Basbakan Recep ve Türk-Kürt evliligi hakkinda bir kaç söz

Türk devletinin Basbakani Recep ABD'deki basın toplantısında Yunanlı bir gazetecinin "Kıbrıs Türklerinin haklarının verilmesinden söz ediyorsunuz siz Kıbrıslı Türklere istediğiniz hakların aynısını Kürtlere vermeye hazır mısınız?" sorusu üzerine sayın Başbakanın cevabı "Türkiye'de Kürtlerin hak sorunu yoktur"demesi ilginç yada süpriz bir gelisme olarak algilanmamasinin ötesinde, T.C tarafindan sistemli olarak yapilan bir uygulamayi hatirlatti. T. C basbakani Receb`in bu ABD`deki bu açiklamasi Kurdistan ve Kibris`ta T.C tarafindan yasama geçirilen bazi uygulamalar akla geldi. Kibris ve Kurdistan`in T. C tarafindan bölünmesinin ötesinde baska bazi ortak özellikler de akla geldi. Kibris`in Türk ordusu tarafindan isgal edilisinin bilmem kaçinci yildönümünde, apoletleri hayli kabarik bir general tarafindan T.C ve Isgal edilmis kibrisin bir bölümü arasindaki bagi saglamlastirmek ve isgali ebedilestirmek için bir kaç öneri siralamisti. Apoletleri kabarik general, siyasi, ekonomik kültürel iliskilerin gelistirilmesinin yaninda bazi noktalara özellikle kalin bir tonla vurgu yapmisti. T.C basbakani Receb`in " Kibrisli Türklerin haklarinin verilmesinden söz ediyorsunuz, Ya Kürt`lerin haklari sorusuna da " Türkiyede Kürtlerin hak sorunu yoktur" demesi, bu kalin tonlu vurgu da yillardir bilinen ama dillendirilmeyen cok insani ve masumane görünen gizli planlari da gözler önüne serdi. Gürcü olan Türk basbakan Recep ben Rizeli Türk esimde Siirtli Arap, aramizda hiç bir sorun olmadan gül gibi geçinip gidiyoruz demeside isin tuzu biberidir.Apoletleri kabarik Türk general, isgal altindaki Kibris ve Türkiye arasindaki iliskiyi saglam temellere dayandirmak, Kibris`taki isgali ebedilestirmek icin Kibris ve Türkiye`li gencler arasinda sosyal kültürel iliskilerin gelistirilmesinin yaninda, evlilik iliskilerininde gelistirilmesi gerektigini belirterek, bunun Türkiye ile Kibris arasindaki iliskileri bir daha geri döndürülemiyecek sekilde saglamlastiracagini üzerine basa basa vurguluyordu.Isgal altindaki Kibris parçasi ile Türkiyeli gençler arasinda evliligi tesvik etmek.... Böyle sinsi planlar kimin akilina gelirki! Savas ve soykirimlarla Kürt halkina diz çöktüremeyenler, sopa politikasini da elden birakmayarak, Kürt halkina karsi psikolojik savas yöntemlerini uygulamaya geçirip kiro, kuyruklu Kürtler, magara adami...vs söylemlerle asagilayarak, Kürt`lerin Kürtlüklerinden utanmalarini, kendilerini Türk olarak görmelerini amaçlamislardir. Nitekim, Türk metrepollerine sürgün edilen yada Ekonomik sorunlardan dolayi göç ettirilen Kürtler, özellikler Alevi Kürtler, Kürt kimliklerini gizlemis yada inkar etmislerdir.Kemalist-devrimci ( Kemalist-devrimciler deki kastim Deniz Gezmis, Mahir Cayan...vs genclik liderleri ) lerin kismi aktiviteleri ile Kürt gencliginin, Kurdistan ulusal mücadelesinde önemli bir rol üstlenmesi ile Kürt halkina karsi girisilen psikolojik asagilama, yildirma kampanyalarin istenilen sonuca ulasmasi önünde engel olmasina ragmenistenilen sonucu da elde edememislerdir. Bunun tarihsel nedenlerinin yanisira, tarihsel sürec icersinde iktidarlarin Türk denilen devsirmeler toplulugunun düsünsel ve ruhi sekillenmesinde olusturdugu irkçi-sövenist karekter belirleyici bir rol oynamistir. Bundan dolayi Türkiye tarihi bir anlami ile halklarin soykirimlar tarihi ve Türkiyede halklar mezarligidir. Isin ilginc ve tuhaf yönü, Kürt yada Türk, devrimci, demokrat, sosyalist kesimler icersinde Kürt ve Türkler arasindaki evliliklerde, Sömgeci Türk devletinin uygulamak istedigi politiklarin yasam bulmasi ve bizzat kendilerinin de bu isin uygulayicilari olmalari gibi bir posizyonda olmalaridir. Oysa gerek Türk ve Gerekse duyarli kesimlerinin karma evlililiklerde, yok edilmek istenilen dil ve Kültürlere karsi daha duyarli olmasi gerekirdi. Oysa realite ise tam tersi istikamettedir, bir Türk`le evlenen bayan yada erkek Kürt otomatik olarak egemen kültürü kabullenmekte, Kürtle evlenen bayan yada erkek Türk sömürgeci dil ve kültürü dayatmakta bir sakinca görmemektedir. Burada devrimci ilke ve prensipler ayaklar altina alinmakta, sömürgeci devletin asimilasyon ve yoketme politikalarinin uygulayicilari konumuna düsülmektedir.Bu noktada Kürt`ler özelliklede Türk devrimci, demokrat, sosyalist, hümanist..vs kesimlere büyük sorumluluk ve görevler düsmektedir. Insan olmanin en temel insani kistaslar burada kendini ifade etmek zorundadir. Bu bir anlamda kendisi ile irkçi-soykirimci tarihlede hesaplasmadir, Irkçi devletin uygulamalarina karsi cikmak, onun yok etmek istedigi dil-kültür ve halkla dayanisma icersinde olmaktir. Hepimiz insaniz, diller ve kültürler arasinda ayirim yapilmaz demek aslinda o kültür ve dilin yok olmasini istemek ve onaylamaktir.Bu sart ve kosullarda, Türk ve Kürtler arasindaki evliliklerde otomatik olarak egemen irkçi ve asimilasyoncu politikalarin egemen olmasidir. Türk devletinin hedefi Kürtlerin dillerini, kültürlerini unutup Türklesmesi ve tüm politiklarini bunun üzerinde sekillendirmesidir. Temel amac savasta Türklestiremediklerini uygarlik ve medeniyet adi altinda Türklestirmektir. Eger tersi iddia ediliyorsa, sömürgeci devletin yok etme politikalarina karsi, Kürt dil ve Kültürü ile dayanisma icersinde olup, inat Kürt dilini kültürünü ögrenen Türk kardesimiz bir adim ileri gelsin ki bizde bu konuda yanildigimizi ve özelestri de vermeye hazir oldugumuzu belirtelim. Bu gün cok genis kapsamli bir sekilde sürdürülen ve bu temel de AB`de tarafindan da finans edilen " Baba beni okula gönder ve Ana çocuk sagligi " adi altinda yürütülen kisirlastirma kampanyalari, Kürt halki içersinde derin tahribatlar olusurulmustur. Kurdistan`in ekonomik olarak çökertilmesi dogal olarak beraberinde dejenerasyonu getirmistir. Bir anlamda Türk devleti, Kürt halkina ibret-i alem politikasi uygulamaktadir.Recep tayyip utanmadan, bütün insanliga karsi önce etnik kimligini inkar ederek sonrada kendisinin Türk esinin de Arap oldugu ve bunun Türkiye`de bir sorun olmadigi, herkesin baris ve kardeslik icersinde bir arada yasadigi yalanini uydurmaktadir. Kendisi ve zevcesi Emine hatunla anlastiklarina göre Kürt sorunu yokmus, tipki TSK`li apoletleri kabarik generalin söyledigi gibi; karma evlilikleri hizlandirmak ve irkçi-asimilasyoncu kültürü egemen kilmak.....!Herhalde tarihte hic bir devlet ve iktidar, Türk devleti gibi en dogal ve insani temel haklari irkçilik ve yoketme politiklari dogrultusunda kullanamamistir. Ve hiç bir halk da Türk halki gibi bu politiklari dogal olarak [email protected]