Muhalefet böyle yapılır ve açık politika böyle yapılır. Başka türlü yapılacağını düşünmek, dolayısıyla katılmamak sizin hakkınızdır ve anlaşılır bir tavırdır.
Kürdistan mücadelesinin ete kemiğe büründürülemeyişinin sebebi temiz ve açık toplum kurmaya yeterli özenin gösterilmemiş olmasında yatar. Yazımda dile getirdiğim suçların bir tekini işlemiş olan insanlara gelişmiş demokrasilerin hepsinde mahkeme yolu gözükür. Kürtler, kendi suçlulularını yargılamadıkları sürece başkaları tarafından yargılanan millet olarak kalacaklardır.
Katmak konusuna gelince, siyasi yetmezliği kat be kat aşan ağır suçların varlığı sözkonusudur. Binlerce insanın sürek avı misali katledilmiş yada susturulmuş olması bir olgudur. Yaşanmış olan gerçekleri dillendirmek her insanın hakkı ve görevidir. Birileri sesini yükselttikçe mağdur olanların suskunluklarından arınarak seslerini katmaları mümkün hale gelecektir. Katma isteğinde bu nedenle beis yoktur. Aksine bir tutum yanlıştır. Geçmişte cereyan etmiş olayları açıklıkla olduğu kadar katılımcıları ve destekçileri ile ortaya koymak, muhtemel cinayetlere karşı bir bariyer oluşturacaktır. Siyasetçilerin görevi, işlenen cinayetler sonrasında (kiralık ağıtçılar misali) teorik mülahazalara girişmek yerine yeniden husule gelmesi muhtemel cinayetlere ve hak ihlallerine karşı engelleyici tavır almaktır. İnsan yaşamını korumak, baskıcı ve kirli uygulamaları teşhir etmek öncelikli olduğu kadar görmezlikten gelinmeyecek bir sorumluluktur. Hiç kimse baskıcılığı ayyuka çıkaranlara gözlerini yumma lüksüne sahip değildir. Dahası baskıcıların alternatifi aynı baskı dalgasına (dönemine göre) omuz vermiş eski şerikleri ve müttefikleri değildir. Dünyanın hiçbir yerinde suçluları suç ortakları yargılamaz. Yargılama, modern hukuk prensiplerini esas alır.
İnsan haklarını, düşünce özgürlüğünü, muhalefet hakkını ve varlığını yeterince gözetememek Kürdistan mücadelesinin önemli bir eksikliği olagelmiştir. Kendisi bizzat bu hak ve özgürlüklere ihtiyaç duyan ve kazanımı için mücadele eden bir halkın kendi içinde örgütleri eliyle yaşama geçirilmiş ağır hak ve özgürlük ihlallerini soruşturamayışı Kürdistan mücadelesinin adeta tecrit konumunda tutulmasının nedenlerini de açıklamaktadır. Suskunluğun, dağınıklığın, ne yapacağını bilemez hale düşürülmenin en etkin belirleyicisi kürtlerin kürt örgütleri eliyle en az sömürgecilerinki kadar baskıcı yöntemlerle kontrol altına alınmış olmasında aranmalıdır. Çağdaş yöntemleri izleyen yeni açılımlar yaratılmadığı sürece suskunluğun ve ataletin aşılmasına imkan yoktur. Kürdistan mücadelesinin dünyada kabul ve destek gören bir mücadeleye dönüştürülmesine bugünkü haliyle imkan yoktur. Özgür düşünce ve insan yaşamına saygı kürtlere üzerinde birleşecekleri ilk ama en önemli basamağı sunmaktadır. Diğer bir yandan, dünyanın diğer halklarından içtenlikli destek ve yardım sağlanabilmesi de özgürlükçü bir tutumun sindirilmesine bağlıdır. Açıklık etrafında, serbestlik etrafında, gönüllülük etrafında biraraya gelinebilir. Çağdışı yöntemlerde ısrarın, mücadele eden kitlenin hacmini her gün biraz daha küçülterek aktif mücadelenin kararlı unsurlarını devre dışı bırakmakta olduğu bir olgudur. Bunun nedenleri de açıktır, müsebbipleri de açıktır ve hala yetmezliklerini topluma dayatmak durumundadırlar. Onlarla değil onlarsız devam edilmesi son derece rasyonel bir algılayış tarzı olmasının ötesinde kürtlerin ilerleyebilmek için hangi kamburları sırtından indirmesi gerektiğini de göstermektedir.
İfşa etmekte olduklarıma dedikodu diyeceğinize gerçekliğine kulak verip tüyler ürpertici boyutunun kürtlere neye malolageldiğini kavramaya çalışmanız, size de korkudan sıyrılıp hiç değilse isminizle ve kişiliğinizle katılma yada katılmama hakkını sunacaktır ki sizin bu hakkınıza omuz vermekte kürtlerin önceliğidir.
Sindirilmeye, baskıya, tehdide, cinayetlere ve tüm bu saydıklarım önünde gerilemeye, sessiz kalmaya hayır diyorum. Temiz toplum temiz insanlarla yaratılır. Açık toplum açık siyasetçilerle yaratılır, kapalı kutularla değil.
Yenilginin izdüşümü karanlıkta aranmalıdır...!