Selam Nemirdani,
Almanların kaçırılması olayını güzel çözümlemişsin. Tebrikler.
Almanya 1830'lardan başlayarak Kürdistan'la ilgili niyetlerini Osmanlı'yı payanda ederek uygulamaya koydu. Kürdistan'ın tam sömürgeleştirilmesi, giderek sömürge statüsünden daha geri bir pozisyona mecbur edilmesi almanların bölgeye dair vahşi uygulamalarının sonucudur. Anılan yıllardan beri kürtlere uygulanan her soykırımın, her tehcirin arkasında istisnasız Alman hükümetleri vardır. Ermeni ve süryani soykırımlarının birinci dereceden sorumlusu da Almanya'dır. Türkiye'nin inkarcı ve katliamcı politikalarının bugünkü en büyük dayanağı yine aynı Almanya'dır. Kürdistan sorununun çözümsüzlüğe ve tabiiki kürtler adına felaketlere düçar edilmesi Almanya'nın lanetli planlarıyla sıkı-sıkıya ilintilidir.
Almanya'nın adeta ruhuna işlemiş kürt karşıtlığına rağmen Öcalan'ın bu gerçeği örtbas etmek istercesine Amerikan-İsrail düşmanlığı körüklemek için islam gericiliğinin bile cesaret edemediği sloganlarla kışkırtıcılık yapmakta olduğu bilinen bir olgudur. Türkiye'nin panislamist-pantürkist iktidar eliti ve derin güçleri alenen yapamadıkları ABD-İsrail karşıtlığını Öcalan'a havale etmiş görünmektedirler. Öcalan'ın beyanlarına ilaveten PKK'nin Güney Kürdistan ve dolaylı olarak Irak pratiği aynı taşeronluğun icbar ettiği bir sonuçtur.
Öcalan'a yönelen muhalefetin ve geliştirdiği eleştirilerin, önemli bir bir truva atı elde ederek Kürdistan ve bölgede avantaj sağlamak isteyen türklerin elini zayıflatacağı endişesi taşıyan türk hükümeti ve genelkurmayı Almanya'yı bu truva atı üzerinden uyarmak durumunda kalmışlardır. Öcalan'ın her beyanatı ve eylemi devlet kademelerince teferruatına kadar hesaplanmış durumdadır. Söyleyenden çok söyletene bakmak gerekir. Kısacası Öcalan basit bir günah keçisi konumunu koruyor. İhanet gerçeği serok bozuntusunu sadece kendi milletine karşı suç işlemeye itmekle kalmıyor aynı zamanda sömürgecilerin işlediği suçların taşeronu ve sorumlusu haline getiriyor.
İyi dileklerimle. Hürmetler.
Günah keçisi serok..