Bu forumda herkes sırf senin terbiyesizliğin ve yazılardan zoraki anlamlar çıkararak saldırma hastalığın nedeniyle bu forumun işlevsiz hale gelmeye ramak kaldığını görüyorlar. Son üç gündür yapılan tartışmaları izleyen herkesin açıkça gördüğü ve inkar edemeyeceği bir tek şey vardır; Sen de dahil olmak üzere birilerinin yakasını kurtarmak için çırpındım. Hiç niyetli olmadığım bir dalaşmaya, sırf senin yukarda sergilediğin düşkünlüğe kimseler ihtiyaç duymadan ifade ve tartışma imkanı doğsun diye müdahil oldum. Sonuçta başaramayacağımı anladım. Çünki taraflar birbirlerine olan zıtlıklarından ödün vermediler. Benim direk ilgili olmadığım ve bana söylenmemiş laflarla ilgili külfet altına girdim. Zira sopanın her iki ucu bokluydu. Biri yekdiğerinden temiz değildiki.
Ozan'ın senden dürüst ve açık bir tarafı var. Durduk yere insanları tahrik etmiyor. Senin gibi aleni ve inkar gelinmez provokatörlüğü yok. Kişiliği de açık, senin gibi saklanma paranoyağı değil. Korkak insanlar sırttan hançerleyen sinsi tabiatlı yaratıklardır.
Gerçeği bu. Ben bu foruma geldikten sonra Ozan'la aramda hiçbir hadise olmadı. Sizin tartışmalarınızda sarfedilen ama forumda herkesin tel'in ettiği bir kısmı sana ait olan, bir kısmı Keko'ya ait olan, HeK'in kabul edip özür dilediği ve Ozan'ın özür dilemesi gerektiğini açıkça ifade ettiğim kelimeler kullanıldı. Sataşmayı sen başlattın. Tıpkı bana yaptığın gibi Ozan'a sataşmayı da sen başlattın. Aynen yukardaki yazında kanıtlanmış olan seviyesiz mantığın, kirli ruhun ve utanmazlığınla. Buna rağmen ben Ozan'a yüklendim. Peki sen forumda olsaydın aynı dozda sana yüklenseydim ne yazardın? Hiç tarife gerek yok. Seni savunmuş olmamın ardından teşekkür yerine dün yazdığın yalan dolu ve hakaret dolu yazı senin ruh haline ve yalancılığına yeterince delil teşkil ettiği gibi ne kadar edepsiz bir tip olduğunu ortaya koyuyor. Bunların hepsi bu forumda senin suratına çarpılmak için bekleyecek. İyiki arşivleme var. Kimin ne yazdığı dakikası dakikasına belgeleniyor. Dahası senin dışında Ozan'ın bir çok insana çatmasına engel olmaya çalıştım. Bunları açıkça yaptım. Sana en yakın duragelen arkadaşlarımızın hepsi teşekkür etti. Sen hariç. Ozan'a zehirbir dil kullandığımı bir başka dost hakkaniyetle tesbit edip eleştirdi. Nedenlerini açıklayıp özür diledim. Önleyeyim derken ileri gitmiştim. Buna rağmen Ozan istifini bozup bir şey demedi. Dugulandırıcı bir yazı demekle yetindi.
Sana ne battı?
Hangi sözcük battı?
Seni üzecek ne söyledim?
Hangi hakareti ettim?
Diplomalı zıpırlar sözümü battı?
Sen de, HeK'te, Ozan'da yüksek okul mezunusunuz. Bu forumda sizlerin yaptığınızı kınamayan kaldımı?
Bana, Ezdî Şêr, HeK ve Alan Lezan teşekkür ettiler. Teşekkür eden başka katılımcılar da var. Ben de hepsine müteşekkirim. Sana teşekkür eden oldumu?
HeK yada Ozan'a teşekkür eden oldumu?
Çoğunluğa bak. Demek art niyetsiz olan herkesin iltifatına mazhar olamamışsam bile bizzat Ozan'ın saldırdıklarının ve yansız insanların teşekkürlerine mazhar olarak tasvip görmüşüm. Sen anlamasan da olur. Yarın aynı durumda kalsan sana da arka çıkarım. Yalnız bir insanı bir topluluğa boğdurmam. Hele senin gibi sinsi heriflerin provokasyonlarıyla hiç kimsenin hırpalanmasına seyirci kalmam.
Senin kişiliksiz olduğun kadar yalancılığına ve çarpıtmacılığına ikinci bir kanıt. Ben bir yandan Ozan'a kimseye çatmaması için baskı yapıyorum. Diğer yandan kendim için 'benim yanımda kredin sonsuz diyorum'. Genel olarak kredin sonsuz demiyorum. "Benim" yanımda sonsuz diyorum. Sonra sayıyorum, isim, isim ve diyorumki bu insanlar değerli insanlardır, kolay yetişmiyorlar bunlara küfretme. Açık ifadelerle söylüyorum "hakaret yakışmaz" diyorum. Senin hakarete ihtiyacın yok diyorum. Bunlarla birlikte benim yanımda kredin sonsuz demem "edeceğin ne kadar küfür varsa bana et" anlamına geliyor. Bu fedakarlıktır. Ne sen ne de Ozan bana küfredemezsiniz. Kimseye de ettirmem. Buna rağmen Ozan'a benim yanımda kredin sonsuz diyorum. Sen bunu anlamıyor değilsin ama anlamamaya vuracak kadar namus ve şeref yoksunusun. Senin gibilere kelimelerini iade etmek bile senin düşkünlüğündeki insanları onare etmektir. Çünki sen nankörsün de. Yeryüzünün hiçbir kültüründe, hiçbir uygarlığında araya giren insana vurmaya kalkışmak yoktur. Bunu sadece hasta ruhlu insanlar yapar ve sen yaptın.
Ozan, saksafon derken seninle aynı seviyeyi paylaştı. Ben ikinize de yaptığınızın terbiyesizlik olduğunu söylerken haklıymışım. Ozan'la senin ne farkınız kaldı?
Bu seni Ozan'dan daha saldırganmı yapıyor?
Yapmıyor. Sen başlatıcı, tahrik edici bir saldırgansın. Hepsinden önemlisi forum ne zaman durulurusa o zaman ortaya çıkıp bulandırmak için elinden geleni yapıyorsun. Bak Ozan duruldu. Sen sadece Ozan'la değil benimle de tırmandırma peşindesin. Aklın sıra düştüğün çukura bizi çekerek kurtulacaksın. Herkesi kendin gibi aptalmı sanıyorsun? Kal kaldığın yerde. Çukur sana yakışıyor.
Daha önceki yazımda da benim HeK'in yokluğunu forumu bırakması olarak algılayıp yazmamı bütün zorlamalarına rağmen HeK'in aleyhine bir yazı olarak pazarlayamamıştın. Sahte kurgu üzerine kirli niyetlerini inşa etme hevesin kursağında kalmıştı. O tartışmayı izleyenler de senin ne kadar provakatör ve karıştırıcı biri olduğunu anlamışlardı. Dahası ya okuduğunu anlamayan bir cahil yada gözü kara bir şekilde iftira atmaya yatkın bir ahlaksız olduğun anlaşılmıştı. Senin burnun o gün sürtülmüştü. Sen kimsenin burnunu sürtemezsin. Burnunun ucunu göstermekten çekinen insanlar burun sürtecek dirayetin sahibi olamazlar.
İkinci bir husus. "Kredi verme" iyiniyeti sadece benim tarafımdan sergilenmedi. yaşlı ve cesaretiyle, vakarıyla senin gibi elli tane forum faresini cebinden çıkaracak bir ağabeyimiz de sırf sulh sağlansın diye "benim yanımda kredin sonsuz" dedi. Sen onunla bile dalaşmaya yeltendin.
Diplomalı imiş. Modern hukukta dışlamak, dışa iteklemek,bir insanı sürekli küçümsemek suç olarak tanımlanmıştır. Uygar ülkelerin hepsinin yasalarında suç kabul edeilerek yer bulmuştur. Avrupa'da senin bu tavrın modern hukukun koyduğu bir suçtur. Kürtlüğünden utanan diplomalı budala! Avrupai olmayı insanlara tepeden bakarcasına vazediyordun. Önce birinici basamaktan başlayarak kanunun hapis cezası tansim ettiği bir suçtan uygarca uzak durmayı becermeye bak. Nerde sende o insanlık. Mükerrer suçlar işliyorsun. Adını soyadını yazarak yapsan bu yaptıkların Avrupa'da hangi yargıcın önüne konsa hapsi boylarsın. Buna rağmen ben seni dışlamadım. Seni insana sayınca başka yere yorumladın ama ben bildiğini gibi değilim birilerine korkudan yada beklentiyle yumuşamam. İnsana olan saygım dolayısıyla çabuk unutur, unutmasam da saplantı haline getirerek kine dönüştürmem.
Bir diğer husus, benim mahlasla yazmayı bırakma teşebbüsümdü. Gerçekten senin gibi seviyesiz, art niyetli, kışkırtıcı insanlarla muhatapolmak sadece benim için değil kendisini bilen her insan için zuldür. Bu nedenle tartışacağım insanlara bir sınır koymak ihtiyacı doğdu. Bunu da senin gibi pusuda peynir kollayanlar için elzem gördüm. Bunu bile fırsat bilerek saldırdın. Yöntemin sırtından vurmak.yalan söylemek ve saklanmak. Senin gibilere ne kadar insan denir?
Bir insanda olması lazım gelen özelliklerin sende bulunup bulunmadığını hiç düşündünmü?
Düşünmediğine eminim.
Sonuçta küçümsediğin Ozan senin gibilere muhatap olmanın tenezzül sorunu olduğunu idrak etti.
Bana gelince. Peynire saldırılması endişem yok. Nasılsa klarnetim var. Başta söylediğin doğruydu. İkide bir kıvırıp değişme. Ben fareli köyün zurnacısıyım. Farelerin anladığı dilde çalarım. Senin gibileri deliğinden çıkarmak benim için işten bile değildir.
Yaz bakalım. Sıcağı sıcağına yazki neler olup bittiği unutulmadan boyan döküle. Zaten her yanın açığa çıktı ya belki geriye keşfedemediğimiz kerametlerin kalmıştır böylelikle biraz daha anlaşılırsın. Sen burada tartıştığını yada tartışabileceğini sanıyorsan treni çoktan kaçırdın. Buranın düzeyi ve egemen olan sağduyu seni ekarte etti. Şimdi yaylan ense traşına baksınlar.
NESNEL ve UYANIK DEGILSIN SOLAXÎ !