Serkan Kelekvan - Muhlis Kırık - Serxwebûn Perwer DİASPORA KONFERANSINA KATILAMAYANLARIN UZAKTAN MESAJLARI Merhabalar Davetiye icin cok tesekkürler. Ama maalesef gelme imkanim yok. Söylediginiz günler ajandam dolu. Umarim gül bir toplanti olur. Saygilarimla Özlem Sara Cekic Hêja Kak Kovan Amedî Ez ji bo daweta konfederasyona Komeleyên Kurdistanê li Ewrûpa-KOMKAR.eu gelek spas dikim. Min dixwaz ku tevle vi konferanse bibim lê di meha ilone, universite vedebin. Hetta meheyi ilone, ez gereke ku wene (derse) xendekaren amade bikim. silav Janroj Gelek spas ji bo dawetnameya we û mijar gelek aktuel e. Lê ji haziriyên destpêka termina payizê (30 tebaxê destpêdike) ez dê nikaribim beşdar bibim. Ger nêzî me bûya û rojekê bûya dê bibûya, lê wusa diyar e, wextên çûyin û hatinê dê herî kêm 3-4 rojan bigrin û ew jî di van rojên dawîn ên tebaxê de ne mumkun in. Hêvî dikim ku di çalakiyeke din de em bikaribin bi hev re bin. Ji nuha ve ji we re serkeftin hêvî dikim. Bi silavên hevaltiyê. Osman Aytar Min biborînin, ez nikarim beşdarê konferansê bibim. Zor spas ji bo dawetnameya we. Ji we re û ji konferansê re serkeftinê dixwazim. Bi slavên dostanîye. Cemil Gündogan Hêja Kovan Amedî Sipas ji bo vexwendina konferansa li ser "rewşa siyasî ya Kurdistana Bakûr û rêlibervekirina pirsa Kurd, guhartina destûra Tirkiyê û her wisa helwesta Kurdên dîyasporayê" Muxabin sebaret bi kar û mijûlahîya rojane min mecal nîne ez besdari vê calakîyê bibim. Daxwaza serkevtinê ji bo we dikim. Silav û rêz Adnan Axacan Birêzan! (Serokê Giştî yê KOMKAR.eu re) Di dîroka karkerên Kurdistan yên li dervayî welat, rol û karê Komkar di destpêkê de heya roja îro gelek girîng e. Li welatê em lê hatin çi mixabe di navbeyna hêzên welatparêz de ne hevkarî û ne jî eniyek neteweyî heya roja îro pêk ne hat! Rewşa rêzanî (siyasî) ya Kurdistana Bakûr û rêlibervekirina pirsa Kurd û çareseriya wê, çi mixabinhêzên Kurd ji hev gelek cuda difikirin. Gengeßiyên neyînî ne tenê li ser pisgireka Kurd, li ser guhartina destûra Tirkiyê jî her berdewam dikin. Êrîßên li ser keseyatiyên Kurd dibin, rê li pêß hevkarî û yekitiya netewî digire û dibire! Di van mercan de gengeşiya van pirsan yê di konferansê de bête axavtinn. Di vê konferasê de ji ber sedemên tendûristiya xwe ez nikanim tê de beshdar bibim. Lê ji we reserketin û serfirazî dixwazim. Ligel silavên hevaltî A. Balî Birêz Kovan Amedi, Gelek spas ji bo dawetnameya we. Ez niha li Kurdistanê me û di dawiya mehê de jî ezê ne li Ewropa bim. Lewra, mixabin, ezê nikaribim beshdarî konferansa we ya girîng bibim. Bi hêviya serketina we, Silavên dilsozane.. Kendal Nezan Birêz kek Kovan! Ez ni navbera 9. 8a u 30. 8. li welatim, ji ber vê sedema ez nikarim beshdari vê civinê bibim. Sipas jibo vexwandinê. Heya carek din Silav u rêz Ali Atalan (Endamê Parlamena Eyaleta NRW) Birêz Kovan Amedî, Ji bo dawetnameya cenabê we gelek sipas. Lê mixabın ez 21.08.2010 da diçim Kurdistanê. Serkeftina we daxwaz dikim. Bi silav û rêzên taybetî. Osman Aydın Roj Bas Rêzdar / Rêzdaran Em ji bo dawetî ya we,zor spas dikin,em dixawzin bi kêfxwesî besdarî konferansê we bibin, mijarek pir girîngê û hemu kurdan eleqedar dike lê mixabin bi vesî la festîval ê em nikarin besdar bibin. Li gel silav û rêzan Ahmet Çelik YEK-KOM e.V. FÖDERATION KURDISCHER VEREINE IN DEUTSCHLAND Hevalin heja mixabin ez e nikaribim di konferansa Kölne de bejdar bim, ji bo dawetname we gellek spas dikim u ji we re serketin daxwaz dikim. Bi silaven birati Mahmut Kiper Hêja kekê Kovan Amedî û hemû rêvebirên KOMKAR.EU`ê, di destpêke de gelek spas ku we rêzadaran ez bi taybetî dawetî konferansa di 27-28-29.08.2010´an de çêbive kirim. Mixabin ji ber hinek sedemên kesayetiya xwe ez nikarim bêm di konferansê de amade bivim. Hêvîdarim hûn di vê konferasa xwe de jî gelek encamnen baş ji bo siyasî ya Kurdistana bakûr derxînin û serkeftî bin. Silav û rêz Kemal Tolan Silav Hevrên Hêja! Gelek spas jibo vexwendina konferansê. Mixabin jiber sedema vexta min li nexweşxanê heye. Ez nikarim beşdarî civînê bim. Digel silavên welathezî û serfiraz bin! Şoreş Zîrek Rêzdar kek Kovan, Bi silavên birayetiyê... Keko, ez hêviya lêborînê dikim, jiber ku ez nikarim beşdariya Konferensê bikim. Karekî me yê gelek girîng derketiye, mixabin di eynî rojan de. Me nekarî em wext biguherînin jiber ku guhertina wext ne di dest me de ye. Ez ji Konferensa we re serkeftin û serfîrazî dixwazim. Digel silavên birayetiyê Şefîk Kaya Merhaba Dostlar, Davetiyenizi aldık teşekkür ederiz, ancak ne yazık ki yoğun işlerimiz nedeniyle konferansa katılamayacağız. çalışmalarınızda başarılar diliyor selam ve sevgiler sunuyoruz. nuran-recep marasli Hevalên hêja, spas ji bo dawetnameya we ji bo Konferansa Kurdên Diyasporayê. Em giringiyek mezin didin xebata xwe ya berkeftî ji bo formulerkirina bîr û ra, dîtin û daxwazên diyaspora Kurd. Pêkanîna Konferansa we di vê çarçoweyê de helkeftinek gelek pîroz e. Mixabin bi egera pêkanîna bernameya Bergeh ku her roja şemiyan bi awayek zindî di ASOsat TV de diweşe, fersenda beşdariya me di Konferansê de nî ne. Lê biryara me ew e ku piştî Konferansê di bernameya Bergeh de em li ser xebata Konferansê û herweha daxûyaniya encamî raya gişti agahdar bikin... YDaxwazên xwe yên serkeftîne digihînin Konferansê... Panela bernameya Bergeh: Cemal Batun, Dara Bilek, Keya Îzol Gelek spas hevlên hêje, Mixabin, ji bo ku karekî min ê acil derket, ez nikarim besdar bibim konfêransa we. Min bibuhurin. Tevî gelek silavan û hêviya biserketinê, Pervîn Cemîl Buroya Kurdî Bruksêl Merhaba, gercekten katilmayi cok isterdim lakin zaman olarak denklestiremedim Basarilar dilerim Saygilar, Sevgiler Mikaîl Aslan Ro bi xêr berpirsîyarên navenda Komkarê ra. Seba-bo dawetnamê gelek-pir sipaz. Ez vê carê nikam tevlê bim. Hêvîdarim carên din tengasî dernakevî, Bimînin nav xêri xasîyê da. Berxudarbin. Sevê Evîn Çîçek Ji bo Komkar, Hevalên hêja, Ji bona ku hûn min vê konferansa girîng re dawet kirine gellek spasiya we dikim. Mixabin ji ber civînên Federasyonê ku min divê amade bim nikarim di konferansa we besdarî bikim. Ji bo konferansê serkeftin dixwazim û hêvîdarim encamên wê bas bibe. igel silav û rêz! Sermîn Bozarslan Seroka Federasyona Komeleyên Kurdistanê li Swêdê ----------------------------------- Birêz Kovan Amedî! Bo dawetnama we zor spas. Helbet bersivdayîna dawetnama we bo me pewîstî ye, lê mixabin jiber ku dawetname dereng ket dest me, di berî de me (Toplum-Der Europa) biryara civînek dabû di roja 28-29.08.2010'anda. Bi vê minasebetê jî em nikarin tevli Konferansa Komkarê bibin. Em hêvîdar in hun me mazûr bibînin. Bo we serkeftinê dixwazim û silav û rêzên xwe pêşkêş dikim. M.Nûreddîn Yekta Berpirsiyarê Toplum-Der saxa Europa ----------------------------------- Bîrez Kovan Amedî, Ez pir sipaz dikim seba dawetnameya ku We bo we konferansê “Li ser rewşa siyasî ya Kurdistana Bakûr û rêlibervekirina pirsa Kurd“ rekirîye. Ez pir kêfxwas bum. Lê belê- çi heyfe ku ez li Fransa nebum, loma dawetnamey We dereng ket desté min. Loma min nekanîya zutir bersivê bidim We. Ez We ra gotarek xa ku mijar-naverok; rêlibervekirina pirsa Kurdê ku min par nivisîbû, namayek ku mîn serokkomare Dewleta Fransa, birêz Nıcolas SARKOZY re rêkiribû We re rêdikim-disînim. Sîlavi rez. DrAli KILIÇ ----------------------------------- Birêz Kovan Amedî, gelek sipas ji bo vexwendina we ya 6.8.2010 ji bo konferansa 27./28./29.08.2010 li Kölnê derbarê “Li ser rewsa siyasî ya Kurdistana Bakûr û rêlibervekirina pirsa Kurd (Açilim), guhartina destûra Tirkiyê û her wisa helwesta Kurdên dîyasporayê bo referandûma destûra Tirkiyê divê çi be?” Mixabin ez ji vexwendina we dereng haydar bûm, ji ber ku ez ji ber sedemên tenduristî ne li NAVEND’ê bûm. Ji ber sedemên tenduristî ez ê nikaribim besdarî konferansa we bibim. Hêvî dikim ku hûn li min negirin. Ez ê kêfxwes bibim eger hûn min derbarê encamên konferansa xwe de haydar bikin. Ez serkeftinê û encamên bas ji konferansa we re dixwazim. Li gel rêz û silavan Metin Incesu

Davetiyeye  cevap vermeyen  arkadaşları  bir kenara  bırakıyorum. Bazı  arkadaşlar zorlanarak, kıvranarak, gerekçeler yaratarak  gitmediler. Çünkü  herkes  bu toplantıların böyle   olmamasını biliyor  ve rahatsızlık duyuyorlar. Eğer  gerçekten   birilerin kafasından   gerçek  bir  Kürd  konferansı  olsaydı, aylar öncesi Kürdlere bir çağrı yapardı ve yüzlerce Kürd yanyana   gelir  bir konferans  hazırlardı. Kürdler  tüm farklılıklarıyla    katılr ve  tartışırdı. Keşke cevap veren arkadaşlarda  gerçek  düşüncelerini yazsaydılar. Silav Kajin

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.