Kimi kazkafalılara göre; hatası ve sevabıyla sahiplenilecek biri...Kimisine göre; feodal ve aşiret ağası. Kimine göre de; Amerikan uşağı ve ihanetçiydi o...
Liste uzar gider.
Utanmaz ve arsızca değerlendirmeler dün de vardı bu gün de olacaktır.
Kendi tarihine yabancılaşanların, moderinite adına pervasızlığın alasıdır bu tespitler.
Arsızlık örneğidir.
Yapamadıklarını, tarihi şahsiyetlere yönelerek gizleyenler ve kendi pisliklerini örtmek için mutlaka saldırı ve değerlendirmelere soyunacaklardır.
Sözüm ona aydın, sözümona örgüt veya şahıs babında.
Kirli değerlendirmelerdir.
1970'li yıllarda çokça sosyalist geçinen ve Sovyet uşaklığında yarışanların ibretverici saldırıları unutulmadı.
Sonrasında bu saldırgan guruh, onun mezarı başında el açarak duada bulundu.
Utanç verici bu resim, belleklerde tazedir.
İkiyüzlü sahte yurtseverliktir Barzaniye saldırı.
4 veya 5 yaşlarında radyo aracılığıyla Barzani ismini duyar ve ailede sohbetle o efsane insanı adını duyardım.
Hiç bir Kürd örgütü sol adına da olsa onu içselleştirmedi ama, çokça Che Guavera'yı dillendirdi.
Oysa kendi Che'leri de vardı.
Çokça; Marks, Lenin, Stalin, Kuruşçev, Brejnev, Kastro, Enver Hoca'lar anlatıldı ama, Barzani pek hatırlanmak istenmedi.
Geçmişe bakıp bunun özeleştirisini yapanlar da olmadı.
Dün Barzani'ye köfredenler; bu gün Güney kazanımlarına da, aman sen de diyebilmekte.
Barzani'yi sahiplenmek KDP'li olmayı gerektirmez. Yurtsever veya solcu olmayı da gerektirmez.
Kürdüm demek yeterlidir.
Kürd Milli direniş önderleri teraziye vurulmayacak kadar şereflidirler.
Türk Tarih tezine endeksli kazkafalılar, Şeyh Said'e gerici, şeriatçı diyebilecek kadar TC tescillidir.
Kadı Muhamede, Alişere, Sed Rıza'ya ağa, aşiret reisi, çapulcu, şaki, köylü, feodal v.s düyebilecek kadar fukara ve zavallı insanlardır.
Benliğine, değerlerine sırt çevirenlerin uşaklıkta üstlerine yoktur.
Ne adına, hangi ideoloji ile olursa olsun kendi mezar kazıyıcılarıdır.
Tarihi sorgulamak adına tarihe yabancılaşmak, acınacak konuma düşmek ve düşürülmek acı vericidir.
Bölüşülmüş, parçalanmış bir ulusun ki, dünyada benzeri olmayan bir milletin ferdi ve bireyi kendi milli değerlerini esas alarak ancak politik olabilir.
Tarihi değerlendirirken kendi değerlerinizi, değerlerinizi yokeden yapıyı deşersiniz.
Başarı ve başarısızlığın nedenlerini sorgularsınız elbette. Bu objektif değerlendirmeleri esas almanızdandır. Onun yerine subjektif niyetlerinizi monte ederek bir millete sunma hak ve yetkisini nereden alıyorsunuz sorusuna cevabınız olmayacaktır.
Tartışmalarda kullanıcıların kullandığı uslup kendilerini aşıyor.
Biz okuyucuları da derinden sarsıyor.
Molla, Şeyh, Seyit, Pir, Qadı vs....unvanlar o insanları küçültmez, hiç küçültmedi. O unvanlarıyla o insanlar destanlar yarattı. Bir de dönüp 'serok' unvanıyla yapanların yaptıklarına bakın gerçeği daha iyi görürsünüz.
Güneyde eğer bu merhaleye gelmişse o kavga, Molla olarak küçümsenen o onurlu duruşun sahibine borçludur bu millet.
Kendi b....kunda boncuk arayanlar, söylemleriyle gündemi kirletme, ucuz dil kullanma hakkına sahip değildir.
apocu mantigin daniskasi burada