Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 13 November 2013

Dava adamlari gerekli
Kendi sözüne, kendi kararına, kendi inançlarına göre büyük bir saygıyla yaşayan kişilikler fazla yok. Öncelikle davamıza yararlı, yeterli olmayan kişilikler sorununu çözmek gerekir. Başka türlü karşımızdaki düşmanın üzerine yürüyemeyiz. Büyük bir namus meselesi,büyük bir insanlık meselesi, büyük bir şeref meselesi ve büyük bir yaşam meselesi nedeniyle sonsuz inanç ve Çaba Sahibi Olmak Zorundayız. Bazilarinda hiç vicdan yok. Büyük bir insanlık kavgası, insan olma kavgamız var, çok büyük bir haksızlıkla karşı karşıyayız. Bir gerçekliğimiz var, katliamdan geçiyor. Bir halkımız var, insanlık dışında bırakılmış. Kim bunları göz ardı edebilir? Gerçek buysa saygılı olmak lazım. O zaman namus, onur, diye bir kavramdan bahsedebiliriz. Çok sınırlı da olsa imkan yaratmayı, büyük bir arzuyla ve önemli bir gelişme gibi görerek yaşama girmeliyiz. Hele hele önemli bir gelişme imkanı yakaladık mı dünyalar bizim olmalı. Çünkü orada yaşamın imkanı ortaya çıkıyor, büyük haksızlığa bir darbe vuruluyor, bir şeref elde ediliyor. Bunlarda yaşam bulunabilir. Başka türlü yaşanılmaz. Israrla, bizim olmazsa olmaz kabilinde bazı gerçeklerimizi görmek istemiyorlar. Terbiye, öncelikle haddini bilme ve ölçülerini tutturma ile başlar. Varsa bir beynimiz, yüreğimiz bu temelde müthiş kullanmalıyız. Bu yaşa gelmişiz, karşımızda çok yakıcı sorunlar var. Değil bazilari gibi yaşamak, nefes bile almak zor. Bazilari gibi kendi kendini kandıran yaşama giremeyiz. Yaşattığı mı, yoksa öldürdüğü mü; kazandırdığı mı, yoksa kayıp mı ettirdiği belli olmayan bir tarzı biz affedemeyiz. Bütün bunları biz kendimize yakıştıramayız. Ama kimine göre her şey mümkündür. Tarzlarında sonuna kadar başarısızlık var. Güç, birlik olmaktan doğar. En basitinden güçlü birleşenler güç olurlar. Her devrim, irade büyüklüğünü gösteren bir avuç insanın işidir. Devrim sonuna kadar iddialı olan, sonuna kadar yürüyebilen ve yaratabilenlerin eseridir. Düşmanın bir deyimi vardır, "Bu halk adamı olmaz" der. Biz bunu kabul etmemeliyiz. Biz bal gibi adam oluruz. Bütün işlerimizi doğru yapabiliriz. Kendimiz buna yeterli olabiliriz. Bu, devrimcilerin dilidir, bizim dilimizdir. Bu, bizim tarzımız ve gerçeğimizdir. Düşmanın dilini ve tarzını bırakmalıyız. O “adam olmazlık, yetmezlik, beceremezlik, hep yenilmek” gibi düşüncelerinin hepsi düşmanın dayatmasıdır. PKK‟nin her şart altında kesinlikle saygı duyulması gereken bazı değerleri vardır. Kimse bizden bu değerlerden taviz vermemizi bekleyemez. Şehitlerimiz var, kişilikleri emredici bir komutadır ve gerekleri yerine getirilmelidir. Halkımızın beklentileri vardır, halkımızın insanlık yerine konulması gerektiğine dair sözümüz vardır ve bunların gerekleri yapılmalidır. Bunun önünde hiç bir engeli, hiçbir yetmezliği de kabul edemeyiz. Biz insana güvenmeliyiz, insanı esas almalıyız. Insan başarır. İnsanın, doğru yola girdikten sonra yapamayacağı hiç bir şey olamaz. Bunun için bazilarinin çarpık yürüyüşünü kabul edemeyiz, anlam veremeyiz, onay da veremeyiz. Burada bir savaş var. Dönüşmesi gereken bazi yöneticilerdir. Biz sonsuz inanç adamı ve sonsuz çaba sahibi olmak zorundayız. Bunlar PKK‟yi PKK yapan veya bizi hedeflerimiz konusunda başarıya götürecek olan esas kişilik özellikleridir. Büyük bir kavga kişiliğine ulaşmak gerekir. Kavga kişiliği de öyle kiminin sandığı gibi değil, çok iyi eleştiren ve çok iyi yapabilendir. Yiğitlik, çevresi için gurur, başarı ve cesaret kaynağı olmak değil midir? Evet öyledir. Yigit olmak lazim. Bana göre her tür düşmanı yenilgiye götürecek olan en büyük güç, insanın patlama gücü, savaşma gücü ve örgütlenme gücüdür. Bunu açığa çıkarırsak düşmanı yenebiliriz. Bunun dışında kim kime ne veriyorsa yanlıştır. Kim kime “sen güçlüsün”, kim kime “başka türlü güçlü olabilirsin”, “sen bana dayanarak ben sana dayanarak güç olabiliriz” diyorsa yanlıştır. Bu, aynı zamanda saygısızlıktır. Tecrübeler şunu gösterdi: Biz biraz özgücümüzle çalışarak buraya geldik. Bu halkı biraz özgücüne kavuşturarak bugüne getirdik. Ancak yinede henüz özgücü değerlendirme çok sınırlı. Bir insanın sınırsız büyüme gücü vardır. Bir insan isterse kendisinde her şeyi bitirebilir. PKK aslinda budur. PKK‟nin devrimdeki zafer tarzı da budur. Kendimizi patlatmaktan, kendimizi başarıyı zorlayan ölçülere sahip kılmaktan çekinmeyelim, korkmayalım. Tutkumuz, irademiz hep buna yürümeli. Bunun dışındaki şeyleri basit görmeli ve tenezzül etmemeli. Bizi başarıya ve her tür çözüme götürmeyen bir kişiliği biz ne yapalım? Bizi düşman karşısında bir oyuncak gibi bırakan ve her gün ucuz nedenlerle kaybeden bir kişiliği biz ne yapalım? Bizde yaşanan en temel sorunlar bunlardır. Büyük hakaretler var. Düşmanın bir günlük uygulamaları bile bizi arşa kadar isyana çekiyor, isyana davet ediyor. Bu düşman büyük bir beklenti içinde. Büyük bir haksız, büyük bir zalim olduğu halde bizi kötüleyerek, karalayarak sonuca gitmek istiyor. Bunu yüreğimiz kabul edebilir mi? Bunu nasıl kolay kabul edebiliriz? Eğer, “bunu yüreğimize oturtamayız” diyorsak, o zaman kararlılık noktasını, temsil düzeyini dogru yakalamalıyız. Bunun dışında her şey yalan, sahtekarca ve objektif olarak düşmanı esas almaktır. Tarz, dil ve çaba yetmiyorsa, kendimizi yetiştirmeliyiz. Doğrusu budur ve bu da mümkündür. Gerisi yalandır, oyalamadır. Tüm insanlık tarihinin güzel öğretisi, her tür tanrı öğretisi, her tür yücelen insan öğretisi bunu emrediyor. Neden buna karşı çıkalım? Karşı çıkan düşmandır ve o da hakkedilen yere gidecektir. Ama biz hakketmediğimiz yere gidemeyiz. Bunun için ısrarlı olmaliyız.
Saygilar

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.