Evet, cevabınız aynen beklediğim gibi çıktı!.
Üstteki yazımda her gerçekliğin benzersiz ve tekil
olduğunu yazmıştım.
Ama siz kendi duygu ve hayallerimizle, masallarımızla...
dağlara çıkıp kaleşnikof alan Kürd gençlerini Pentagon'un paralı
M16'lı işkenceci askerleriyle karşılaştırdınız.
O özel eğitimli Pentagon makinasının
'olagan disi' durumlarda 'normal gerceklikle'
baglantilarinin tamamen kopabildigi gerçekliğini
nasıl bizim gerçekliğimizle bağlantı kurma vıcdanında bulundunuz
anlayamadım gitti.
O paralı askerler nerde normal insanlar oluyor muş!?,
hangi yardım kurumunda çalışmış iyi ve normal insanlar mış!?.
Sakın Pentagon'a bağlı istilacı, sırt ovma yardım kuruluşları olmasın bu?.
Neyse, ben sizin bahsedilen o Öcalan'in sapıklıkları ile ilgili yazıya getirdiğiniz
eleştirilere katılıyorum.
Bende böyle basit belden aşağı bir muhalefete prim vermiyorum.
Benim tek derdim,
Öcalan ideolojisi ve örgüt gemisinde bir zamanlar yer alan insanların
yaşanan yanlışlarda komple ortak yapmamanız.
O insanlar bir Kürt çocuğunun öldürülmemesi ve mutluluğu
için yaşamını, bedenini feda etmeye hazırdı.
Yani koşulları olduğu gibi algılıyor ve normal insanlardık...
Ama dediğim gibi Öcalan'ın gerçekliğine karşı olan
kör duruşumuzun o karanlık nedeni bizleri onun pratiklerine
ortak etti.
Dedim ya taa o zaman da bazı şeylerin ters gittiğinin
farkındaydık, işte halkımızın durumu, alternatifsizlik, korku
ve özgüvensizlik tüm umutlarımızı Öcalana değer vermeye neden
oluyordu belki.
gerilla ve pentagon makinaları