بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 30 July 2008

SITE SU AN eRGENEQUNUN SALDIRISI ALTINDA::IPINI KOPARAN ERGENEQUNCULARA KURD MILLETININ ONURUNDA VE VIJDANINDA MAHKUM OLACAKTIR:::bUTUN BU IPINI KOPARAN HERGELELERI IMRALIYA GONDERMELI VE KURDISTAN O ZAMAN RAHAT YUZU GORUR:::fEYZIYI DE BU ERGENEKONUN YENI BASKAN ADAYI OLARAK ONERIYORUM::::

ErgeneQÛN ne olursa olsun eninde sonunda kullanilip bir tarafa atildi. TC devleti Avrupaya yaranmak icin artik eskimiz olan bu örgütünü aleni bir sekilde DEMONTE etti. Ergenekoncu Kürtler ise bize (en basta kendilerine) zarar verirler. Kürt halkinin öfkesini / gücünü / kahramanligini dünya bilir. O gün yine gelecektir yakinda: Yine yalvaracaklar zavallica: - Abi vallahi nenem de Kürttür - bende Kürdüm!! Yeterki Gerilla bu hayin Ergenekoncu cetenin liderliginden cikarilabilsin. En büyük ve canalici sorunumuz budur. Bunu da basarabilmemiz icin basi yalanlarla-dezinformasyonlarla doldurulup dolandirilan gerilla güclerine gercegi anlatmaliyiz. Gerilla'ya yanlis informasyon verilmektedir. Gerilla Öcalani TC elinde esir zannediyor.

Öcalanin Avukat görüşme notlarını bir kez daha gözden geçirelim istedik,,bilindiği üzere hafızalarimiz biraz zayıf ve bir çok şeyi atlayabiliyor unutabiliyoruz , istedikki 1999-2008 sürecinde yayinlanan görüşme notlarından bülümler alalim ve yorumu okurlarımıza bırakarak paylaşalım..1. bölümü ile başlayalım.. '90'ların başında Turgut Özal'ı çok ciddiye almamıştım, bir kandırmaca olabileceğini düşünüyordum. Ancak sonradan Turgut Özal'ın ciddi yaklaştığını ve önemli bir devlet adamı olduğunu anladım. Daha sonra Erbakan'la mektuplaşmalarımız oldu. Özal'da yaptığım hataya düşmemek için Erbakan'ı ciddiye aldım. Mektuplaşmalarda çözüm talepleri konusunda üzerime düşeni yapacağımı belirttim. Turgut Özal'a yeterince tanımadığım şansı aynı hataya düşmemek için bu sefer Erbakan'a fazlasıyla tanıdım. Ancak bu süreçte 28 Şubat darbesiyle kesildi. Yine '99-2000 yılları arasında askeri kanattan Kıvrıkoğlu-Aytaç Yalman ekibi benimle görüşmeler gerçekleştirdiler. Hatta askerin hassasiyetini de dikkate alacağımı belirtmiştim. Ancak başaramadılar. Bu sürecin de önü kesilmiş oldu.“ “Zorlukla demokratik sistemi önleyemez. Cumhuriyetin 90'lardan sonraki süreci, demokratikleşme sürecidir. Bu iradelerinin üstünde bir gelişmedir. Bireylerin üstünde bir süreçtir ki, bu doğrultuyla ancak çözüme gider. Kürtler özgür ifadeyle cumhuriyete eklenmelidir. Özgür yurttaş programını unuttu. Demokratik Cumhuriyette özgür birlik esastır. Demokratik Cumhuriyet güvencedir de. Kürt sorununun çözümü için de şans doğar. Bana göre Türkiye bunu düşünecektir. Seçimden sonra af çalışması gelişecektir. Bütün çalışmalarınızı da af için yoğunlaştırmalısınız. Toplumsal barışın yolunun aftan geçtiğini bilmelisiniz.“ 06.04.1999 Görüsme notlari. “Benim nefes alışım bile Kürtleri etkiler. Bunu biliyorum. Bana yüklenen çözüm imkanı, devletle zıtlaşma değil; çıkmazı derinleştirmeyelim. Türkiye Cumhuriyeti''nin dünyada sıkışması nasıl aşılır? Biz ılımlı yaklaşacağız. Onlar da adım atmalılar. Böylece gelişme olur“ 06.04.1999 Görüsme notlari. "Ne siyasi, ne de askeri çözüm, demokratik çözüm Türkiye koşullarına uygundur. Otonomi uygun olmayabilir, gerçekçi olmaz. Nüfusun yarısı Doğu'da yarısı Batı'dadır, uygulanamaz. ABD modeli demokratik çözüm gerçekçidir. Öyle taviz vererek değil gerçekçi çözümler getirerek. Çok önemli bir şey söyleyeceğim. İlk defa size söylüyorum, HADEP barajı aşamayacak. Olağanüstü bir kararla Ecevit desteklenebilir, ya da Yılmaz önerimdir. Bu oylar böyle boşuna heba olmasın. Ecevit veya Yılmaz'la görüşerek olabilir. Tarihidir, değerlendirmek gerekiyor. Genel seçimler için bunu önemli buluyorum. Onlarla görüşürsünüz.“12.04.1999 görüsme notlari. Avukat Yılmaz'ın daha uygun olabileceğini söylüyor, ancak Başkan “Ecevit daha uygundur“ diyor. “Ecevit ile çözümlenebilecekse görüşülmelidir. 8 maddelik talebi de görüşmeye götürmek gerekiyor. Ecevit bunu önemli karşılar. Demokratik çözüme katkıdır. Ecevit'in başkanlığında gelişebilir. Oylar boşuna gitmesin. Demokratik çözüme götürür. Ecevit'e bunu onaylarsanız çözüme gelebilirsiniz, demokrasiyi güçlendirirsiniz denilir. Barışa hizmet için Güneydoğu da dahil barış anlayışına hizmet için biz sizi desteklemek istiyoruz. Demokratik çözüm benim durumumun yargılanması, af vb. görüşler halka sunulur. Ecevit'in kendisi de bunu istiyor. Heyet halinde görüşün. Bu demokrasiyi güçlendirme işidir. Aksi halde ben açıklama yaparım, falan partiyi destekleyin diye. Buna gerek kalmasın. Benim de görüşüm olarak söylersiniz. DSP ile görüşün. 8 madde idealdir, Ecevit'in tarzıdır. Anti-feodal çözümdür. Ecevit uyabilir. Ecevit'in birinci parti olmasında zarar yok. Ecevit'in şahsının da ötesinde demokratik çözüm şansıdır."12.04.1999 g.n "Barış görüşmeleri için geç kalıyoruz. MHP ile görüşün. Sürece karşı duramaz.....Savcıya son olarak bir mektup yazdım. İçeriği daha güzeldi. İyihal için kullanacaksınız bunu, mükemmeldir. Güncelleşecek pişmanlık yasası üzerinde duracaksınız. Her parti ile bu konuda görüşeceksiniz. Anayasal açıdan af olmuyor. Pişmanlık yasası bunu şekli olarak kapatır. Af için Anayasal değişiklik gereklidir.“ 12.04.1999 G.N Avukat, pişmanlık kelimesine karşı çıktı. Yani bu konu çok olumsuz etkileyecek, olumsuz anlaşılacak biçiminde avukat kendi görüşlerini belirtmiş. Başkan “Dışarıya farklı yansıtın“ 12.04.1999 G.N “Arabuluculuk talep edin, çözüme ilişkin destek isteyin. Onların haberi var. Sonraki görüşmede ABD'den ve İngiltere'den haber getirin. Onlara, bizi ve Türkiye'yi barıştırın, uzlaştırın deyin. Kavga yok, silah yok ve bu sene bitiyor deyin.“12.04.1999 G.N “Ordu MHP'yi böyle bir noktaya çekti. Gelişmeler biraz daha olumlu. Tek dalgalı FM radyosu geldi. Sabah Gazetesi verildi. Bursa'da çıkan yerel gazeteler verildi. . . Avukatların çalışma tarzı tamamen gözden geçirilsin. Size bir soru sorayım, diyelim ki devletin artniyeti var, büyük bir oyun oynuyor, sonuçta ceza verecek, devlet bu oyuna niye başvursun? Gazeteler aracılığıyla ortamı oluşturur, kalkar yapacağını yapar, tavır koyar, dünyaya karşı da durur. Niye tavır almasın? Avukatların, dünyanın yapacağı bir şey olmaz. Onlara soru sordum kızdılar. Bir devlet imha etmek isterse ilk gün yapar. Gizlisi var, açık dahi sahip çıkmaz. Oyun kelimesi bile iyi değildir biraz. Bu devlet ciddidir. Böyle ufak oyunlara niye başvursun? Bu ona karşı 93-96 sürecine karşı gelişti. . Buna sanıyorum inanmanız gerekecek. Bu devlet bildiğiniz çete devleti değil. Bu sözlerini de duydum. 6 Mayıs operasyonunu yapan bu devlet değil. 96 Çiller olgusu dışında bir devlet konsepti var. Devlet saptırıldı deniliyor. Konseyin devlet tavrı doğruya daha yakındır. Ben de yeni kavrıyorum. Batı grubu mu desem, durum görünürdeki gibi değil. Kendi politikasına hakimdir. Bütün sivil kurumlara da avukatlara da şeyini yürütecektir.“10.05.1999 G.N “Teslim alınma NATO kararıdır. ABD önderlik etti. Dikkat edin, o gün tüm Avrupa ülkelerine inişimiz yasaklandı. Pirimakov'da yasakladı o gün. Bu tespit edilmeli. Benim hakkımda NATO seviyesinde de karar var. Ne içerdiğini bilemiyorum. Bildiğim kadarıyla silah bırakma karşılığında, demokratik çözüm. Benim hakkımda karar 96 yılında alınmıştı. NATO kararı; direnirsem vurulmam, esir alınırsam da çözüm idi. Avukatlara, biz engelleme koymadık diyorlar. Belgeleri yeterli olanlar gelir. Kimse taşkınlık yapamaz onlara. Kardeşlerimize tek laf eden oldu mu? Savunma noksanlıklarını engellemelerini fazla abartmamak gerekir. Olağanüstü bir durum burası. Güvenlik nedeniyledir. Tek koğuş da aşırı bir işkence değil. Aşırı güvenlik endişesinden kaynaklanıyor. Mücadele ederek bunu aşmalıyız. Doktorla konuştum, barış ve benzeri şeylerden bahsettim, yetkimiz olmadığını söyledi. Psikolojik ortamı sordum; büyük fırsat avukatlara verildi diyor. Tek kişi benim hakkımda konuşamaz, tek hak avukatlara hukuki açıdan 125. Madde uygulanacak. Planlama öyle. Avukatların misyonu ortamı yumuşatma olmalı. Mahmut gibi birisi PKK'ye ulaşıyor. Yoksa kuş uçurtulmaz. Bu bir işarettir. Sizin bir açıklama yapma durumunuz olabilir. Hiç bir devlet yetkilisi benim hakkımda açıklama yapamaz. Ahmet Zeki'nin yöntemi uygun bir yöntem değil. O yönlü olursa adım atılamaz. Devletin adım atma olanağı varsa da devlet çözümü demokratik olur. Olumsuzu kimse engelleyemez. Olumlu imkan var. Panel, sempozyum, demeç vb. yöntemleri kullanın. Sağlığım iyidir. Fiziki olarak psikolojik durum gelişmelerle ilgilidir. İyi izlenimler aldık, gelişmeler var. "10.05.1999 G.N "Benimle iki cümle konuşmak en üst kararla olur. Devletin en üst kararıyla buradasınız. Bu şansınızı kullanın. Tehlike falan yok. Adınızı sordum, pek anti-pati ile karşılanmıyorsunuz. Konum öyle. Bizi daha sonra yaktı demeyin. İyimser değil, iyimserliği geliştiriyorum. Kaba küfür, fiske yemedim. Sana iyi muamele yaptık teşekkür borçlusun diyorlar. İsteseydiler daha kötü yapardılar. "10.05.1999 G.N “Kamuoyunu siz hazırlayın. Buranın statüsü, koşulları nedeniyle davanın uzun sürmemesi olumlu olur. Benim size söylediklerim kişilerin görüşü değildir. Zıtlaşmadan kaçının. Bu politikayı alçakgönüllü uygulayın. Sizden bir rahatsızlıkları yok, çekingenliğe gerek yok. Avrupa'ya gitmeye gerek var mı? Ahmet Bey öyle söylediler.“ Öyle bir durumun olmadığını ifade ettik. “Barışı, demokratik çözümü zorlayın. Avukatlar cephesinde toplanın, çağrı yapın. Anlamaya çalışın. Sondaj yapın. Basına ne yansımıyor ve tekrar deneyin. Sanığım iyidir deyin. Çok kötü durumda olduğum imajı onları rahatsız ediyor. Esas olarak barış ve demokratik çözüm süreci üzerinde duruyor deyin. Aydınlık'a da mesajımı ısrarla verin."10.05.1999G.N "Güney'de işbirlikçilik, özellikle KDP'ye dikkat edilmeli. Herkese serbest çalışma hakkı tanınmazsa, devrimci tarzınızı her yola uygulayın. Özellikle Erbil'in herkesin serbest çalıştığı alan olması için cephe alabildiğine yüklenmeli. En zayıf halkaları budur. . KDP'nin sıkışık olacağı Türkiye'den hatta ABD'den eskisi gibi destekleneceğini sanmıyorum." 13.05.1999 G.N "ABD ve Avrupa ile Türkiye'de ve Türkiye ile barış çabalarına desteğe dayalı diplomasi ve hatta Güney'de de önemlidir, yürütmelisiniz. Bu çizgide diplomasi daha sonuç alabilir, ama eskisi gibi değil. Yani Türkiye'yi karalamaya, baskı altına almaya dayalı bir çizgide değil." 13.05.1999 G.N "“Türkiye'nin tavrı olumlu bu konuda. Çok saygısızlar. İrtica konusu ciddidir. Ordunun tavrı olumlu bu konuda. Cezaevlerine ve Avrupa'ya gönderilen mektuplar yayınlanabilir. Aydın, Ordu, Sakarya'ya ve Diyarbakır'a mektup yolladım, hepsini alıp yayınlayın, çoğaltın. Benim çıkardığım sonuç, çizgi şöyle; Ahmet biraz kendisini de bizi de zorladı. Teptiler. Bu güçlerin kendisine göre yanıtıdır. Devletin içinde çeşitli güçler var. Bizim muhattap olarak aldığımız devlet, 93-96 döneminin devleti değil deniliyor. Konsept farklı. 1996'dan beri Selim Okçuoğlu aracılığıyla gelen mesajlar ve benim cevaplarım toplansın. Kendinle getir. Buna engel olmazlar. (Mahmut'a söylüyor) 96 deyip geçmeyin. Buna gelmeyen parti REFAH'ın sonu, biliniyor. 28 Şubat Türkiye'de olumlu bir yön ortaya koymuştur"13.05.1999 G.N "“Gelişte eğer öldürmek isteseydik, helikopterden atardık, niye üstümüze alalım deniliyor. Burada yüksek güvenlik var. Bize sağlık yönünde tehlike gelmemesi için tedbir alınıyor. Benim ölmem panik gibi bir durum yaratıyor. Ufak bir zehirlenme bizim için asla kabul edilemez deniliyor. Beş gardiyan müşterek bakıyor. Ben isterim ölmeyi, onlar istemezler."13.05.1999 G.N "toplantı mı yapıyorlar, çalışma mı yapıyorlar. Ben Pelşin'in durumunu bilmiyordum tabi. Niye alınmış? taraflarla şeyi mi olmuş. ( Kadın arkadaşlardan 3 sayfalık kapsamlı bir not var, Pelşin'in durumu da orada açıklanmış) Hangi taraftan olan kadınlar gönderiyor notu, (taraflardan değil , PJA meclis toplantısı sonuçları aktarılmış ) Bazıları zaten diğer tarafa gitmiş, onlarda kendi aralarında şey olmuşlar. Onlara ilişkinde açıklamam olacak, sonra mesajı alırım. (Z. Aydar mesajında hazırlık komitesi için şu isimleri öneriyoruz, uygun görürseniz, çalışmalara başlayacaklar diyor: Cemal, Fuat, Şahin, Dr. Ali, Rubar Çele, Nuda, Bese Hozat, Asya) hangi Fuat, eski Fuat'mı ( evet ) Benim söylediğim Nuda mı? Nuda nerede şimdi (ülkede olduğu belirtiliyor ) Avrupa'dan gitmiş öyle mi? Şahin küçük güneyli olan mı? (Evet) Erzincanlı olan Bese mi ? ( Bese Hozat ) tamam Hozatlı Bese'yi söylüyorsunuz. Suriye de yanımdaydı. Rubar'la Viyan kim? ( Rubar Çukurcalı HPG den , Viyan güneyli genç bir arkadaş.).....Ben bu oyuna gelmem. Sizi de bu oyuna düşürme ihtimalleri vardı, kıl payı kurtardınız. Ama ben kurt gibiyim hemen sezdim. Basit taraf oyununa gelmedim. Beni taraftar konumuna getiremediler. Biz bu oyunlara düşmeyiz. Sanki ben uyuyacağım. Cuma kendini akıllı sanıyor, onu ciddi uyaracağım. Ferhat avradı alıp kaçtı peki siz ne yaptınız. Bunlar zavallı. Aslında benim sayemizde yaşıyorlar."17.03.2004 G.N "(Bazı arkadaşların, görüşme notlarının özellikle isimlerin de yer aldığı bütün ayrıntısıyla yayınlanmasının -son haftada görüldüğü gibi- çeşitli sorunlara yol açtığı, ayrıca sizi de dönem dönem zor duruma düşürdüğü yönünde bir mesajları vardı. Bu konunun size aktarılarak sizin bu konudaki görüşünüzün sorulmasını istiyorlardı.) Bu konuda sorumlu olan sizlersiniz. Mesela bu hafta üçünüz geldiniz, siz düzenlersiniz. Basına ayrı diğer yerlere de ayrı düzenler gönderirsiniz. Beni kamuoyunda zor durumda bırakmayacak şeyler yapın. Bu düzenlemelerden siz sorumlusunuz. (Görüşme notlarının bütünüyle olduğu gibi yayınlandığından haberiniz var mıydı?) Hayır, haberim yoktu. (Bu konuyla Fuat arkadaş İlgileniyordu. Bu konuda özen gösteriyordu. Görüşme notlarının tümüyle yayınlanmaması bazı sorunlara yol açmıştı. Tecrit,sansür gibi...) Hayır, ben her yere ayrı mektup gönderin diyordum. Basın açıklamalarını siz düzenleyin demiştim. Bu yöntem uygulanmazsa sorumlu olan sizlersiniz. Beni kamuoyunda güç duruma düşürecek basın açıklamalarından -bu görüşe üçünüz geldiğiniz için- bundan sonra siz sorumlusunuz. Sanırım bu anlaşıldı." 27.10.2004: G.N Devam edecek.. selam ve saygilar [email protected]

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.